Ülkemizin değerli felsefecilerinden Prof. Dr. Doğan Özlem 78 yaşında maalesef aramızdan ayrıldı.
Doğan Özlem Hocamızla, "Assos'ta Felsefe" belgeselinin çekimleri vesilesiyle tanışmıştık.
Prof. Dr. Örsan K. Öymen'in önce hayalini kurup ardında da yaşama geçirdiği Assos Felsefe Akademisi, Cumhuriyet tarihimizde felsefe alanında gerek ulusal gerekse de uluslararası düzeyde, uzun yıllardır düzenli olarak gerçekleştirilen bir etkinliktir.
İşte bu etkinliğin belgeselini çekmeye karar vermiş ve bu çerçevede Felsefe Sanat Bilim Derneği'nin o tarihlerde Galata bölgesinde yer alan merkezinde Doğan Hocamızla da bir çekim gerçekleştirmiştik.
Bu çekimin ardından Doğan Hoca'yla çeşitli tarihlerde yemek programlarında bir araya geldik.
Hafızamda kalıcı bir iz bırakan söz konusu yemekleri düzenleyen değerli felsefecimiz ise Örsan Öymen'di.
Bu yemeklerde masada süre giden sohbet o kadar keyifli ve akıcıydı ki zamanın nasıl geçtiğini anlamıyorduk.
Sanırım insanlar keyifli vakit geçirdiklerinde zaman onlara daha hızlı akıyor gibi görünüyor.
Aslında hayat da öyle. Gerçi hayatın her anının keyifli olduğu söylenemez. Yine de gündelik koşuşturmaların içinde hayatın nasıl da hızla akıp gittiğini kimi zaman unutuyoruz.
Bizler farkında olsak da olmasak da hayat akıp gidiyor. Belki de hızla akıp giden bu hayatı anlamlı kılacak şeylerin başında geride bıraktıklarımız geliyordur.
Doğan Hoca geride pek çok eser bıraktı. Hermaneutik ve kültür bilimleri alanlarındaki çalışmalarıyla ülkemizde her geçen gün gelişmekte olan felsefeye çok değerli katkılar yapan Doğan Özlem, aynı zamanda pek çok da öğrenci yetiştirdi.
Evet, Cumhuriyet dönemi felsefe tarihimizdeki yerini alan Doğan Özlem biyolojik olmasa da eserleriyle yaşamaya devam edecektir.
Türkiye'de felsefenin gelişimine büyük katkı yapan Hocamızı her zaman saygıyla anacağız.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Felsefe, üzerinde yaşadığımız bu topraklar için deyim yerindeyse yaşamsal bir öneme sahiptir.
Eleştirel ve sorgulayıcı düşünce denildiğinde hiç kuşkusuz akla ilk felsefe gelir.
Yalnız eleştirel ve sorgulayıcı düşünce maalesef kültürümüzde kendisine pek yer bulamamaktadır.
O kadar ki toplumuzda eleştirinin kimi zaman hakaret gibi algılandığına tanıklık ediyoruz.
Oysa Anadolu'nun felsefenin doğduğu topraklar olduğunu ve tarihte bilinen ilk filozofun bugünkü Aydın'ın Didim İlçesi'nde Akkoy'un 5 kilometre kuzeyinde ve Balat Köyü yakınında yer alan Miletos kentinde yaşamış olan Thales olduğunu biliyoruz.
Nasıl oluyor da felsefenin doğduğu ve geliştiği bir coğrafyada eleştirel ve sorgulayıcı düşünce yeterince gelişemiyor?
Üstelik eleştirel ve sorgulayıcı düşünce birey olmanın olmazsa olmaz koşuludur.
Dahası eleştirel ve sorgulayıcı düşünce gelişmeden ülkemizde tabiri caizse birinci sınıf bir demokrasinin varlığından söz etmemiz mümkün olmayacaktır.
Eleştirel ve sorgulayıcı düşünce gelişmediği sürece toplumumuzun yaratıcı toplumların ürünlerinin "alıcı"sı olmaya mahkûm kalacağını da varsayabiliriz.
Evet, bu liste daha da uzatılabilir. Sonuçta bu listenin bizlere verdiği mesaj açıktır. Felsefe bu topraklar için nefes almak kadar önemlidir.
*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
© The Independentturkish