Si Vis Pacem Para Bellum; sadece bir boyutudur

Doç. Dr. Ali Oğuz Diriöz Independent Türkçe için yazdı

Hazır ol cenge eğer ister isen sulh-u selah, Latince Si Vis Pacem Para Bellum.

Yani, "Eğer barış istiyorsak savaşa hazır olmak lazım."


Geçenlerde, Türk Silahlı Kuvvetleri Güçlendirme Vakfı (TSKGV) Genel Müdür Yardımcısı E. Tuğgeneral Erhan Sipahioğlu, Karadeniz Ereğli'sinde konuştuğu toplantıda, "Vakfımız, milletimiz ile Türk Silahlı Kuvvetleri arasında köprü görevi üstlenmektedir… Güçlüysen güvendesin … ve Güçlü olmalıyız, barış istiyorsan savaşa hazır olacaksın. İşin temeli caydırıcılıktır" dedi

Değerli Erhan Paşam, TSKGV'nin faaliyetleri ve öneminin duyurulması hususunda bu tarz toplantılarda kamuoyu önünde bizleri bilgilendirmeye devam ediyor.

Silahlı kuvvetlerin onurlu bir mensubu olarak yıllarca önemli görevler icra etmiş Erhan Sipahioğlu Paşamıza TSKGV'daki görevinde başarılar diler ve bu vesileyle saygılarımı sunarım.

Hakikaten savunmanın temeli caydırıcılıktır ve caydırıcılık için de güçlü ordu ve ileri teknoloji üretebilir bir savunma sanayi gerekir. Bu olmazsa olmazdır.

Sun Tszu 2500 sene evvel "Savaş Sanatı" isimli eserinde caydırmanın önemine değinmekteydi ve en güzel zaferlerden bazılarının savaşmadan elde edilen zaferler olduğundan bahsediyordu. 

Savunma sanayi, bilhassa insansız hava araçları (İHA) üretimi sayesine Türkiye büyük caydırıcılık sağlayabiliyor ve dosta güven, düşmana korku sağlayacak konumda.

Caydırıcılık için savunma sanayinin güçlenmesi tespiti doğru; lakin ulusal gücün sadece bir boyutu.

Çünkü güçlü ordu ve savunma sanayine ilaveten, bir yandan ülke içindeki kurumların güçlü işleyişinin, ülke içi güçlü ekonomik yapının devam etmesi gerekir.

Diğer yandan da ittifaklar ve diplomasi gerektirir.

Dolayısıyla, güçlü olmak sadece savunma sanayii güçlü olmakla gerçekleşmez.

Ayrıca ittifakları dengeli yönetebilmek, hangi ülkelerle birlikte hareket ettiğiniz ve değerlere ve ortak geleceğe bağlı güven ilişkisi kurulabilmesi de önemli. 

Alışverişe dayalı, sadece çıkarlara odaklanan yüzeysel (transactional) ilişkiler geçici ve stratejik anlamda güç katmaz.

Gücün önemli bir unsuru da diplomasidir, istihbarattır, ekonomik iş birliğidir, yani kimlerle birlikte aynı ittifakta olduğumuzdur.

Diplomasi yeri gelince pragmatik olmayı gerektirir, ancak ilişkilerde ilkeler ve ortak değerler olması da ortak çıkardır.

NATO için en azından bu böyledir.

Ortak çıkarlara ve ortak geleceğe dayanan bir ilişki olmalıdır ki stratejik boyutta sadece askeri anlamda değil ekonomik ve toplumsal anlamda da güçlü Türkiye ideallerini destekler nitelikte olsun. 

Yani güçlü olmanın en önemli unsurlarından biri de dış politikadır.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Güçlü olmak için sadece savunma sanayi de yetmez.

Bunun için enteresan bir örnek olarak da Brejnev dönemi Sovyetler Birliği‘nden bahsetmek isterim.

Sovyetler güçlüydü ama ekonomik olarak sistemleri sürdürülebilir değildi.

Buna mukabil, derslerimde verdiğim örnek Nixon ve Kissinger döneminde askeri olarak Vietnam'da ABD kaybetti.

Ancak Çin ile masa tenisi yani ping pong diplomasisi sayesinde ABD askeri kaybını dengeleyebildi.

Çin'i tanıyarak, Sovyetler ile olan ayrışmadan faydalanıp Asya Pasifik bölgesinde bir denge oluşturabildi.

Dolayısıyla cephedeki kayıp masa başında telafi edilebildi.

Dünyanın en önemli kolektif güvenlik kuruluşu olan NATO'nun stratejik konseptlerinde de temel yaklaşım caydırıcılık ve savunma (deterrence and defence) olduğunu söyleyebiliriz.

Etkin caydırıcılığı savunmadan yani savaşa hazır olmak için önemli olduğu ifade edilir.

Çünkü çoğu zaman caydırıcılık (deterrence) başarılı olursa savaşmaya gerek kalmayacaktır.

Hatta Başkan Trump ve ABD NATO Savunma harcamalarının artırılmasını fidile getirince, Genel Sekreter Rute bunun caydırıcılık için de gerekli olacağını söyleyerek de Trump'a karşı çıkmadı.

Caydırıcılığın 2ana unsuru bulunur:

  • Birincisi "imkân ve kabiliyetler" (capabilities); yani top, tüfek, tank, füze, İHA, milli gemi, vs.
  • İkinci ana unsur ise "siyasi irade" (political will)

Bu da mesela NATO zirve bildirilerinde, Bakanlar bildirilerinde ortaya çıkar ve bunlar üzerinde saatlerce, günlerce müzakere edilir.

Siyasi olarak caydırıcı irade, üye ülke veya NATO yetkililerinin beyanlarıyla da ifade edilir, bu yüzden Rute Trump'a karşı çıkmayacak savunma harcamalarının caydırıcılık için gerekli olduğunu söylüyor.

Ters bir beyan ise caydırıcılığı zayıflatabilir, karşı tarafta "bunlar kararsız, isteksiz" algısı yaratabilir.

Dolayısıyla hem diplomasi hem de dayanışma bu bağlamda imkân ve kabiliyetler kadar da önemli.
 


Sonuç olarak, kesinlikle Türkiye'nin güçlü askeri ve savunma sanayi sayesindeki caydırıcılığı çok önemlidir hatta güvenlik için bir Sine Qua Non (olmazsa olmaz) boyuttur.

Bu caydırma kabiliyeti hem ekonomiye katkı sağlar hem de Türkiye'yi diplomatik müzakere masalarında güçlü kılmıyor.

Fakat tek başına yeterli değil ve mutlaka sağlam kurumsal temeller üzerine kurulu, diplomasi gerektirir. 

Son olarak da ülkemiz için savunma sanayinin önemini vurgularken de doğal afetler ve olağanüstü hallerde arama-kurtarma, tahliye ve insanı yardım kabiliyetlerinin de önemini vurgulamak isterim.

Olağanüstü doğa hadiseleri veya insan kaynaklı felaketlerde, yangınlarda, depremlerde, sellerde, halkın tahliyesi, yangın söndürme çalışmaları ve benzeri insani operasyonlarda da güçlü savunma kabiliyetleri gerekli.

Bu hususta AVİM'den değerli dostum Teoman Ertuğrul Tulun'la bir çalışma başlattık.

Dolayısıyla, güçlü savunma sanayii sayesinde silahlı kuvvetlerin imkân ve kabiliyetlerinin güçlenmesi sadece milli savunma ve uluslararası diplomasi ya da ülke ekonomisine katkı sağlamakta kalmaz, aynı zamanda olağanüstü durumlarda da vatandaşlarımızın güvenliği için gerekli.

Uluslararası barış gücü ve yardım görevleri icra eden Türk Silahlı Kuvvetleri'nin bu tarz kabiliyetlerinin gelişmesiyle de Afrika'da ve Asya'da ya da komşu diğer ülkelere de yardım etmek için Türkiye'nin imkân ve kabiliyetleri artıracaktır.

Savunma sanayi, bu tarz barışçıl ve insani görevler için de olmazsa olmazdır.

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir. 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU