Yaşamak için elbette çalışmak zorundayız. Canla başla, aldığımız maaşı, aldığımız parayı hak etmek amacındayız. İş, hayatımızın merkezinde. Herkes bir yerlerde ekmeğinin peşinde. Ne kadar işimize titizlikle sarılsak da bazen işler sarpa sarıyor. İş yerinde karşılaştığımız olumsuz koşullar nedeniyle, mobbing nedeniyle depresyona girmek, hayat kalitemizin düşüşüne tanıklık etmek, gelecek kaygısı içinde huzursuz hissetmek kaçınılmaz oluyor. Bu da mobbing üzerine daha fazla konuşmak gerektiği sonucunu ortaya çıkarıyor.
Türkçe karşılığı konusunda bir netlik olmasa da (İş yerinde psikolojik şiddet literatüre yeni giren bir kavram olduğundan Türkçe karşılığı konusunda henüz bir mutabakat bulunmamakta ve bir terminoloji sorunu yaşanmaktadır.) mobbing, maruz kalan kişiyi korkutmak ve taciz etmek amacıyla uygulanan “bezdiri, psikolojik taciz, yıldırma, ayrımcılık, duygusal linç, psikolojik şiddet” olarak tarif ediliyor. Psikolojik şiddeti biraz daha açarsak iş yerinde bir veya birkaç kişi tarafından diğer bir kişiye yönelik olarak, sistemli bir şekilde düşmanca ve etik dışı bir iletişim kullanılarak uygulanan bir psikolojik terör diyebiliriz.
Mobbing sistematik olarak her geçen gün artıyor
Mobbing maruz kalanı hayatından bezdiriyor. En sık karşılaşılan mobbing davranışı; performansın engellenmesi oluyor. Bu nedenle sizlere performansın engellenmesine yönelik medyaya yansıyan bir mobbing intiharı iddiasından söz etmek istiyorum.
İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi’nde plastik cerrahi bölümünde asistan doktor olarak görev yapan Uğurcan Ağcaoğlu’na ceza verilmek amacıyla ameliyatlara alınmadığı, acil serviste görevlendirildiği, acil serviste görev yaptığı sürece hakarete uğradığı iddia ediliyor. Bu baskı ve mobbinglere daha fazla dayanamadığı ileri sürülen Uğurcan Ağcaoğlu’nun asistanlık görevinden istifa ettiği, giderken arkasından “bu şekilde gidilmez, eğer bırakıyorsan istifanı ver öyle git” dendiği belirtiliyor. Son yıllarda hekim intiharları giderek artıyor.
En fazla hangi sektörlerde görülüyor?
Mobbing özellikle insan kaynağına yoğun ihtiyaç duyan hizmet sektörlerinde hem kalitenin hem de maaşın yüksek olması gereken sektörlerde görülüyor. Kamu, bankacılık, emniyet, eğitim, ulaşım, turizm, otel ve restoran, iletişim gibi. Türkiye’de mobbingin en çok görüldüğü sektörlerden biri sağlık. Henüz tıpta okurken başlıyor her aşamada devam ediyor. Tıp kültürü, zorbalık davranışlarını uzun süredir hoş görüyor veya görmezden geliyor.
Sağlıkçılar, sağlıkta şiddet yasası isterken mobbingin geçiştirilmemesi ve yasal haklarının tanımlanması gerekiyor
Her insan duygularını yönetmede başarılı olamıyor. Duygu durum bozukluklarını yönetemiyor. Biz duygu temelli bir toplumuz ve duyguları yönetme konusunda çok becerikli değiliz. Kimileri için “intihar etmeseymiş” demek kolay olabiliyor. Destek almak, yardım istemek ise zor… Mobbingin en büyük tuzağı insana kendini suçlu hissettirmesi ve özgüvenini kaybettirmesi… İçine kapanma ve depresyon arkasından geliyor. Dayanamadıkları baskı üzerine intihar edenlerin sayısı artıyor.
Psikolojik yıldırma sürecinde bazı izleyiciler ortada hiçbir şey yokmuş gibi davranabilirken, bazıları bu duruma müdahale edebiliyor hatta bazı izleyiciler mobbing mağduru kişinin yanında yer alarak kişiye yöneltilen saldırı amaçlı hareketlere tepki gösterebiliyor. Ama çoğunlukla kişiler mobbing mağduru kişinin yanında olup olayın içine girmek istemiyor ve bu yüzden kayıtsız bir şekilde izleyici oluyor. Mobbingin ne demek olduğunu en iyi mobbinge maruz kalan anlıyor. Ne yazık ki bir sürü insanın el birliği ile birini öldürmüş olmasının çoğu zaman cezası olmuyor!
Mobbinge maruz kalan insanlar intihar ettikten sonra mobbing yapan çalışanlar işten çıkartılıyor ya da pasif bir göreve alınıyor
Bu, çok acı bir gerçek. Türkiye’de şirketler mobbingi kişiler arasındaki bir ihtilaf olarak görüyor, problem görmezden geliniyor. Bu nedenle kim mobbinge maruz kalıyorsa “artık çıksın anlatsın” diyorum. İntihar etme aşamasına geldiyse, durumu yönetemiyorsa, başa çıkamayacak kadar kötü hissediyorsa, duygusal olarak zorlanıyorsa canına kıymasın! Mutlaka profesyonel destek alsın! Kimse yaşamını bu zorbaların teslim almasına izin vermesin, haklarını aramaktan da çekinmesin!
Mobbingle mücadele yasası çıkarılmalı
Mobbing mağdurları bu durumla mobbing davranışlarını görmezden gelerek baş etmeye çalışıyor. Çoğu kimse mobbing konusunda yasal hakların neler olduğu bilmiyor. Mobbing cezalarının caydırıcı olması gerekiyor. Mobbing ile ilgili düzenlemelerin bir an önce yapılması, Türkiye’de müstakil bir mobbingle mücadele yasasının çıkarılmalı. Müstakil bir mobbing ile mücadele kanununda; mobbingin tanımını yapılmalı, kapsamı çıkarılmalı, hangi davranışların mobbing sayılacağı açıklanmalı, süresi belirlenmeli. Mobbing etkili yaptırımlar ile suç kapsamına alınmalı ki herkes için bir güvence olsun.
Uğurcan Ağcaoğlu'nun ailesine, arkadaşlarına ve tüm sağlık camiasına başsağlığı diliyorum.
*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
© The Independentturkish