Sergey Yesenin intihar ederken (1925) Mayakovski'nin kaleme aldığı şiir:
Siz, nasıl derler
Öbür dünyaya gittiniz;
Boşluk;
Kendinizi yıldızlara çarpıp
Patlatarak uçunuz
mısralarıyla başlarken, 5 sene sonra av tüfeğiyle kendisinin de intihar edeceğini kim bilebilirdi ki?
Anılarından da görüldüğü üzere, adeta yirmi saat düşünen, mutlaka yenilikler bulan ve onları bir an önce uygulamak için çırpınan bir kişilik, bir de gezip-dolaşmaktan bıkmıyor.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Sanatta estetizmi kökünden reddeden Mayakovski'nin devrimden sonra da devrimci olarak kalmasının nedenlerini bu kısa anılardan görebilirsiniz.
1924 yılında Moskova'da iken Nazım da kendisini dinlemeye gitmiş, çok derinden etkilendiği için Rus şiirinde örnek aldığı kişiliklerin başına Vladimir Mayakovski'yi koymuştu.
Nazım ise Türk şiirinin atmosferini değiştirerek devrimci ruh kazandırmaya muvaffak olmuştu.
Onun için ikisi de zirvede, ikisi de gün geçtikçe daha kıymetli...
"Ben-Kendim" başlıklı anılarının son bölümünü Independent Türkçe okurlarıyla paylaşmaktan duyduğumuz büyük memnuniyeti bir kere daha ifade ederek iyi okumalar dileyelim.
Sarı gömlek
Hiçbir zaman takım elbisem olmadı. Berbat görünümlü iki gömleğim vardı. Denenmiş yol, kravatla süslenmekti. Para yok. Kızkardeşimden bir parça sarı bant aldım, boynuma sardım. Büyük sükse. İnsanda en göze çarpan ve güzel şey kravatmış demek. Kravatı büyütünce süksenin de büyüyeceği açıktı. Kravatların ölçülerinin sınırlı olmasından dolayı ben kurnazlığa başvurdum: kravattan gömlek ve gömlekten kravat yaptım.
Karşı konulamaz bir etki.
HaliyleGüzel sanatların general tabakası kıcıklık oldu. Prens Lvov. Okul müdürü. Eleştiriyi ve ajitasyonu durdurmamı önerdi. Geri çevirdik.
"Ressamlar" Konseyi bizi okuldan attı.
Neş'eli seneRusya'yı geziyorduk. Ziyafetler. Konferanslar. Valilikler pireleniyordu. Nikolayev'de bizden ne yönetime ne de Puşkin'e dokunmamamızı istediler. Çoğu zaman yarık kelime söyleyince polisler saldırıyordu. Ekibe Vasya Kamenski de katıldı. En yaşlı futurist.
Benim için o yıllar formal çalışma, sözü zapt ü rapt altına alma dönemiydi.
Yayıncılar bizden (eser) almazdı. Kapitalist burnu bizden bombacı kokusu alıyordu. Benim tek bir satırımı bile almıyorlardı.
Moskova'ya döndüğümde ağırlıklı olarak bulvarlarda yaşıyordu.
Bu dönem Vladimir Mayakovski trajedisiyle sona erdi. Petersburg'ta sahnelendi. Luna-Park (eseri) deliklerine kadar ıslıklamışlardı.
14 yılının başıUstalığı hissediyorum. Konuya hakim olabiliyorum. Sımsıkı. Konuya ilişkin soru oluşturuyorum. Devrimci (konuya). Şalvarlı Bulut (şiiri) üzerinde düşünüyorum.
SavaşHeyecanla karşıladım. Başında sadece dekoratif, gürültü yanından. "Savaş ilan edilmiştir" şiirim. Sipariş üzerine plakatlar yapmam.
Ağustosİlk çarpışma. Askeri korku sarıp sarmalamıştır. Savaş iğrenç bir şey. Arka cephe daha iğrenç. Savaşla ilgili bir şeyler söylemek için onu görmek gerekir. Gönüllü yazılmaya gittim. İzin vermediler. Ümit verici bir şey yok.
Albay Modl'dan iyi bir fikir çıktı.
KışSavaştan iğrenme ve nefret. "Ah, kapatın, gazetelerin gözlerini kapatın" v.d.
Sanata olan ilgi tamamen kaybolmuştur.
Mayıs65 ruble kazandım. Finlandiya'ya gittim. Kuokkala'ya.
KuokkalaYedi tanıdığının bulunduğu bir sistem (yedi cinsli). Öğlen yemeği için yedi tanıdık buldum. Pazar günü Çukovski'yi "yiyorum", Pazartesi Yevreinov'u v.d. Perşembe günü kötüydü;
Repin'in otlarını yiyordum. Bir arşın boyu bulunan futurist için bu iş değildi.
Akşamları plajda eğleniyorum. ‘Bulut'u yazıyorum.
Devrime yakın bir bilinç güçleniyordu.
Mustamyaki'ye gittim. M. Gorki. Kendisine ‘Bulut'un bir parçasını okudum. Duygulanan Gorki, gözyaşıyla yeleğimi tamamen ıslattı. Şiirden etkilenmişti. Ben azcık gururlandım. Kısa süre içinde Gorki'nin her şiirsel yeleğe gözyaşı döktüğü anlaşıldı.
Her şeye rağmen yeleği muhafaza ediyorum. Taşra müzesi için birilerine verebilirim.
Yeni Satirikon65 ruble kolaylıkla ve acısız gelip gitti. "Acaba ne yemeli?" düşüncesi içinde ‘Yeni Satirikon' dergisinde yazmaya başladım.
Mutludan daha mutlu bir tarih
1915 yılının Temmuz'u. L. Yu. ve O. M. Brik'lerle tanışıyorum.
Askerliğe celpTıraş ettiler. Cepheye gitmek istemiyorum. Çizimci olduğumu uydurdum. Geceler bir mühendisin yanında araç çizmeyi öğreniyorum. Yayın işleri daha kötü durumda. Askerlere yasaklıyorlar. Sadece Brik (beni) sevindiriyor. Şiirlerimin tamamını satırı 50 kuruştan alıyor. ‘Omurga kemiği kavalı'nı ve ‘Bulut'u yayınladı. ‘Bulut' stratus çıkmıştı. Sansür esip geçmişti. Altı sayfa sadece noktalardı.
O zamandan beri benim noktalara nefretim var. Virgüllere de.
AskerlikGüzelden daha güzel zaman. Komutan portreleri çiziyorum (kaynak sağlıyorum). Kafamda ‘Savaş ve Barış', kalbimde ‘İnsan' dolaşıyor.
16 yılı‘Savaş ve Barış' bitmiştir. Kısa süre sonra ‘İnsan'. ‘Letopis' dergisinde parçalar yayınlıyorum. Askerlere gözle kasten gözükmüyorum.
26 Şubat 1917 yılıArabalarla Duma (parlamento) önüne gittim. Rodzyanka'nın makamına sokuldum. Milyukov'a baktım. Susuyor. Ancak nedense ben onun kekelediğini düşünüyorum. Bir saat sonra boğaza getirdiler. Ayrıldım. Birkaç günlüğüne sürücülük okulunun yönetimini üstlendim. Eski subaylar eski üsule uygun biçimde Duma'da dolaşıyor. Benim için durum açıktır; bunun ardından hemen şimdi kaçınılmaz olarak sosyalistler (gelecek). Bolşevikler. Devrimin hemen ilk günlerinde ‘İnkilap' şiir-kronolojisini yazıyorum. ‘Güzel sanatların bolşevikleri' konulu konferanslar veriyorum.
AğustosRusya yavaş yavaş geleneğini reddediyor. Saygıyı kaybetmişler. ‘Yeni hayat'tan ayrılıyorum. ‘Misteriya Buff' üzerinde düşünüyorum.
EkimKabullenmeli mi, kabullenmemeli mi? Benim için (ve diğer Moskovalı futuristler için) böyle bir soru yoktu. Benim devrimim. Smolni'ye (devrimin yönetim merkezi - çev.) gittim. Çalıştım. Önüme ne gelse. Toplantılar yapmaya başladılar.
OcakMoskova'ya gittim. Konuşuyorum. Gece Nastasinsk'teki ‘Şairler kafesi'nde. Şimdi buradaki ufak şiir salonlarının devrimcilik ninesi. Sinema senaryoları yazıyorum. Kendim oynuyorum. Sinema için plakatlar çiziyorum. Haziran. Yeniden Petersburg.
1918 yılıRSFSC'nin (Rusya Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Federasyonu - çev.) sanatla ilgilenmeye zamanı yok. Ben ise sanatla ilgileniyorum. Kşesinsk'teki Proleterye Kültürü'ne gittim.
Neden partide değilim? Komünistler cephelerde çalışıyordu. Sanatta ve eğitimde kafa sallayanlardı. Beni Heşterhan'a balık tutmaya gönderselerdi.
25 Ekim 1918 yılı"Misteriya"yı bitirdim. Okudum. Çok konuşuyorlar. Meyerhold ile K. Maleviç (dünyaca ünlü ressam - çev.) sahnelediler. Etrafta korku hüküm sürmekteydi. Özellikle komünistlik yapma görüntüsündeki entelijensiya. Andreyeva neler neler yapmadı ki! Engel olmak için. Üç kez sahnelediler, ardından bölük pörçük ettiler. Ve "Macbeth"i sahnelediler.
1919 yılı
"Misteriya" ve diğer eşyalarımın yanı sıra yoldaşlarımla fabrikaları dolaşıyorum. Neşeli bir buluşma. Vıborg ilçesinde Komün Sanatı (yayınevi) kuruluyor, "Komünün Sanatı"nı yayınlıyoruz. Akademiler çatırdıyor. İlkbaharda yeniden Moskova'ya gidiyorum. Kafamı "150.000.000" (eserim) işgal etmiştir. Rostov'daki propaganda çalışmalarına katıldım.
1920 yılı
"Yüz elli milyon"u bitirdim. Soyadım olmaksızın yayınlıyorum. Herkesin bir şeyler ilave etmesini ve daha iyi duruma getirmesini istiyorum. Bunu yapmamalarına rağmen soyadımı herkes biliyordu. Farketmez. Burada altına soyadımı yazarak yayınlıyorum. Rostov'un gündüzleri ve geceleri. Denikin ve benzerleri saldırıyor. Yazıyor ve çiziyorum. Üç bin plakat ve altı bin imza hazırladım.
1921 yılı
Tüm süründürmeciliği, nefreti, kağıt yığınını ve cehaleti yararak "Misteriya"nın ikinci varyasyonunu sahneliyorum. Meyerhold'un yönetmenliğinde ressamlar Lavinski, Hrakovski, Kiselyov'un görev aldığı oyun Birinci RSFSC'de ve Üçüncü Komintern için sirkin binasında Almanca gösterimde. Almancasını Altman ile birlikte Granovski ve Ravdel gösterime hazırlamışlar. Belki yüz kere oynanmıştır. "İzvestiya" (gazete - çev.) yazmaya başladım.
1922 yılı
MAF Yayınevi'ni kuruyorum. Futuristleri topluyorum - komün üyelerini. Uzak Doğu'dan Aseyev, Tretyakov ve diğer kavga yoldaşlarım gelmişler. Üç sene bu yana hazırlandığı Beşinci Enternasyonal'i yazmaya başlıyorum. Ütopya. 500 sene sonrasının sanatı gösterilecek.
1923 yılı
"Lef"i kuruyoruz. "Lef" futurizmin tüm donanımlarıyla büyük bir sosyal konuyu kapsıyor. Bu belirlemeyle kuşkusuz, sorun bitmiyor, ilgilenenleri No.No.ya sevk ediyorum. Sık birleşmişiz: Brik, Aseyev, Kuşner, Arvatov, Tretyakov, Rodçenko, Lavinski. "Bununla ilgili"yi yazdım. Kendi deneyimlerimle genel maişat üzerine. "Lef"in sloganlarından, büyük kazanımlarından biri üretim sanatlarının estetikten yoksun bırakılması, yapıcılıktır. Şiir ilavesi: propaganda ve üretim propagandası olup reklamdır. Poetik bir kışkırtma olmasına rağmen "Moskova tarım üretimi dışında hiçbir yerde"yi en üst düzeydeki şiir sayıyorum.
1924 yılı
"Kursk işçilerine anıt". SSCB'yi dolaşarak Lef üzerine verdiğim sayısız konferans. Puşkin'e ithafen "Jübile". Ve bu sepkiden şiirler dizi halinde. Geziler: Tiflis, Yalta, Sevastopol. "Tamara ve İblis" v.d. "Lenin" manzum romanımı bitirdim. Bir dizi işçi toplantısında okudum. Basit bir siyasi öykü düzeyine indirgemenin kolay olmasından dolayı ben bu manzum romandan çok korkuyordum. İşçi kitlesinin yaklaşımı sevindirdi ve bu manzum romanının gerekli olduğu kanısını pekiştirdi. Yurtdışına çok gidiyorum. Avrupa teknolojisi, sanayicilik, onların daha sollayamadığı eski Rusya'yla irtibatını kurmak için her tür girişim Lef mensubu bir futuristin her zamanki düşüncesidir. Derginin tirajına ilişkin teselli verici rakamların olmamasına rağmen Lef kendi işini büyütüyor. Biz bu "rakamları" biliyoruz: Giz'in büyük ve serinkanlı mekanizmasının bazı dergilerinde sık sık rastlanan basit bir çıkarsızlık hadisesi.
1925 yılı
Propaganda nitelikli "Uçan Proleterya" manzum romanını ve propaganda nitelikli "Göklerden Kendin Geç" şiir kitabımı yazdım. Yer Gezeğeni'ni dolaşıyorum. Bu gezinin başlangıcı "Paris" konulu son manzum romandır (farklı şiirlerden ibaret). Şiirden düz yazıya geçmek istiyor ve geçiyorum. Bu sene ilk romanımı bitirmem gerekir. "Yer Gezeğeni Etrafında" istediğim gibi olmadı. Öncelikle Paris'te gasp ettiler, ikincisi ise yarım senelik geziden sonra kurşun hızıyla kendimi SSCB'ye attım. Hatta San Francisco'ya (konferans vermeye davet etmişlerdi) gitmedim. Meksika'yı, S.-A'yı, S.Ş ve Fransa'nın bir parçasını dolaştım. Sonucu kitaplar oldu: gezi notları, düz yazı. "Benim Amerika'yı Keşfim" ve şiirler: "İspanya", "Atlas Okyanusu", "Havanna", "Meksika", "Amerika". Romanı aklımda yazıp bitirdim, ancak kağıda dökmedim. Çünkü: yazarken düşüncelerime nefret uyandı ve kendimden soyadın neyse olgu da öyle olmalı diye talepte bulundum. Bu arada sadece 26 yılında değil 27 yılında da.
1926 yılıİşte kendimi bilinçli şekilde gazeteciliğe aktarıyorum. Mizahi yazı, slogan. Böbürlenmelerine rağmen şairler, kendileri gazetecilik yapamazlar ve daha ziyade sorumsuz (dergi) eklerinde yayınlanırlar. Bu işle uğraşmanın bu kadar hafif olmasından ve zevkleri dışında hiç kimseye ilginç gelmemesinden dolayı, o kadar da onların lirik zırvalarına bakmak gülünçtür.
İzvestiya, Trud, Raboçaya Moskva, Zarya Vostoka, Bakinskiy Raboçiy vb. yerlerde yazıyorum.
İkinci iş: Ozanların ve gezginlerin yarıda bıraktığım geleneğini sürdürüyorum. Şehirleri geziyor ve okuyorum. Novoçerkassk, Vinnitsa, Harkov, Paris, Rostov, Tiflis, Berlin, Kazan, Sverdlovsk, Tula, Prag, Leningrad, Moskova, Voronej, Yalta, Yevpatoriya, Vyatka, Ufa vb.
1927 YILILef'i yeniden onarıyorum ("kısaltma" ricası olmuştu), artık yenidir. Esas pozisyon: uydurmaya, estetikleştirmeye ve sanatla psikoloji oyunu oynamaya karşı; propagandaya evet, üst düzey kalitedeki toplumsal yazılar ve kronoloji. Esas iş yerim Komsomolskaya Pravda'da ve ilaveten "İyi"yi çalışıyorum.
"İyi"yi o dönem için "Şalvarlı Bulut" tarzındaki program niteliğinde bir şey sayıyorum. İlgi dağıtan şiirsel metotların kısıtlanması ve kronolojik ve propaganda malzemelerinin sahmana salınması için yeni metotların keşfi.
Teferrüatların tasvirindeki ironik şaşa, geleceğe doğru adım olabilir ("peynirler fazla olgunlaşmıştır, lambalar ışık saçıyor, fiyatlar düşmüştür"). Giriş, planlardan kesinti, sadece kişisel bağlamda geçerli olacak tarihsel hacimdeki farklı olgular ("Blok ile sohbet", "Bana sessiz Yahudi Pavel İliç Lavut anlatmıştı").
Önüme koyduğum hedefleri gerçekleştireceğim.Bunun ötesinde: senaryolar ve çocuk kitapları yazılmıştır.
Bir yerden başkasına koşmayı sürdürüyordum. Yaklaşık 20.000 not biriktirmiştim, "Cihanşümul Yanıt" kitabı üzerinde düşünüyorum (not sahiplerine). Ben okuyan kitlenin ne düşündüğünü biliyorum.
1928 yılı"Kötü" (isimli) manzum romanımı yazıyorum. Oyun ve benim edebi biyografim. Birçok insan "Sizin biyografiniz o kadar ciddi değil" diyordu. Doğru. Ben daha akademik hüviyete bürünmedim ve kendi kişiliğime dadılık yapmaya alışmadım. Ve neşeliyse beni sadece işim ilgilendiriyor. Birçok edebi akımın kalkışı ve düşüşü, sembolistler, gerçekçiler vb.; bizim mücadelemiz onlarla. Tüm bunlar benim gözümün önünde yaşanmıştır: bu, bizim tamamen ciddi tarihimizin bir parçasıdır. Bu durum bizim onu yazmamızı talep ediyor. Ve ben yazacağım.
- SON -
*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
© The Independentturkish