Bu köşeyi takip edenler bilir ki, 2 yılı aşkın süredir, Latin Amerika'da Simón Bolivar'ın hayaletiyle Marx'ın hayaletinin ile kol kola gezdiğini söyleyip duruyorum.
Nihayetinde Uruguay'da da olanlar oldu ve 57 yaşındaki tarih öğretmeni solcu aday Yamandu Orsi, 24 Kasım Pazar günkü seçimlerde, ülkede iktidar olan muhafazakâr koalisyonun adayı Alvaro Delgado'yu takriben yüzde 3'lük bir farkla mağlup etmeyi başardı.
Delgado son derece olgun bir şekilde, Orsi'yi tebrik etti ve geçiş sürecinde kendisine yardımcı olacağını da ifade etti.
Doğrusu bu olgun tavrın ve siyasi nezaketin hem Latin Amerika'daki diğer ülkelere hem de tüm dünyaya örnek olması gerekir.
Gürültü patırtı olmadan muhafazakâr seçmen kitlesinin sonucu kabullenmesi de ayrı bir erdem.
Müstakbel Başkan Yamandu Orsi, Uruguay'ın sol kanat koalisyonu olan Geniş Cephe'nin adayı oldu ve aslında 4 yıllık aradan sonra Geniş Cephe'nin yeniden iktidar olmasını sağladı.
Tabii Orsi'nin zaferinde oldukça geniş bir politik mutabakat söz konusu. Uruguay Sosyalist Partisi, Sosyal Demokrat bir hareket olan Uruguay Meclisi, Uruguay Komünist partisi, Halk Katılımı Hareketi, Uruguay Hristiyan Demokrat Partisi, Komünler Partisi ve Halkın Zafer Partisi bu geniş ittifakı oluşturan bileşenler olarak öne çıkıyor.
Hatırlayalım; Orsi, Uruguay'ın ikinci en kalabalık bölgesi olan Canelones'in belediye başkanlığını da yapmıştı (2015-2020).
Geniş Cephe'nin kökeni esasen 1971 yılına değin dayansa da 2005'ten 2020'ye kadar geçen süreçte Uruguay'da iki başkan çıkararak iktidar oldukları bu dönemin ayrı bir yeri var.
Uruguay'ın efsane başkanı Jose Mujica (2010–2015) ve ülke tarihinin ilk sosyalist başkanı Tabare Vazquez (2005–2010; 2015–2020) bu döneme damga vurmuşlardı.
Dolayısıyla Orsi, geçmişteki bu sürecin izlerini ve politika geleneğini takip ederek seçimi kazanmayı başardı.
Orsi'nin zaferi sonrası yaptığı konuşmada kullandığı şu ifadeler yeni dönemde izleyeceği yol haritası hakkında ipuçlarını veriyor:
Ben, farklılıklarımızı bir kenara bıraktığımız, kimsenin ekonomik, sosyal veya politik olarak geride bırakılmadığı, daha bütünleşmiş bir ülke inşa eden başkan olacağım ve tekrar tekrar ulusal diyalog çağrısı yapacağım.
2025 Mart ayında koltuğa oturacak olan müstakbel Başkan Orsi'nin, sadece sol seçmenin değil 3,5 milyon nüfusuyla, tüm Uruguay'ın başkanı olup olamayacağını ilerleyen süreçte göreceğiz.
Hiç kuşkusuz, Orsi'nin muhtemel başarısı, sadece Uruguay halkı ve Uruguay solu açısından değil, Latin Amerika siyasi tarihi açısından önemli bir olgu olan "21.Yüzyıl Sosyalizmi" kavramı açısından da belirleyici bir dönüm noktası olabilir.
*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
© The Independentturkish