İki ülke arasındaki ilişkilerin adeta entegrasyon düzeyine çıktığı bir ortamda yaşanan bir uçak kazası, ilişkileri daha da geliştirmeye mi kapı aralamalı, yoksa bir anda çok ciddi biçimde zıtlaşmalara mı yol açmalı?
"Bir musibet bin nasihattan ileridir" misalinin geçen 25 Aralık'ta Azerbaycan Hava Yolları'na ait yolcu uçağının Rusya'da vurulmasından sonra yaşanan gelişmeler, aslında Rusya-Azerbaycan ilişkilerinin dışarıdan gözüktüğü şekilde olmadığına mı işaret ediyor, yoksa bu olay bizim bilmediğimiz çok ciddi anlaşmazlıkları mı tetikledi?
Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev'in aldığı ısrarlı pozisyon, Rusya üzerindeki baskıyı güçlendirme amacı taşıyorsa, baskıyı nereye kadar ilerletmeyi düşünüyor?
Azerbaycan'ın bir televizyon kanalında 1997 yılından bu yana Bakü'de çalışmalar yapan Rus Evi'ni beklenmeden "casus yuvası" adlandırması, bu kadar mı etkili oldu ki, Kremlin sözcüsü birkaç gün önce uçak kazası ve Rus Evi'yle ilgili gelişmelerin iki ülke devlet başkanları arasında masaya yatırılacağını açıkladı?
Rusya Cumhurbaşkanı Putin, bu işlerin hangisiyle uğraşsın, arkadaş?
Ağzından çıkan her sözün adeta kuru kamışlığa dökülmüş benzin olduğu Donald Trump'la bir araya gelişi öncesinde Azerbaycan'la aralarında yaşanan gelişmeler, Moskova için bu kadar mı önemli?
Kremlin sözcüsünün açıklaması, sizin de aynı şeyleri düşünmenize neden olmuyor mu?
Ya en üst düzeyde yapılması beklenen Aliyev-Putin görüşmesinden Bakü'yü tatmin edecek sonuç çıkmazsa?
Independent Türkçe'nin sorularını Azerbaycan Parlamentosu'nun milliyetçi söylemleriyle tanınan üyesi Tenzile Rüstemhanlı yanıtladı.
"Dünyada yalnızlaştırılan Kremlin, Azerbaycan'ın haklı taleplerini er ya da geç kabul edecektir"
Uçağın vurulması olayının ilk günden Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in kontrolünde olduğunu ifade eden Tenzile Rüstemhanlı, "Röportajlarında uçak trajedisiyle ilgili görüşlerini açıklarken olayın bir tesadüften ibaret olduğuna vurgu yaptı. Burada herhangi bir kasıt söz konusu değil. Onun için Rusya tarafının kendi suçunu itiraf etmesi, dost ülke saydığı Azerbaycan'dan zamanında özür dileyerek bunu kamuoyuna açıklaması ve yapılması gereken işleri, atılması gereken adımları halkımızla paylaşması gerekirdi. Ancak maalesef ilk 3 günde Rusya tarafından sadece absürt versiyonların öne sürülmesi dışında bir şey duyamadık. Olayın üzerinden 3 gün geçtikten sonra Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'i arayarak uçak kazasıyla ilgili özürlerini iletti. Oysa olayın yaşanmasından hemen sonra Azerbaycan, Rusya tarafının adil ve olayın araştırılması yönünde attığı adımları görseydi, belki ilişkilerde bu kadar gerilim yaşanmayacaktı" dedi.
"Bu trajik olayın üstünü örtbas etme girişimlerini herkes gördü" şeklinde konuşan Rüstemhanlı, "Özellikle son zamanlarda Rusyalı bazı görevlilerin yanlış kanaat uyandırma girişimlerini anlamak mümkün değil. Ancak her şeye rağmen Rusya devletini pozisyonunu Cumhurbaşkanı ifade ediyor ve ben dünyada yalnızlaştırılmış durumdaki Kremlin'in, Azerbaycan'ın haklı taleplerini er ya da geç kabul edeceğini düşünüyorum" ifadelerini kullandı.
Tenzile Rüstemhanlı, sözlerine şunları ekledi:
Vladimir Putin, Azerbaycan Cumhurbaşkanıyla ilişkilerini ve Sayın İlham Aliyev'in kendi ülkesinin ulusal çıkarlarıyla ilgili herhangi bir konuda katiyetini mutlaka hesaba katıyordur. İşte bundan dolayı ben halihazırda da bu gerilimin cumhurbaşkanları düzeyinde ortadan kaldırılacağı inancını taşıyorum.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
"Diğer ülkeler de kendi topraklarındaki 'Rus Evi' benzeri mekanların kapatılmasına ilişkin kararlar alabilir"
Azerbaycan tarafının Bakü'deki Rus Evi'yle ilgili verdiği dışişleri notasının siyaset bilimcilerince hoşnutsuzlukla karşılanmasına rağmen, bu konuda haksız ve adaletsiz olduğunu düşünen Rusya yönetiminin, Bakü'ye karşı sert açıklamalar yapmadı ve uçak kazasından farklı olarak Moskova, bu konuda Azerbaycan'ın aleyhinde özel çabalar sarf etmediğine dikkati çeken Tenzile Rüstemhanlı, "Sadece bu konunun Azerbaycan yasaları çerçevesinde ve hükümetler arasındaki ikili anlaşmalara uygun biçimde çözmeye hazır olduğunu açıkladı. Kremlin, bu gibi örgütlerin Azerbaycan topraklarındaki çalışmalarını ulusal yasalar, ülkeler arasındaki karşılıklı anlaşmalar ve ikili ilişkiler taleplerine uygun biçimde yürüttüğünü iyi biliyor. İşte Rusya'ya nota da bundan dolayı verildi" dedi.
"Azerbaycan tarafının ülkedeki Rus Evi'nin çalışmalarının sonlandırılmasına ilişkin karar almasından sonra, Moskova'nın geri adım atması, Bakü'nün taleplerini yerine getirmeye hazır olduğunu açıklaması ve aynı zamanda Bakü'deki Rus Evi'nin kapatılmasının domino etkisi yaratabileceğiyle ilintili olduğunu Rüstemhanlı, sözlerini şöyle sürdürdü:
Zira Azerbaycan'ın ardından diğer ülkeler de kendi topraklarındaki Rus Evi ve buna benzer mekanların kapatılmasına ilişkin kararlar alabilir. Böyle bir şey ise Rusya'nın uluslararası alandaki imajını baltalayacaktır. Böyle bir acıklı duruma düşmemesi için Rusya, Azerbaycan'ın siyasi ve diplomatik hamlelerinin karşısında geri çekilmek zorunda kaldı. Yani sonuç itibariyle Rusya ile Azerbaycan arasında baş gösteren gizli savaşın kazananı ülkemiz oldu.
"Halkımız, İlham Aliyev'in safında kenetlenmeli ve uyguladığı dış politikayı desteklemeli"
Tenzile Rüstemhanlı, "Bizim isteyip istemememizden asılı olmaksızın oluşturduğu tüm politikalarda Azerbaycan, Rusya faktörünü hesaba katma zorunda. Kimileri benim bu sözümü Rusya eğilimli olarak anlayabilir. Kuşkusuz, ülkemizde Rusya yanlısı güçler var. Ancak onlar toplumun genel bağımsızlık ruhunu etkileyecek güçler olmayıp, sadece gerçekliği hesaba katmadan ulusal çıkarları ideolojik etkenlere kurban eden marjinallerdir. Bunu da unutmamamız gerekir. O bakımdan ben Rusya yanlısı eğilimlerin tehlikeli tendanslar oluşturabileceğine inanmıyorum" şeklinde konuştu.
"Çok ilginç bir durumla karşı karşıyayız" diyen Tenzile Rüstemhanlı, son olarak, "Günümüzde Rusya aleyhinde konuşanların büyük çoğunluğu koyu Rusya yanlısı güçler olduğu için, tüm bunları Rusya'nın kendisinin organize ettiğini düşünmeden edemiyoruz. Ancak her halükarda halkımız Azerbaycan'ın çıkarlarını göz önünde bulundurarak Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in safında kenetlenmeli ve onun uyguladığı dış politikayı desteklemeli" ifadelerini kullandı.
*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
© The Independentturkish