Aleksey Navalni'yi zehirlediği iddia edilen ölümcül sinir gazı Noviçok nedir?

Bu güçlü zehirin etrafta nasıl yayıldığı bilinmiyor

Noviçok, 2018'de Britanya'da Rus eski çifte ajan Skripal ve kızının zehirlenmesi olayında da gündeme gelmişti (Reuters)

Alman hükümetine göre bir Rus muhalefet lideri üzerinde güçlü bir Rus sinir gazı kullanıldı.

Noviçok sinir gazları şu ana kadar üretilmiş en ölümcül sinir gazı olarak tanımlanıyor. Son olarak Skripallerin (2018'de zehirlenen eski Rus çifte ajan Sergey Skripal ile kızı Yulia-çn.) ve diğerlerinin saldırıya uğradığı Birleşik Krallık'ta (BK) meydana gelen zehirlenme vakalarının ardından kamuoyunun dikkatini çekmişlerdi.

Fakat Alman hükümetinin bir uçuş esnasında rahatsızlanan Rus lider Aleksey Navalni'den alınan örneklerde Noviçok bulduğunu duyurmasıyla beraber bir kez daha gündeme oturdular.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Tesir güçleri ve muhtemel korkunç etkileri sebebiyle uluslararası sözleşmeler bu tür sinir gazlarının kullanımını yasaklıyor. Bu sözleşmeleri atlatmak için gizli olarak geliştiriliyor ve tespit edilmekten kaçınmak üzere tasarlanıyorlar.

Noviçok ilk olarak 1970 ve 1980'lerde zamanın Sovyetler Birliği tarafından geliştirildi. İsminin Rusçada "yeni gelen" anlamına gelmesi, geliştirildiği dönemde bunun bu tür kimyasal silahların gücü açısından büyük bir buluş olduğunun da göstergesi.

Bu yeni tesir gücü, Noviçok'un dünyadaki açık ara en güçlü sinir gazı olduğu anlamına geliyordu ve hâlâ bilinen en ölümcül silahlardan biri olarak kabul ediliyor.

Geliştirilmesine yardım eden bir araştırmacıya göre, sadece bu konuda son derece uzman bilim insanları tarafından üretilebiliyor ve ancak yoğun denetim altında kullanılabiliyor.

Noviçok, 1990'larda Vil Mirzayanov adlı bir Rus bilim insanı ülkenin gizlice ABD'deki her şeyden çok daha tesirli olan bu güçlü sinir gazını geliştirdiğini açıkladığında ün kazandı. Her ne kadar Sovyetler Birliği üzerinde bir süredir çalışıyor olsa da, gazın varlığı gerçekten geliştirildiği tarihten on yıl sonrasına kadar bilinmiyordu çünkü tamamen gizli tutulmuştu.

Gazın ne kadarının gerçekten Sovyetler Birliği tarafından geliştirildiği bilinmiyordu fakat Mirzayanov, Noviçok'un çok daha küçük miktarlarda geliştirildiğini söylemişti. Bu da demek oluyordu ki sadece yüz binlerce kişiyi öldürmeye yetecek miktarda gaz olabilirdi.

Reading Üniversitesi'nden farmakoloji uzmanı Profesör Gary Stephens şunları söylüyor:

Bu sarin veya VX'ten daha tehlikeli ve karmaşık, tespit edilmesi de daha zor. Kalbin yavaşlamasına ve hava yollarının tıkanmasına sebep olarak oksijensiz kalmaya bağlı ölüme yol açıyor.

Bu gazların geliştirilmesinin ana nedenlerinden biri bileşen parçalarının yasaklılar listesinde olmaması. Bu demek oluyor ki gazı üretmek için karıştırılan kimyasalların teslimi çok daha kolay ve kuryenin sağlığı için de hiçbir tehlike oluşturmuyor.
 


Bütün sinir gazları gibi Noviçok da vücuttaki nörotransmiterlerin etkisini bastırıp normal işleyişini engelleyerek işlev görüyor. Sinir sistemine saldırarak kasları kasılmaya zorluyor, vücudun önemli bölümleri çalışmayı durdurmaya başlıyor. Böyle bir sinir gazına temas eden kişinin kısa süre sonra kalbi ve diyaframı duruyor ve kalp yetmezliği veya boğulmaya bağlı olarak ölüm gerçekleşebiliyor.

Kullanıldığında mümkün olduğunca fazla tehlikeli olması için geliştirildiği halde Noviçok, aynı zamanda nispeten kolaylıkla taşınabilecek şekilde tasarlanmış. Sinir gazı, silah olarak kullanılmak üzere birbiriyle karıştırılıncaya kadar görece güvenli olan farklı "öncüllerden" üretiliyor.

Muhtemelen bu, zehrin Rusya'dan Salisbury'ye nispeten kolaylıkla taşınabildiği anlamına geliyor. Böyle bir zehrin ülkeye girmeyi nasıl başarmış olabileceğiyse hâlâ net değil.

Bilindiği kadarıyla bu sinir gazı geliştirildiği günden bu yana Rusya'da kaldı ve hükümetin ülkenin zehri ya kendisinin kullandığından ya da kontrolünü kaybettiğinden bu kadar emin olabilmesinin sebebi de bu. Fakat Başbakan saldırının arkasındaki kişiler veya grupla veya saldırının nasıl gerçekleştiğiyle ilgili bir tahminde bulunmadı.

Sinir gazları ilk kez II. Dünya Savaşı sırasında Naziler tarafından geliştirildi. Bir uzmana göre bu "muhtemelen atom bombasından sonra insanlığın şimdiye kadar yaptığı en tehlikeli şeyler arasında yer alıyor".

Sadece bir damlası bile vücut fonksiyonlarını tamamen durdurmaya yetiyor. Aralarında Rusya, ABD ve BK'nin de bulunduğu birçok ülke, icat edildikleri günden beri sinir gazlarını daha da güçlü hale getirmek için çalışıyor.

Nottingham Üniversitesi'nden organik kimya öğretim üyesi Profesör Robert Stockman, şunları söylüyor:

Florofosfat bazlı sinir gazları (Sarin, VX gibi) hızlı etki gösterir, yani vücuttaki yarılanma süresi açısından bu çok uzun zaman almaz (dakikalar, belki birkaç saat).

Aşama aşama sinir sistemiyle tepkimeye girerler. Eğer ilk 24-48 saat içerisinde panzehir verilebilirse etkilerin çoğu tersine çevrilebilir. Bununla birlikte panzehirin kurbana verilmesi ne kadar geç olursa gazın sinir sistemi üzerindeki etkisi de o kadar 'büyür' ve etkiler geri döndürülemez hale gelir.

Çevreyle etkileşimlerinde bu gazlar havadaki nem de dahil suyla tepkimeye girerek ayrışır, dolayısıyla BK'de epey kısıtlı bir ömürleri olacaktır. Muhtemelen bu yüzden önlem olarak Salisbury'deki sokak hortumla yıkanmıştı çünkü bu, gazı etkili bir şekilde yok ederdi.

Prof. Stockman şunları da ekliyor:

Vücuttaki etkilerine gelirsek, sinir sistemine müdahale ederek etkilenen parçaları işlevsiz hale getirirler. Kontrol edilemez kas spazmları ve nefes almada zorluk bu yüzden görülür. Bu kaslara ne zaman ve nasıl hareket edeceklerini sinir sistemi söylüyor ve sinir sistemine müdahale etmek spazmlara neden oluyor. Ancak zamanında verilen bir panzehirle sinir gazının etkileri ortadan kaldırılabilir, aksi takdirde telafisi olmayan bir hasar meydana gelir.

Bu makale ilk olarak Skripallerin zehirlenmesinin ardından yayımlandı. Alman hükümetinin Rus muhalefet lideri Aleksey Navalni'den alınan örneklerde Noviçok'a rastlandığını duyurmasının ardından güncellendi.

 

 

independent.co.uk/news

Independent Türkçe için çeviren: İrem Oral

Bu makale kaynağından aslına sadık kalınarak çevrilmiştir. İfade edilen görüşler Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independent

DAHA FAZLA HABER OKU