Trump ne yapacak?
Herkesin cevabını aradığı sorular var.
Kısaca, Trump ekonomi politik olarak ne yapacak?
ABD Başkanı seçilen Donald Trump, "Amerika'yı Yeniden Büyük Yapmak" (Make America Great Again - MAGA) istiyor.
Aslında, mevcut durumun da kötü olduğunu kabul ediyor.
Bu hedef doğrultusunda, Amerikan orta sınıfını güçlendirmeyi ve Amerika'nın üretim kapasitesini dışarıya bağımlı olmaktan kurtarıp içeride yoğunlaştırmayı amaçlıyor.
Bunu nasıl yapacak?
Trump, gümrük vergilerini artırmayı planlıyor.
Örneğin, Çin'e yüzde 50-60 oranında vergi koymayı, Avrupa Birliği'ni ise korumayı hedefliyor.
Ayrıca, iç üretimi teşvik edecek ve özellikle orta sınıfa yönelik iş fırsatları yaratacak. Fırsat eşitliği artırılacak.
Ancak bu durumda, mal ve hizmetlerin fiyatları yükselecek, yani enflasyon artacak.
Trump, üreticilere maliyet artışlarını halka yansıtmamaları yönünde çağrıda bulunarak, "Vergileri indireceğim" diyor.
Vergiler artıyor, ama bütçe açığı oluşabilir
Dışarıdan gelen mallara gümrük vergilerini artırırken, topladığınız vergileri azaltırsanız bütçe açığı meydana gelir.
Trump, bu durumu dengelemek için petrol ve doğal gaz üretimini artırmayı hedefliyor.
Ayrıca, küreselleşmeye daha az odaklanacak ve bazı harcamaları kesecek.
Önceliği, iç yapıyı güçlendirmeye verecek.
Adeta, "Ben hasta bir adamım, önce kendimi iyileştireceğim, sonra küresel aktör olarak üzerime düşeni yaparım" diyor.
Para politikası ve FED
Bu planlarını gerçekleştirebilmesi için, para politikasını da uygun hale getirmesi gerekiyor.
Trump, faizlerin düşürülmesinden yana.
Ancak, FED'in kendi bağımsız programı ve politikası var.
FED, bağımsız olarak yoluna devam etmek istiyor, Trump ise kendi mali politikalarıyla uyum sağlamayı arzuluyor.
Burada bir çatışma yaşanması bekleniyor ve bu çatışmayı ya da gelişmeyi Türkiye'nin dikkatle takip etmesi gerektiği söylenebilir.
Aslında bu çatışma, Trump ile küresel finans elitleri arasında bir mücadele olacak.
Trump, bu konuda kanuni gücünü kullanmayı düşünüyor.
Kripto paralar ve küresel mücadele
Bu süreci hızlandırabilmek için, kripto varlıkların önünü açmayı planlıyor.
Yani, merkezi üretilen paralar ile dağıtık üretilen paralar arasındaki mücadeleyi kendi lehine çevirmeyi amaçlıyor.
Bu durumun sonuçları, dünya çapında önemli etkilere yol açabilir.
Bu mücadeleyi Türkiye'nin de iyi takip etmesi gerektiği açıktır.
Sosyal ve kültürel politikalar
Trump, halkın desteğini sürdürmek için aile değerleri, sosyal değerler ve muhafazakarlığı güçlendirecek adımlar atmayı planlıyor.
Bu, kanuni düzenlemelerle yapılabilecek işlerdir ve Trump bu konuda rahatlıkla ilerleyebilir.
Bu durum, aynı zamanda Trump'ın neoconlarla karşı karşıya gelmesi anlamına geliyor.
Bu da içeride ciddi kurumsal çatışmalara yol açabilir.
Trump'ın politika hedefleri
Trump'ın öne çıkan diğer politika hedefleri ise şunlar:
- Düzensiz göçmenlerin sınır dışı edilmesi,
- Kongre saldırısı hükümlülerinin affedilmesi,
- Ukrayna savaşına olan desteğin sonlandırılması,
- Kürtaj yasağının uygulanması,
- Paris İklim Anlaşması'ndan çekilme,
- NATO'nun harcamalarının kısılması.
Bu politikalar, Trump'ın elinin oldukça güçlü olduğunu gösteriyor.
ABD bir yol ayrımında
Kısacası, ABD büyük bir yol ayrımında.
Trump'ın söylediklerinin hayata geçirilmemesi durumunda, Amerika'nın mevcut küresel güç pozisyonunu sürdürmesi mümkün olmayacak.
Şu an bile Avrupa (Ukrayna), Ortadoğu (İsrail) ve Uzakdoğu (Tayvan) gibi kritik bölgelerde ciddi savaş tehlikeleriyle karşı karşıyayız.
Bu krizleri aynı anda yönetmek Amerika için çok zor olacaktır.
Diğer yandan, Trump'ın söylediklerini harfiyen uygulaması durumunda ise, Amerikan rüyası Amerikan kabusuna dönüşebilir.
Bu durumda, klasik bölgesel aktörlerin önünün açılması ve Amerika'nın bölgesel bir güç haline gelmesi de mümkün olabilir.
Teknoloji ve yatırımlar
Trump, teknoloji, yapay zeka, kuantum bilgisayarları ve çip üretimi gibi alanlara yatırım yapmayı planlıyor.
Küresel ölçekte, bu alanlarda varlığını hissettireceğini düşünüyor.
Sonuç
Sonuç olarak, bu kadar kısa bir değerlendirme bile, önümüzdeki gelişmelerin ne kadar değişken olduğunu gözler önüne seriyor.
Ve şimdi, sürekli olarak vurguladığım bir noktayı tekrar hatırlatarak sözlerimi tamamlayayım:
Artık ekonominin bir savaş gibi yönetilmesi gerekiyor.
Klasik ya da ortodoks anlayışların tamamı çökmüş durumda.
Böyle geçiş dönemlerinde riskler de fırsatlar da oldukça fazla.
Eğer hazırlıklı olursanız, fırsatları yakalayabilirsiniz.
Hazırlıksızsanız, risklerle boğuşmak zorunda kalırsınız.
*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
© The Independentturkish