Geçmişte modern mimari denilince aklımıza "Empire State" binası ve "Golden Gate" köprüsü gibi ikonik yapılarıyla Amerika Birleşik Devletleri gelirdi.
Sonra bu öncülüğü, "Burj Khalifa" ve "Palm Jumeirah" gibi devasa projeleriyle Dubai ele geçirdi.
Ardından Çin, "Shanghai Kulesi" ve "Pekin Ulusal Stadyumu" gibi yapılarla, Singapur "Jewel" ve "The Marina bay Sands" adlı yapılarıyla, Malezya ise "The Petronas Towers" ile mimari sahneye damgasını vurdu.
Ancak son yıllarda bir ülke, bu rekabeti bambaşka bir boyuta taşıyarak adeta mimari dünyasının yeni süperstarı oldu.
İşte o ülke Suudi Arabistan.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Suudi Arabistan, dünya mimarisinde ezberleri bozan, iddiası ve cesaretiyle sahneye fırtına gibi giren bir ülke oldu.
Suudi Arabistan küresel düzlemdeki mimari yarışa yalnızca daha uzun, daha yüksek ve daha teknolojik binalar inşa ederek katılmadı.
Bu ülke, oyunun kurallarını tamamen değiştirdi!
Dubai ve Çin'in modern mimarisi gökdelenlerin estetiği ve teknolojik üstünlük üzerine kuruluysa, Suudi Arabistan'ın vizyonu bundan çok daha büyük bir temele dayanıyor: Ütopyayı gerçeğe dönüştürmek!
Bu nedenle Suudi Arabistan'daki mimari projeler, yalnızca fütüristik değil, aynı zamanda sınırları zorlayan, hatta insan aklının tahayyül gücüne meydan okuyan konseptlerle şekilleniyor.
Örneğin The Line Projesi, sadece bir şehir değil, zamana ve mekâna meydan okuyan, üç boyutlu bir yaşam formu sunuyor.
Bu projede, insanlar dikey olarak yaşayacak, yürüyüş mesafesinde her türlü ihtiyaçlarına ulaşabilecek ve doğayla iç içe bir yaşam sürecek.
Yani bu, sadece bir mimari proje değil, aynı zamanda bir yaşam tarzı devrimi.
Kısaca tekrar etmek gerekirse, Suudi Arabistan'daki bu projelerde tasarımın ötesinde, onları fütüristik yapan birçok etken var: devasa bütçeler, yenilikçi teknolojiler, sürdürülebilirlik hedefleri ve kültürel mirası geleceğe taşıma arzusu.
Bu projeler, sadece göz alıcı değil, aynı zamanda insanlığın geleceğine dair bir vizyon sunuyor.
Aslında Suudi Arabistan'ın bu öncülüğü, tümüyle genç, çalışkan ve güçlü bir liderlik performansına sahip Kral Selman bin Abdulaziz'in vizyonerliğine dayanıyor.
Kral Selman, ülkesinin geleceğe dönük vizyonunu şu sözlerle özetliyor:
Vizyon 2030, sadece bir ekonomik plan değil, aynı zamanda bir milletin hayallerini gerçekleştirme yolculuğudur. Biz, dünyaya sadece petrol zengini bir ülke olarak değil, yenilikçi, sürdürülebilir ve kültürel mirasını koruyan bir medeniyet olarak tanınmak istiyoruz.
Bu sözler, Suudi Arabistan'ın son yıllarda giriştiği devasa mimari projelerin arkasındaki itici gücü anlamak için oldukça önemli.
Bu nedenle bugün Kral Selman'ın öncülüğünde, Suudi Arabistan, dünya çapında dikkat çeken iddialı projeleriyle mimari alanda adından sıkça söz ettiriyor ve dünyada yeni mimarinin süperstarı olma yolunda hızla ilerliyor.
Peki, bu iddialı projeler neler?
Dilerseniz bu projelerden bazılarını yakından inceleyelim.
Belki bu bilgiler, neden diğer ülkelerin Suudi Arabistan ile gelecekçi mimari konusunda rekabet etmeyi zorladığını da görmenize yardımcı olacaktır.
Suudi Arabistan'ın fütüristik mimariye yatırımının arkasındaki etkenler
1. Devasa bütçeler: Suudi Arabistan, Vizyon 2030 planı kapsamında ekonomisini petrole bağımlılıktan kurtarmak ve turizm, eğlence ve kültür alanlarında küresel bir merkez haline gelmek istiyor. Bu doğrultuda, mimari projelere milyarlarca dolar yatırım yapılıyor. Örneğin, NEOM projesi için 500 milyar dolar bütçe ayrıldı.
2. Yenilikçi teknolojiler: Suudi Arabistan, yapay zeka, robotik, sürdürülebilir enerji ve akıllı şehir teknolojilerini mimari projelerine entegre ediyor. Bu, projelerin sadece görsel olarak değil, fonksiyonel olarak da geleceğin şehirlerini temsil etmesini sağlıyor.
3. Sürdürülebilirlik: Suudi Arabistan, çöl iklimine uygun sürdürülebilir mimari çözümler geliştiriyor. Güneş enerjisi, su tasarrufu ve yeşil alanlar, projelerin vazgeçilmez unsurları arasında.
4. Kültürel miras ve modernite: Suudi Arabistan, projelerinde Arap kültürünün izlerini modern tasarımlarla birleştiriyor. Bu, hem yerel halkın benimsemesi hem de dünya çapında özgünlüğü ilgi çekmesi açısından önemli.
Suudi Arabistan'ın fütüristik mimari projeleri: 10 örnek
1. NEOM - The Line
Özellikleri: 170 kilometre uzunluğunda, otomobilsiz, sıfır karbon emisyonlu bir şehir. Tamamen yenilenebilir enerji ile işleyecek.
Maliyet: 500 milyar dolar.
İlginç detaylar: Şehir, doğal çevreye zarar vermeden inşa edilecek ve yapay zeka ile yönetilecek.
Ek Bilgi: The Line, sadece bir şehir değil, aynı zamanda dikey bir yaşam alanı olarak tasarlandı. Yüksek hızlı trenlerle birbirine bağlanacak bölümler, 9 milyon kişiye ev sahipliği yapabilecek.
2. Red Sea Project
Özellikler: 50 adadan oluşan lüks bir turizm destinasyonu. Sürdürülebilir turizm hedefleniyor.
Maliyet: 10 milyar dolar.
İlginç detaylar: Proje, dünyanın en büyük koruma alanlarından birini içeriyor.
Ek Bilgi: Proje, deniz altı otelleri ve su altı restoranlarıyla dikkat çekiyor. Ayrıca, bölgedeki mercan resifleri korunarak eko-turizm destekleniyor.
3. Qiddiya
Özellikler: Eğlence, spor ve sanatın buluştuğu bir mega proje. Formula 1 pisti, tema parkları ve kültürel merkezler içeriyor.
Maliyet: 8 milyar dolar.
İlginç detaylar: Dünyanın en büyük Six Flags tema parkı burada yer alacak.
Ek Bilgi: Qiddiya, sadece bir eğlence merkezi değil, aynı zamanda spor etkinlikleri ve kültürel festivaller için de bir merkez olacak.
4. King Salman Park
Özellikler: Riyad'da dünyanın en büyük kentsel parkı. Yeşil alanlar, kültürel merkezler ve spor tesisleri ile dikkat çekiyor.
Maliyet: 23 milyar dolar.
İlginç detay: Park, 13,4 kilometrelik bir alanı kaplayacak.
Ek bilgi: Park, sadece bir rekreasyon alanı değil, aynı zamanda kültürel etkinlikler ve açık hava konserleri için de bir merkez olacak.
5. Jeddah Tower
Özellikler: 1 kilometre yüksekliğiyle dünyanın en yüksek binası olacak.
Maliyet: 1,4 milyar dolar.
İlginç detay: Binanın tasarımı, çöl rüzgarlarına dayanıklı olacak şekilde optimize edildi.
Ek bilgi: Jeddah Tower, sadece bir gökdelen değil, aynı zamanda lüks konutlar, ofisler ve bir otel içeriyor.
6. El Ula
Özellikler: UNESCO Dünya Mirası listesindeki antik kent, modern mimari ile restore ediliyor.
Maliyet: 20 milyar dolar.
İlginç detay: Proje, doğal kaya oluşumları ve tarihi kalıntıları koruyarak inşa ediliyor.
Ek bilgi: El Ula, sadece bir turizm destinasyonu değil, aynı zamanda kültürel mirasın korunması ve sergilenmesi için de bir merkez olacak.
7. Diriyah Gate
Özellikler: Riyad'ın tarihi Diriyah bölgesinde lüks bir turizm ve kültür merkezi.
Maliyet: 17 milyar dolar.
İlginç detaylar: Proje, Suudi Arabistan'ın kuruluşuna ev sahipliği yapan bölgede yer alıyor.
Ek bilgi: Diriyah Gate, sadece bir turizm projesi değil, aynı zamanda Suudi kültürünün ve tarihinin canlandırılması için de bir merkez olacak.
8. Amaala
Özellikler: Lüks sağlık ve wellness turizmi hedefleyen bir proje.
Maliyet: 5 milyar dolar.
İlginç detay: Proje, doğal koruma alanları ve lüks villalarla dikkat çekiyor.
Ek bilgi: Amaala, sadece bir tatil köyü değil, aynı zamanda sağlık ve wellness turizmi için de bir merkez olacak.
9. Trojan
Özellikler: NEOM'un bir parçası olan bu proje, dikey tarım ve sürdürülebilir yaşam alanlarını bir araya getiriyor.
Maliyet: 5 milyar dolar.
İlginç detay: Şehir, kendi kendine yeten bir ekosistem olarak tasarlandı.
Ek bilgi: Trojan, sadece bir yaşam alanı değil, aynı zamanda tarım ve gıda üretimi için de bir merkez olacak.
10. Sharaan Doğal Koruma Alanı
Özellikler: El Ula bölgesinde doğal koruma alanı ve lüks konaklama tesisleri.
Maliyet: 2 milyar dolar.
İlginç detaylar: Proje, doğal kaya oluşumlarına entegre edilmiş mimarisiyle dikkat çekiyor.
Ek Bilgi: Sharaan, sadece bir turizm destinasyonu değil, aynı zamanda doğal yaşamın korunması için de bir merkez olacak.
Rekabet neden bu kadar zor?
Suudi Arabistan'ın bu projeleri, sadece büyük bütçelerle değil, aynı zamanda vizyoner bir yaklaşımla hayata geçiriliyor.
Diğer ülkelerin benzer projeler üretmesi hem finansal hem de teknolojik açıdan imkânsız değil ama kolay da değil.
Ayrıca, Suudi Arabistan'ın bu projeleri ulusal bir strateji haline getirmesi ve tüm devlet kurumlarının bu hedefe odaklanması,
Suudi Arabistan ile bu konudaki rekabeti daha da zorlaştırıyor. Özellikle Kral Selman'ın kararlı liderliği ve Vizyon 2030 planı, ülkenin bu alanda öncü olmasını sağlıyor.
İşte bu nedenlerle, İstanbul, Türkiye merkezli Butem Metal gibi inşaat endüstrisinde faaliyet gösteren bir şirketin CEO'su olarak şunu söyleyebilirim: Dünyada herkesin gözü Suudi Arabistan'ın bu yeni gelecek vaat eden ekonomik potansiyeline çevrili.
Tarihte medeniyetlerin doğuşuna ve yükselişine bakarken, ilk büyük medeniyetlerin Mezopotamya, Mısır, Hint ve Çin gibi Doğu ve Güney yarım kürede filizlendiğini görürüz.
Bugün, tarih adeta bir çember çiziyor ve geleceğin medeniyetinin yeniden bu coğrafyalarda şekillenmeye başladığını gösteriyor.
O nedenle Suudi Arabistan bugün sadece bir ülke değil, aynı zamanda bir vizyon.
Bu vizyon, Doğu ve Güney yarım kürenin yeniden medeniyet sahnesine çıkışının bir simgesi gibi adeta.
Ve bu yükseliş, sadece Suudi Arabistan'ın değil, tüm bölgenin geleceğini şekillendirecek.
Tarihçi ve siyaset bilimci Samuel Huntington, "Medeniyetler Çatışması" teorisinde, 21'inci yüzyılın medeniyetler arası bir rekabete sahne olacağını ve Doğu medeniyetlerinin yeniden yükselişe geçeceğini öngörmüştü.
Ekonomist ve yazar Parag Khanna ise "The Future is Asian" adlı kitabında, Asya'nın sadece bir ekonomik güç değil, aynı zamanda bir medeniyet merkezi olarak yeniden doğduğunu vurgulamıştı.
Dolayısıyla belki de geleceğin medeniyeti, tarihin ilk medeniyetlerinin doğduğu bu topraklarda yeniden filizleniyor.
Farklı alanlardaki yükselişleriyle Suudi Arabistan, Türkiye ve Çin gibi ülkeler, bu yeni medeniyet dalgasının öncüleri olarak, dünyaya sadece ekonomik değil, aynı zamanda güçlü bir kültürel miras da bırakmaya devam edecekler
*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
© The Independentturkish