"Terörsüz Türkiye!"

Gürsel Tokmakoğlu Independent Türkçe için yazdı

Fotoğraf: AA

DEM Parti heyeti, terörist başı Abdullah Öcalan ile yapmış olduğu üçüncü tur görüşmeden sonra, 27 Şubat günü İstanbul'da, "tarihi Öcalan" bildirisini duyurdu.

Bu çerçevede neler biliyoruz, durum neyi gösteriyor?


Terörist başı Öcalan

1984'te Abdullah Öcalan terörü başımıza bela etti.

Binlerce insan öldü, kayıplar çok fazla. 

Hafız Esad tarafından himaye edilen terörist başı Öcalan, 1998'de Suriye'den kaçtı ve bazı noktalara uğradı.

Bunlar, İtalya, Rusya, Yunanistan ve Kenya. 1999'da ABD de işin içindeydi ve Türkiye gidip Öcalan'ı Kenya'dan teslim aldı Türkiye'ye getirdi.

Öcalan mahkeme edildi ve İmralı'da cezasını çekmeye başladı. Halen İmralı'da.

Sağlık durumu hakkında çeşitli söylentiler var.

27 Şubat 2025'te örgütü fesih kararı verdi.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

ABD ve terör

Sadece Türkiye değil, bütün bölgede şu soru hep soruldu, ABD'nin terörle ilişkisi var mı? 

Şurası açıktı, ABD'nin Birinci (1990) ve İkinci (2003) Körfez/Irak Savaşları zamanları PKK terör örgütü için uygun şartları oluşturdu.

Teröristler ABD tarafından bölgede temizlenebilirdi, öyle olmadı.

Çekiç Güç (1997-2003), sonra Irak'ın fiilen üçe bölünmesi…

Böylelikle Kuzey Irak'ta Barzani bölgesinde Bölgesel Kürt Yönetimi kurulması söz konusu oldu.

PKK'lılar ellerinde silahlar, hep bölgedeydiler. PKK'İran sınırına yakın, Kandil'de Talabani bölgesinde yaşamını sürdürdü.

11 Eylül 2001, ABD, New York'a radikal terör saldırısı oldu.

George W. Bush küresel terörle mücadele doktrinini ileri sürdü.

NATO'nun 5'inci maddesi ABD için işlerlik kazandı ve NATO Afganistan savaşındaydı.

Aynı yılda Afganistan Savaşı başladı. 

Barack Obama zamanında (2009-2017) Vekâlet Savaşı ismiyle bölgede yeni bir süreç başladı.

Terör çeşitlendi ve PKK bunların içindeydi.

2010 Arap Baharı denen süreç başladı.

ABD, DAEŞ'i bertaraf etmek için Suriye'de.

Donald Trump, 2020'de "DAEŞ bitirildi" dedi, ama kurdukları Suriye Demokratik Güçleri (SDG), Merkez Kuvvetler Komutanlığı'nın (CENTCOM) emrinde.

SDG dedikleri bir proje, PKK tabanlı, içinde PYD/YPG var, başında bir terörist olan, Amerikalıların "general" dedikleri Mazlum Abdi.

ABD hep oldu. Irak'ta, Kenya'da, Suriye'de…

Tersten bakılırsa, PKK nerede, ABD bir şekilde orada.

ABD 2018'de Kandil teröristleri Murat Karayılan, Cemil Bayık ve Duran Kalkan'nın başına ödül koydu.

Gidip kendi onları alabilirdi, almadı.

Oraları askeri operasyonla yerle bir edebilirdi, yapmadı.

Sembolik bir yakalama, bilgi getirme ödülü ilan etti.

O gün bugün bu konu işe yaramadı.

Bugün yarayacaktı! Nasıl mı?

Ya kabul edersin ya yakalanırsın…


Bölgede hızlı değişim - normalleşme

2025'teyiz…

Her şey çok hızlı olmaya başladı.

İlk önce, terörist başı Öcalan'ın bildirisine kadarki süreç ile bölgedeki gelişmeleri birlikte gözden geçirelim.

Bu son süreç Türkiye'de nasıl gelişti? 

1 Ekim 2024'te Devlet Bahçeli TBMM açılışında DEM Partililerle tokalaştı.

Ekim ayı ortasında Bahçeli, "Öcalan, terörün bittiğini, örgütünün tasfiye edileceğini, tek taraflı ilan etsin" dedi.

Bahçeli, 22 Ekim'de, Öcalan'ın tecridinin kaldırılarak Meclis'te konuşma yapmasını önerdi.

İktidar bunu "terörsüz Türkiye" şeklinde kodladı.

Bu önceki "açılım süreci" şeklinde değildi.

DEM Parti heyeti hemen faaliyetine başladı.

Anlaşılan Öcalan da hazır bekliyordu (?)

Soru şuydu: Kandil de bu sürece hazırlık yapıyor muydu?

DEM heyeti 28 Aralık 2024 - 26 Şubat 2025 arasında İmralı'ya 3 ziyaret gerçekleştirdi.

Üçüncü ziyaretten önce heyetin Irak'ta temasları oldu, Erbil'de Barzani ve Süleymaniye'de Talabani ile.

Suriye'deki Salim Müslim, Öcalan'ın mesajını aldı ve olumlu cevap verdi. 

Türkiye'de bu süreç başladı ve Öcalan'ın (kısaca) "PKK bitti" duyurusu 5 ay içinde yapılmış oldu.

Sonuçta Bahçeli'nin ifade ettiğine, örgütün tasfiyesi ifadesine yakın bir bildiri gördük.


Bölgedeki gelişmeler neler?

ABD politikaları son dönemde bölgede hızlıca bir değişimi tetikledi.

Bu gelişmeler, Joe Biden'ın son dönemini ve yeni Başkan Donald Trump'ın estirdiği içinde bulunduğumuz rüzgarlı dönemi kapsamaktadır.

Bölgede önemli değişimler olmaktadır.

ABD destekli İsrail'in askeri faaliyetleri, İran'ın çekilmesi, Lübnan, Suriye ve Irak'taki faaliyetler…

Bir örnek vereyim, Suriye'de Ahmed Şara kuvvetleri (o vakit HTŞ idi) 27 Kasım 2024'te Halep'e doğru operasyona başladı, 8 Aralık'ta Başar Esad ülkesini terk etti.

10 yılı aşkın süren bu sorun 10 gün gibi bir sürede çözümlendi.


Suriye'deki bu hızlı gelişmenin önemli bir noktası var, İran.

İranlı guruplar Suriye'deki Türkiye karşıtı güçlerin önünü açıyordu.

Bu durum ortadan kalktı.

Trump yönetime gelmeden, Irak ve Suriye'den asker çekeceğini açıkladı.

Hangi şartlarda?

Ne olursa ABD bunu yapar?

Bu soruların cevabını aradık.

Trump, Beyaz Saray'a geçmeden hemen önce (ocak ayı ortalarında) Merkez Kuvvetler Komutanı (CENTCOM) Erik Kurilla bölgeyi gezdi ve bir rapor hazırladı.

Bunun dışında Irak ve Suriye'de çeşitli temaslar oldu. 

Kısaca bakalım. 7 Ocak, Mesrur Barzani, Ankara'da temaslarda; 9 Ocak, ABD Dışişleri Müsteşarı John Bass, Ankara'da temaslarda; 15 Ocak, Kurilla, Bağdat ve Erbil'de temaslarda; 16 Ocak, SDG sözde komutanı terörist Mazlum Abdi, Erbil'de Mesud Barzani'nin misafiri; 17 Ocak, Kurilla Suriye'de SDG ile görüştü, Hol Kampını (DEAŞ) gezdi; Kurilla'nın personeli Suriye'nin yeni yönetimiyle görüştü. Kurilla'nın bir ayağı zaten İsrail'de.

Genele bakılırsa coğrafyamızda süreçler çok hızlı gelişti, öyle değil mi? Bütün bunlara "normalleşme" de denebilir.


Bildiri ve değerlendirmesi

40 yıldan fazla zamandır bölücü terörle uğraşıldı ve bunun bedeli ağır oldu.

Bunu herkes biliyor.

Şimdi bildiriye ana hatlarıyla bakalım.

Burada öne çıkan husus 3 harfli kısaltmalarla ilgilidir.

PKK terör örgütünü Abdullah Öcalan kurdu, yapılan son açıklama ile kendi kaleminden çıkan bir metinle, PKK terör örgütüne seslendi, "silah bırak, kongreyi topla, örgütü feshet" dedi.

Mesajı veren terörist başı Öcalan, mesajın muhatabı doğrudan PKK terör örgütü.

Bahse konu kongre, Kongra-Gel. 2005'te KCK, Kongra-Gel ile genişledi, çeşitli idari, mali, medya, eğitim ve silahlı gruplara dayalı bölgesel bir yapı oldu.

Faaliyetleri, Türkiye, Suriye, Irak ve İran'ın yanı sıra Avrupa ülkelerini daha belirgin biçimde kapsadı. 

KCK'dan sorumlu yapıya kısaca "Kandil" denmektedir.

Kandil demek, KCK demektir ve PKK bunun içinde yer almaktadır, Suriye'deki PYD (silahlı kısmı YPG) de. 

Salih Müslim yaptığı açıklamada PYD'nin (Öcalan'ın çağrısı bağlamında) kongre kararına uyacağını açıkladı.

Öcalan bu metin içinde (kısaca), "PKK ömrünü tamamladı, kongre toplanıp bunu onaylasın" diyorsa, mesaj Kandil'e yani KCK'yadır.

Kongre ne tür bir tepki verecek, soru işaretidir.

Çeşitli şekillerde sonuç çıkabilir. 

Sistemde 4 yapı elemanı var:

  1. İlki, çeşitli bölgelerdeki silahlı gruplar;
  2. İkincisi, yine çeşitli bölgelerdeki idari, eğitim ve medya yapıları;
  3. Üçüncüsü, Avrupa'daki idari, medya ve mali organlar;
  4. Sonuncusu ABD projesi halindeki Suriye'deki ABD aparatı (SDG).

Suriye'deki SDG bu kapsam içinde mi?

KCK çatısında PYD/YPG var, ancak (Türkiye her ne kadar bu konunun iç yüzünü gayet iyi bildiği halde) SDG yok gösteriliyor.

ABD, SDG'yi bütün bunları düşünerek hep ayrı tuttu.

ABD'nin SDG projesine göre petrolün bir kısmını işletiyor ve Suriye yönetimine satıyor.

Ağır silahları var. Bölgelerinde polis gücüne sahipler.

Mazlum Abdi yaptığı açıklamada PKK'nın kendilerini bağlamadığını açıkladı.

Türkiye'ye demokratikleşme çağrısı. T

ürkiye Cumhuriyeti'nin ikinci yüzyıl vizyonu içerisinde demokratikleşme vurgusu var.

Bu bin yılı aşkın süredir devam eden Türk-Kürt kardeşliğine dayanmaktadır.

Bundan sonraki gelişmeler siyaset platformları üzerinden yürüyecek. 

Türkiye için PKK terörü bitmiştir. Bildiriyle bunun teyit edildiğini söyleyebiliriz. 

KCK bu terör örgütünü bütünüyle feshederse bu iyi sonuçtur.

ABD, yarattığı aparatı marifetiyle Suriye'yi (özerk bölge gibi isimlerle) bölmez ise bu en iyi sonuç olur.

En iyi sonuç olmaz ise iyi sonuca razı olunacak mı, göreceğiz.

ABD ve Avrupa başta olmak üzere, dışarıdakiler artık terör örgütüne PKK ismiyle destek vermezler.

PKK şimdiden bitti şeklinde kabul edilebilir.

Ancak diğer isimler (SDG gibi) kullanılıp desteklenebilir.

SDG halen ABD himayesinde!
 


PKK'nın silahları ve militanları ne olacak?

Türkiye bu yönüyle mücadeleyi bitirmiş idi, sorun yok.

SDG burada ayrılır. SDG dışındaki Irak ve Suriye'deki teröristler, PKK'nın fesli olsa bile öylece teslim olmazlar, silahlarını kullanmasalar bile öylece teslim etmezler.

Irak'taki teröristten örneğin Bask bölgesi teröristlerinin verdiği tepki beklenmemelidir.

İran'dakiler mevcut şekliyle kalırlar, hatta İranlıları dinlerler.

ABD verdiği kritik silahların başkasının eline geçmesini asla kabul etmez.

Bunun için özel önlem alır. Bu SDG için olan konu.

Bütün bunlar Türkiye ötesindekileri ve Türkiye'yi hedef almayan türden olasılıkları içerir.

Bu şekilde bir fesih olur ise şunu söylemek mümkün olabilir, Türkiye, Irak sınırını daha da emniyetli hale getirdi.

Irak merkezi yönetimi (Bağdat) ile Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimi (Erbil) biraz daha rahatladı. Türkiye ile Barış Yolu Projesi başlatılabilir mi, göreceğiz.

Türkiye, Suriye sınırı 30 kilometrelik güvenli bölgede daha elverişli imkanları bulabilecek gibi görünüyor.

Eğer Aynülarab ve Kamışlı bölgelerinin terör örgütü tarafından kullanılması söz konusu olursa, bölgede askeri operasyon yolu bile açık!

Ancak şimdiden bölgede güvenli bir düzen tesis edilecek gibi görünüyor.

Bir terör örgütü ile iltisaklı görünen bugünkü ismiyle (önceki isimleri farklı) DEM Partili gibi siyasiler artık üstlerindeki baskıdan kurtulma imkânı bulacaklar.

Bu olumlu şartlarda siyaset daha fazla işlerlik kazanacak.

Bölücülük dili olmayacak, demokrasi dili olacak.

Bunun içinde neleri göreceğiz, önümüzdeki bir diğer soru işaretidir, ancak kardeşlik dili hakim oldukça her konu çözülebilir gözükmektedir.

Toparlarsak, Kandil ABD'nin 2018 yakalama ilanının baskısı altında karar verecektir:

Ya yaparsın ya yaparsın!..

Öcalan'ın bildirisine göre, fesih, silah bırakma, vs.

Kritik konu şu, ABD onlara bir şekilde şunu yapın diyecektir. 


Sonuç

Bunun açıklaması, "terörsüz Türkiye"dir.

Siyaset öncelik almıştır. 

Türkiye ve güney sınırı "normalleşti" denebilir… 

Öcalan'ın bu bildirisinin sahaya yansımaları izlenecektir.

Bu yazıda bazı beklenip görülecek türden hususlara yer verilmiş haldedir. 

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir. 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU