Brezilya, seçimlere giderken; "üçüncü yol"cular, darbeciler ve ittifaklar

Hüsamettin Aslan Independent Türkçe için yazdı

Brezilya, ekim ayında Cumhurbaşkanlığı seçimlerine hazırlanıyor. Brezilya'nın siyasi manzarası giderek kutuplaştı. Başkanlık yarışı, mevcut Cumhurbaşkanı ve aşırı sağcı Jair Bolsonaro ile eski solcu Cumhurbaşkanı Lula da Silva arasında geçiyor. Ancak anketlere göre Lula da Silva açık ara önde gözüküyor.

Bu isimlere ek olarak ülkede her iki adaydan memnun olmayan bir kararsızlar grubu da bulunuyor. Kendilerini "Ne Lula ne de Bolsonaro" olarak tanımlayanlar; Bolsonaro'nun ve aşırı sağın radikalizmi ile Lula'nın Partisi PT'nin sosyal-liberal ve LGBT yanlısı politikalarının hayal kırıklığına uğramış seçmenlere hitap edebilecek merkezci bir oluşuma gitmeye çalışıyor. Bunlara "üçüncü yol" adına yarışacak bir aday aranıyor.

Brezilya kamuoyunda "üçüncü yol" aday adayı isimler arasında; Ciro Gomes (Demokratik İşçi Partisi Milletvekili), Joao Doria (Sao Paulo Valisi), Sergio Moro  (Rüşvet Karşıtı Yargıç), Rodrigo Pacheco (Senato Başkanı), José Luiz Datena (Televizyon Sunucusu) gibi merkez sağcı isimler bulunuyor.

Seçimin ilk turu 2 Ekim'de yapılacak ve 81 senatörden 27'sinin, Temsilciler Meclisi'nin 513 üyesinin tamamı ve 27 vali ve eyalet meclisi için oy kullanılacak. Herhangi bir cumhurbaşkanı veya vali adayı yüzde 50'ye ulaşmazsa, ikinci tur seçimler 30 Ekim'de yapılacak. Yeni cumhurbaşkanı 1 Ocak 2023'te yemin edecek.

Bu bağlamda Brezilya'da oy kullanmak zorunludur.Ülkede 150 milyon civarında insanın oy kullanması beklenmektedir. 2018 ilk tur oylamasında katılım yüzde 80'e yakındı.

Kamuoyu yoklamalarına göre başkan adayları arasında Lula da Silva'nın yüzde 40-45 civarında Bolsonaro'nun ise yüzde 26-30 arasında bir destek aldığı hesaplanıyor.


Kararsızlar ve üçüncü yolcular

Brezilya 2022 seçimleri, görünürde Lula ve Bolsonaro arasında geçecek bir savaşa dönüşüyor. Yakın zamana kadar Brezilya ana akım medyası büyük bir "Ne sen; Ne de sen" seçim kampanyası yapmıştı.

Yani, Lula da Silva ve Bolsonaro'nun cumhurbaşkanı olmasını istemeyen seçmenlerin yaklaşık yüzde 40'ını oluşturduğu tahmin ediliyordu.

Ancak yanıldılar; çünkü Lula ve Bolsonaro'nun toplam yüzde 75 civarında bir karşılık buluyordu. Bu bağlamda iki lider dışında, kendilerini "üçüncü yol" olarak tanımlayan yarım düzine kadar politikacı vardı.

Ancak "üçüncü yol"olarak bilinen adayların Brezilya toplumun yüzde 7'yi aşamadıkları görüldüğünden; hem medyada, hem siyasette, hem de toplumda bir karşılığı olmadı.  

Nitekim birkaç aday da çekildiklerini açıkladı. Eski Brezilya Devlet Başkanı Lula da Silva, Ekim ayında yapılacak seçimlerde eski sağcı ve dindar bir Katolik olan rakibi Alckmin'i Cumhurbaşkanı yardımcısı olarak açıkladı. Böylelikle hem ordu ve sermayeye ılımlı bir mesaj verildi; hem de merkezde duran seçmenler için cazip bir seçenek oluşturulmaya çalışıldı. 

Bolsonaro, Brezilya'da iç içe geçmiş bir krizden yararlandı ve Cumhurbaşkanı seçildi. İktidarını evanjelik papazlar, ordu, finans piyasaları ve tarım sektörü koalisyonu üzerine kurdu. Brezilya "üçüncü yol"un patlaması iki yüksek profilli adayın yerine, kararsızların üçüncü bir seçeneği aramasıyla ortaya çıktı.  

Yine de tüm bu üçüncü yol adaylarının ortak bir sorunu var: Anketlerde kötü performans gösteriyorlar. Poder360'ın anketine göre adaylar oyların yüzde 8'ini aşan üçüncü bir kişiyi aday gösteremiyor. Lula ve Bolsonaro anketlerde önde gidiyor. En yakın rakiplerinin yüzde 20 ile yüzde 30 puan önünde gözüküyorlar. Dolayısıyla "üçüncü yolcuların" sesi çok çıkmasına rağmen Brezilya toplumunda bir destek bulamıyorlar.

Bolsonaro'nun yolsuzlukla mücadele etmedeki başarısızlığından dolayı hayal kırıklığına uğrayan eski Bolsonaro seçmenleri; şimdi Moro, Leite ve Doria'yı desteklemeyi planlıyor. Ancak merkez soldaki Ciro Gomes üçüncü seçenek haline gelirse, pek çoğu isteksizce Bolsonaro'yu tekrar destekleyecektir.

Benzer durum, merkez sağdaki herhangi bir üçüncü yol/taraf adayı yerine Lula'ya oy vermeyi tercih eden Gomes destekçileri için de geçerli. 
 

1.jpg
İllüstrasyon: FerguSon

 

Son olarak, Bolsonaro'nun popülist ekonomik önlemleri göz önüne alındığında, piyasaların 2022'de Lula'yı Bolsonaro'ya tercih edebileceğini gösteriyor. Ancak Lula'nın muhafazakar evanjelik seçmenlerle aktif bir şekilde flört etmesi, onun başkan yardımcısı olarak ılımlı ve muhafazakar bir figürü ekonomi bakanı yapması halinde hem Bolsonaro'yu destekleyen sermaye çevrelerini hem de üçüncü yol desteğini alabilir.

Üçüncü yol adayları, tek bir isim üzerinde birleşme konusunda görüşmelerde bulunsalar da, oy pusulasında hangi ismin görüneceği konusunda fikir birliği yok.

Bu arada Lula, yerel bir radyoya verdiği röportajda, "Şimdi Brezilya'da sözde üçüncü bir yol arıyorlar", ancak "Liderlik üniversitede öğrenilen bir şey değil" diyerek, üçüncü yol adaylarına şans tanımamış oldu.

Ancak hem Lula hem de Bolsonaro'nun tabanlarının kendilerine bağlı olabileceği göz önüne alındığında, üçüncü yol adayı, Bolsonaro'nun oyunu bölmesine rağmen herhangi bir "üçüncü yol" adayının ikinci tura çıkma şansını azaltmaktadır.
 

 

Ciro Gomes (Demokratik İşçi Partisi Milletvekili)

Brezilya merkez solun adayı olan Ciro Gomes, üç başkanlık seçiminden mağlup çıkmış bir isim. 2018 seçimlerinin ilk turunda başarısız olduktan sonra, ikinci turda Bolsonaro'nun karşısındaki solcu aday Haddad'ı desteklemeyi redsederek Avrupa'ya seyahate gitti. İlk turda tahmini alacağı oy yüzde 7 ile yüzde 11 arasıdır.


Joao Doria (Sao Paulo Valisi)

João Doria, São Paulo'nun ekonomik seçkinleriyle yakından ilişkilidir. Eyalet valiliğinden önce Latin Amerika'nın en büyük şehri olan Sao Paulo belediye başkanı olan zengin işadamıdır. Yarıştan çekildiği açıklansa da; ilk tura katılması halinde yüzde 5 ile yüzde 8 arasında oy alması bekleniyor. 


Rodrigo Pacheco (Senato Başkanı)

Senato başkanı Rodrigo Pacheco, Brezilya siyasetindeki en görünür aktörlerden birisidir. Bolsonaro'ya yakın olduğu algısına rağmen, hem Kongre hem de yürütme ile ilişkilerde yaptığı diplomasi nedeniyle övgü aldı. Merkez sağ Demokratlar partisinin bir üyesi olan Pacheco'ya verilen destek yüzde 1 ile yüzde 3 arasında gösteriliyor.


Sergio Moro (Eski Yargıç)

Eski bir yargıç olan Sergio Moro Brezilya'daki en popüler figürdü. Lava Jato yolsuzlukla mücadele soruşturmasında federal bir yargıç olarak, merkez sağdaki birçok kişi tarafından bir kahraman olarak görüldü.

2019'da Adalet Bakanı olan Moro,  Bolsonaro yönetimine katıldıktan sonra itibarı sarsıldı. Yürüttüğü soruşturmaların ABD'den sipariş geldiğinin ortaya çıkması ve Bolsonaro'ya karşı yaptığı açıklamaları güvenirliğine zarar verdi.

Sérgio Moro, merkez sağ adayı olarak başkanlık yarışından çekildiğini açıklasa da; anketler de yüzde 8 ile  yüzde 11 arasında destek aldığını gösteriyor.


José Luiz Datena (Televizyon sunucusu)

José Luiz Datena siyasete yabancı bir isimdir. Brasil Urgente adlı polisiye bir TV programı sayesinde gazeteci ve sunucu kimliğiyle ülke çapında iyi tanınıyor. Merkez sağ bir görüşe sahiptir. İlk turda yüzde 5 ile yüzde 8 arasında bir oy alması bekleniyor.
 

5.JPG
İllüstrasyon: Chappatte/NYT

 

Darbeciler: Askeri ve dijital darbe dinamikleri

Bolsonaro, Brezilya siyasal ve hukuk sistemine yönelik yaptığı eleştirileri Ekim 2022 seçimi öncesi tansiyonu tırmandırıyor. Nitekim anketörler tarafından yapılan. seçim senaryolarında Bolsonaro'nun kaybedeceği tahmin ediliyor.

Bu bağlamda Bolsonaro, siyasi tabanına, eski ABD başkanı Donald Trump'ın son ABD seçimlerinden önce kullandığı taktikleri tekrarlayarak oylama sistemine güvenilmeyeceğini söylüyor.

Bolsonaro, Brezilya ordusunun desteğiyle bir darbe yapacağı; hem ülke içinde hem CIA direktörü Burns tarafından dillendiriliyor. Zira Burns, ordunun Brezilya siyasetine artan müdahalesi hakkında uyarıda bulundu ve "silahlı kuvvetlerini seçim sürecini itibarsızlaştırmaya çalışmakla" suçladı.

Brezilya'nın eski başkanı Lula, darbe tehditleriyle orduyla arka planda diyalog kurarak uğraşırken, demokrasiyi kurtarmak için "farklıları bir araya getirme" bayrağı altında Bolsonaro'nun çılgın planına karşı durmaya çalışıyor.

Nitekim bunun için Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde eski rakibi ve Katolik bir sağcı olan Alckhim'i Başkan Yardımcısı olarak resmen açıkladı. Bu durum solcu Lula ve partisi PT'nin tarihindeki en sağcı uzlaşma anlamına geliyor.

Nihayetinde ordu ve sermayeye karşı atılmış pragmatist bir adım ve iktidarı paylaşmaya yönelik bir strateji olarak okumak gerekiyor.
 

9.jpg
Fotoğraf: AFP

 

Ocak 2021'de ABD'deki Kongre baskınından bir gün sonra, Bolsonaro, elektronik oylamayı manipülasyona açık bir sistem olarak değerlendirdi. Ancak kendisi 2018 seçimlerde yine elektronik oylama sistemiyle seçilmişti.

Siyasi kariyeri boyunca, Bolsonaro, Trump gibi, demokratik kurumlara ve kurallara sert eleştirilerini defalarca tekrarladı. Hem elektronik oylama hem de oy sayma sürecini ve Brezilya'da seçimleri düzenleyen seçim mahkemelerinin tarafsızlığını defalarca kez sorguladı.

Hatta bu konu yüzünden Brezilya ordusu da Bolsonaro lehine görüşleri savundu ve Brezilya Yüksek Mahkemesi yargıçlarını tehdit etti.

Bolsonaro'nun destekçilerine göre, seçim enstitüleri, muhalefet partileri, yargıdaki yozlaşmış seçkinler, basın ve hatta sosyal medya şirketleri; Bolsonaro'nun yeniden seçilmesini engellemek ve rakibi Lula'yı yeniden seçtirmek için komplo hazırladığını savunuyor.  

Nitekim Brezilyalı bazı askerler, önümüzdeki Brezilya seçimlerinde ABD tarzı bir "Capitol senaryosu"na hazırlandığını zaten duyurdu.
 

 

Ancak Silahlı Kuvvetlerin Darbeye karşı tutumları; Bolsonaro'yu destekleyip desteklemeyecekleri; Bolsonaro'ya karşı durup durmayacakları; siyasi istikrarı korumak için iktidarı kendilerin mi alacakları gibi sorular, açık bir soru olarak kalıyor.

Bolsonaro yönetimine yönelik iddialar arasında Rio de Janeiro'daki silahlı milislerle gizli anlaşma, sahte haberler yayma, yolsuzluk ve kamu fonlarının zimmete geçirilmesi ve Kovid-19'un halk sağlığı konularında onlarca dava açıldı.

Kesin olan bir şey var ki; Bolsonaro, tıpkı Trump'ın ABD'de yaptığı gibi, sandıkta yenilirse bir darbe gerçekleştirme planı hakkında önceden uyarıda bulundu.

Brezilya'da ordunun bir darbe hazırlığında olduğunu geçen sene 3 yazı ile Independent Türkçe'de dile getirmiştim. Yazı arşivimizde bu konuya ilgilisi ve meraklısı olanlar okuyabilir.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

2021 Mart ayı sonlarında Bolsonaro, savunma bakanını ve silahlı kuvvetlerin tüm komutanlarını görevden almış. Brezilya siyasi tarihinde benzeri görülmemiş bu eylem, cumhurbaşkanının silahlı kuvvetlerin yönetiminin özellikle de yerel yönetimler tarafından uygulanan Kovid-19 pandemisini kontrol altına almak için alınan tüm önlemleri reddetmesine ve tam olarak kendisine tabi kılınması yönelik gerçekleşmişti. 

Brezilya ordusunun 2022 başkanlık yarışı yaklaştıkça ne yapmaya çalışabileceğine yönelik alternatifleri sınırlı. Çünkü ordu, devlet kurumlarındaki askeri varlığını her geçen gün artırmaya devam ediyor.

Brezilya sivil kadrolarında 15 bin civarında muvazzaf ve emekli asker bulunuyor. Üstelik bu askerler; hem sivil hem de orduda olmak üzere çift maaş alıyorlar.

Ek olarak 2021 yılında maaşlarına zam yapıldı. Dolayısıyla Bolsonaro asker kökenli birçok kişiye fayda sağladı ve orduya ek ayrıcalıklar getirdi. 

Bu yüzden Bolsonaro'nun iktidarını kaybetmesi, kabinedeki bakanların neredeyse yarısının görevden alınması ve bakanlıklarda yüzlerce kilit görevi ve federal yönetimdeki binlerce pozisyonu tehlikeye atacak.

Ancak ülkede ekonomik kriz yaşanırken, pandemi devam ederken ve seçim savaşı kızışırken, gönülsüzce de olsa Bolsonaro'yu desteklemek riskli olacaktır. 

Çünkü ordu, kendisini siyasi meselelere fazla angaje edilmiş buluyor. Ayrıca Bolsonaro'nun başarısızlığına ortak görünmüş algılanabilir/algılanıyor.  Bununla birlikte Bolsonaro hakkında açılmış 120'den fazla dava var.

Bu durum, silahlı kuvvetlerin toplum içindeki saygınlığına ve meşruiyetine zarar verebilir. Ancak Bolsonaro, yaptığı bir açıklamada ordunun "siyasi bir varlık" olduğunu ilan etti ve 2022'de kendisini destekleyeceklerinden emin olduğunu söyledi.

Buna rağmen 2021'de Brezilya federal polisi, Bolsonaro'yu ve üst düzey danışmanlarından oluşan bir ekibi, seçim süreciyle ilgili yalan yayılmasında "doğrudan" rol oynadığı gerekçesiyle suçladı. 

Federaller, bu gizli ekibin/kabinenin Facebook, Twitter, YouTube ve özellikle WhatsApp ve Telegram'da yasama, yargı ve askeri kurumlara karşı düşmanlığı kışkırtmak için muhalifleri nasıl hedef aldığını ve dezenformasyon yaydığını açıkladı. 
 

10ap.JPG
Fotoğraf: AP

 

Brezilya ordusunun, Bolsonaro'nun anti-demokratik eğilimlerine verdiği destek ile ilgili endişeleri alevlendirdi. Nitekim Ekim seçimlerinde Başkan Bolsonaro'nun görevden alınması durumunda Silahlı Kuvvetlerin nasıl tepki vereceği konusunda endişeler yaygın. 

Her ne kadar, haber sitesi G1'e göre, yüksek rütbeli subaylar, ordunun Bolsonaro veya kabine üyelerinin, emekli ve aktif askerlerin "çılgın" bir harekette yer almayacağını söylüyor olsalar da; darbe iddialarını ret etmiyorlar.

Ordu, gerçekten de Bolsonaro'nun eleştirdiği elektronik oylama sistemini itibarsızlaştırmaya çalışıyor. Ancak uluslararası tepkiden de çekiniyorlar.

Nitekim Reuters'e göre, ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA) direktörü William Burns, üst düzey Brezilya hükümet yetkililerine Başkan Jair Bolsonaro'nun ülkenin oylama sistemi hakkında şüphe yaratmayı bırakması gerektiğini söyledi.

Basına kapalı gerçekleşen toplantı da; Burns, Brezilyalı mevkidaşı Alexandre Ramagem'in yanı sıra Bolsonaro ve baş güvenlik görevlisi Augusto Heleno ile bir araya gelerek bu çekinceleri iletmişti.

Brezilya Facebook, Google, Instagram, Kwai, Telegram, TikTok, Twitter, WhatsApp ve YouTube dahil olmak üzere en az 10 sosyal medya platformu ile sahte haberlerle mücadele etmek için anlaşmalar imzaladı. 

Ayrıca seçim sisteminin altyapısına yönelik saldırılara karşı siber savunmaları güçlendirmek için çalışıyor. Brezilya şimdiden dünyanın en yüksek siber saldırıların yapıldığı ülkeler arasında yer alıyor.

Saldırılar yalnızca 2021'de yüzde 20'nin üzerinde artarak dakikada yaklaşık 1.400 saldırı ile zirveye ulaştı. Bu olay Brezilya'nın tarihindeki en kötü siber güvenlik olayı olarak nitelendirildi.
 

2.jpeg
İllüstrasyon: Ama Rildo

 

İttifaklar: Solcu Lula, semarye ve orduyu karşısına almamak için eski sağcı rakibiyle ittifak yaptı

Lula, anketlerde Bolsonaro'nun açık ara önde olmasına rağmen, son haftalarda, "üçüncü yol" adaylarının yarıştan çekilmesiyle Bolsonaro'ya oy vermeyi düşünenlerin yüzdesi 26'dan 30'a kadar çıktı.

Buna rağmen Jair Bolsonaro zor durumda. Çünkü ekonomik kriz ve Kovid-19 krizinin yanında siyasi rakipleriyle ve Brezilya hukuk sistemiyle karşı karşıya kaldı.

Yine de Bolsonaro'nun güvenebileceği müttefikleri var görünüyor. Bunların başında evanjelikler ve Protestan askerler geliyor.

Ancak Kovid-19'dan ölenlerin sayısının yarım milyonu geçmesi ve ekonomik krizin derinleşmesi bu ortaklığın geleceğini belirsizlikle gölgeliyor. 
 

4.jpg
Görsel: Itamar Garcez

 

Dahası, Bolsonaro ile üst rütbeli subaylar arasındaki ilişkiler karmaşıktır. Başkan ve ordu arasında yakın zamanda yaşanan bir siyasi kriz; üst düzey subayların Bolsonaro'yu sonuna kadar savunmak yerine, Bolsonaro'nun zararlı etkilerinden kendilerini korumakla ilgileneceklerini gösteriyor. 

Mesela Bolsonaro, Savunma Bakanı Fernando Azevedo e Silva'yı görevden aldı. Ardından Bakanın görevden alınmasına karşı, deniz, kara ve hava kuvvetleri komutanlarının bir dizi istifası gerçekleşti. O zamandan beri, Bolsonaro hükümetinin askeri ve sivil kanatları arasındaki ilişkiler sakinleşmiş görünüyor.

Generallerin gözünde, Bolsonaro, askeri çıkarların savunucusu olarak gözükse de kendi koltuğunu korumanın derdinde olan bir siyasi aktör.

Bolsonaro ise sivil ve asker devlet kadrolarını hem  askeri personele tanımlamış hem de evanejlik kökenli askerlere imtiyaz tanımaktadır. 

Nitekim Bolsonaro'nun askeri kariyeri de kişisel hırs ve ihtiraslarından ötürü çalkantılarla dolu. Bolsonaro ordudan ayrıldıktan sonra 8 farklı partiye üye oldu. 7 kez Milletvekili seçildi.

Silahlı kuvvetlerden Bolsonaro'ya verilen destek yeni bir şey değildi, ancak 2016'da ordunun İşçi Partisi(PT) ile bozulan ilişkisinden sonra; sağcıların, evanjeliklerin,sermayenin,polislerin ve askerlerin çok net desteğini aldı. Rakibi Lula da Silva'nın düzmece bir hukuk skandalıyla adaylığı engellenince Cumhurbaşkanı seçildi.

Bolsonaro açısından bu ittifak devam ediyor. Ancak ittifakın diğer unsurları, Bolsonaro'dan otoriterleşmesi, hayat pahalılığı ve Kovid-19 sürecini kötü yönetmesi nedeniyle desteklerini kısmen de olsa çekmiş durumdalar.

Buna rağmen Bolsonaro ile "kültürel Marksizm" ve "sosyal-liberalizm" konularına karşı muhafazakar değerleri savunması ve şiddeti engellemesi sebebiyle "zorunlu olarak" destekleyebilirler.

Lula ise kent yoksulları, işçiler, öğrenciler, Katolik Kilisesi, Z kuşağı, köylüler ve LGBT kolektiflerinden destek alıyor. Bunun dışında özgürlük yanlısı ve otoriterlik karşıtı sağcılar ve bazı dindarlarında desteğine sahip. 

Lula, 2002-2012 yıllarında evanjeliklerin güçlü desteğini almıştı. 2022 seçim kampanyasında da evanjeliklerin desteği için birkaç görüşmede bulundu. Bazı anketlerde evanjeliklerin yüzde 30 oranında Lula'yı destekleyecekleri düşünülüyor.

Lula, Bolsonaro'nun otoriter yönetimin yarattığı ekonomik ve medikal krizin üzerine bir seçim kampanyası yürüttüğü için seçimi kazanması yüksek ihtimal.

Bu yüzden de Lula da Silva şu sıralar enerjisini ordu ve sermayeyi ikna etmeye harcıyor. Bu bağlamda Sao Paulo eski Valisi Alckim'i yanına alması, aslında Brezilya statükosuna bir mesaj niteliği taşıyordu.
 

 

Sonuç olarak Brezilya'nın "üçüncü yol" sağcı adayları siyaseten Bolsonaro'ya meydan okurken; Onun oylarının bölünmesine yol açıyor. Adaylardan Moro ve Doria'nın yarıştan çekilmeleri,  Bolsonaro'ya verilen desteğin  yüzde 24-25'lerden yüzde 30'lara çıkmasına neden oldu.

Başkan Bolsonaro, seçilmesinden bu yana sivil kamu kurumlarını askerlerle doldurarak iktidarının güvenliğini büyük ölçüde orduya bel bağladı. Lula ise geniş bir halk desteğine sahip. Ancak ordu ve sermayenin çekincelerini gidermesi gerekiyor.

 Brezilya'da Bolsonaro'nun yeniden seçilmesi zor görünüyor. Nitekim tüm anketlerde Lula'nın çok gerisinde ikinci sırada kalıyor. Bolsonaro Trump'ın 6 Ocak'ta ABD'de yaptığı kongre baskınındaki tüm yanlış dersleri öğreniyor.

Ayrıca Jair Bolsonaro, elektronik oy sayımı ve yüksek seçim mahkemesine saldırarak; seçilmemesi durumunda seçimleri tanımamakla tehdit ediyor. Bu durum Brezilya'nın demokratik görüntüsüne zarar verecek eko-politik maliyetleri de beraberinde getiriyor.

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU