Rus basını, İsrail'in hastane saldırısını nasıl gördü?

Gazze'deki hastane saldırısının ardından Rus basını, İsrail-Hamas savaşını nasıl gördü?

Görsel: İzvestiya

İsrail ordusunun Gazze Şeridi'ndeki El-Mamedani Hastanesi'ni vurdu. Bombaların hedefi olan hastane saldırısında en az 500 kişi hayatını kaybetti. Saldırı sebebiyle İsrail’e tüm dünyadan tepkiler geldi.

Peki, Rus basını yaşananları nasıl gördü?

Independent Türkçe için Rus basınında 18 Ekim Çarşamba günü yer alan haberleri derledik:


Kommersant:

Aleksey Zabrodin imzalı haberde özetle şu ifadeler yer alıyor:
 

 

Tedbirsizlik olağanüstü bir durum

Batı, İsrail ile Hamas arasındaki savaşa ortak bir yaklaşım arayışını sürdürüyor

İsrail-Hamas arasında 10 günden fazla süredir devam eden savaşla sonuçlanan Ortadoğu çatışmasının yeni bir turu Batı'yı zor durumda bıraktı. İsrail'in güneyinde 7 Ekim'de katliamı gerçekleştiren Hamas'ın eylemleri açıkça kınanmasına rağmen, mevcut duruma ortak bir yaklaşım geliştirmenin müttefikler için zor bir görev olduğu ortaya çıktı. 

Sorun, Batılı ülkeler arasında ortak bir görüş oluşturamamasıdır. İsrail'e siyasi, diplomatik ve askeri-psikolojik destek sağlayan ABD en tutarlı politikayı izledi. 

ABD Başkanın ziyaretinden önce salı günü İsrail'e giden Almanya Başbakanı Olaf Scholz, gidişinden önce İran'ı ve Hizbullah'ı “çatışmaya müdahil olmamaları” konusunda uyardı. Yakın günlerde Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron da Ortadoğu'ya gidecek. 

Scholz'ya göre, Batı'nın ve ortaklarının genel hedefi “Bölgede gerilimin yükselmesini önlemek”. Ancak bunun nasıl yapılacağını ve ne gibi bir stratejinin uygulanacağını AB bir türlü belirleyemiyor...

15 Ekim'de yapılan ortak açıklamaya rağmen durum öyle bir noktaya geldi ki, Avrupa Konseyi Başkanı Charles Michel, 17 Ekim'de dernek liderlerini acil bir video toplantısı için bir araya getirmek zorunda kaldı. Batı medyasındaki kaynaklara göre Brüksel'in "bir dizi yanlış adımı" olmasaydı zirve asla gerçekleşmeyecekti.

Anlaşmazlığın ilk dışavurumlarından biri, İsrail'in meşru müdafaa hakkını defalarca ilan eden Avrupa Komisyonu başkanı Ursula von der Leyen'in sözleri ve eylemleri oldu.
İsrail'i ziyaret eden Leyen, “Açıklanamaz bir trajedi karşısında mümkün olan tek bir cevap var: Avrupa İsrail'in yanında duruyor. Ve İsrail'in kendini savunma hakkı var. Aslında halkını koruma sorumluluğu var” dedi.

Leyen daha sonra Binyamin Netanyahu ile el sıkışırken, “medeniyet ile barbarlık arasındaki cephe hattı” vurgusu yaptı. Avrupa'daki bazı kişiler, Ursula von der Leyen'in tüm AB adına İsrail'e herhangi bir yanıt için tam yetki vererek yetkisini aştığını düşünüyor.

Yakın zamanda AB sadece Birliğin ortak pozisyonu belirlemekle kalmayıp bunu ABD'nin de yaklaşımlarıyla uyumlu duruma getirecektir. Bunun için Charles Michel ve Ursula fon der Leyen 20 Ocak'ta Joe Biden ile buluşmak için Washington'a gidecek. Bu arada, işin başında öngörülmemesine rağmen Brüksel'de baş gösteren anlaşmazlıklardan ve Washingon'a azami düzeyde prestijli bir delegasyonun gönderilmesi düşüncesinin ağır basmasından dolayı Josep Borrel'den onlarla birlikte Washington'a gitmesi kararlaştırıldı. AB-ABD zirve toplantısının daha önceden planlanmış olmasına rağmen bay Borrel'in de masa arkasında bulunacak olması her şeyden önce İsrail'e odaklanmak için önceden belirlenmiş gündemden vazgeçilmesi gerekecek.
 

 

Kommersant muhabiri Marianna Belenkaya'nın Tel Aviv'den bildirdiği haber özetle şu şekilde:

Gazze'ye farklı yönlerden yaklaşılıyor

İsrail-Filistin çatışması mümkün olan her platformda tartışılıyor

ABD Başkanı Joe Biden çarşamba günü İsrail ve Ürdün'de görüşmelerde bulunacak, ayrıca, Amman'da sadece Ürdün Kralı II. Abdullah'la değil, Mısır ve Filistin cumhurbaşkanları Abdulfettah es-Sisi ve Mahmud Abbas'la da görüşecekti. 

(Güncelleme - Kommersant) Biden, Ürdün Kralı II. Abdullah ile yaptığı istişarelerin ardından , Gazze Şeridi'nde bir hastaneye roket isabet etmesi sonucu yüzlerce kişinin hayatını kaybettiği trajedi nedeniyle Aman ziyaretini erteleme kararı aldı.

AB ülkeleri liderleri Avrupa Konseyi Başkanı Charles Michel önderliğinde Fars Körfezi'nin Arap monarşileri temsilcileri ise acilen Amman'da biraraya geldiler. Buluşmada Gazze'ye insani yardım yapılması operasyonunun organizesi kararlaştırıldı. Ama yine de İsrail'in buna izin vermesi gerekiyor. 

Bu arka plan karşısında, Filistin-İsrail çatışma bölgesinde derhal ateşkes çağrısında bulunan insani karar taslağı BM Güvenlik Konseyi tarafından kabul edilmeyen Rusya özellikle hayal kırıklığına uğradı. Arap dünyasından 17 devlet dahil olmak üzere neredeyse 30 ülke, Rus girişiminin ortak sponsoru oldu, ancak Güvenlik Konseyi'nde gerekli 9 lehte oy bulunamadı. Karara 5 ülke lehte oy verdi, 4'ü karşı çıktı ve 6 ülke çekimser kaldı. Metinde sivillere yönelik şiddet ve düşmanlığın yanı sıra "her türlü terör eylemi" de kesinlikle kınanıyordu.

Rusya Federasyonu'nun BM Daimi Temsilcisi Vassily Nebenzia, "Kararın kabul edilmemesinin tek nedeni, onların (karşı çıkan ülkeler  - Kommersant ) Rusya'dan gelen hiçbir şeyi desteklemek istememeleriydi" dedi.


İzvestiya:

Ksenia Loginova imzalı yazı özetle şu şekilde:
 

 

Hiçbir uyarı yapılmadan: Gazze Şeridi'ndeki bir hastaneye roket düştü

Çoğu kadın ve çocuk olmak üzere yüzlerce sivil hayatını kaybetti. 

Gazze Şeridi'nde sivillerin barındığı bir hastane bombalandı. Aralarında yüzlerce çocuğun da bulunduğu 800 kişi öldü ve yaralandı. Çok sayıda kişinin hâlâ enkaz altında olması nedeniyle daha fazla can kaybı yaşanabilir. Filistin lideri Mahmud Abbas, hayatını kaybedenler için 3 günlük yas ilan etti.

Olay dünya çapında kamuoyunun büyük tepkisine neden oldu. Müslüman ülkelerde protestolar başladı, aktivistler İsrail büyükelçiliklerine saldırıyor, ABD ve Fransa'nın diplomatik misyonları önünde de öfkeliler.

Birçok Ortadoğulu lider olaydan Yahudi devletini ve Washington'u sorumlu tuttu. İsrail suçunu kabul etmiyor ve saldırının arkasında Gazze'den gelen İslami Cihad'ın olduğuna dair kanıtları yakında sunacağına söz veriyor. 

(**)

Rusya Federasyonu Güvenlik Kurulu Başkan yardımcısı Dmitri Medvedev Gazze Şeridi'ndeki hastaneye saldırıyı 'cinayet' olarak nitelendirdi.

Medvedev, "Gazze Şeridi'nde bir hastaneye yapılan korkunç saldırı açıkça savaş suçudur" dedi.

Medvedev, kendi Telegram kanalındaki hesabından yayımlandığı açıklamasında şu hususlara yer verdi:

“Bunun nihai sorumluluğu, farklı ülkelerdeki ve farklı kıtalardaki savaşlardan alaycı şekilde para kazananlara, askeri endüstriyel tesislerini doldurarak silahlara muazzam miktarda düşüncesizce para dağıtanlara, yalanla demokratik değerleri korumaya yönelik küresel misyonlarını ilan edenlere, Amerika Birleşik Devletleri'ne aittir”

Ksenia Loginova'nın yazısında Gazze Şeridi'ndeki hastaneye İsrail'in füze saldırısına karşı Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve İletişim Başkanı Fahrettin Altun'un açıklamalarına da yer veriliyor. 
 

 

İzvestiya muhabiri Tel Aviv'deki bir hastanenin zindanındaki durumu gösterdi

"Yer seviyesinin altındaki her şey ve biz şu anda dördüncü kattayız, en ciddi durumlarda hayat kurtarmak için gerekli her şeye sahip olan büyük bir bomba sığınağıdır" dedi.

17 Ekim'de İzvestia muhabiri Valentin Trushnin, İsrail'in en güçlendirilmiş hastanelerinden biri olan Tel Aviv Ichilov hastanesini ziyaret etti.

Muhabir Trushnin, "Bunlar cumartesi günü Hamas saldırısının kurbanları değil, bunlar onların roket saldırılarının kurbanları" dedi.

Haberde Valentin Truşnin'in hastaneden anons geçtiği bir video da yer aldı. Videoda Truşnin, "Biz merkez sokaktayız. Burada her taraf silahlı insandır. Biden'ın gelişinden dolayı Tel Aviv merkezi tamamen kapatıldı. Her yerde polisler duruyor, geçişler imkansız" dedi.


TASS: 
 

 

Rusya'nın İsrail Büyükelçisi Gazze'deki hastaneye daha önce de saldırı düzenlendiğini söyledi

Anatoly Viktorov, son saldırının birkaç gün önce gerçekleştiğini kaydetti.

Rossiya-24 kanalına yaptığı açıklama Büyükelçi Anatoli Viktorov, Gazze'deki El Ahli hastanesinin birkaç gün önce zaten roket saldırılarına maruz kaldığını söyledi.

Viktorov, “Bu konuda şunu belirtmek isterim ki, aldığımız bilgilere göre bu hastane ilk kez vurulmuyor; birkaç gün önce bu hastaneye de darbe vuruldu ancak bu defa olduğu o zaman bu kadar korkunç bir yıkım olmamıştı” dedi.

Büyükelçi ayrıca Ortadoğu'daki ve doğrudan Filistin-İsrail çatışmasının tırmandığı bölgedeki Hıristiyan nüfusun mevcut durumuna ilişkin ciddi endişelerini dile getirdi. 

Viktorov, sözlerini şöyle tamamladı:

“Gazze Şeridi'nde bin 300 bin Hıristiyan var ve onlar tüm bu korkunç hesaplaşmalardan çok acı çekiyorlar. Biz bu konuyu da ciddi şekilde ilgi alanımızda tutuyoruz.”  

 

 

Zaharova, Gazze'deki hastane saldırısını "insanlıktan çıkma eylemi" olarak nitelendirdi

Rusya Dışişleri Bakanlığı'nın resmi temsilcisi, ABD'yi durumu açıklığa kavuşturmaya ve trajedinin suçlusunu tespit etmeye yardımcı olacak uydu görüntüleri sağlamaya çağırdı

Rusya Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Maria Zaharova, Gazze'deki bir hastaneye yapılan saldırının bir suç ve insanlıktan çıkarma eylemi olduğunu söyledi.

Diplomat, Sputnik radyosuna yaptığı açıklamada, "Elbette, böyle bir suç eylemini suç olarak, insanlıktan çıkarma eylemi olarak sınıflandırıyoruz" dedi.

Zaharova, İsrail'in Gazze'deki bir hastaneye düzenlenen saldırılara karışmadığına dair kanıt sunması gerektiğine dikkat çekerek, "Medyada ve sosyal ağlarda yorum yapmaktan daha fazlasını yapmalıyız, gerçekleri sunmalıyız" dedi.

Rusya Dışişleri Bakanlığı'nın resmi temsilcisi ayrıca ABD'yi, durumu açıklığa kavuşturmaya ve trajedinin suçlusunu tespit etmeye yardımcı olacak uydu görüntüleri sağlamaya çağırdı. 

 

 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU