Müzakere dışında İran iç siyaseti

"İran yönetimi İran iç siyaseti ile Washington arasında doğrudan bir ilişkiye izin vermeyecek"

Fotoğraf: AA

İran Dini Lideri Ali Hamaney kararını verdi.

Hamaney, İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan ve ekibinden müzakere kartını geri çekti.

İran Cumhurbaşkanı'nın Stratejik İşlerden Sorumlu Yardımcısı Cevad Zarif, sertlik yanlısı hareketin baskısı altında istifasını sundu ki bu, bir pozisyondan istifa değil, oynanması istenmeyen bir rolden istifa anlamına geliyor.

Bu rol "Büyük Şeytan" ile müzakerelerle ilgili.

Öyle görünüyor ki rejim liderliği bu rolü oynamaya alışkın bir iç tarafın tekrar bu role dönmesine izin vermeyecek.

Pezeşkiyan yaptığı kısa açıklamada, Washington ile müzakere etme arzusunu itiraf ederek şunları söyledi:

ABD ile müzakere etmemiz gerektiğini düşünüyordum. Ancak Hamaney, ABD ile müzakere etmememiz gerektiğini açıklayınca biz de müzakere etmeyeceğimizi söyledik.


Bu açıklama, Ekonomi Bakanı Abdunnasır Himmeti'nin parlamentodaki oturumun ardından görevinden azledilmesiyle sonuçlanan savunması bağlamında geldi.

Pezeşkiyan ayrıca, İran vatandaşlarının karşı karşıya olduğu zor ekonomik koşulları, hükümetinin kötü yönetiminden ziyade Amerikan yaptırımlarına bağlamaya çalıştı.

Belki de Pezeşkiyan'ın açık ve net bir şekilde Washington ile müzakere etme arzusu, Zarif'in bu kritik aşamada istifa etmesinin ardındaki temel nedenlerden biridir.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Zarif geçen pazartesi günü X platformu aracılığıyla yaptığı açıklamada, geçen cumartesi günü Yargı Erki Başkanı Gulam Hüseyin Muhsini Ejei'yi ziyaretinin ardından, ülkenin içinde bulunduğu koşullar nedeniyle istifa ettiğini duyurdu.

Ayrıca Zarif, Pezeşkiyan yönetimi üzerinde daha fazla baskı oluşmasını önlemek amacıyla görevinden istifa etmesinin tavsiye edildiğini ifade etti.

Zarif, bu baskıların niteliğinin, iç mi yoksa dış mı olduğunu açıklamadı. Ancak Ekonomi Bakanı’nın görevden alınmasıyla bağlantılı olarak bu istifanın sebebinin iç baskılar olduğu açıkça görünüyor.

Yani, İran'da karar alma mekanizmasının dizginlerini elinde tutan güç, hızla yaklaşmakta olan bir aşamaya hazırlık olarak iç hesaplaşmaya girişmiş durumda.

Bu da ilk olarak, cumhurbaşkanlığı seçimlerinin sonuçlarına ve Pezeşkiyan hükümetinin arzularını temsil eden İran kamuoyuna karşı saray darbesini andıran bir şekilde içerideki rakiplerinin, yani Pezeşkiyan yönetiminin sınırlandırılmasını gerektiriyor.

İkincisi ise müzakere kararını sınırlandırmak ve kendi elleriyle yönetmektir ki, bu da Pezeşkiyan ve Zarif ikilisinin Washington ile müzakereleri yürütme ve meyvelerini toplama hırslarının sonu anlamına geliyor.

Himmeti'nin görevden alınması ve Zarif'in istifasıyla İran iç siyasetinin daha sert tutumlara yöneldiği görülüyor.

Bir yandan siyasi seçkinlere, sokağa, müzakerelere ya da halk hareketlerine dair her türlü bahsin yasak olduğu ve ağır baskılarla karşılanacağı yönünde sert mesajlar veriliyor.

Öte yandan dış dünya, Tahran yönetiminin ABD Başkanı Donald Trump yönetimiyle müzakerelere kapıları kapattığına ve bölgenin, yansımaları Ortadoğu'nun istikrarını etkileyecek bir ABD-İran çatışmasına doğru gittiğine inandırılıyor.

Bu durum özellikle ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio'nun bir Amerikan televizyon kanalına yaptığı açıklamada, Washington'un İran'dan herhangi bir temas almadığını, İran hükümetinin herhangi bir anlaşmaya ilgi göstermediğini ve herhangi bir temasta bulunmadığını teyit etmesiyle doğrulandı.

Rubio, Tahran yönetimini, Moskova'dan kesin haberler gelene kadar zaman kazanmaya çalışmakla suçladı.
 


Rusya şaşırtıcı bir açıklamayla, Beyaz Saray'ın yeni dostu olarak, nükleer dosyanın çözümü için Tahran ile Washington arasında arabuluculuk yapmaya hazır olduğunu duyurdu.

Rusya, bu dosyanın Moskova ile Washington arasında geçen ay Riyad'da yapılan görüşmelerin bir parçası olduğunu yineledi.

Şu ana kadar Rusya'nın teklifi belirsizliğini koruyor. Moskova kendisinden bu rolü oynamasının resmen talep edilip edilmediğini teyit etmedi, ancak teklif kesinlikle masada duruyor.

Bu seçenek İran rejimi için iki nedenden ötürü ideal olabilir:

Birincisi, Zarif'in denklemin dışında olması ve Pezeşkiyan’ın onu kullanmasına izin verilmeyecek olması.

İkincisi ise Tahran'ın Moskova'nın desteğini kazanıp onunla ortaklığını güçlendirebilecek olması ve müzakerelerin Rus kanalları üzerinden yürütülmesini sağlayarak İran rejimine içeride daha fazla nüfuz kazandırıp, dışarıda da onu güçlendirecek olması.

Başka bir deyişle, İran yönetimi İran iç siyaseti ile Washington arasında doğrudan bir ilişkiye izin vermeyecek.

Ancak İran'ın Moskova ile olan ilişkisinden faydalanacak.

Moskova da İran iç siyasetine ve onunla olan stratejik ilişkisinin doğasına karşı temkinli davranacak.

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir. 

Şarku'l Avsat

DAHA FAZLA HABER OKU