Ülke gündemi, her zamanki gibi yoğun ve çoğu zaman gerilimler üzerinden şekilleniyor.
Siyasetin sert rüzgârları, ekonomik dalgalanmalar, toplumsal tartışmalar derken, zihinlerimiz kadar ruhlarımız da yorgun düşüyor.
Böyle zamanlarda, insanın özüne dönmesi, kalbini ve vicdanını yeniden hatırlaması gerekiyor.
Çünkü hayat, yalnızca gündelik çekişmelerden, güç mücadelelerinden ibaret değil.
Bizi insan yapan, asıl anlamı veren şey, merhametimiz, şefkatimiz ve birbirimize duyduğumuz sorumluluk duygusudur.
İşte bu yüzden, bu hafta gerilimlerden uzaklaşarak, insanlığımızın en saf ve en kıymetli köşesine; yetimlerin, öksüzlerin ve korunmaya muhtaç çocukların dünyasına bakmak istedim.
Her yıl ramazanın ayının 15'inci günü Dünya Yetimler Günü vesilesiyle, onların sessiz çığlıklarını duymak, gözlerindeki masumiyeti görmek ve bizlere yüklenen sorumluluğu hatırlatmak istiyorum.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Hatay, tarih boyunca farklı kültürlerin, inançların ve medeniyetlerin kesişim noktası olmuş, dayanışmanın ve kardeşliğin en güçlü yaşandığı şehirlerden biri olarak varlığını sürdürmüştür.
Ancak Hatay, yalnızca tarihi ve kültürel zenginliğiyle değil, aynı zamanda sosyal sorumluluk projeleriyle de ön plana çıkmaya devam ediyor.
Bu noktada, deprem ve sonrası kenti yeniden ihya ve inşa eden Hatay Valisi Mustafa Masatlı'nın öncülüğünde kurulan Yüreğimizdeki Işık Derneği, yetim ve öksüz çocuklar için umut ışığı olmuş, dayanışma ruhunu somut projelerle güçlendirmiştir.
Yüreğimizdeki Işık Derneği: Bir vefa ve sevgi hareketi
Yetim ve öksüz çocukların hayatlarına dokunmak, onları yalnız bırakmamak, eğitimden psikososyal desteğe kadar geniş kapsamlı hizmetler sunmak amacıyla kurulan ve benim de başdanışmanı olduğum Yüreğimizdeki Işık Derneği, Hatay'ın insani duyarlılığını kurumsal bir yapıya taşıyan önemli bir modeldir.
Dernek, yalnızca maddi destek sağlamakla kalmayıp, çocukların topluma kazandırılması ve güçlü bireyler olarak yetişmeleri için eğitim programları, mentorluk sistemleri ve sosyal uyum projeleri geliştirmektedir.
Bu bağlamda;
- Yetim ve öksüz çocuklara yönelik eğitim bursları sağlanması,
- Psikososyal destek ve rehberlik hizmetlerinin verilmesi,
- Kültürel ve sportif etkinliklerle çocukların sosyal gelişimlerinin desteklenmesi,
- Mesleki eğitim programlarıyla geleceğe hazırlanmaları gibi birçok çalışma yürütülmektedir.
Hatay Valisi Mustafa Masatlı'nın vizyonuyla şekillenen bu projeler, yalnızca bugünü değil, aynı zamanda yarını da güvence altına almayı hedefliyor.
Vali Masatlı'nın yönetim anlayışı, Hatay'da yalnızca devletin değil, toplumun tüm kesimlerinin el ele vererek güçlü bir sosyal dayanışma ağı oluşturmasını sağlıyor.
Hatay modeli: Sosyal devlet anlayışının sahadaki yansıması
Yetim ve öksüz çocuklarla dayanışma konusunda Hatay modeli, yalnızca yerel bir girişim değil, aynı zamanda Türkiye genelinde örnek alınabilecek bir sosyal kalkınma modeli olarak değerlendirilmektedir.
Bu model, yalnızca maddi destek sağlamak üzerine kurulu değildir.
Çocukların psikolojik, sosyal ve akademik gelişimlerine odaklanan, onları geleceğe hazırlayan ve birey olarak güçlendiren bir sistem inşa edilmiştir.
Mustafa Masatlı'nın liderliğinde Hatay'da hayata geçirilen bu projeler, devletin güçlü sosyal sorumluluk bilincini yansıtırken, toplumun da sürece dahil edilmesini sağlamaktadır.
Kamu, sivil toplum ve özel sektör iş birliğiyle yürütülen bu projeler, Hatay'ın dayanışma ruhunu en güzel şekilde ortaya koymaktadır.
Yetim gülerse, dünya güler
Yüreğimizdeki Işık Derneği, "Yetim Gülerse, Dünya Güler" anlayışıyla hareket ederek, çocukların sadece bugününü değil, geleceğini de güvence altına almak için çalışmaktadır.
Yetim ve öksüz çocukların topluma kazandırılmasını, eğitim ve sosyal yaşamda güçlü bireyler olarak yetişmelerini hedefleyen bu model, Hatay'da oluşturulan güçlü dayanışma kültürünün en somut göstergelerinden biridir.
Bugün Hatay, sadece coğrafi güzellikleriyle değil, aynı zamanda insani değerleriyle, yardımlaşma ve dayanışma ruhuyla da öne çıkmaktadır.
Mustafa Masatlı'nın öncülüğünde başlatılan bu çalışmalar, şehrin sosyal yapısını güçlendirirken, aynı zamanda Türkiye genelinde uygulanabilecek örnek bir sistem olarak Hatay Modeli'ni ortaya koymaktadır.
Yetim ve Öksüzlerle Dayanışmada Hatay Modeli, yalnızca bir proje değil, aynı zamanda güçlü bir vicdani sorumluluk hareketidir.
Bu modelin başarısı, yalnızca devletin ve yerel yönetimlerin çabasıyla değil, toplumun tüm kesimlerinin desteğiyle mümkün olacaktır.
Hatay'ın bu öncü çalışmaları, gelecekte Türkiye genelinde daha geniş kapsamlı sosyal sorumluluk projelerinin önünü açacak ve yetim çocuklar için daha umut dolu bir dünya inşa edilmesine katkı sağlayacaktır.
Sonuç olarak, bir çocuğun gözlerine baktığınızda, eğer orada bir yalnızlık gölgesi varsa, dünya tüm gürültüsüyle susar ve geriye sadece insanlık sınavımız kalır.
Yetim ve öksüz çocuklar, bizlere Allah'ın emanetidir. Onları korumak, yalnız bırakmamak, hayata tutunmalarını sağlamak sadece bir görev değil, aynı zamanda vicdanımızın, merhametimizin ve insanlığımızın en büyük sınavıdır.
Cuma günü, Hatay'da anne ve babasını kaybetmiş, depremin en ağır yükünü omuzlarında taşıyan çocuklarla bir araya geldim.
Bazıları daha küçücük yaşlarında hayattan büyük kayıplar almıştı, bazıları ise ampute olmuş bedenleriyle hayata tutunmaya çalışıyordu.
Ama onların en büyük eksikliği, fiziksel değil, yüreklerinde hissettikleri boşluktu. O boşluğu sevgiyle, ilgiyle, şefkatle doldurmadıkça hiçbir sistem, hiçbir yapı yetimliği gerçekten onaramaz.
Bir çocuğun elini tuttuğunuzda, onun gözlerindeki ışık size geri yansır.
O gün, ben de bir kez daha hatırladım:
Dünya ne kadar sert olursa olsun, insanı insan yapan şey merhamettir.
Bir yetim gülümseyince, dünya biraz daha güzel bir yer olur.
Bugün, ülkemizin dört bir yanında bu çocuklarımızı sistemli bir modelle koruyup güçlendirmek zorundayız.
Hatay'da Yüreğimizdeki Işık Derneği bu anlamda umut veren bir adım oldu, ancak bunu tüm ülkeye yaymak, her yetim çocuğun yanında olmak bizim sorumluluğumuz.
Çünkü unutmamalıyız:
Bir çocuğun yalnızlığı, hepimizin eksikliğidir.
Onların yüzünü güldürebildiğimizde, aslında insanlık sınavını kazanan bizler olacağız.
*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
© The Independentturkish