Değil mi ki Miraç’a yükseliş seninle başlar, özgürlüğe giden bütün kapılar ancak seninle açılabilir.
“Etrafı mübarek kılınmış” toprakların tepesinde “moryo”dan seslenişine sağır olsa da dünya, biz haykırışını işitmeye devam edeceğiz.
Seni görmemek için kuma gömülen kafalara, duymamak için sağır kesilen “Müslümanlara” rağmen biz; bir avuç kara sevdalın, tüm dikkatimizi sana vermeye devam edeceğiz.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Ey Aksa!
Acılar içinde kıvrandığını biliyor ve kahroluyoruz.
Fakat gün gelecek, Siyonizm’in bağrına sapladığı hançeri söküp alacak ve yaralarını saracağız.
Sen ki secde edilen ilk kıble, kutsal olan üç mescidimizden biri, Haticesizliğin hüznüne deva olan yolculuğun ilk adımısın; elbet özgürlüğün bizim için vazgeçilemez bir mücadele sebebidir.
Yolculuk ancak şu üç mescidden birine olur: Benim şu mescidime (Mescid-i Nebevî), Mescid-i Haram’a ve Mescid-i Aksa’ya. 1
“Kulunu (Muhammed’i) bir gece Mescid-i Haram’dan (Mekke’den), kendisine bir kısım ayetlerimizi göstermek için, çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksa’ya (Kudüs’e) götüren Allah’ın şânı ne yücedir. Doğrusu O işitir ve görür.”2 buyuruyor Peygamberimiz (a.s.).
Ey Aksa!
Senin özgürlüğün Müslümanların izzet ve şerefidir.
Ki senin içerisinde bulunduğun Filistin topraklarının mübarek kılındığına dair şu hadis-i şerif, bizi sana ve topraklarına karşı mesul kılmaktadır:
Allah, Ariş ile Fırat arasını mübarek ve bereketli kılmış ve özellikle Filistin’i mukaddes kılmıştır.
Biliyorum; mukaddes toprakların işgal edilmesine, Filistin halkının topraklarından sürülmesine, katledilmesine, evlerinin ellerinden alınmasına, Gazze’de soykırıma uğramasına sessiz kaldı dünya.
Ancak inancımız odur ki, Siyonistlerin kutsal mabedimiz Aksa’yı işgaline destek veren tüm güçlere rağmen, sen ve etrafın özgür kalacaktır.
Ve elbet Ey Kudüs! Ülkelerin çıkarları, liderlerin tahtları uğruna kurban edilişine yeryüzünün sahibi sessiz kalmayacak, biliyorum.
Neredeyse bir asra yakın bir zamandır kahredici bir zulme direnen halkın, bunca acının yüküyle ayakta kalmaya çalışırken; bizim sana bigâne kalışımıza da kahrettiğini bilirim.
Bizim adımıza, bize rağmen; kutsal varlığına sahip çıkan ve direnen Gazze’yi kalbinden vuran bombalar senin de kalbine saplanıyor, biliyorum...
Lakin dünyayı fesada uğratan Siyonistleri, arkasına saklandıkları ağaçların bile ihbar edeceği o gün geldiğinde, o zalimlerin kahroluşu çok yakın olacak, Ey Aksa!
Kudüs, “ey gökte yapılıp yere indirilen şehir!”
Sen özgür olduğun gün, coğrafyalarımızdaki tüm yangınlar sönecek; o gün, gerçek bayramımız olacak.
Öyle bir sevdasın ki sen, Ey Aksa!
Sana sayısız şarkı besteledik, binlerce şiir yazdık,
Ve nice yiğit şehitler verdik.
Uğruna akıtılan kanlar bir gün zalimleri boğacak ve biz vuslata ereceğiz.
Hainler dizlerini döverken,
Senin davanı omuzlarında taşıyan Müslümanlar, saklandıkları “küçük dünyalıkların” arkasında kaybolup gidecek;
Biz, bir avuç Aksa sevdalısı, beraber zaferimizi kutlayacağız.
Yeniden Miraç’ımızı yaşayacağız.
Sabret Ey Aksa!
Diren ve sabret...
Kaynaklar:
1. Müslim
2. İsra Suresi
3. Müslim, İman, 282
*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
© The Independentturkish
