Güneş enerjisi, birçok yenilenebilir enerji teknolojisi gibi bir zamanlar daha az cazip ve kârlı olarak görülüyordu.
Ancak son 10 yılda bu teknolojilerin kullanımı giderek yaygınlaştı.
Güneş enerjisi ve özellikle güneş fotovoltaik (PV) panellerin daha fazla kullanılması, üretimleri için daha fazla talep yaratarak ölçek ekonomilerinin oluşmasında yol açtı.
Ölçek ekonomileri, kitlesel üretimi teşvik eder, bu da birim üretim maliyetini düşürür, verimliliği artırır ve teknolojik bilgi birikimini geliştirir.
Güneş enerjisi, sadece Avrupa ve Amerika Birleşik Devletleri'nde (ABD) değil, aynı zamanda dünyanın en kalabalık ülkesi olan Hindistan gibi gelişmekte olan ülkelerde de önemli ölçüde gelişti.
Büyük ekonomilerde daha yaygın hale gelmesi, daha yüksek üretim sayısının avantaj olduğu ölçek ekonomilerinin yaratılmasını sağladı.
Bu makalede, önce dünyanın en kalabalık ülkesi olan ve bu nedenle daha fazla tartışmaya değer olan Hindistan'daki mevcut yenilenebilir enerji ve yatırım ortamıyla ilgili bazı konuları ele alacağım.
Hindistan'dan güneş enerjisiyle ilgili bazı ilginç fırsatlar sunan örnekler de verilecektir.
Ardından güneş enerjisi teknolojileri için önemli bir fırsat sunan Uluslararası Güneş Enerjisi İttifakı'na daha yakından bakacağım.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Derslerimde, küreselleşme ile uluslararası olguları açıklarken, öğrencilere tipik "küresel" etkileri vurguluyorum; bunlar dünyanın farklı yerlerinde hissedilen etkiler olabilir.
Küreselleşme konularındaki küresel etkiler, küresel sağlık krizleri, salgın hastalıklar ve pandemiler, uluslararası lojistik ile uluslararası ticaret ve küresel tedarik zinciri, küresel iklim krizi, küresel ısınma (ya da artık Küresel Kaynama Çağı olarak adlandırılıyor) gibi farklı alanlarda görülebilir.
21'inci yüzyılda, en önemli küresel zorluklar arasında iklim krizi ve sürdürülebilir kalkınma yer alıyor.
Birleşmiş Milletler, 17 Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları – SKA öncelik olarak değerlendirir.
Avrupa Birliği, daha yeşil bir Avrupa kıtasını teşvik etmek amacıyla bir Yeşil Mutabakat ve Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması benimsedi.
En kalabalık ülke olan Hindistan, küresel tedarik zincirleri için önemli bir ekonomi ve güneş enerjisi gibi yenilenebilir enerjilerin küresel üreticilerinden biri.
Hindistan'da yenilenebilir ve güneş enerjisi
Güneş enerjisi, Hindistan ekonomisinin genel büyümesiyle paralel olarak hızla büyüyor.
Aslında, güneş panellerindeki büyüme birçok diğer sektörü önemli ölçüde geride bıraktı.
2024'ün ilk çeyreğinde yaklaşık 10 GW güneş enerjisi kapasitesi eklendi.
Bu, bir önceki yıla göre önemli bir artış ve rekor bir sayı.
2023'ün ilk çeyreğinde yaklaşık 2 GW güneş enerjisi kapasitesi kurulmuştu.
Yenilenebilir enerji ve birçok diğer yeni elektrik üretim kapasitesi artışı, hızla büyüyen bir nüfusun yanı sıra, hızla büyüyen bir ekonomiyi sürdürmek için gerekli.
Ayrıca 2024 Nisan ile Ağustos ayları arasında Hindistan'ın üretim kapasitesine 10 GW daha yenilenebilir enerji (güneş enerjisi dahil) eklendi.
Güneş panelleri, Hindistan'ın 2030 yılına kadar fosil yakıt dışı kaynaklardan sağlanan elektrik üretim kapasitesinin yüzde 50'sini elde etme hedefini gerçekleştirmede önemli rol oynuyor.
Örneğin Asya Kalkınma Bankası (Asian Development Bank - ADB), Hindistan'ı bu hedefe ulaşma konusunda desteklemek için çatı üstü güneş sistemleri için 240 milyon dolarlık bir kredi programını onayladı.
Hindistan büyüklüğünde bir ekonomi için ADB'nin verdiği bu miktar sembolik bir değer taşısa da Hindistan'da güneş panelleri teknolojisinin gelişme potansiyeline olan artan ilgiyi gösteriyor.
Aslında Dünya Bankası Grubu da MIGA aracılığıyla Hindistan'daki güneş çatı panelleri yeniliğini destekliyor.
2025 Nisan ayında İstanbul'da düzenlenecek SOLAREX güneş ve enerji teknolojileri fuarı yaklaşırken, belki Hindistan'dan da farklı teknolojileri görmek ilginç olacaktır.
Hindistan'ın güneş enerjisini geliştirmesinin sebeplerinden biri, büyüyen nüfusu ve kırsal alanlarıdır.
Güneş enerjisi, kırsal alanlara bağımsız ve şebeke dışı elektrik ihtiyaçlarını sağlamak için potansiyel olarak daha iyi bir kapasiteye sahip olabilir.
Mevcut güneş enerjisi teknolojisi, depolamayı zorlaştırmaktadır ve şebeke dışı sistemlerde neredeyse anında kullanım gerektiriyor. Ancak, depolama teknolojileri hızla gelişiyor.
Başlangıçta ima edildiği gibi, aslında Ölçek Ekonomileri ve sürekli talep, özel sektör araştırma ve geliştirme (Ar-Ge) faaliyetlerine de olanak tanır.
Rüzgar enerjisi de önemli olsa da, Hindistan Hükümeti'nin Ulusal Dönüşüm Enstitüsü'nün 2015 tarihli ‘Hindistan'ın Yenilenebilir Elektrik Yol Haritası 2030' başlıklı raporuna göre, rüzgar enerjisi potansiyeli yaklaşık 2.000 GW iken, güneş enerjisi potansiyelinin 10.000 GW'dan fazla olabileceği tahmin ediliyor.
Türkiye, sürdürülebilir kalkınmaya bağlılık olarak yenilikçi yeni fırsatlara yatırım yapmalı.
Türkiye, AB'nin Yeşil Mutabakat ilkelerini uygulamayı ve iklim kriziyle mücadele etmeyi ve yenilenebilir enerji geliştirmeyi ile yeşil dönüşümü taahhüt etti.
Türkiye, atık kirliliğini azaltmak amacıyla küresel sıfır atık kampanyasını başlattı.
Bu noktada, güneş enerjisinin en önde gelen uluslararası platformlarından biri olan Uluslararası Güneş Enerjisi İttifakı'na daha fazla değinmek istiyorum.
Uluslararası güneş enerjisi ittifakı
Hindistan'ın güneş enerjisindeki liderliği, bu alanda uluslararası iş birliğini genişletme arzusuyla anlaşılabilir.
Yenilenebilir Enerjiye özel olarak odaklanan bir hükümetler arası örgüt olan Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı'dır (IRENA).
IRENA, üye devletlerin enerji dönüşümü ve sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşma amacında bilgi birikimlerini birleştirmesine yardımcı olurken, güneş enerjisine odaklanan diğer platformlar da var.
Hindistan, Uluslararası Güneş Enerjisi İttifakı'nı (ISA) başlatan ve sekreteryasına ev sahipliği yapan öncü bir ülkedir.
ISA, Fransa ve Hindistan tarafından başlatılan ortak bir girişim olarak küresel bir hükümetler arası kuruluştur (ISA'nın yeni web sitesi).
ISA'nın 90'dan fazla üye devlet bulunmaktadır (çerçeve anlaşmasını imzalamış ve onaylamış) ve 100'den fazla anlaşmayı imzalamış devlet var.
ISA güneş enerjisiyle ilgili teknolojilerin geliştirilmesi ve kullanılmasını taahhüt eden uluslararası bir platformdur (sekretaryası olduğu için bir kuruluştur).
Uluslararası Güneş Enerjisi İttifakı (ISA), ayrıca iklim değişikliğiyle mücadeleye ve Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarına (SKA) ulaşma konusunda da kararlılık gösteriyor.
ISA, Birleşmiş Milletler tarafından akredite edilen Uluslararası Güneş Enerjisi Derneği (ISES) gibi bir sivil toplum kuruluşu ya da Solar Energy International gibi bir profesyonel organizasyondan daha kapsamlı bir hükümetler arası organizasyondur.
Öte yandan Türkiye, ISA'ya üye değildir, ancak güneş kapasitesi kurulumunda en hızlı büyüyen ülkelerden biri.
Türkiye, yakın gelecekte ISA'ya katılsa da katılmasa da ISA üyesi birçok bireysel ülkeyle işbirliği geliştirmesi muhtemel.
Sonuç
Dünya genelindeki büyük şirketler, güneş enerjisi teknolojilerini kullanmanın yollarını araştırıyor ve geliştiriyor.
Güneş teknolojileri konusunda teknik bir uzman olmadığım için güneş fotovoltaik (PV), güneş termal ve konsantre güneş enerjisi arasındaki farklara ya da doğalgaz tesisleriyle hibrit projelerde güneş enerjisinin kullanımına fazla girmeyeceğim (tüm bunlar güneş enerjisinin gelişim yolu için birçok umut verici seçeneklerdir).
Zorluklara rağmen, Hindistan'ın yenilenebilir enerji sektörü ve özellikle güneş enerjisi sektörü, maliyet avantajları nedeniyle küresel olarak rekabetçi kalmaya devam etmesi bekleniyor.
Aslında güneş enerjisi büyüyor ve 2023 yılında güneş enerjisi kapasitesi yüzde 87 arttı ve 2024 yılı daha da umut verici görünüyor.
Bu kadar hızlı bir büyüme ile ölçek ekonomilerinin yakalanması mümkün olabilir; güneş enerjisi teknolojilerinin daha verimli hale gelmesi ve maliyetlerin düşmesi sağlanabilir.
Türkiye ve Hindistan'ın güneş kapasitesindeki büyüme hızları, dünyadaki birçok diğer ülkeyi geride bırakıyor (Londra merkezli Ember'e göre).
Burada, Londra merkezli Ember'in güneş enerjisinin gelişimine ilişkin son raporuna göre, sadece Hindistan'ın değil, Türkiye'deki büyüme ve kalkınma hızının da gelecekteki kapasitelerin geliştirilmesi açısından oldukça ümit verici olduğunu vurgulamak isterim.
Türkiye, bölgesinde önemli bir ülkedir ve benzer şekilde güneş kapasitesini daha da geliştirme seçeneklerini araştırıyor.
Türkiye, yenilenebilir enerjiye ve özellikle güneşe odaklanan uluslararası platformlara ve organizasyonlara katılma seçeneklerini değerlendirecektir.
ISA'ya üye olsa ya da olmasa da Türkiye bu forumlardan ve organizasyonlardan yararlanabilir.
Türkiye, bu forumlara ve organizasyonlara üye ülkelerdeki standart uygulamaları gözlemleyebilir ve belki de çevresel ve ekonomik açıdan sağlam uygulamalara dayalı politikaları daha da geliştirme yollarını irdeleyebilir.
Yeşil ekonomiye geçiş sayesinde (Yeşil Dönüşüm sayesinde), yeni fırsatları geliştirmek için yatırımları çekmekle ve emisyonları azaltmak mümkün olacaktır.
Yeşil Dönüşüm sayesinde, çevreyi korurken sürdürülebilir büyüme sağlanmasına mümkün olabilir.
*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
© The Independentturkish