Celalettin Can: Hocam bildiğiniz gibi İşçi Partisi ve muhalefet eski lideri, Avam kamarası üyesi Jeremy Bernard Corbyn, 2 Kasım tarihli yazısında  'gezegenimizi tahrip edenlerden iktidarı almaya ihtiyacımız var' dedi ve devamla 'COP26'nın (26. Birleşmiş Milletler İklim Değişikli Konferansı) iklim konusunda büyük konuşan ama dünyayı en çok kirletenleri durdurmak için hiçbir şey yapmayan hükümetlerin yeni bir toplantısı olduğunu' söyledi. C orbyn böylece bu tür toplantıların temel gerçeğinin altını da çizmiş oldu. Bu bakış açısından devam etsek uygun olur mu Hocam?

Ahmet Muhtar Çakmak: Gayet uygun olur. Neden dersen, toplantı sırasında birtakım taahhütlerde bulunuyorlar ama ülkelerine döndüklerinde somut adım pek atmıyorlar.

İşte taptaze ve çarpıcı bir örnek: COP26'da dünya liderleri ormansızlaşmaya son verme konusunda anlaşmaya vardılar. Bu anlaşmayı imzalayan liderlerden biri de kim biliyor musunuz? Jair Bolsonaro. Amazon ormanlarına en büyük zararı vermekten zerrece çekinmeyen Brezilya Devlet Başkanı.

Anlaşmayı imzalayan diğer liderlere bunu hatırlatıp, 'Şimdi bizim bu anlaşmaya inanmamızı mı bekliyorsunuz' diye sorsak verecekleri cevap büyük bir ihtimalle şu olacak: 'Ama anlaşmayı imzaladı, şimdi ülkesine döndüğünde ne yapacağına bakmalıyız.'

Biz de bunu yedik. Hepimiz göreceğiz bu adamın Brezilya'ya dönüşte ne yapacağını. Ben bir-iki göstermelik hareket dışında orman katliamına devam edeceğine eminim.

Biden toplantılar sırasında metan gazı emisyonunu 2030'a kadar yüzde 30'a kadar azaltmaya karar verildiğini açıkladı. Bu yetersiz ama yine de bir adımdır diyelim.

Ne var ki dünyadaki metan emisyonunun yarısından sorumlu olan Çin, Rusya ve Hindistan anlaşmayı imzalamadılar. Brezilya mesela bunu da imzaladı. Kim taahhütlerine ne kadar uyacak, göreceğiz.

Diğer taraftan 2030 yılına kadar kömür üretimine son verme taahhüdünü en çok kömür üreten 20 ülkeden sadece 5'i yaptı.

- Öyle anlaşılıyor ki ekolojik felaket konusunda adım atabilmek için şu taahhütler meselesinin aşılması gerekiyor.

Aşılması gerekiyor ama bu yetmiyor, yukarıda anlattıklarımdan da görülüyor ki taahhüt düzeyinde bile Glasgow'da gerekli adımlar atılamayacak. Ülke liderlerinin belli aralıklarla bir araya gelip neler yapacakları konusunda taahhütlerde bulunup ülkelerine dönmeleriyle bu iş yürümeyecek, öyle görünüyor.

Bu arada dünyanın en zenginleri sıralamasında ikinci durumda olan Amazon'un sahibi Jeff Bezos COP26'daki konuşmasında uzaya olan ilgisini savunup 'dünyanın ne kadar kırılgan olduğunu göstereceğim' dedi.

Bilindiği gibi en zenginler sıralamasında şu anda birinci sırada olan Elon Musk da uzayla ilgileniyor, Mars'a gitmekten bahsediyor.

Birleşmiş Milletler Gıda Programı Direktörü David Beasley 'dünyada şu anda yakın bir zamanda açlıktan ölecek 42 milyon insanın bulunduğunu' belirterek milyarderlere çağrı yaptı ve 'Musk'ın servetinin yalnızca yüzde 2'sini oluşturan 6 milyar dolar ile dünyadaki açlığın biteceğini' söyledi.

Musk ilk cevabında yine uzaya gitmenin faydalarından bahsederek o konuya harcama yapacağını söyledi ama yakınları tarafından ikaz edilmiş olacak ki sonraki açıklamasında 'Beasley 6 milyarla açlığa nasıl son vereceğini söylesin, o zaman parayı vereceğim' dedi. Şimdi top Beasley'de, bekliyoruz.

- Tarihi misyon atfedilen Glasgow toplantılarını izlemeye devam edeceğiz. Teşekkürler Hocam…

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.