Rusya'nın komünizm sonrası ilk devlet başkanı Boris Yeltsin, 1999 yılbaşı gecesinde aniden istifa ettiğinde, ülkesi ekonomik ve siyasi parçalanmaya doğru yokuş aşağı yuvarlanıyor gibi görünüyordu. Pek tanınmayan halefinin başkan vekili olarak ekonomik çöküşü tersine çevirebileceğine ya da görevde uzun süre kalabileceğine pek az kişi ihtimal veriyordu.
Dönemin başbakanı Vladimir Putin'in medya operasyonu, eski KGB ajanını, can çekişen Yeltsin'in tam tersine bir iş bitirici olarak göstermeye başlamıştı bile. Aynı yıl ülkenin güney sınırında ikinci Çeçen savaşı patlak verdi. 25 yıl sonra Vladimir Putin hâlâ Kremlin'de ama Rusya, geçen hafta Çeçen hava sahasında bir uçağın düşürülmesinin ardından Sovyet sonrası sınırlarında yeniden savaşın pençesinde.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Putin Rusyası'nın 2014'ten bu yana Ukrayna'ya karşı gizli bir savaş yürüttüğünü ve 2022'nin başlarında bu savaşı tam ölçekli bir istilaya dönüştürdüğünü de bu gerilime ekleyelim. Bu, hâlâ çıkmazda olan bir çatışma. Daha önce Çeçenistan'a karşı yürüttüğü savaşta olduğu gibi, Putin'in inatçılığı bir askeri başlangıç fiyaskosunu, Rusya'nın kaynaklarının devasa bir bedel karşılığında kazanabileceği acımasız bir yıpratma savaşına dönüştürdü.
Ancak Putin'in yıllar içindeki yükselişi, karanlık casusluk sanatlarından ya da hatta bir zamanlar sadık kameralar önünde sergilediği judo becerilerinden çok bürokratik iç çatışma becerilerine borçluydu.
Savaş sonrası Leningrad'da, Nazi kuşatmasının acımasız mirasının ortasında doğan genç Vladimir Putin, komünist propagandanın teşvik ettiği parlak ütopik gelecekten ziyade 1990'ların kaotik Sovyet sonrası kıran kırana rekabet toplumuna daha uygun hayatta kalma sanatlarını öğrendi.
KGB'nin James Bond karşıtı süper kötüler olduğu efsanesine kapılan Batılılar, Putin'in çok hızlı yükselişini başlatan şeyin Dresden'deki köhne bir ofiste geçirdiği zamandan ziyade üniversitedeki hukuk profesörüyle ilişkisi olduğunu gözden kaçırıyor.
Anatoli Sobçak, Sovyet döneminin sonlarında klasik bir "lisanslı" muhalifti. Komünist Parti üyesi olmayan ve KGB'yle gerçekten tuhaf müşterilere karşı sessizce işbirliği yapması karşılığında yıkıcı yorumlar fısıldamasına izin verilen Sobçak, Mihail Gorbaçov 1989'dan sonra gerçek seçimlere izin verdiğinde kendisini yeni bir isim olarak sunabilecek konumdaydı.
Putin, Doğu Almanya'dan döndükten sonra KGB'den ayrılıp Sobçak'ın yardımcılarından biri oldu ve kısa süre sonra Leningrad'ın yeni belediye başkanının geniş şehir emlak portföyünü yönetmek gibi kilit bir rol üstlendi. Bu iş, yeni sivil bürokratı komünizm sonrası ortaya çıkan yeni zenginlerle temasa geçirdi.
İnsanlar 1990'larda Putin'i küçümsemeye meyilliydi, tıpkı 70 yıl önce Stalin'i küçümsedikleri gibi. Bir yoldaş Stalin'i "vasat" diye aşağıladığında, Troçki de aynı fikirdeydi ama "Bir hiç değil" diye eklemişti. Putin'in büyük selefinin aslında yeni Sovyet toplumunun dev kesimlerinin bir tür canlı örneği olduğunu gördü.
Batı'nın Putin'in 1990'larda Rusların geniş kesimlerini temsil ettiğini kavrayamaması onun Rus siyasetinde ilgi görmesini sağladı. Putin'in 1990'lar boyunca Yeltsin ve yandaşlarına hizmet etme becerisi, onları onu kolayca manipüle edilebilecek bir halef olarak başkan seçme gibi ölümcül bir hataya sürükledi.
Putin'in Yeltsin'i görevdeyken işlediği suçlardan dolayı affetmesini, oligarkların acımasızca bastırılması izledi. Devlet gücünün para gücünden üstün olduğunu gösterdi. Askeri güç Çeçen isyancıları bastırdı. George W. Bush'un terörizme karşı savaşı Putin'in ekonomisine fayda sağlayınca petrol ve gaz fiyatları hızla yükseldi. Ancak yıllar süren ekonomik büyüme ve iç barış Putin'in rejimini istikrara kavuşturmadı.
2011'de kitlesel protestolar Moskova'yı sarstı. Bunların barış ve görece bolluk döneminde gerçekleşmesi Putin'e bir ders verdi. Kriz, rejimin istikrarını herhangi bir ekonomik başarı endeksinden çok daha fazla etkiliyordu. Halk gündelik yaşamında kendisini güvende hissederse, kendini üstün görebilirdi.
Geçmişteki pek çok Rus yönetici gibi Putin de barışla birlikte gelen rahatlamanın siyasi muhalefeti teşvik edebileceğinin epey farkında.
Putin'in 2003'te batan Kursk denizaltısının mürettebatının akıbeti ve Barents Denizi'nin altındaki dram karşısında ailelerinin yaşadığı travmaya gösterdiği kasıtlı kayıtsızlık, toplu ölümleri bir istatistik meselesi olarak gören Stalinvari bakış açısının bir örneğiydi.
Batılılar, Ukrayna savaşının başarısızlıkla sonuçlanmasının Putin'i zayıflatacağını düşünüyordu. Ancak, Esad yanlısı medyanın, Esad'ın devrilmesini talep eden ve Esad iktidarını sürdürürken giden Batılı liderler geçidini gösterdiği gibi, Putin de Batılı eleştirmenlerinin çoğundan daha uzun ömürlü oldu. Yine de Esad'ın ani düşüşü onu da çok rahatsız ediyor olmalı.
İktidarı bu kadar çabuk yıkılacak mı? Temmuz 2023'te, eski aşçısı olan savaş ağası Yevgeni Prigojin kendisine karşı ayaklandığında, güneydeki Rostov'dan Moskova'nın kapılarına kadar yürüyüşüne kimse direnmedi. Sonra Prigojin, Putin'le bir anlaşma yaptı. Daha sonra kendisi ve diğer paralı asker patronlarının olduğu uçak düştü.
Tıpkı 1945'te Hitler'e karşı zafer kazandıktan sonra Stalin'in rejimini gevşetmeyip iç baskıyı yoğunlaştırması gibi, Putin de bugün askeri zaferi iktidarda kalması için uluslararası gerilimin devam etmesinden daha az gerekli görüyor. Ancak Vladimir Putin kadar zeki bir politikacı ve yetenekli bir propagandacı bile 72 yaşında zamanın aleyhine işlediğini biliyor. Stalin yatağında öldü. Vladimir Putin ölecek mi?
1999'da Putin, güney sınırındaki isyancı Çeçenistan'ı Kremlin'in kontrolüne geri döndürme girişiminin sorumluluğunu üstlenmişti. Sadece birkaç gün önce, bugünkü Ukrayna çatışmasının yan hasarı olarak, bir Azeri uçağının Çeçen hava sahası üzerinde Rusya'nın tetikte bekleyen hava savunması tarafından ölümcül bir şekilde düşürülmesi, (çeyrek yüzyıl sonra) Putin'in saltanatının şimdiye kadar savaşla dolu olduğunu gözler önüne serdi.
independent.co.uk/independentpremium
Independent Türkçe için çeviren: Çağatay Koparal
© The Independent