2010 yılında yayımlanan Rus Askeri Doktrinine göre, (bir diğer adıyla Gerasimov Doktrini) kendisine veya müttefiklerine karşı nükleer silah kullanımı halinde Rusya Federasyonu da aynı şekilde karşılık verebiliyor.
Ayrıca yine bu doktrine göre, konvansiyonel silahlarla Rusya'ya karşı yapılan saldırılarda veya Rusya Federasyonu açık tehdit altındaysa yine nükleer silahlar güçlü bir seçenek olarak devreye girebilir.
Bu doktrine ilaveten geçen günlerde Rusya Federasyonu devlet başkanı Vladimir Putin, bu konuyla ilgili yeni bir kararname imzaladı.
Bu kararnamede kullanılan ifadeler şu şekilde:
Rusya nükleer silahları bir caydırıcılık aracı olarak görüyor ve kullanımı son derece zorunlu bir tedbir. Rusya Federasyonu, nükleer tehdidi azaltmak ve askeri çatışmaları, özellikle nükleer olanları kışkırtabilecek uluslararası ilişkilerin kötüleşmesini önlemek için tüm gerekli çabaları göstermektedir.
Malum, dünya artık ciddi olarak, nükleer felaket ve üçüncü dünya savaşı senaryolarının pratiğe evrilmesine çok yakın.
Yine de daima olumlu ve barıştan yana düşünmeye çalışıyoruz. Özellikle aklı başında ülkelerin ve liderlerin bu minvalde mesajlar vermesi bu aralar her zamankinden daha değerli ve önemli.
Ama nihayetinde sonsuz barış ideali bir hayal, bir ütopya. Nitekim Rusya Ukrayna Savaşı'nın gidişatı da bunu doğruluyor.
Ukrayna'nın geçen günlerde ABD ve İngiliz füzelerini kullanarak yaptığı saldırılar sonrası Rusya da misilleme olarak Ukrayna'nın Dinyeper şehrine, azami 5000 kilometre menzile ve 11 Mach hıza sahip olan meşhur "Oreshnik" füzesiyle saldırdı.
2 kişinin yaralandığı ve bir sanayi tesisiyle engelliler için bir rehabilitasyon merkezinin hasar gördüğü bu saldırı hem ciddi bir ikaz hem de bir test.
Peki Putin, bu Oreshnik füzesinden daha da beteri ve korkuncu olan meşhur nükleer kıyamet treni silahını devreye sokarsa ne olur?
Bilim kurgu filmlerinde görebileceğimiz cinsten bir silahtan söz ediyorum.
Bir demiryolu füze kompleksi düşünün ki, esasen 1980'lerin başında Sovyetler Birliği tarafından geliştirilen RT-23 Molodets tipi kıtalararası balistik füzelerin trene yerleştirilmesiyle oluşturulmuş olsun.
Sürekli hareket halinde olan ve hareket öncesi nerede oldu gizli tutulduğu için bir türlü tespit edilemeyen bir trende, nükleer silahların tutulması ciddi bir stratejik ve taktik avantaj.
Açıkçası ABD uzaydan bir gözetleme yaptığında bile bu treni Rusya toprakları üzerinde hareket halinde olan yüzlerce sıradan trenden ayırt edemeyebilir.
2005 yılında gelindiğinde bu tren ABD ile Rusya arasında imzalanan anlaşma gereği hizmet dışı bırakılmıştı ve trende mevcut bulunan, 11000 kilometre harekat menziline sahip, RT-23 Molodets kıtalararası balistik füzesi imha edilmişti.
Ancak Rusya Ukrayna savaşı sonrası gittikçe kızışan gerilimli süreç neticesinde bu trenin yeniden devreye sokulmayacağını ve hatta Molodets'i ve Oreshnik'i bile mumla aratacak şekilde, 20 Mach hıza ve 12000 kilometre menzile sahip olan RS-24 Yars termonükleer kıtalar arası balistik füzesinin bu trende konuşlandırılmayacağını kim garanti edebilir?
*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
© The Independentturkish