Yıllardır vergi vermeyen şirketlerin durumu, neden şimdi gündem oldu?

Prof. Dr. Mete Gündoğan Independent Türkçe için yazdı

Merhabalar.  

İki kısa güncel değerlendirme ile karşınızdayım.

Öncelikle,

TÜİK Enflasyon Verileri açıklandı.

Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE); Temmuz 2024 yıllık %61,78, aylık %3,23 arttı.

Bu rakamlar Haziran için yıllık 71,6, aylık %1,64 olmuştu.

Yıllık enflasyonda baz etkisinden dolayı yaklaşık 10 puanlık bir düşüş var. Bu düşüş baz etkisinden kaynaklanıyor. Dolayısıyla dikkate alınmaz.

Ancak aylık enflasyonda hızlı bir artış görüyoruz. Aslında artış devam ediyor.  Kısacası, Sn. Mehmet Şimşek’in DEZENFLASYON SÜRECİ kurgusu çalışmıyor. Ve çalışmayacak. Bunu zaten buradan defalarca tekrar ettik.

Bu yayımlanan enflasyon rakamları da bizi teyid etmiş oldu.

İkinci konu şudur;

Son sıralarda, birileri müthiş bir oyun oynuyor.

Bir anda yıllardır vergi vermeyen şirketlerin durumu gündem oldu ve hızla yayılıyor.

Bu hamlelerin arkasında ne olabilir? Ne yapmaya çalışıyor olabilirler?

Bu konuda birkaç değerlendirme yapmak istiyorum.

Kimse itiraf etmese de şunu biliyoruz. Mevcut ekonomik sıkışmıșlığın sebebi ağırlıkta şirketler.

Şirketleri sıkıştırmanın 3 durumu veya avantajı olabilir :

Birincisi;

ekonomiyi yola koymak için şirketleri de hizaya getirmek için halkın önüne atıyorlar. Kendilerine çeki düzen vermeleri için mecbur bırakıyorlar.

Bu hamle kime ait olabilir?

Bu hamle mevcut politikayı üretenlerin ve çözümü de burada arayanların senaryosu olabilir. Bu durumda hamle doğrudur ama eksiktir.

Zaten bizim her zaman dediğimiz bir şey var. Servetten vergi alınması hususu. Servetten vergi almadığınız sürece işleri düzeltemezsiniz. Fakir fukarayı sürekli ezersiniz. Örneğin, servetten alınacak yüzde 2,5’luk bir vergi kısa zamanda sizin bütün sorunlarınızı çözer. Hatta, gelirden alınacak yüzde 60’lık vergiden daha etkilidir. Bu konuyu tekrar tekrar gündeme getireceğiz.

Şirketleri sıkıştırmanın ikinci avantajı şudur;

Eğer üzerine çökülmek istenen bir sermeye varsa, bu şekilde  halkın önüne atıp önce itibarsızlaştırılıyor. Tabi sonra rahatça hedefe ulaşabilirler. Bu kurgu bir hükümet kurgusu yani politikası olabilir. Ya da diğer daha büyük sermayenin kurgusu olabilir. İlki ise Hükümetin adil olması gerekir. İkincisi ise Hükümetin uyanık olması gerekir. Pazarda kartelleşmelere müsaade etmemesi gerekir.

Şirketleri sıkıştırmanın üçüncü avantajı;

Halkın mevcut sıkışmıșlığının faturasını ödeme konusunda zaten var olan rahatsızlığını daha da körüklemek isteyebilirler.

Bu kurgu, hükumetin başarısız olmasını isteyenlerin kurgusu olabilir. Burada başarısızlık, halkta huzursuzluk olarak tebarüz edecektir. Bu da Hükümetin hızla halk desteğini kaybetmesi anlamına gelir.

Son sıralarda her yerden eleştiri geliyor. Medya ve büyük şirketler de bunlara teşne. Olaya siyasi yaklaşabilirsiniz. Ancak ekonomik çözümü olmayan siyaset her zaman başarısız olur.

Dolayısıyla ekonomik bir problemi ekonomik çözümlerle aşabilirsiniz. Siyaset ile değil.

Burada son olarak tekrar, kimlerden vergi alınması ve kimlerden alınmaması gerektiği hususunu dikkatlerinize sunarak değerlendirmemi tamamlıyorum.

Hoşça kalınız.

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU