Bilindiği üzere Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin'in daveti üzerine Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Karadeniz üzerindeki Soçi kentine bağlı Boçarevo Ruçey beldesinde bir araya geldiler.

Yapımına 1938 yılında başlanan Boçarevo Ruçey yazlık sarayı SSCB liderlerinin arından Rusya devlet başkanları tarafından da yazlık çalışma mekanı olarak kullanılmaktadır.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'a, Soçi gezisinde Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanı Hakan Fiidan, Cumhurbaşkanlığı İletişim Bakanı Fahrettin Altun, Basın Sözcüsü İbrahim Kalın eşlik ettiler.

2 saat 45 dakika süren Putin-Erdoğan görüşmesinden sonra liderler basın toplantısı düzenlemedikleri gibi, herhangi resmi basın açıklaması da yapılmadı.

Kremlin'in internet sitesi, görüşme öncesinde Putin ve Erdoğan'ın yaptıkları kısa konuşmaların metinlerini yayımladı.

Rusya medyasının önemli ajansları ve gazetelerinin internet siteleri ise bu saate kadar Putin-Erdoğan buluşmasına şu başlıklarla verdiler: 

Lenta.ru:

"Erdoğan buluşmadan dolayı Putin'e Rusça teşekkür etti"

"Erdoğan yangının söndürülmesi sırasındaki yardımdan dolayı Putin'e Türk atasözüyle teşekkür etti"

"Rosatom'un inşa ettiği Akkuyu santralinin ilk bloğu 2022 yılında çalışmaya başlayacak"

"Erdoğan Rusya ve Türkiye ilişkilerinin önemi ve Suriye barışına ilişkin konuştu"

"Erdoğan Soçi'ye Türk istihbarat başkanı eşliğinde geldi"

"Erdoğan Rusya'dan S-400 almalarının nedenini izah etti"

"Erdoğan, Putin'le müzakereleri 'verimli' diye nitelendirdi"

"Putin, Erdoğan'a  SPUTNİK V ile aşı olmasını  tavsiye etti"

İzvestiya:

Putin, Rusya ile Türkiye arasındaki ilişkilerin olumlu yönde geliştiğini açıkladı.

TASS ajansı:

Putin, her iki ülkenin Libya'da ve Suriye'de başarılı işbirliği yaptığını ifade etti.

Kendisi Karabağ'da ateşkesin kontrol edilmesine için kurulan 'Gözlem Merkezi'nin üzerinde ayrıca durdu.

Rusya Cumhurbaşkanının değerlendirmesine göre bu işbirliği bölgedeki 'istikrarın' ciddi teminatıdır.

Pravda.ru:

Putin, Erdoğan'a Sputnik V aşısıyla yeniden aşılanmayı tavsiye etti

Moskovskiy Komsomolets:

Putin, Erdoğan'ı Sputnik V ile yeniden aşılanmaya davet etti

Kommersant:

Erdoğan'sız duman çıkmıyor

Arap basınında orayı 'Putin-Erdoğan bölgesi' adlandırıyorlar, zira onlar o bölgedeki ateşi söndürmeyi kararlaştırmışlar.

Artan hava saldırıları fonunda bu bölgeyi Şam'ın kontrolüne verilmesi için Suriye ordusunun yakın günlerde kara operasyonları yapabileceğine ilişkin medyada varsayımlar ortaya çıkmıştır.

Kendi tarafından Rusya askeri kaynakları ise onların saldırılarının tek amacı teröristlerin mevkileri olduğunu belirtmektedir.

Suriye'de Çatışan Tarafları Barıştırma Merkezi'nin her gün yayımladığı haberlerde 'Heyet Tahrir el-Şam' militanlarının ateş ettikleri ifade edilmektedir.

Pazartesi Rusya hava kuvvetlerine mahsus Hmeymim askeri üssünün bulunduğu bölgeyi koruyan hava kuvvetleri araçları militanların İdlib'den gönderdikleri İHA'yı vurmuşlar.

Merkezi Londra'da bulunan ve Suriye muhalefetine yakınlığıyla bilinen Suriye İnsan Hakları Gözlemevi'ne göre, Rusya hava kuvvetleri sadece eylül ayı içeresinde İdlib çatışma bölgesine 200'ün üzerinde darbe indirmiştir.

Kommersant:

Erdoğan'a mahsus bölge

Bu konuda o daha fazla bir şey söylemedi fakat yeni parti S-400'ler alınmasını kastettiği açıktı. Ve işte iki meslektaş bu konuyu hatta İdlib'deki durumdan daha fazla konuştu.

Müzakereler yaklaşık üç sat sürdü. Kommersant'ın edindiği bilgiye göre Bay Erdoğan yemek yiyemeyecek kadar acele ediyordu.
Kendisine hatta Boçarov Ruçey'de yemek verememişler...

Nihayet onlar vedalaştılar. Pfizer/BionTech onların yani. Ancak S-400 bizimki işte.

İzvestiya: 

Biden'dan uzaklaştı

Uzun lafın kısası, Rus-Türk ilişkilerinde eskiden olduğu gibi yeteri kadar çelişki bulunmaktadır. Zaman içerisinde yeni çelişkilerin çıkacağının da istisna edilmemesi gerekir.

Önemli olan uluslararası baskılara rağmen Moskova ve Ankara ilerlemekteler. Bunu en üst düzeyde sürekli patinaj yapan Ankara-Washington diyaloğuna ilişkin söylenme imkanı bulunmamaktadır

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.