Trump'ın Gazze rüyası Batı için nasıl bir kabusa dönüşebilir?

ABD Başkanı'nın Ürdün ve Mısır'a yardımı kesme tehditleri savaşı artırma riski taşıdığı gibi Çin ve Rusya’ya kolay kazanımlar da sağlayabilir

İsrail bombardımanları nedeniyle Gazze Şeridi'nde çoğu kadın ve çocuk 47 binden fazla Filistinli öldürüldü (AFP)

Donald Trump'ın Gazze'yle ilgili son çıkışında, Hamas'ın cumartesi gününe kadar elindeki tüm rehineleri serbest bırakmaması durumunda “kıyametin kopacağını” söylemesi ne kadar çılgıncaysa, Mısır ve Ürdün'e yardımları kesme tehditleri de o kadar tehlikeli. Bu tehditler, Amerika'nın düşmanlarını güçlendirmekten başka bir işe yaramayacak.

ABD başkanının, Hamas’a kalan rehineleri serbest bırakmamasının “bedelini ödetecek” (İsrail'in halihazırda sahip olmadığı) herhangi bir kapasitesi yok. Tehditleri, ateşkesin şimdilik zar zor ayakta durduğu bir arka planda yer alıyor.

Ateşkes tamamen bozulursa İsrail, Gazze Şeridi’ni bombalamaya devam edebilir. Trump, Binyamin Netanyahu'ya bunun için açık çek verdi ve Biden'ın yaklaşık 900 kilogramlık bomba tedarikine ilişkin önceki kısıtlamalarını kaldırdı.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Trump'ın akla hayale gelmeyecek bir tehditte bulunduğu düşünülebilir: Gazze'nin 2,3 milyonluk nüfusu sadece İsrail'in değil ABD'nin de saldırısına maruz kalacaktır (ki teknik olarak Gazze Şeridi'ndekilere seyir füzeleri, sığınak delici bombalar ve hatta Akdeniz'den deniz toplarıyla saldırabilir).

Bu, ABD Anayasası’nın sınırlarını zorlayacaktır, Kongre’nin onayı alınmadan başlatılan bir savaş hamlesi olarak görülecektir. CIA ve Savunma Bakanlığı da dahil federal hükümetin geri kalanına yönelik saldırısı, korumaya ant içtiği Anayasa’yı muhafaza etmeyi umursamadığını gösteriyor.

Ancak Gazze'ye savaş açmasa bile, yine de Ortadoğu'yu havaya uçurma ve Amerika'nın nüfuz ve himaye gücünü rakiplerine kaptırma yolunda ilerliyor.

Şimdi de Mısır ve Ürdün'e, bu çöl ülkelerinin ABD'den gelecek hayali “milyarlarla” inşa etmesi beklenen “güzel evlerde” yaşayacak 1,8 milyon kişiyi kabul etmemesi halinde yardımları kesme tehdidinde bulunuyor. 

Washington'da Trump'la görüşen Ürdün Kralı II. Abdullah, şimdi bu korkulu rüyanın kaos ve savaşla sonuçlanacağını ve kendisi için de büyük risk oluşturacağını açıklamak gibi imkansız bir görevle karşı karşıya. Krallığın, Gazze'nin etnik temizliğine katılmasının tehlikelerini açıklamak Abdullah'a düşmemeli.

Babası Kral Hüseyin, tahtta geçirdiği 46 yıl boyunca 10’dan fazla suikast girişimi ve ayaklanmaya maruz kalmıştı. Onun babası I. Abdullah ise Mescid-i Aksa'da bir Filistinli tarafından öldürülmüştü.

Bariz tehlikeleri açıklamak Ürdün'le derin bağlara sahip Britanya tarafından gerçekleştirilmeli. Bunlar arasında Kraliyet Sarayı’yla kişisel ilişkilerin yanı sıra kalıcı ve kuvvetli siyasi bağlar da var. Ürdün, bölgedeki askeri ve istihbarat operasyonlarında Britanya için kilit bir oyuncu, belki de en kilit oyuncu.

Özel kuvvetler ve diğer gizli harekatçılar, Suriye'de IŞİD'le savaşmak ve Lübnan, Suriye ve Irak'taki İranlı milislere karşı casusluk yapmak için Ürdün’ü üs olarak kullanıyor. Ürdün’ün ABD ve Britanya’yla (ve bazen de İsrail’le) paylaştığı istihbarat, dünyanın dört bir yanındaki terör planlarını engellemek için kullanıldı ve tüm bu süreçte krallık, siyasal İslam'la arasına belirli bir mesafe koymayı başardı.

Ürdün halihazırda çoğu Ürdün vatandaşı olan yaklaşık 2,2 milyon Filistin kökenli insana ev sahipliği yapıyor. Ayrıca yaklaşık 1,5 milyon Suriyeli mülteciyi de ağırlıyor. Toplam nüfusu yaklaşık 11,1 milyon. 

Trump, Ürdün'e çölde “Yeni Gazze” inşa etmesi için “milyarlar” teklif etse bile Abdullah bunu kabul etmeyecektir. Reddeder ve reddedecektir zira bunu yapmak ahlaksızlık olur. Bu aynı zamanda Haşimi Krallığı'nın da sonunu getirir. 

Modern Ürdün, bir zamanlar Ürdün Nehri'nin doğu yakasından İsrail'e karşı savaşan büyük Filistinli nüfusuyla barışmıştı. Ayrıca 1995’te İsrail’le de barışmıştı. Bu anlaşma mali ve askeri yardımlarla desteklenmişti. ABD halihazırda Ürdün'e bunun için yılda 1,72 milyar dolar veriyor.

Ürdün'de petrol yok. Çok az su var. Büyük kısmı çöl. Abdullah, istikrar ve İsrail’le barışı sağlamanın yanı sıra IŞİD ve El Kaide ideolojisini ana akım tartışmaların dışında tutmak için ekonomisini desteklemek üzere ABD ve diğer dış yardımlara güveniyor.

Sandhurst'te eğitim almış eski bir özel kuvvetler komutanı olan hükümdar halk arasında seviliyor. Ancak dokunulmaz değil. Bunu dile getirmek ve Trump'a Oval Ofis'te öfke patlaması yaşatma riskini almak ona düşmemeli. 
 


Mısır'ın Washington'da daha fazla ağırlığı var. Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi, ölüm saçarak iktidara geldi ve 2014’te Müslüman Kardeşler hükümetini devirdi. Sisi'nin dehşet verici insan hakları sicili, Mısır'ın İsrail’le de bir barış anlaşmasına sahip olması nedeniyle görmezden gelindi.

Özellikle Batı'da, Ortadoğu'nun laik diktatörlükleriyle uyumlu geçinmek, Müslüman Kardeşler’in daha kışkırtıcı İslami doktrinine tercih ediliyor. 

Mısır, 1 milyon Filistinliyi topraklarına kabul edemez ve etmeyecektir. Siyasi açıdan bunu göze alamaz. Kahire'ye göre bu Filistinliler, Hamas ve İslami Cihad'ın şiddet yanlısı siyasal İslam'ını getirecek ve şiddet yanlısı olmayan Müslüman Kardeşler’le zehirli bir karışım oluşturacak.

Bu yıl Trump bir şey gerçekleştireceğini söylediğinde blöf yapmadığını gösterdi. Gazze'yi orada yaşayanlardan arındırma planında muhtemelen daha da ısrarcı davranacak, böylece başka, daha hafif bir kitlesel yerinden etme biçimi daha makul görünecek. 

Gelgelelim Kanada'yı bir başka Amerikan eyaletine dönüştürmekte, Grönland'ı işgal etmek ya da satın almakta ve Ukrayna’yı darboğaza sokmakta son derece ciddi görünüyor, bu da Ürdün ve Mısır'a yardımı kesebileceği anlamına geliyor. Her iki ülke de Trump'ın Gazze'yi yeniden inşa etme planını halihazırda net şekilde reddetti. 

Mısır askeri ve mali yardım için başka yerlere bakmaktan çekinmeyecektir. Sisi'nin bir telefonu yeterli, Pekin çek defterini çıkarıp Süveyş Kanalı'nın, Akdeniz limanlarının ve Nil'in stratejik kontrolünü ele geçirir. Bu arada Suriye'deki mevcudiyetini yitiren Rusya'nın da aynı şekilde erişmek isteyebileceği varlıklar bunlar... Hem de birkaç milyarlık kelepir bir fiyata.

Ürdün'ün Çin-Rusya yörüngesine girme ihtimaliyse daha düşük. Ancak Birleşik Krallık ve Avrupa, Trump'ın fantezilerinin Ortadoğu’da kalan istikrar adalarını mahvetmesine izin veremez.

Trump'ın Amerika'sı artık “Batı’nın” çıkarlarını temsil etmiyor, bu rolü Londra ve Brüksel üstlenmeli.


https://www.independent.co.uk/voices

Independent Türkçe için çeviren: Yasin Sofuoğlu

Bu makale kaynağından aslına sadık kalınarak çevrilmiştir. İfade edilen görüşler Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independent

DAHA FAZLA HABER OKU