Okullarda akıllı telefonları yasaklayan ülkeler ve nedenleri

Canan Duman Independent Türkçe için yazdı

Görsel: Eamonn Fitzmaurice/The 74

Cep telefonları günlük bir ihtiyaç oldu ancak yetişkinler ve çocuklar arasında bir bağımlılık oluşturdu.

"Bir şeyleri kaçırma korkusu" yüksek olan kişiler için telefon kullanımı artıyor. 

Akıllı telefonların öğrenciler tarafından sınıflara gizlice sokulduğu herkes tarafından bilinen bir gerçek.

Telefon bağımlılığı öğrencilerin notlarını düşürüyor.

Birleşik Krallık, Almanya (Almanya'da resmi bir kısıtlama yok ancak çoğu okul, eğitim amaçları dışında sınıflarda cep telefonu ve dijital cihazların kullanımını yasakladı.)

Her ülkenin kendine özgü sınırlar belirlese de Hollanda, Fransa ve Norveç de dahil olmak üzere birçok ülke okullarda akıllı telefonlara yasak getirdi.

Çünkü akıllı telefon kullanımının artması çocuk ve ergenlerin refahını ve öğrenmesini etkiliyor.

Teknolojinin gençlerin bilişsel, fiziksel ve sosyo-duygusal gelişimi üzerindeki olumsuz etkileri araştırmalara yansıyor.

Yeni bir araştırma sınıfta cep telefonu kullandıktan sonra yeniden odaklanmanın 20 dakika sürdüğünü gösteriyor.

Bu durum okullar, ebeveynler ve politikacılar için büyük bir endişe kaynağı oluşturuyor. 


Hangi ülkeler okullarda akıllı telefon kullanımını yasakladı?

Fransa, İtalya, İngiltere ve Hollanda, sınıflarda cep telefonlarını yasakladı.

Hollanda, bu yılın Ocak ayından itibaren sınıflarda dijital cihazları yasaklayan son ülke oldu.

Birleşik Krallık'ta telefon kullanımı genellikle okullara bırakılıyor.

Avustralya devlet okullarında da yasak uygulanıyor.

Avustralya hükümeti, cep telefonlarının yasaklanmasının derslerdeki dikkat dağıtıcı unsurları azaltacağını, öğrencilerin öğrenmeye odaklanmasını sağlayacağını, öğrenci refahını artıracağını ve siber zorbalığı azaltacağını söylüyor.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

İtalya'da öğretmenler, öğrencilerin akıllı telefonlarını gün başında topluyor, Finlandiya da benzer hamlelerde bulunuyor.

Portekiz, her ay okullarda belirli sayıda telefonsuz gün belirleyerek bir uzlaşma denemesi yaparken, İspanya'da bazı özerk bölgelerdeki okullar yasak getirse de ülke çapında bir yasak uygulanmıyor.

Kanada'daki birkaç okul bölgesi tamamen yasaklamayı uygulasa da sürdürmesi çok zor olduğu için kararı iptal etmiş durumda.

Artık öğretmenlerin kendi sınıflarına uygun kararlar almalarına izin veriliyor.

Benzer şekilde New York'ta da yasak kaldırıldı; çünkü yasaklar ebeveynlerin çocuklarıyla iletişimini zorlaştırıyordu.

Florida, eyalet çapındaki kamu okullarının ders saatlerinde öğrencilerin cep telefonu kullanımını yasaklamasını gerektiren bir yasa çıkardı.

Los Angeles da kamu okullarında akıllı telefon kullanımına kısıtlama getirenler arasında yer alıyor.

Çin'de de yasak uygulanıyor. Çinli yetkililer, gençlerin görme yeteneğini korumak, konsantrasyonlarını artırmak ve internet bağımlılığını önlemek istediklerini söylüyorlar.

Çinli gençler, ByteDance'in TikTok'un Çince versiyonu Douyin'i günde 40 dakikadan fazla izleyemiyor.  

Çin, bir zombi nesli yetiştirmenin tehlikelerini görme konusunda Batı'nın çok ilerisinde.

Çin'in çocuklarını teknolojinin aşırılıklarından koruma konusunda çok daha etkili olması Batılı yasa koyucuları düşündürüyor. 


Telefon yasakları tartışmalara yol açıyor 

Okullarda telefon kullanımına ilişkin kaygılar, cihazların ortaya çıkışından bu yana neredeyse hep var oldu; bu konuda çok az fikir birliği ve çok fazla tartışma vardı.

Okullarda telefonların yasaklanması Avrupa genelinde uzun zamandır tartışılıyor.

Örneğin; telefonların okullarda yasaklanması Almanya'da yıllardır tartışılıyor.

2022'den bu yana, Almanya'da yasak çağrıları daha da yükseliyor.

PISA araştırmaları dünya çapında 15 yaşındakiler arasında yalnızlığın arttığını gösteriyor.

Telefonlar okulda ilişki ve arkadaşlık kurmayı da çok zorlaştırıyor.

Bazı insanlar yasağın pratik olmadığına inanıyor.

Çok sayıda araştırma, cep telefonu kullanımının sadece alışkanlık yaratmadığını, aynı zamanda bağımlılık yarattığını gösteriyor.

Araştırmacılar, akıllı telefon kullanımını "eşik noktasının" ötesine, yani yararlı bir araçtan kişisel refahı ve başkalarının refahını baltalayan bir araca dönüştüren bir noktaya iten aktiviteleri tanımlıyor.

Akıllı telefonlara yakın olmak bile sınıfta öğrencilerin dikkatini dağıtabiliyor, bu da sonuçta akademik başarıyı düşürebiliyor.

Dahası, bulgular, ders çalışırken telefon kullanımı ne kadar fazlaysa, öğrenme ve akademik başarı üzerindeki olumsuz etkinin de o kadar fazla olduğunu gösteriyor.

Yasakların öğrencilerin eleştirel düşünmesini engelleyebileceğini savunan bir kesim de bulunuyor. 

Katı kurallar çoğu zaman gerçeklikle çatışır diyenler olduğu gibi dijital cihazların uyku, hareketsizlik, fiziksel aktivite eksikliğine yol açtığı, aşırı kilolu ve hatta obez olma riski üzerindeki doğrudan ve dolaylı olumsuz etkileri konusunda çok net bir fikir birliği olmadığını dile getirenler de bulunuyor. 


"Akıllı telefonsuz çocukluk" ilgi kazanıyor

Bazı ülkelerde cep telefonu kullanımına yaş sınırı getirilmesi, 11-13 yaş arasında internet erişimi olmayan cep telefonları kullanılması, 15 yaşına kadar internet erişimi olan ancak sosyal medyaya erişimi olmayan telefonlar kullanılması seçenekleri üzerinde de duruluyor.   

Aslında çocukların ekranlarda ne kadar süre boyunca ne yaptığından ziyade, hangi bağlamda ne yaptığı daha önemli.

Öğrencilerin telefonlarını okulda, evde ve dışında güvenli ve sorumlu bir şekilde nasıl kullanacaklarını öğrenmelerini sağlamak gerekiyor.  

Oysa ebeveynler olarak rehberlik vermekten korkuyoruz ve ebeveynlerin rehberlik konusunda çaresiz olduğunu gözlemliyoruz.

Açıkçası hem okulların hem de ailelerin bu konuda daha iddialı olmasını aynı zamanda birlikte çalışmalarını isterim.

Ebeveynler akıllı telefon politikasına karşıysa, okulun politika yanlısı olması önemli olmaz.

Ebeveynler ve okullar arasında bu konuda bir anlaşmazlık çıkarsa çok fazla bir şey olacağından emin değilim. 
 


Cep telefonu yasağı, teknolojiden arınmış bir sınıf, ekransız bir yaşam değildir

Sınıflarda telefonun yasak olduğu yerlerde bile öğrenciler hâlâ dizüstü bilgisayar ve tablet kullanıyor.

Cep telefonu yasağı, teknolojiden arınmış bir sınıf, ekransız bir yaşam değil elbette…

Çocuklara telefonları doğru şekilde kullanmayı öğretmeliyiz.

Masada e-postamızı kontrol ederken çocuklarımıza teknolojinin kötülükleri hakkında ahkam kesmenin hiçbir faydası yok.

Biz ebeveynler kendimize bakmalıyız. Ebeveynlere çocuklarıyla nasıl oynayacaklarını, kaliteli zaman geçireceklerini bir kez daha öğretmeliyiz. 


Sosyal medya ve bilgisayar oyunları çözdüğünden daha fazla soruna neden oluyor

Unutmayalım ki, sosyal medya ve bilgisayar oyunları çözdüğünden daha fazla soruna neden oluyor ve bence yarardan çok zarar veriyor.

Sosyal medya içerikleri çocukların değerler dünyasını ve zihinsel gelişimini birçok farklı şekilde etkileyebiliyor.

Bu etkiler, içerik türüne, çocuğun yaşına, gelişim seviyesine, kişisel deneyimlerine ve kullandığı sosyal medya uygulamalarına bağlı olarak değişebiliyor.

Bu nedenle interneti doğru kullanmayı öğretmek, günlük ekran süresi sınırlamaları getirmek ve denetim sağlamak şart.

Ayrıca aileleri bilinçlendirmeliyiz ve pedagojiden yoksun insanların çocuk yetiştirmekle ilgili önerilerinden kaçınmalıyız.

Ailelerin, sosyal medya kullanımını, çocuklarının yaşına ve gelişim düzeyine uygun bir şekilde denetlemelerini ve çocuklarının kişisel bilgilerini korumak adına uygun adımlar atmalarını sağlamalıyız. 

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU