KOVİD'de antikorlar ne işe yarıyor?

Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta Independent Türkçe için yazdı

Fotoğraf: Reuters

Koronavirüslerde spike (S), zarf, membran ve nükleokapsit (N) olmak üzere dört yapısal protein vardır.

Virüsün yüzeyindeki S proteini ile ACE-2 reseptörlerine bağlanarak hücre ve virüs membranlarının kaynaşmasını (füzyon) ve virüsün hücre içine girmesini sağlar.

SARS-CoV-2 ile enfekte olan insanların çoğu S ve N proteinlerine karşı antikor geliştirdiği için bunlar klinik serolojik çalışmalarında antijen olarak kullanılır.

S proteini nötralizan antikorlar için önemli bir hedeftir; bu sayede virüsün hücre içine girmesi önlenmiş olur.

Bugün için virüsün temizlenmesinde, hastalığın ağırlığının şekillenmesinde ve ilk enfeksiyondan sonra bu cevapların devamlılığı hakkındaki bilgiler sınırlı veya tartışmalıdır.

Virüse karşı oluşan antikor seviyelerinin süresi hakkında kesin bir bilgi olmamakla beraber IgG sınıfı antikorların enfeksiyondan 3 ay sonra hızla azaldığını ve haftalar hatta aylar sonra sabit kaldığını gösteren araştırmalar vardır.

Virüse özgü antikorların ağır hastalık geçirenlerde, belirtisiz veya hafif geçirenlere göre daha yüksek olması, antikor cevaplarının etkinliği hakkında şüpheler yaratmaktadır.

Bir düşünceye göre, enfeksiyonun akıbetini antikorların miktarından çok kalitesi belirler.

S bazlı DNA aşılarıyla aşılamadan sonra SARS-CoV-2'ye maruz bırakılan primatlarda nötralizan antikorlar ve korunmanın immun sonuçlarının gelişmiş olması antikor cevaplarının hastalığın iyileşmesinden ziyade önlenmesinde daha etkili olabileceğini göstermektedir.


KOVİD'de antikorlar ne işe yarıyor?

Science Immunology'de yayımlanan yeni bir araştırmada KOVİD'de antikorların enfeksiyon sırasında hastalık şiddetini modüle etmedeki rolü, serolojik cevaplarının süresi ve antikor cevaplarının re-enfeksiyona karşı koruyucu olabilme dereceleri tespit edilmeye çalışıldı. 1

Hastanede yatan 79 KOVİD hastası ve SARS-CoV-2 ile enfekte ayaktan takip edilen ve asemptomatik 175 kişiden alınan 983 plazma örneği incelendi. Bu hastaların 25'i vefat etti.

Hafif hastalığı olduğu için ayaktan tedavi gören hastalarda ağır hastalık geçirenlere göre, nükleokapsit antijenine kıyasla spike proteinin S1 veya RBD kısımlarını hedefleyen IgG sınıfı antikorlar daha yüksek seviyede bulundu.

Plazma antikor artışı viral RNAemi'deki azalmayla korelasyon gösteriyordu ama akut hastalığı olanlardaki antikor cevapları hastalığın akıbetini belirlemede yetersizdi.

Nötralizan antikorların yatan hastalarda ayaktan tedavi edilenlere göre arttığı ve RBD-ACE2 blokajı ve RBD IgG seviyeleriyle ilişkili olduğu görüldü.

Ayaktan tedavi gören veya asemptomatik kişilerde IgG dahil SARS-CoV-2 antikorları enfeksiyondan sonraki beş ay içinde giderek azaldı.


Enfeksiyonların antikora bağlı şiddetlenmesi

Antikor bazlı ilaç ve aşılar için potansiyel bir engel antikor-bağımlı şiddetlenme (antibody-dependent enhancement=ADE) ile KOVİD ağırlığının artması riskidir. 2

Antikor bağımlı şiddetlenme, bir virüsün suboptimal antikorlara bağlanmasının konakçı hücrelere girişini ve ardından replikasyonunu arttırdığı bir olaydır.

ADE, RSV ve kızamık gibi diğer solunum yolları virüsleri de dahil birçok virüsün sebep olduğu enfeksiyonların şiddetini artırabilir.

Solunum yolu enfeksiyonlarında ADE, şiddetlenmiş solunum yolu hastalığı (ERD) adı verilen daha geniş bir kategoriye dahil edilmiştir ki burada sitokin kaskadı ve hücresel bağışıklık gibi antikor bazlı olmayan mekanizmalar da yer alır.

Gelişmiş viral replikasyonun sebep olduğu ADE, dang virüsü ve kedi enfeksiyöz peritonit virüsü (FIVP) de dahil olmak üzere makrofajları enfekte eden diğer virüsler için de gözlenmiştir.

ADE ve ERD ayrıca SARS-CoV ve MERS-CoV için de hem in vitro hem de in vivo olarak bildirilmiştir.


Gelelim neticeye

SARS-CoV ve diğer solunum yolu virüslerinin çalışmasından elde edilen veriler, anti-SARS-CoV-2 antikorlarının ADE yoluyla KOVİD'i şiddetlendirebileceğini de göstermektedir.

Devam eden hayvan ve insan klinik çalışmaları, KOVİD'deki ADE mekanizmaları hakkında önemli bilgiler sağlayacaktır.

KOVİD'in küresel yükünü azaltmak için gerekli olan büyük ölçekli tıbbi müdahalelerde ürün güvenliğini sağlamak için bu tür delillere şiddetle ihtiyaç vardır.

 

 

Kaynaklar:

1. https://immunology.sciencemag.org/content/5/54/eabe0240
2. https://www.nature.com/articles/s41564-020-00789-5


*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU