Hepimiz biliyoruz ki eskiden "toplum" diye bir şey yoktu çünkü Thatcherizm adı verilen bireyci bir "şey" vardı: Margaret Thatcher tarafından ete kemiğe büründürülen bir değerler, tutumlar ve politikalar bütünü.
Acaba artık "Starmerizm"den mi bahsetmeliyiz?
İşçi Partisi hükümeti sadece 8 aydır varken bunun cevabı açık: "Henüz değil", çok erken. Ancak Starmer'ın çok geleneksel ve basit sosyal demokrasi tutumuna, kayda değer bir şekilde popülizmin aşılanmaya başlandığı görülüyor.
Bunu artık neredeyse her hafta Starmer yönetiminin yaptığı seçimlerde görüyoruz: İki çocuk yardımı kararında, göç konusundaki daha sert söylem ve mesajlarda, yurtdışına yardımları kesmede, savunma harcamalarını artırmada, havaalanlarını genişleterek net sıfır hedefini geri plana atmada, Ulusal Sağlık Servisi (NHS) İngiltere'nin personelinin yarısını işten çıkarmada ve şimdi de sosyal güvenlikte bazı kesintilerde. Sadece emeklilerin kışlık yakıt yardımındaki kesintilerin Nigel Farage'ın bile desteklemeyeceği bir şey olduğu söylenebilir.
Yine de şaşırtıcı olan şu ki, çalışma ve emeklilikten sorumlu bakan Liz Kendall, büyük çerçevede çok da önemli yer kaplamayan, yaklaşık 5 ila 6 milyar sterlinlik (yaklaşık 245 ila 295 milyar Türk lirası) kesinti paketini sunduğunda hâlâ kitlesel protestolar ve Avam Kamarası draması bekliyoruz.
Bunun Avam Kamarası tarihindeki (serbest bir ifadeyle) en sağcı İşçi Partisi grubu olduğu ve Kendall'ın o kadar da sorun yaşamayacağı gerçeğini henüz kabullenemedik.
İşçi Partili milletvekilleri, tarihteki İşçi Partisi standartlarına ve son dönemdeki Muhafazakar Parti standartlarına göre inanılmaz ve etkileyici derecede disiplinlidir. 2024 ekibi, Avam Kamarası'nda "Hayır" için bir oylama lobisi olduğunu keşfetmiş gibi görünmüyor. Ya da belki de daha nazik ve gerçekçi bir şekilde, Starmer ve Rachel Reeves'le gerçekten genelde hemfikirler ve hükümeti alabora etmeye ve sadece sembolik bir protesto uğruna Muhafazakarlara konuşacakları bazı kolay meseleler vermeye değmeyeceğini düşünüyorlar.
Hükümetin, refah sistemini halkı çalışmaya teşvik edecek şekilde tasarlamak gibi bir "ahlaki göreve" sahip olduğunu gerçekten düşünüyorlar ve ülkenin sosyal güvenlik faturasında gerçekleşmesi muhtemel artışı karşılayamayacağını kabul etmeye dünden razılar.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Dolayısıyla "Starmerizm" diye bir şey olmasa da halihazırda birçok Starmercı var; bu, son genel seçimlerle çok büyüyen bir durum.
İşçi Partisi'nin yaklaşık 400 milletvekilinin 250'sinden fazlası, (ara seçimlerde veya genel seçimlerde) Sör Keir'ın liderliğinde Avam Kamarası'na seçildi ve koltuklarını ona borçlular.
1997 veya öncesindeki diğer büyük zaferlerden önce, İşçi Partisi, kazanması en imkansız ihtimallerde bile adaylarını "incelemeye" özel önem veriyordu ve sonuçlar açıktı: Kamuoyuna alışılmadık derecede iyi uyum sağlayan ve (bizim aklımızdaki) sosyalist ilkelere çok az başvuran pragmatik bir topluluk.
Belki de bu çoğunlukla genç kişiler hükümetteki ilk rollerini arıyorlar ama bu daha çok Jeremy Corbyn günlerinden kalma bir sessiz devrim ve en zor veya bozuk durumdaki siyasi partilerin bile mucizevi derecede kısa sürede kendilerini nasıl yenileyebileceğine dair ders kitabı niteliğinde bir örnek teşkil ediyor.
Corbyn yönetiminden farklılığını göstermek amacıyla şunu söyleyebiliriz: Britanya'yı Çalıştır Grubu'ndaki 36 İşçi Partisi milletvekili kısa süre önce Kendall'a bir mektup yazarak onu fiilen "sosyal yardım sistemimizde çalışmayı destekleyecek köklü bir değişikliği" sürdürmeye çağırdı. Bu daha önce asla olmamıştı.
İsyanlar "olağan şüphelilerle" sınırlı kaldı; Avam Kamarası dışındaki muhalefet merkezleri, İşçi Partisi hareketinin sadece bir parçası. Greater Manchester Belediye Başkanı Andy Burnham ve eski bakan Ed Balls gibi figürler ve sendikacılar, o kadar da (en iyi şekilde "aşırı pragmatizm" diye tanımlanan) bu Starmerizm doktrininin büyüsü altında değil.
Avam Kamarası'ndaki İşçi Partisi grubunun bu kadar zor koşullarda böylesine uyum içinde olması gerçekten dikkat çekici ve Reeves'le Kendall tarafından tasarlanıp önerilen, çalışma çağındakilere yönelik hastalık ve engellilik yardımları hakkındaki değişikliklerin (kesintilerin) gerçekleşeceğine dair her işaret var gibi görünüyor.
Bir İşçi Partisi hükümetinin ömrünün standart senaryosuna göre, Reeves'in seçimden kısa bir süre sonra refah devletine ilk saldırılarını başlatmasından bu yana olması gereken şeyler, yönetimde yer almayan hoşnutsuz İşçi Partililer tarafından yapılan bir dizi parlamento isyanıydı. Bu isyanlar; Avam Kamarası'ndaki diken üstünde oylamalar, sosyalist ilkeleri gerekçe göstererek istifa eden eski bakanların yıkıcı konuşmaları, kanlı bir parti konferansı, liderlik mücadelesine dair söylentilerin yanı sıra tahta geçmeye talip bir dizi kişi arasında hatırı sayılır miktarda boğuşmayla sonuçlanırdı.
Ramsay MacDonald'ın bir asır önce kurduğundan beri her İşçi Partisi hükümeti, genellikle bir tür ekonomik kriz gerekçesiyle kabineye dayatılan "zor seçimler" nedeniyle güven krizinden mustarip oldu. Bu, 1997'deki çocuk yardımı kesintilerinde beklenmedik derecede büyük bir isyanı bastırmak zorunda kalan Tony Blair'in demir yumruk diye adlandırılan döneminde bile gerçekleşti. İşçi Partisi'nden 47 milletvekili hükümete karşı oy kullanırken 100 kadarı da çekimser kalmıştı. Bir bakan ve iki özel parlamento sekreteri görevlerinden istifa etti ve (yine de rahat bir şekilde kazanılan) kritik oylama öncesinde bir bakan yardımcısı görevden alınmıştı.
Callaghan hükümeti 1976'daki IMF krizinden zar zor kurtulmuş ve bir dahili iç savaş neslinin temellerini atmıştı. Nye Bevan, 1951'de NHS davaları nedeniyle Attlee hükümetinden istifa etmişti ve akabinde görülen bölünmeler, partiyi 10 yıldan uzun süre iktidardan uzak tutmuştu. Avrupa, ekonomik krizler ve sendika reformu Wilson hükümetlerini neredeyse yıkıyordu. Seçmenler bu yetersizliği uygun şekilde ödüllendirdi.
Starmer'ın İşçi Partisi çok farklı görünüyor. Görevi, ironik bir şekilde, kamu maliyesindeki krizle daha da kolaylaştı zira kriz, sindirmesi zor pek çok kararı partiye dayattı.
"Kültür savaşı" konularında kamuoyuna öncülük edeceğine, kendisini kamuoyunu giderek daha fazla takip ederken buldu. Son dedikodular, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne verilen desteğin ("aile haklarının" sınır dışı kararlarına karışma şekli nedeniyle) bir miktar zayıfladığını öne sürüyor.
Reform UK'in yükselişi, İşçi Partili parlamenterleri Farage'ın istismar ettiği türden mağduriyetlere karşı duyarlı hale getirdi. Ancak temelde (ve geçmişteki her İşçi Partisi yönetimiyle tezat çizerek) hükümetin yaptıklarının güvenilir bir "sosyalist" alternatifi yok. Starmer'ın solcu bir rakibi yok; Bevan'ın, Tony Benn'in, Ken Livingstone'un veya gerçekten de 2019 seçimlerinde bunu kanıtlayan Corbyn'in günümüzde halefi yok.
Starmer "değişim" sözü verdi ve bu hiçbir yerde kendi partisinden daha fazla görülmüyor. Görünüşe göre ciddiymiş.
Independent Türkçe için çeviren: Eren Umurbilir
© The Independent