Suriye'deki bazı seküler (laik) ve demokrat partilerle yapılar başkent Şam'da kurdukları yeni platformun varlığını kamuoyu ile paylaştılar.
Aralarında farklı Kürt siyasi oluşumlarının da bulunduğu 35 parti, 22 Mart 2025 tarihinde "Suriye Eşit Vatandaşlığı İttifakı" isminin kısaltılmışı olan TEMASUK'un başlıca amaçları şunlar:
- Ülkedeki bütün siyasi ve sivil toplum kuruluşlarıyla bir araya gelmek suretiyle Suriye'nin geçiş sürecine zemin hazırlamak üzere ulusal bir konferansın toplanmasına çalışmak.
- Konferans sonrasında dile getirilecek fikir ve öneriler doğrultusunda yeni bir anayasanın düzenlemesine katkıda bulunacak faaliyetler gerçekleştirmek.
- Sivil, demokratik ve çoğulcu bir devletin çerçevesini çizmek.
Bu arada belirtelim: Arapça Temasuk kelimesi tutunma, el ele verme, birbirine tutunma, düşmemek için bir şeye sarılma, bir şeye tutunup yapışma, dayanışma gibi birden fazla anlama geliyor.
Biz, konunun muhtevasına uygun olan TUTUNMA kelimesini kullanmayı tercih ettik.
Alternatif siyasi bir hareket doğuyor
Eski rejimin düşmesiyle birlikte kitlelerin seferber edilip ülkenin yeniden inşası gayesiyle yurtseverlik zemininde buluşabilecek (solcu, demokrat, ilerici, liberal, laik, İslamcı) bütün güçlerin siyaset sahnesine çıkması için çağrıda bulunan bu platform, yarının alternatif siyasi-sivil odağı olmayı düşünüyor ve kendini Colani iktidarından farklı bir yerde konumlandırıyor.
Londra merkezli Katar gazetesi El Quds El Arabiye, Şam Manifestosu yerine geçen bu bildirgeyi 23 Mart'taki nüshasında yayımladı.
Habere göre 35 siyasi parti ve sivil toplum kuruluşu Armitage Hotel'de (Şam) toplandı. Katılan partilerle sivil yapıların isimleri ise tek tek sıralanıp kamuoyuyla paylaşılmadı.
Temasuk İttifakı'nın mevcut hükümetle diyalog kurabilmesi için hangi mekanizma ve yöntemin izleneceğine açıklık getirmedi. Konferans sırasında beyanat verilmesine ve ayrıca görüş belirtilmesine de müsaade edilmedi.
Suriye Demokratik Güçleri'nin (SDG) siyasi kanadı sayılan Suriye Demokratik Meclisi-SDM de bu oluşumda güçlü biçimde yer aldı.
Temasuk İttifakı, muhalif veya yandaş isimlerle anılmak istemediğini; sadece yeni Suriye'nin inşasına ortak olup katkıda bulunacağını vurguladı.
El Quds El Arabi gazetesinin Şam'daki muhabiri, bahsi geçen İttifak'ın toplantısındaki bazı katılımcıların isimlerini veriyor:
Temasuk bildirgesinin resepsiyonuna katılan bazı partiler şunlardı:
- Halk İradesi (الإرادة الشعبية) Partisi temsilcisi Muhanned Daliqan.
- Esad rejimine karşı mücadele sırasında Değişim ve Kurtuluş Cephesi (جبهة التغير والتحرير ) müttefiki olan (eski komünistlerden-FB) Kadri Cemil.
- Esad devrinde yasal parti hakkını kazanmış bulunan Suriye Ulusal Gençler Partisi Başkanı Nebil Mirhac.
- Suriye Demokratik Aidiyeti Partisi Başkanı Rica El Damqasi.
- Suriye Komünist İşçi Partisi.
- Esad rejimi sonrasında kurulan Suriye Demokratik Bloku.
- Suriye İçin Üçüncü Akım.
- Ulusal Yenilenme Hareketi.
- Vatandaşlık Hareketi.
- Demokratik Baas Partisi.
Halk İradesi Genel Sekreteri Alâ Arafat, "Şu ana kadar iktidar ile irtibat kurmuş değiliz. Lakin bize ellerini uzattıklarında ülkenin yeniden inşasına katkıda bulunabiliriz. Düzenlediğimiz toplantı için hükümetten izin almadık, almaya da gerek görmedik!" dedi.
Alâ Arafat, başkan konumundaki Ahmed eş-Şera'nın 13 Mart'ta okuduğu anayasa taslağı ve bilhassa (5 yıl sürecek olan) geçiş aşamasına ilişkin konuşmasını da eleştirdi:
5 yıllık geçiş süresi fazla uzundur. Çünkü orta yerde sürekli bir otorite ve iktidar erki boşluğu bulunmuyor. Böylesi bir yasal boşluk Suriye'nin geleceği açısından tehlikelidir...
Temasuk İttifakı, Colani öncülüğünde 24-25 Şubat'ta düzenlenen Milli Diyalog Konferansı'nda alınan kararları eleştiriyor.
Çünkü davet edilen 600 delege veya şahsiyet arasında ülkenin çoğulcu yapısını temsil eden kesimler (Aleviler, Dürziler, Hıristiyanlar, Kürtler, laik ve ilerici Sünniler, sosyalistler) bulunmuyordu.
Zaten tek taraflı ve kapsayıcı olmayan bu tür konferansların, ister istemez devlet sistemini, ülkenin hangi sistemle yönetileceğini belirleyemeyeceği açıktır.
Armitage Hotel buluşmasına Rojava'dan katılan SDM (Suriye Demokratik Meclisi) temsilcisi Leyla Karaman ile iki yardımcısı (Ali Rahmun ve Efram İshak) da aynı konuda görüşlerini açıkladılar:
Temasuk İttifakı, siyasal ve sosyal kesimlerden daha fazla katılımcının gelmesi için kapılarını açtı. Nitekim farklı kesimlerden bu hususta talepler geliyor.
Esasen ülkenin yeniden yapılanması için bu hem bir görev hem de sorumluluktur. Çünkü ülke ölçeğinde toplumun önemli bir rolü olacak katılımcılar demokratik ve sivil bir Suriye'yi elbirliğiyle kuracaklar.
TEMASUK, biçimsel bir yapı değildir; siyasi ve ideolojik tutumların şekillendirilmesi açısından genel bir çerçeve çiziyor. Şimdiki toplantı, ulusal meselelerin saptanıp çözülmesi için geleceğe yönelik ilk adımdır.
İlk hedef önümüzdeki aşamada ne yapılacağının belirlenmesidir ki, bize göre her şeyden önce çoğulcu, demokratik ve âdemi merkeziyetçilik temelinde siyasi tutum takınarak ulusal projeler sunmaktır. Bu bağlamda TEMASUK, önümüzdeki politik kazanımlarda büyük bir rol oynayacaktır.
TEMASUK kuruluş beyannamesi, tek devlet ve tek ordu ekseninde oluşacak demokratik bir devletin siyasi hayatta taraf tutmamasına vurgu yapıyor.
Ülke barışını koruyup savunmanın biricik yolunun, intikamcı zihniyete, nefret söylemine, mezhepçi kışkırtmalara, eski rejimin vahşi cinayetlerine fırsat/prim verilmemesi olduğunu beyan ediyor.
Aynı beyannamede; "Başta Golan tepeleri olmak üzere işgal altındaki Suriye topraklarının geri alınması için her yola başvurulmalıdır. İlaveten başta Kürt meselesi olmak üzere, kadınlar ile gençlerin haklarının demokratik ve adil çözümü sağlanmalıdır" sözleri de yer alıyor. 1
Bunun için de geçmişten dersler alınması Suriye sahilinde (Alevilere yönelik) katliamlara karşı durdurulmalı ve daha önemlisi yapılanlardan hesap sorulması gerektiğini belirtiyor.
Diyalog çağrısı ve gelecek projesi
TEMASUK, ülke meselelerinin barışçıl yollarla çözülebilmesinin en önemli şartının farklı siyasi meşreplere mensup birey ve kesimlerin diyalog için bir araya gelmesi çağrısında bulunmakla yetinmiyor.
Aynı zamanda İttifak, Şam'daki iktidarın diyaloga katılarak toplumsal uzlaşmanın zeminini hazırlamasını talep ediyor. Bunun için de barışçıl diyalogun kitle tabanı kazanmasına çalışıyor.
Diyalogun başarılı olması için önemli şartlardan biri olan Milli Mutabakat uğruna herkesin ideolojik tavrını bir kenara bırakıp ortak paydada neler yapılabileceğini tartışabilmesinin önünü açıyor.
Ayrıca sadece ulusal ölçekte barışın temin edilmesinin ötesinde, artık halkın felaket haline gelen günlük yaşamının da bir an önce düzeltilebilmesi için elbirliğiyle hareket edilmesi gereğine vurgu yapıyor.
Yeni oluşumun siyasi hacmi ve etkisi konusunda görüş belirten siyasi araştırmacı Bessam Süleyman şunları söylüyor:
Mevcut durumda Suriye sahnesinde kendini dayatacak kadar güçlü platform ve partiler henüz oluşmadı. Ancak 50 yıl boyunca neredeyse kökten sökülüp siyaseten çorak bir ortam haline getirilmiş Suriye'de yeni politik ve sosyal bir oluşumun ortaya çıkması bile olumludur.
Onca yıldır Suriye'deki her şeyi öğütüp ezen iç savaşın yol açtığı kriz ve tehlikelerle merkeziyetçiliğe dayalı devlet sisteminin topluma ve insanlara felaket getirdiği görülmelidir. Bana kalırsa yeni kurulan diyalog hareketi de sorunların ve hangi devlet sisteminin esas alınacağı hususunda yeterli tecrübe sahibi değildir. 2
Mevcut iktidarın Milli Diyalog Konferansı'nı düzenlerken tek yanlı davranıp dar görüşünü herkese dayatmak istediğini belirten Suriye Demokratik Değişim Hareketi Politbüro üyesi Ziyad Watfa, TEMASUK oluşumunu gelecekte icraatları görülebilecek önemli bir siyasi proje olarak görüyor.
Z. Watfa'ya göre:
Bu oluşum salt siyasi ve sivil kimselerden değil, aynı zamanda ekonomi ve kültürel konularda uzman olan şahsiyetlerden de oluşuyor.
Bu noktada Rojava'daki Suriye Demokratik Meclisi'nin idari, siyasi, kültürel ve sosyal yapısının edindiği tecrübelerden yararlanmak gerek.
Şimdiki bileşenler geleceğin ön hazırlığını yapmaktalar. Suriye'yi birlikte modernleştirip çağdaşlaştırmak gerekir. Dolayısıyla yeni oluşumun kurulup sahnede yerini alması sağlıklı toplum işaretidir.
Ancak mesele iktidarın bu oluşuma nasıl yaklaşacağıdır? Onu rahat bırakıp önünü mü açacak yoksa baskı mı yapacaktır?
Şam'daki iktidarın bu tür konularda esnek davranıp kendisiyle aynı düşünmeyen ve ortak amaçları paylaşmayan kesimlerle uzlaşması kendi yararınadır. Çünkü dünyanın gözü kulağı Şam'dadır. Orada ne yapılıp yapılmadığı gözlemlenip yakından izlenmektedir.
Misal Lazkiye-Tartus gibi sahil bölgelerinde Alevilere karşı gerçekleştirilen katliamlar uluslararası alanda büyük tepkilere yol açmıştır.
Dar görüşlü iktidar, daha önce topladığı kendi adamlarını devreye sokarak İslami kuralları esas alan yeni bir anayasa taslağı hazırladı. Bu da toplumun farklı kesimlerinde (Dürziler, Kürtler, Hıristiyanlar ve Aleviler) hayal kırıklığı yarattı.
Hâlbuki kitleler özgürlük, haysiyet ve adalet için Esad rejimine başkaldırıp can verdi. Halk despot bir rejim yerine çoğulcu, demokratik ve adil bir siyasi devletin kurulmasını istiyordu.
Ziyad Watfa Türkiye'nin Suriye'deki rolü hakkında şu değerlendirmede bulunuyor:
Türkiye ta başından beri Suriye'deki olaylara müdahale etmektedir. Ancak bu müdahaleler Suriye'nin milli mutabakata dayalı projelerine ters düşmektedir. Ülkedeki her siyasi girişim ve proje Türkiye tarafından engellenmektedir.
Suriye topraklarının bir kısmı hâlâ Türkiye'nin askeri denetimi altındadır. Şu an bile bu toprakları kendisine helal görmektedir. Bu tür politikalar Suriye halkının geleceği açısından gayet tehlikelidir. Bu yüzden bizler Türkiye'nin her türlü müdahalesine karşıyız. 3
***
Suriyeli Kürt örgütler, ortak hareket etme konusunda anlaştılar
Şam'daki TEMASUK oluşumundan birkaç gün önce Rojava'da farklı Kürt oluşumlarını temsil eden iki çatı örgütü, Demokratik Birlik Partisi (PYD) ile Suriye Kürt Ulusal Konseyi'nin (ENKS) temsilcileri,18 Mart 2025 tarihinde, önemli konularda birliktelik sağlamak amacıyla Haseke'de buluştular.
Bu, Beşşar Esad rejiminin yıkılmasından sonra yapılan ilk toplantı oldu.
ENKS Kürdistan Bölgesi Temsilcisi Cedan Ali, Rûdaw ajansına yaptığı açıklamada PYD ve ENKS'nin toplantılarından önce her iki tarafın da kendilerine ait iki taslağı birbirlerine sundukları bilgisini verdi.
Amerikalı yetkililer ile Mazlum Abdi'nin de katıldığı son toplantıda, taslak maddeleri üzerinde anlaşmaya varıldığını belirten Ali, "Şu anda elimizde ortak var" dedi.
Kamışlı merkezli North Press Ajansı, hazırlanan mutabakat belgesini kamuoyuyla paylaştı.
Mutabakat belgesi birkaç ana başlıktan oluşuyor:
Suriyeli geneli: Bu hususta yeni devletin temel niteliği üzerinde duruluyor. Örneğin farklı inanç ve etnik topluluklarıyla sosyokültürel çoğulculuğa dayalı demokratik bir devlet tanımı yapılıyor. Böyle bir devletin toplumu oluşturan bütün bileşenlerin (Arap, Kürt, Asuri, Çerkes, Türkmen, Alevi, Dürzi, Êzdî, Hıristiyan) hak ve hukukunu koruyup güvenceye alacak bir anayasa kuralına göre hareket etmesi isteniyor.
Aynı zamanda ulusal mutabakat esasına göre kurulacak demokratik Suriye devletinin evrensel ölçekte geçerli olan temel özgürlüklere, insan haklarına ve hukuk ölçütlerine saygı duyması, bu konuda varılan anlaşmaların gereğini yerine getirmesi şart koşuluyor.
Bunların uygulanabilmesi için Suriye'nin parlamenter sisteme dayalı, iktidarın barışçıl tarzda dönüşümlü olarak el değiştirmesini öngören ve âdemi merkeziyetçi sistemi benimseyen bir düzen kurmak suretiyle herkese adalet dağıtması ve eşitliği esas alan milli paylaşım mekanizması kurması bekleniyor.
Kürt halkı özeli: Anayasanın Kürt bölgelerine özgü maddeleri olması ve siyasi birliği tanıması isteniyor. Bu kapsamda Kürt halkının siyasi, kültürel, ekonomik ve sosyal haklarının anayasal güvence altına alınması şart koşuluyor. İlaveten Kürt mıntıkalarındaki tarihi ve özgün demografik yapının korunması talep ediliyor.
Kürt halkının bir ulus olduğu, kendi tarihi toprağında yaşamasından ötürü milli haklarının anayasa tarafından tanınması ve bunun uluslararası sözleşmelerin ruhuna uygun hale getirilmesi şart koşuluyor.
İlaveten Arapçanın yanı sıra Kürt dilinin de anayasaca kabul edilmesi ve bu dilde eğitim verilmesi talep ediliyor. Bağlı olarak idari özerklik kapsamında kurulan kurum ve kuruluşların âdemi merkeziyetçi bir anlayışla ele alınması isteniyor.
Ayrıca Rojava denilen bölgede ile Suriye genelinde her türlü inanç ve etnik topluluğun varlığının tanınmasına bağlı olarak sorunlarının da çoğulculuk temelinde çözülmesi öneriliyor.
Özerk bölge: Mutabakata varılan siyasi belge gereğince; Kürtlerin gerek Rojava gerekse Suriye'nin farklı bölgelerinde (Mesela Halep'in iki mahallesi, Kürt Dağı bölgesi, Hama vilayetinin beldeleri ve Şam'ın iki mahallesinde) anadillerinde eğitim alması ve buna ait eğitim-öğretim kurumlarının kurulması isteniyor.
Mevcut haliyle Rojava'da Özerk İdarenin kurduğu eğitim merkezleriyle ders müfredatlarının resmen kabul edilmesi teklif ediliyor.
Kürt silahlı birimlerinin (SDG gibi) Suriye milli ordusu bünyesinde faaliyet göstererek içeriden veya dışarıdan gelebilecek saldırılara karşı ortak savunmaya katılması esas alınıyor.
Ancak bu birimlerin esas olarak oluşturulduğu Rojava bölgesinde kalması; gerektiğinde merkezi şehirlere sınırlı ölçüde kuvvet gönderilmesi isteniyor.
Bu kapsamda kadın haklarını koruyup kollamak üzere kurulmuş olan silahlı kadın birliklerinin sadece Kürt toplumunda değil, aynı zamanda Suriye'nin farklı yerlerinde aynı amaca hizmet etmesi de öneriliyor.
(IŞİD gibi) dış ve iç saldırılara karşı halkı korumak üzere canlarını verenlerin Suriye merkezi yönetimi tarafından "şehit sayılması" ve dolayısıyla ailelerine maaş bağlanması isteniyor.
Keza dinamik bir güce sahip olan bölgedeki Kürt gençlerinin, devletin çeşitli kurum ve kuruluşlarına görev alması öneriliyor.
Bu ana madde ve taleplere ek olarak önerilenler şöyle sıralanabilir:
- Kürt halkına ait ulusal simgelerin (marş, sancak-flama-bayrak) tanınması; "Ezdî ve Alevi (Arap, Türkmen, Kürt), Asuri/Süryani, Hıristiyan, İsmaili gibi toplulukların kendilerine özgü kutsal münasebet ve ibadetlerin yapılabilmesi için tapınaklar inşa edilmesine bağlı olarak yapılacak şenlik, kutlama ve anmalarına alan açılması.
- Türkiye'nin, askeri denetimi altında bulunan bölgelerden çekilmesi; şimdiye kadar inşa ettiği resmî kurumları kapatması, desteklediği Suriyeli milislerinin (Suriye Milli Ordusu ve Türkmen silahlı birimleri) bölgeden çıkarılması, kontrol altındaki bölgelerde halkın can ve malına verilen zararların tazmin edilmesi.
- Çoğulculuk ve adalet ilkesi temelinde başta Kürtler olmak üzere azınlıkların kendi yaşam tarzlarını ve kültürlerini sürdürebilmeleri için devlet destekli kültürel kurumların açılması.
- Kürtçe radyo ve televizyon yayınlarına izin verilip resmen destek olunması; Kürtlerin yararlanacağı kütüphaneler, yayınevleri ve matbaaların, araştırma merkezlerinin, yanı sıra enstitü ve üniversiteler kurulması.
- 1998'de Türkiye ile Suriye arasında imzalanan Adana Anlaşmasında olduğu gibi geçmiş Suriye iktidarları ile yabancı devletler arasında halkların çıkarlarına aykırı biçimde imzalanmış olan gizli veya açık anlaşmaların iptal edilmesi. 4
Kendi adımıza biz mesleki açıdan takip edeceğimiz yeni gelişmeleri de okuyucuyla paylaşmaya devam edeceğiz.
- Kaynaklar:
- 1. أحزاب علمانية وكردية تطلق تحالف "تماسك" في سوريا, 23 Mart 2025.
- 2. https://www.alaraby.co.uk/politics/, Muhammed Emin, 23 Mart 2025.
- 3. تماسك" تحالف سياسي يدافع عن فكرة اللامركزية في سوريا, https://alarab.co.uk/, 24 Mart 2025.
- 4. خاص – نورث برس تنشر مسودة الوثيقة السياسية المعدة "للمؤتمر الكردي" في سوريا
- https://npasyria.com/208580/, 22 Mart 2025.
*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
© The Independentturkish