20'nci yüzyıl Rus ve dünya edebiyatının en büyük devrimci kalem sahiplerinden Vladimir Mayakovski'nin "Ben-Kendim" isimli anılarını devamını yayımlıyoruz.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
"Ben-Kendim" isimli anılarını parçalar halinde Independent Türkçe okurlarına sunmaktan büyük memnuniyet duyduğumuz Vladimir Mayakovski'nin 1917'de Rusya'da gerçekleşen sosyalist devrimi öncesinde okuduğu şiirleri, kendi sesinden dinleme fırsatı bulanlar bundan asla kuşku duymayacak.
Vladimir Mayakovski'nin parça parça yayımlayacağımız bu anıları aynı zamanda şair mütevazılığının, içtenliğinin, samimiyetinin bir simgesidir...
Reaksiyon
Bence şu olaydan başladı: Bauman'ın anısına düzenlenmiş gösteride panik içinde (belki gösteri dağıtılırken) ben (yere yığılırken) kafama kocaman bir davul düştü. Ben korktum, düşünürken kendi kafam çatlıyordu.
906 yılı
Babam öldü. Parmağıma iğne yaptım (kağıtları dikiyordum). Kan zehirlenmesi. O zamandan beri iğnelere tahammül edemem. Rehavet içindeki yaşam son buldu. Babamı toprağa verdikten sonra 3 rublemiz vardı. İçgüdüden mi oldu, kafayı mı yedik, masa ve sandalyeleri sattık. Moskova'ya doğru yola çıktık. Neden ama? Hatta tanıdığımız bir kimse bile yoktu.
Yol
Hepsinden iyisi Bakü. Kuleler, fıçılar, en iyi parfüm petrol iken ondan ötesi çöllük. Sahra hatta.
Moskova
Razumovski'ye yerleştik. Kız kardeşimin ahbabı Plotnikovlardı. Bronnaya'da ufak bir daire kiraladık.
Moskova'ya mahsus
Yemekle ilgili durum kötü. Aylık 10 ruble emekli parası. Ben ve iki kız kardeşim okuyoruz. Annem oda kiraya vermek ve öğle yemeği yapmak zorunda kaldı. Odalar berbattı. Yoksul talebeler kalıyordu. Sosyalistler. Önümdeki ilk Bolşevik'in Vasya Kandelaki olduğunu hatırlıyorum.
Hoş bir şey
Yakıt için gönderdiler. 5 rubleydi. Tutukluların olduğu yerde 14 ruble 50 kuruş para üstü verdiler. 10 rublesi net gelirdi. Vicdana geldim. İki kere mağazaya gittim (Erfurtskaya mağazası paramı yemişti).
— Fazla parayı kim aldı acaba: sahibi mi çalışan mı? diyerek sessizce talimatı veren kişiyi sordum.
— Sahibi!
Dört adet meyve şekerli ekmek alıp yedim. Kalan parayla Patrik Gölü'nde teknede gezdim. O zamandan bu yana meyve şekerli ekmekten nefret ederim.
İş
Ailemizin parası yoktu. Yakmak ve resim çekmek gerekti. Özellikle paskalya yumurtaları aklımda çok kalmıştır. Yuvarlak, dönüyor ve kapı gibi dolanıyorlardı. Yumurtaları Neglinnoy'daki el işleri mağazasına satıyordum. Tanesi 10-15 kuruştan. O zamandan beri şeytanlardan, Rus tarzından ve el işlerinden nefret ederim.
Gimnazyum
Beş sayılı gimnazyumun dördüncü sınıfına transfer edilmiştim. Zayıf 'iki'lerin farklı şekilde süslediği 'bir'ler vardı. Sıranın altında Anti During.
Okuma
Belletristiği asla kabul etmiyordum. Felsefe. Hegel. Doğa bilimleri. Ancak başlıca olarak Marksizm. Marks'ın Önsöz'ü kadar ilgi gösterdiğim hiçbir sanat eseri yoktur. Talebelerin odalarından yasadışı edebiyat çıkıyordu. 'Şehir dövüşlerinin taktiği' v.d. gibi. Lenin'in koyu mavi renkli İki taktik eserini hatırlıyorum. Kitabın harflere kadar parçalanması hoşuma gidiyordu. Gayrimeşru sayım için. Azami tasarruf estetiği.
İlk yarım şiir
Üçüncü Gimnazyum Porıv (Atılım) isimli ufak gayrimeşru dergi çıkarıyordu. Darıldım. Başkaları yazıyor, ben neden yazamayayım? Gıcırdatmaya başladım. İnanılmaz derecede inkılabı ve aynı düzeyde biçimsiz bir şeydi. Günümüz Kirillov'una benzeyen şiir. Tek satırını bile hatırlamıyorum. İkincisini yazdım. Lirik bir şiir oldu. Kalbimin bu biçim durumunun Sosyalistlik onurumla bağdaşamayacağını anlayarak hepten bir kenara attım.
Parti
1908 yılı. Rusya Sosyal Demokrat Devrimci Partisi'ne üye oldum (Bolşeviklerin). Bir ticaret-sanayi ilçesi mahallesinde sınava girdim. Dayandım. Propagandist idim. Ekmekçilere, ardından ayakkabı tamircilerine ve nihayet matbaacılara gittim. İl Genel Kongresi'nde Yönetim Kurulu'na seçtiler. Lomov, Povoljets, Smidoviç v.b. vardı. 'Yoldaş Konstantin' diye sesleniyorlardı. Orada çalışmak nasip olmadı-aldılar.
Tutuklanma
29 Mart 1908'de Gürcüler mahallesindeki tuzağa düştüm. Bizim illegal matbaa. Not defterlerini yiyordum. Adresleriyle ve ciltli halde. Presnenskaya kışlası. Muhafaza. Suşev kısmı. Savcı Voltanovski (muhtemelen kendini kurnaz sayıyordu) dikte ederek yazdırmaya çalışıyordu: beni iftira yazmakta suçluyorlardı. Ben ümitsiz halde söyleneni hatalı yazıyordum. 'Sosiyaldimokratik' yazmıştım. Muhtemelen geçirmiştim. Kefaletle salıverdiler. Kışlada şaşkınlık içinde Sanin'i okudum. Nedense her kışlada Sanin vardı. Kalbin kurtarıcısı olduğu açıktı.
Çıktım. 1 sene parti çalışması. Ve yeniden kısa süreli tutuklanma. Tabanca bulmuşlardı. Ben tuzağa düşürülürken tesadüfen tutuklanan babamın arkadaşı Mahmudbeyov o zaman reis Krestov'un yardımcısıydı, tabancanın kendisine mahsus olduğunu söyledi ve beni serbest bıraktılar.
Üçüncü hapis
Bizim evde yaşayan Koridze (gayrimeşru soy ismi Morçadze), Gerulaytis v.d. Taganka'nın altından hendek kazıyorlar. Sürülmüş kadınları kurtarmak için. Novinsk cezaevinden firarı organize etmeye muvaffak olduk. Beni aldılar. Hapiste kalmak istemiyordum. Kavga çıkarıyordum. Bu karakoldan ötekine gönderiyorlardı: Basmannıy, Meşşanskaya, Myasnitskaya v.d. Ve nihayet Bıtırka'ya. 113 No.lu tek kişilik hücre.
*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
© The Independentturkish