Meksika'da müstakbel devlet başkanı Claudia Sheinbaum'un, koltuğu Manuel Lopez Obrador'dan resmen devralmasına sadece 2 hafta kalmışken, ülke yargı reformu gerilimiyle sarsılmış durumda.

Obrador'un oldukça önem verdiği bu reform tasarısına göre, hakimler halk oyuyla seçilebilecek.

Geçen hafta, Senato'da oynanan yargı reformu 41 ret oyuna karşı 86 oyla kabul edildi.

Oylama esnasında yüzlerce kişilik protestocu kalabalığının, güvenlik güçlerini aşarak Senato'ya girmesi ise, Meksika'nın ciddi bir toplumsal ve politik krize gebe olduğunu ortaya koyuyor.

Aslında 3 hafta önce, ülkedeki hakimlerin çoğunun bu yargı reformu tasarısını protesto etmek için greve başlaması zaten bir işaret fişeğiydi. Protestocuların, hakimlerin bu tutumundan cesaret aldığı muhakkak.

Senato'da kabul edilen bu yargı reformunun hukuksal açıdan yürürlüğe girebilmesi için, Meksika'daki 32 eyaletin en az 17'sinin bu reformu desteklemesi gerekiyor.

Eğer bu da gerçekleşirse yargı reformu, resmî gazetede yayınlanarak yürürlüğe sokulacak.

Öte yandan, hakimler bu grevi söz konusu reform tasarısı geri çekilene kadar sürdürmeye kararlılar.

Bu süreçte sadece acil davalara bakacaklarını da deklare ettiler. Yani ülkenin adalet sistemi büyük ölçüde tıkanmış durumda.  

Protestocuların ve grevi sürdüren hakimlerin yargı reformu ile ilgili iki temel çekincesi; yeterli mesleki birikimi olmayan, tecrübesiz isimlerin göreve gelmesi ve davalarda karar verirken tarafsızlıklarını koruyamayacak olmaları.

Açıkçası, halk oyu ile seçilecek olan hakimlerin, bir davada karar verirken siyasi etki altında kalma riskinin yüksek olduğunu kabul etmek lazım. 

Claudia Sheinbaum, göreve başlamasına sayılı günler kala Meksika toplumunun çoğunluğunda güven vermek için çabalıyor. Halk buluşmalarında kendisine karşı ciddi bir ilgi var.

Sheinbaum'da halkın bu ilgisine samimiyetle ve sağduyulu bir tavırla karşılık vermeye çalışıyor.

Hâl böyleyken, iki hafta sonra koltuğunu Sheinbaum'a devretmeye hazırlanan Başkan Obrador'un, toplumsal gerilimi arttırabilecek ve iktidar partisi MORENA'ya olan halk desteğini azaltabilecek riskli tasarılardan kaçınması gerekiyor.

Zira ilerleyen süreçte gerilimin daha da artması ve ülke genelinde yayılması ihtimali hiç de az değil.

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.