1991 yılında dönemin Pentekostal Başkanı Frederick Chiluba, ulusal televizyonda, Zambiya'nın bundan böyle bir "Hristiyan Ulus" olduğunu ilan ederek şu ifadeleri dile getirdi:
Yaşayan Tanrı ile bir ahit yasasına girdim. … Bugün, kendimi başkan olarak İsa Mesih'in egemenliğine teslim ettiğimi ilan ediyorum. Aynı şekilde, Zambiya hükümetini ve tüm ulusunu İsa Mesih'in egemenliğine teslim ediyorum. Ayrıca, Zambiya'nın Tanrı Sözü'nün doğru ilkeleriyle yönetilmeye çalışacak bir ‘Hıristiyan Ulus' olduğunu ilan ediyorum.
O dönemde ülkedeki ana akım Protestan ve Katolik kilise liderleri Chiluba'nın Zambiya'yı gerçekten bir Hıristiyan ülkesi yapmak istiyorsa bunu devlet dini ve dini zulmü çağrıştıran açıklamalarla değil, yoksullarla ilgilenerek ve yolsuzluktan kaçınarak fiilen yapması gerektiğini savunup bildirgeye karşı çıktı.
Bildirge, Pentekostal liderlerden büyük destek topladı. Zira bu bildirge onlara göre Pentekostal inancın, Hıristiyanlığın "en gerçek" ve "en Zambiyalı" şekli olduğunun bir işaretiydi.
Zambiya'nın Hristiyan bir ulus ilan edilmesinden 5 yıl sonra "bildirge", Zambiya anayasasının önsözünde yer aldı ve günümüzde de orada kalmaya devam ediyor.
Ancak Chiluba'nın başkanlığından bu yana, 2015 yılında Edgar Lungu iktidara gelene kadar, sonraki Zambiya devlet başkanları bildirgeyi pek kullanmadılar.
Lungu ve Vatansever Cephe (PF) hükümeti, yeni bir Ulusal Rehberlik ve Din İşleri Bakanlığı'nın kurulması, Ulusal Dua Günü'nün resmî tatil olarak belirlenmesi ve Yedinci Kalkınma Planı'nda "yönetim yaklaşımı standardı olarak Zambiya'nın Hristiyan mirasından yararlanma" taahhüdü de dahil olmak üzere bir dizi Hristiyan politika girişimi başlattı.
Afrika kıtası üzerine yaptığı çalışmalarla bilinen araştırmacı Kenan Toprak'a göre, "Zambiya'daki Hristiyan milliyetçiliği bir ülkeyi açık, genellikle devlet odaklı siyasi eylem yoluyla daha Hristiyan yapma çabalarını yapılandıran, ulusal kimliğe ilişkin idealize edilmiş bir dini anlayış olarak tanımlanabilir."
Zambiya'da ülkelerini daha Hristiyan yapma çalışmalarıyla doğrudan ilgilenen "aktivistler" genellikle kilise liderleri, papazlar, piskoposlar veya kilise dışı bakanlıkların başkanları olma eğilimindedir.
Hem teoloji hem de pratikte Hristiyan milliyetçi aktivistler ezici bir çoğunlukla Pentekostal'dır.
Aktivistler ayrıca, yurtdışındaki Hristiyan örgütleri veya bireylerle resmi veya gayrı resmi bağlantılara sahiptir.
Pentekostal Hıristiyanlık anlayışı
Zambiya'nın Hristiyan ulus ilanının teolojik temelleri Pentekostal pratiklerle yapılandırıldı.
Zira Fredrick Chiluba Pentekostal kilisesine mensup bir Hristiyan'dı.
Görev süresi boyunca Pentekostal kongrelere ve haçlı seferleri olarak bilinen mega toplantılara bizzat katıldı.
Chiluba başkanlığı sırasında İsrail ile diplomatik bağların kurulması (zira Zambiya'daki Pentekostal kiliseleri de dünyadaki diğer Pentekostal kiliseler gibi Siyonist ideolojiyi benimsemektedir); önde gelen papazlara diplomatik pasaport verilmesi, kendisinin bizzat başkanlık ettiği ve devlet fonlarıyla desteklenen uluslararası vaizlerin katıldığı büyük müjdeci haçlı seferleri toplantıları düzenlemek de dahil olmak üzere bir dizi politika geliştirdi.
Zambiyalı Pentekostalların çoğu, ülkelerinin Hıristiyan ulus ilan edilmesini Tanrı ile ülkeleri arasında kutsal bir antlaşma ve gelecekteki refahın anahtarı olarak görürken, diğer kiliseler uzun zaman boyunca bu duruma karşı çıktı.
Bugün Pentekostallar, bildirgenin anayasadan kaldırılması durumunda, bu gerçek ve beklenen nimetlerin iptal edileceğinden korkuyorlar; bazıları bildirgenin kaldırılmasının "savaş" getireceğini söyleyecek kadar ileri gidiyor.
Kaunda'nın mirasına açılan savaş
Ülkenin ilk başkanı kurucu lider Kenneth Kaunda, yaklaşık 30 yıllık iktidarı boyunca "Afrika hümanizmi" adını verdiği bir ideoloji geliştirmişti.
Sosyalizm ve Afrika'nın "ubuntu" felsefesinin bir karışımı olan bu hümanizm anlayışı Zambiya'nın ulusal felsefesi olarak tanıtılmış, okullarda öğretilmiş ve hükümet girişimleri için bir rehber olarak kullanılmıştı.
Ancak Chiluba'nın Hristiyan ulusunda Kaunda'nın hümanizmi şeytan ile özdeşleştirdi ve kurucu liderin mirasının ortadan kaldırılması hedeflendi.
Protestan Zambiya Birleşik Kilisesine mensup Kaunda dindar bir Hristiyan olmasına rağmen, seküler bir devlet yapısını tercih etmişti.
Bu nedenle Chiluba, Kaunda'dan devraldığı devlet sarayına girmeden önce 50 evanjelik Hristiyan görevliye kötü ruhları kovmak maksadıyla binanın her odasında dualar okutarak ruhani bir temizlik yaptırdı.
Chiluba, "Dr. Kaunda benden nefret ediyor çünkü onun evrensel tapınağındaki putları yıktım" diyerek, Kaunda'nın gerçek bir Hıristiyan olmadığını da iddia etmişti.
Ülkedeki dinamikler nasıl değişti?
Fredrick Chiluba'nın kişisel dini inancı, onun bir devlet başkanı olarak izlediği siyaseti derinden etkiledi.
Filistin'in özgürlüğünden yana olan Kaunda, yönetimi boyunca kesilen İsrail-Zambiya ilişkileri Chiluba döneminde yeniden inşa edildi ve Hristiyan Siyonizm'i benimsendi.
Benzer şekilde Kaunda'nın yakın ilişkiler kurduğu İran ve Irak'la Müslüman ülkeler oldukları gerekçesiyle irtibat kesildi.
Başkanın ofisinde Hıristiyan İşleri Dairesi açıldı. Chiluba'yı destekleyen kiliselere muazzam fonlar sağlandı ve bu kiliseler vergiden muaf tutuldu.
Ülkenin dört bir yanında Pentekostal/Karizmatik kiliselerin sayısı hızla arttı.
Her ne kadar Chiluba Zambiya'yı Hristiyan devlet ilan ederken ülkedeki azınlık dinlerin demokratik sistemde haklarının korunması gerektiğini savunsa da halk arasında huzursuzluk baş gösterdi.
Zambiya'daki Müslüman azınlık ile Hıristiyan çoğunluk arasındaki ilişkiler, özellikle Müslümanların Hıristiyan bir ülkedeki konumları konusunda güvensiz hissetmeleri nedeniyle bozuldu.
Chiluba, lideri Tanrı'dan korkan bir ulusun ekonomik olarak gelişeceğine inanmıştı fakat beklenenin aksine Zambiya ekonomik açıdan sürekli geriye gitti.
Halkın büyük çoğunluğu sefalet içinde yaşarken bir grup zengin her tür imkana sahipti. İşsizlik arttı, ülkeye yatırım gelmedi.
Siyasette de pek az şey yolunda gitti. Artan yolsuzluğa müdahale edemeyen Chiluba, bakanların istifası ile protesto edildi.
Doktorlar düşük maaşlar nedeniyle greve gitti. Maden ocakları kötü bir zamanlama ile satıldı ve beklenen gelir elde edilemedi.
Görev süresi boyunca iki darbe girişimi yaşayan Chiluba, ülkenin kurucu lideri Kaunda da dahil olmak üzere muhaliflerini yakalatıp hapse attırdığı için insan hakları ihlalleri ile suçlandı.
Nihayetinde Chiluba dönemi hem bir Hıristiyan hem de bir demokrat olarak itibarının yerle bir olmasıyla sona erdi.
10 yıllık iktidarı halkın ekonomik durumunu ilerletme konusunda başarısız oldu.
Zambiya, Chiluba sonrası değişen liderler döneminde de Hıristiyan ulus kimliğini korumaya devam etti.
Nüfusunun yüzde 95'i Hıristiyan olan Zambiya'nın mevcut devlet başkanı Hakainde Hichilema da 2023 yılı kutlamalarında ülkesinin "sıkı çalışma, dürüstlük ve doğrulukla yaşama gibi Hristiyan ilkelerine göre hareket eden bir Hristiyan ulusu olmaya devam edeceğini" belirtti.
Kaynaklar:
Phiri, Isabel Apawo. "President Frederick J. T. Chiluba of Zambia: TheChristianNationandDemocracy." Journal of Religion in Africa, vol. 33, no. 4, 2003, pp. 401–28. JSTOR, http://www.jstor.org/stable/1581750. Accessed 23 July 2024.
https://brill.com/view/journals/pneu/43/2/article-p214_4.xml?language=en
https://researchspace.ukzn.ac.za/server/api/core/bitstreams/eaba57b1-c9cf-4a02-be4d-8d37633334ff/content
https://www.pewresearch.org/religion/2017/10/03/many-countries-favor-specific-religions-officially-or unofficially/#:~:text=Two%20countries%20in%20the%20Americas,Africa%20is%20officially%20Christian%3A%20Zambia.
https://www.indyturk.com/node/399401/t%C3%BCrki%CC%87yeden-sesler/afrikada-hristiyanl%C4%B1%C4%9F%C4%B1n-yeni-y%C3%BCz%C3%BC-pentekostalizm
https://africasacountry.com/2019/11/lungus-livingstone
https://thechristiannationproject.net/haynes/
*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
© The Independentturkish