Sempatik algı yönetimi ve Pikachu ilişkisi

Prof. Dr. Levent Eraslan Independent Türkçe için yazdı

Kolaj: Independent Türkçe

Algı yönetimi, uzun yıllardır çalıştığınız bir alan olarak güncel siyasi ve toplumsal olaylarda da kendini açıkça göstermektedir.

Son dönemlerde Ekrem İmamoğlu protestolarında yaşananlar, simge ve semboller üzerinden yürütülen algı yönetimi stratejilerinin ne denli yoğun ve stratejik olduğunu ortaya koymaktadır.

Geleneksel medyanın ötesinde, protesto hareketleri sosyal medya ve dijital platformlarda da kendini göstermektedir.

Ekrem İmamoğlu protestoları sürecinde, sosyal medya üzerinden yayılan görseller, sloganlar, hashtagler ve video klipler, halkın duygu ve düşüncelerini yönlendirmeyi hedefleyen algı yönetimi savaşlarının başlıca araçları haline gelmiştir.

Algı yönetimi alanındaki uzun yıllara dayanan deneyimleriniz, bu tür olayların incelenmesinde önemli bir avantaj sağlamaktadır.

Günümüzde, sembol ve simgelerin dijital medya üzerinden nasıl kullanıldığına dair detaylı analizlerde Pikachu örneği oldukça yer tutacaktır.

Pikachu, Japonya'dan çıkıp küresel bir fenomen haline gelen nadir karakterlerden biridir.

Pokémon serisi, 1990'ların sonlarından itibaren küreselleşme sürecine girerek dünya çapında yayılmış; Pikachu da bu sürecin öncüsü olmuştur.

Protestocuların çocukluk ikonu olan Pikachu, Pokémon'un resmi maskotu olarak marka ve pazarlama figürü haline gelmiş; aynı zamanda Japon pop kültürünün küresel pazara açılmasında önemli bir köprü görevi görmüştür.

Dünya genelinde pek çok protestoda sempatik algı yönetiminin önemli bir ikonu olarak kullanılan Pikachu, 2021 iklim değişikliği protestolarında ve 2019'da Şili'de politikacı Giovanna Grandón'un şişme Pikachu kostümüyle fenomenleşmesi gibi örneklerde görülmüştür.

Bu bağlamda sempatik algı yönetimini şöyle tanımlayabiliriz:

Markaların ve kurumların hedef kitleleri üzerinde pozitif, sıcak ve güvenilir bir imaj oluşturmak için kullandıkları stratejik iletişim tekniklerini ifade eder.


Bu süreç, tüketicilerin duygusal tepkilerini ve algılarını yönlendirerek marka sadakati oluşturmayı hedefler.

Pikachu'nun bu bağlamdaki güçlü bir simge olarak kullanılması şu temel noktalarda özetlenebilir:

Duygusal çekicilik ve sevimlilik: Pikachu'nun tasarımındaki büyük gözler, yuvarlak hatlar ve canlı renkler, insanlarda otomatik olarak sıcaklık ve sevecenlik hissi uyandırır. Bu estetik tercih, markaların hedef kitleleriyle duygusal bir bağ kurma çabalarının temelini oluşturur.

Kültürel ikon oOluşturma: Pokémon evreni ve özellikle Pikachu, yıllar içinde global kültürde güçlü bir yer edinmiştir. Bu durum, markaların sembolik figürler kullanarak toplumsal hafızada yer edinme stratejisinin önemli bir örneğini sunar. Pikachu'nun sürekli pozitif ve eğlenceli imajı, tüketicilerin marka ile ilgili algısını olumlu yönde şekillendirir. Kalabalık arasında koşarken ortaya çıkan komik görüntüler de buna açık bir örnektir.

Ürünleştirme ve algı yönetimi: Pikachu, merchandising stratejileriyle desteklenmiştir. Ürünleştirme süreci, Pikachu'yu sadece bir çizgi film karakteri değil, aynı zamanda bir yaşam tarzı ve duygusal değer simgesi haline getirmiştir. Bu strateji, tüketicilerde markaya karşı sempati oluşturur ve sadakati artırır. Oyuncaklar, video oyunları, araba aksesuarları ve posterlerde kullanılan Pikachu, ticari anlamda da güçlü bir ikondur.

Dijital ve sosyal medya etkisi: Sosyal medya platformlarında Pikachu'nun yer alması, onun dijital çağdaki algısını güçlendirir. Viral içerikler, meme kültürü (internet ortamında hızla yayılan ve sosyal medya aracılığıyla sürekli üretilip yeniden yorumlanan mizahi ya da eleştirel içerikler) ve interaktif kampanyalar sayesinde Pikachu, markaların dijital dünyada sempatiyle algılanmasını sağlayan bir araç olarak kullanılır.
 


Toplumsal protestolarda evrensel sembol olarak kullanılması:

Toplumsal protestolar giderek dijitalleşirken, kitleler pop kültür ikonlarını stratejik araçlar olarak benimsemektedir.

Pikachu, dünya genelinde tanınan ve sevilen bir karakter olarak dil, kültür ve coğrafi sınırları aşan evrenselliğe sahiptir.

Bu durum, protestoların evrensel mesajlarını desteklemede ve geniş kitlelere ulaşmada avantaj sağlar.

Modern protesto hareketleri, genç nesillerin dili olan pop kültürü ve meme kültürünü benimsediği için Pikachu gibi ikonik figürler, bu hareketlerin sembolü olarak kullanılabilmektedir.

Dijital aktivizm bağlamında, Pikachu'nun sevimli ve dikkat çekici imajı, protestocular tarafından yaratıcı bir şekilde kullanılarak algı yönetimi savaşlarında önemli bir araç haline gelmektedir.

Özetle, halkın duygusal tepkisini yönetmede pop kültür ikonları, resmi söylemlerin aksine daha esnek bir yapı sunar.

Pikachu'nun sevimli ve dostane imajı, protestocuların resmi otoriteler tarafından oluşturulan negatif imajlara karşı pozitif bir alternatif sunmasında etkili olmaktadır.

Özellikle Antalya'daki protestolarda Türk Pikachu'nun polislerle samimi pozlar verdiğini de unutmayalım.

Toplumsal protestolarda Pikachu'nun kullanılması, pop kültürün protesto stratejilerine entegre edilmesinin öne çıkan örneklerinden biri olarak değerlendirilebilir.

Dijital aktivizm ve meme kültürü bağlamında, Pikachu gibi evrensel figürler hem genç nesil arasında kolayca benimsenmekte hem de algı yönetimi savaşlarında yaratıcı bir araç olarak öne çıkmaktadır.

Bu tür stratejiler, protestocuların mesajlarını daha geniş kitlelere iletmek ve resmi söylemlere alternatif bir anlatı oluşturmak için etkili yöntemler sunmaktadır.

Eğer tarihe geçecek olan İmamoğlu protestoları kaydedilecekse, bu protestoların simgesi olarak Pikachu öne çıkacak ve her analizde mutlaka anılacaktır.

Aslında başka bir konu üzerinde yazı yazacaktım; ancak gündemin tüm planları değiştirmesiyle bu konu ön plana çıktı.

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir. 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU