Netanyahu, Gazze'deki savaşı neden bitirmiyor? Cevap gözümüzün önünde

İsrail Başbakanı'nın yeni bir ölümcül saldırı dalgasıyla ateşkesi bozma kararı, siyasi amaçlı bir talihsizlik

(Reuters)

Gazze'de savaşın yeniden başlamasının herhangi bir askeri gerekçesi olduğuna ya da uzun vadede daha iyi bir anlaşma sağlamayı amaçladığına aldanmayın. Bu, Binyamin Netanyahu'nun siyasi amaç taşıyan kişisel macerası ve kişisel siyasi hedeflerini ilerletmeyi hedefliyor.

Carl von Clausewitz'in "Savaş, politikanın başka araçlarla devamından başka bir şey değildir" (yani savaşın hedefleri siyasi hedeflerle uyumlu olur ve onlardan doğar) sözünün aksine burada siyasi hedefler yok, sadece can havliyle iktidara tutunmaya ve silinmez şekilde lekelenen itibarını kurtarmaya çalışan bir adam var.

"Gereklilik" hakkındaki dindarlık taslayan açıklamalarını görmezden gelin, büyük "askeri hedefler" hakkında sunduğu sahte açıklamalara kulak asmayın ve ruh eşi ABD Başkanı Donald Trump'la yakın koordinasyon kurmasıyla ilgili fena halde abartılı böbürlenmelerinden kaçının: Netanyahu'nun ateşkesi tek taraflı olarak ihlal etme ve Gazze'de savaşı yeniden başlatma kararı tamamen ve kesin bir şekilde siyasi beka çıkarlarından kaynaklanıyor. Geri kalan her şey teferruat.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Savaşın yeniden başlaması için hiçbir askeri gerekçe yok ve Ekim 2023'ten bu yana iki kez imha edilmemiş askeri hedeflerin sayısı son derece az. Hava saldırıları ve Hamas'ın orta düzey, önemsiz, yarı-anonim isimlerine yönelik hedefli suikastları içeren bir askeri operasyon, ne bir savaşın yeniden başlamasını ne getirdiği yıkımı ne de neredeyse bir buçuk yıldır Hamas tünellerinde ve kafeslerinde esir tutulan İsrailli rehinelerin hayatlarının duygusuzca ve insanlık dışı bir şekilde feda edilmesini haklı çıkarır.

Eğer amaç Hamas'ın "kökünü kazımak", "yok etmek" ya da "tamamen ortadan kaldırmak" ise (Netanyahu'nun defalarca söz verdiği ama 15 aylık savaş boyunca başaramadığı bu amaç, her şey başladığında meşru bir savaş hedefiydi) o zaman tek bir yol var: Gazze Şeridi'nin tamamını işgal etmek.

Ancak herkes bunun ne getireceğini biliyor: İşgal ederseniz, sahibi de siz olursunuz. Geçici bir askeri harekat olarak başlayan şey metastaz yaparak tam işgale dönüşür. Tıpkı İsrail'in Mısır'a karşı bir savunma savaşında Gazze Şeridi'ni işgal ettiği 1967'den 2005'e kadar süren "geçici" yönetim gibi.

Savaşın yeniden başlaması, her şeyden önce Netanyahu'nun 7 Ekim 2023'ten önce ve hemen sonra nasıl çalıştığını bilen herkesi tasfiye etmesi kapsamında Ronen Bar'ı Şin-Bet'in (Britanya'nın MI5'ına eşdeğer) başkanı görevinden alma yönündeki pervasız ve art niyetli kararından dikkati uzaklaştırmaya yönelik şeffaf bir girişim.
 


Bir de savaş ve anayasal darbedeki sorumluluğuna ilişkin halk gösterilerini bastırma ihtiyacı sözkonusu. Daha da önemlisi, savaşın yeniden başlatılması daha büyük bir amaca hizmet etmeyi hedefliyor: 7 Ekim 2023'e giden politikayı ve o günün felaketini çevreleyen alternatif bir anlatı oluşturmayı sürdürmek.

Bu, Netanyahu'yu aklamak için tasarlanmış çarpıtma ve lafı dolandırma üzerine kurulu, gerçek görünen sahte bir anlatı. Bu paralel evren yorumuna göre Netanyahu; İsrail ordusu, güvenlik organları ve "derin devlet" tarafından yüzüstü bırakılan ve ihanete uğrayan İsrail'in kurtarıcısı ve bu nedenle İsrail tarihinin en kötü gününde meydana gelen hiçbir şeyden sorumlu değil ya da sorumlu tutulmamalı.

Bu da en başından beri kullandığı abartılı siyasi dili açıklıyor: Gazze bir "varoluş savaşı"; "ikinci bağımsızlık savaşımız" ve elbette İran'ı da içine alacak şekilde genişleyen "7 cephede bir savaş". Bunların hiçbiri uzaktan yakından meşru bir tasvir bile değil.

Netanyahu'nun 58 gün boyunca neredeyse kusursuz bir şekilde devam eden ateşkesi ihlal etme ve askeri operasyonları yenileme kararının altında yatan mantık, ocakta ateşkes yürürlüğe girmeden önce savaşı 15 ay boyunca gereksiz yere uzatmasına neden olan mantığın aynısı. Netanyahu kendisini her zaman her şeyi bilen bir lider, İsrail'in Devlet Koruyucu Lord'u rolüyle minnet, sadakat ve takdiri hak eden biri olarak gördü.

Bu yüzden onun dünyasında 7 Ekim 2023'ten sorumlu tutulması mümkün değil. Bunu başarmanın da tek yolu daimi bir savaş hali. Bu nedenle ateşkes anlaşmasının ikinci aşaması hiçbir zaman gerçekleşmeyecekti çünkü bu anlaşma sadece kalıcı bir ateşkesi değil, İsrail'in Gazze Şeridi'nin büyük bölümünden yeniden konuşlanmasını ve nihayetinde çekilmesini, Hamas'ın ölümcül bir şekilde zayıflatılmasına karşın siyasi gücünün kalmasını içeriyordu.

Hamas bu gücü neden elinde tutsun ki? Çok basit. Çünkü Netanyahu, ABD'nin Aralık 2023'te ve yine 2024'ün başlarında önerdiği türden, savaş sonrası Gazze'de Hamas'ın yerini alacak siyasi çerçeve fikirlerine katılmayı kararlılıkla reddetti ve bunlarla alay etti: Gazze'yi geçici olarak yönetecek ya da en azından temel yönetim hizmetlerini dağıtacak, Filistin Yönetimi'nin de dahil olduğu Araplar arası bir güç.

Buna neden karşı çıksın ki? Bu daha da basit. Filistin Yönetimi'ni zayıflatmak ve nihai statü anlaşmasına yönelik herhangi bir siyasi süreci engellemek için Hamas'ı güçlendirmeye dönük öngörüsüz ve nihayetinde trajik politikayı uydurmasıyla aynı nedenden dolayı.

Eğer savaş Hamas hâlâ ayaktayken sona ererse, bu tam bir başarısızlık olur. Eğer savaş Filistin Yönetimi'nin iktidarın ortağı olmasıyla sonuçlanırsa, bu da Gazze Şeridi ve Batı Şeria'nın yeniden bütünleşmesi anlamına gelir. Bu sonuçlardan her ikisi de Netanyahu'nun başarısızlığını büyütür; dolayısıyla savaş yeniden başlatılmalı.

Alon Pinkas İsrail'in eski ABD Başkonsolosu'dur ve iki eski başbakanın, Şimon Peres ve Ehud Barak'ın, siyasi danışmanlığını yapmıştır



independent.co.uk/voices

Independent Türkçe için çeviren: Büşra Ağaç

Bu makale kaynağından aslına sadık kalınarak çevrilmiştir. İfade edilen görüşler Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independent

DAHA FAZLA HABER OKU