Hint mimarisi (3): Hindistan'ın tapınak stillerine onları inşa eden bazı hanedanlar üzerinden bakış

Dr. Duygu Çağla Bayram Independent Türkçe için yazdı

Kolaj: Independent Türkçe

Hinduizm'de ibadetin ortaya çıkış şeklinin anahtarı ister bir tümsek, ister yükseltilmiş bir platform, ister kapalı bir yapı olsun, kutsallığın fiziksel bir tezahürüdür.

Hindistan'da bu gelenek, Vedalar zamanında, yığılmış tuğlalardan veya birkaç çabuk bozulan malzemeden yapılmış basit bir kurban sunağı ile başladı.

Yüzyıllar boyunca bu sunaklar, olağanüstü, yaşayan, nefes alan bir sanat eserine, yani Hindu tapınağına dönüştürüldü.

Hindistan'ın tapınakları yalnızca barındırdıkları tanrıları değil aynı zamanda onlara şekil veren ölümlü varlıkların ruhunu da temsil eder.

Yani Hindu tapınağı bir insan bedenini, bir Vastu Purusha'yı (yapı ve bina inşa tanrısı / ev tanrısı / yani metafizik yapı planlamasına atıf yapar) temsil eder.

Yapının her bir parçası anatominin bir parçasının ismini taşır.

Birçok antik mimari metin, bu kutsal mabetlerin inşasını ve ikonografilerini her bölgeye özgü farklı sözcükler ile belirtir.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Aparajitapriccha, Deccan bölgesinde ve batı Hindistan'da izlenen stilleri belirtirken Shilparatha, ülkenin doğu kesimindeki tapınaklar için mimari ilkelerin ana hatlarını çizer.

Bu, Hint altkıtasının her bir bölümünün neden kendine özgü tapınak tasarımına sahip olduğunu açıklar.

Hint tapınak mimarisinde karşılaşılan en yaygın stiller Nagara (Kuzey Hindistan), Dravida veya Dravidian (Güney Hindistan) ve Vesara'dır (her iki geleneğin bir karışımı).

Ancak tapınak mimarisi bu 3 ana gruptan çok daha fazlasını kapsar, her biri kendine özgü ve kendi yolunda gelişmiş ve her biri benzersiz bir kültürel önem taşır.

Dolayısıyla tapınaklar, geniş kategoriler yerine onları inşa eden hanedanlar üzerinden daha net anlaşılır.

Örneğin, Nagara stili kuzeyde sabit değildi. Kraliyet zevklerine, politik zorunluluklara ve kültürel geleneklere uyum sağlamak için yüzyıllarca süren inşaatlar, gelenek içinde birçok alt bölümün gelişmesine yol açtı ve bu özellikte sergilenen her tapınak, inşacısının kimliğinin izini taşır.

Bu krallıklardan bazılarını inşa ettikleri tapınaklar üzerinden inceleyelim.
 

Gop Tapınağı, Jamnagar / Fotoğraf: Wikipedia
Gop Tapınağı, Maitraka stilinin mükemmel bir örneğidir / Fotoğraf: Wikipedia

 

Nagara tarzı: Maitrakalar tarafından yapılan tapınaklar, milattan sonra 5 ve 8'inci yüzyıllar

Maitrakalar, Guptaların (milattan sonra 4 ve 6'ncı yüzyıl) astları olarak başladılar ve Saurashtra'nın gerilemesinden sonra Saurashtra ve çevresinde bağımsız egemenliklerini ilan ettiler.

Çoğu 6'ncı ve 7'nci yüzyıllarda inşa edilen tapınakları, büyük gavakshalar ile (dairesel veya at nalı şeklindeki motifler ile) süslenmiş kendine özgü piramidal shikaralara sahiptir.

Bu erken bir Nagara ögesidir.

Gujarat'ın Jamnagar kentinde bulunan Gop Tapınağı, Maitraka stilinin mükemmel bir örneğidir.
 

Jagdambi Devi tapınağı, Kunwarmath, diğer adıyla Duladeo Tapınağı ve Vamana Tapınağı, her biri Chandella-Khajuraho mimarisinin zirvesini temsil eder / Kolaj: Independent Türkçe
Jagdambi Devi tapınağı (solda), Kunwarmath, diğer adıyla Duladeo Tapınağı (ortada) ve Vamana Tapınağı (sağda), her biri Chandella-Khajuraho mimarisinin zirvesini temsil eder / Kolaj: Independent Türkçe

 

Nagara tarzı: Chandellalardaki tapınaklar, milattan sonra 9'uncu ve 12'nci yüzyıllar

Jejakabhukt'un (Bundelkhand) Chandellaları milattan sonra 10'uncu yüzyılda Pratiharalardan bağımsızlıklarını kazandılar.

Khajuraho'daki tapınaklar dikkate alınınca, onlar sanatın ve mimarinin büyük koruyucularıydılar ki Nagara geleneği burada zirveye ulaşıyor.

Khajuraho tapınaklarının en çarpıcı özelliklerinden biri, güzel heykeller ile süslenmiş çok katmanlı dış Jangha duvarıdır.

Jagdambi Devi tapınağı, Kunwarmath, diğer adıyla Duladeo Tapınağı ve Vamana Tapınağı, her biri Chandella-Khajuraho mimarisinin zirvesini temsil eder.

Diğer bölgelerin Nagara mimarisinin kendi varyasyonları vardı; bazıları kendi ayrı kimliklerini geliştirerek Kalinga ve Bhumija tarzlarının doğuşuna yol açtı.

Eski Kalinga bölgesinde (günümüzde Orissa), çatı yapılarına göre üç tip tapınak yapısı şekillenmiş: Eğrisel çatılı bir tapınak - Rekha Deul, pramidal çatılı bir tapınak - Pidha Deul ve vagon şeklinde çatılı bir tapınak - Khakhara Deul.

Orissa bu "deul"leri Bhubaneswar, Puri ve Konark'ta bulunan tapınaklara dahil ederek Nagara mimarisinin kendi versiyonunu geliştirmiş.
 

Lingaraja Tapınağı, Bhubaneshwar
Lingaraja Tapınağı, Bhubaneshwar

 

Nagara tarzı: Somavanshiler tarafından yapılan Kalinga tapınakları, milattan sonra 9'uncu ve 12'nci yüzyıllar

Somavanshiler, Shiva'nın sadık tapınanlarıydı.

Tapınakları, önünde Orissa'da jagamohana olarak bilinen bir mandapa (Pidha Deul) bulunan ana tapınaktan (Rekha Deul) oluşur.

Mimari bir mücevher olarak tanımlanan Bhubaneshwar'daki Mukhteshawara Tapınağı, erken dönem yapılarından biridir.

Milattan sonra 11'inci yüzyıl civarında inşa edilen Bhubaneshwar'daki Lingaraja Tapınağı ile mükemmelliğin zirvesine ulaştılar.

Erken dönem desenlerine bir natya mandapa (dans salonu) ve bir bhoga mandapa (sunu salonu) eklediler.
 

Konark Güneş Tapınağı, Orissa'nın sanatsal ve mimari dehasının en büyük başarısı olarak tanımlıyor / Fotoğraf: Wikipedia
Konark Güneş Tapınağı, Orissa'nın sanatsal ve mimari dehasının en büyük başarısı olarak tanımlıyor / Fotoğraf: Wikipedia

 

Nagara tarzı: Doğu Gangalardaki Kalinga tapınakları, milattan sonra 5-15'inci yüzyıl

Kalinga geleneği, bölgedeki Somavanshilerin yerini alan Doğu Gangalar tarafından sürdürüldü.

Konark Güneş Tapınağı bunun bir sonucu; bu, Orissa'nın sanatsal ve mimari dehasının en büyük başarısı olarak tanımlıyor.

Milattan sonra 13'üncü yüzyılda I. Narasimhadeva tarafından inşa edilen bu tapınak, 7 görkemli at tarafından çekilen 12 süslü tekerleğe sahip devasa bir güneş arabasıdır.

Günümüzde yalnızca jagamohana ayakta kalmış; kutsal alan ve natya mandapa (dans salonu) kendi çatılarını kaybetmiştir.
 

Ambernath Tapınağı / Fotoğraf: Wikipedia
Ambernath Tapınağı / Fotoğraf: Wikipedia

 

Nagara tarzı: Shilaharalar tarafından yapılan Bhumija tapınakları, milattan sonra 10-13'üncü yüzyıllar

Nagara geleneğinin iyi bir örneği olan Bhumija stili, milattan sonra 11'inci yüzyılda Malwa ve Yukarı Deccan bölgesinde doğmuştur.

En belirgin özelliği, dikey ve yatay sıralar halinde kutas adı verilen minyatür shikaraların istiflenmesi ile yapılan shikara veya tepedir.

En eski tarihli Bhumija tapınağı Maharashtra'daki Shilaharalara atfedilir.

Mumbai yakınlarındaki Ambernath Tapınağı milattan sonra 1060-61 yüzyıla tarihlenir ve Shilahara Kralı Srï-Chhittarâjadëva tarafından inşa edilmiştir.
 

Shore Tapınağı, Dravid geleneğinde inşa edilmiştir / Fotoğraf: Wikipedia
Shore Tapınağı, Dravid geleneğinde inşa edilmiştir / Fotoğraf: Wikipedia

 

Dravid tarzı: Pallavalar tarafından yapılan tapınaklar, milattan sonra 3'üncü ve 9'uncu yüzyıllar

Pallavalar, 2'nci yüzyıldan itibaren Andhra bölgesinde etkin olan ve güneye doğru hareket ederek Tamil Nadu'ya yerleşen eski Güney Hindistan hanedanlarından biriydi.

Pallavalar, II. Narasimhavaraman (milattan sonra 700-728) ve II. Parameswaravarman (milattan sonra 728-731) döneminde yapısal tapınaklar inşa etmeye başladılar ve Mahabalipuram'daki Shore Tapınağı bu dönemde inşa edilenlerin en önemlisidir.

Dravid geleneğinde inşa edilen Shore Tapınağı bir sınır duvarı ile çevrilidir.

Tapınak doğuya, denize doğru bakıyor ve 3 türbesi var; doğuda ve batıda Shiva, ortada ise Vishnu (Anantashayana) için.

Bu alışılmadık bir durum çünkü tapınaklar genellikle tek bir ana tapınağa sahip ve üç ibadet alanına sahip değil.

Bu, muhtemelen başlangıçta böyle tasarlanmadığını ve farklı zamanlarda farklı tapınakların eklenebileceğini gösterir.

Tapınak yapısı deniz rüzgarları tarafından aşındırılmış olsa da Pallava mimarisinin dikkate değer bir eseri olmaya devam ediyor.
 

Brihadeshwara Tapınağı, Güney Hindistan'daki yapı sanatının evriminde bir dönüm noktası olarak kabul edilir
Brihadeshwara Tapınağı, Güney Hindistan'daki yapı sanatının evriminde bir dönüm noktası olarak kabul edilir

 

Dravid tarzı: Cholalar tarafından yapılan tapınaklar, milattan sonra 9-13'üncü yüzyıl 

Milattan sonra 11'inci yüzyılda Güney Hindistan'da önemli bir güç olan Cholalar, bölgedeki güçlerini devasa tapınaklar inşa ederek meşrulaştırdılar.

İlk tapınakları, Pallava tapınağından gelen bir stil sürekliliği gösteriyordu.

Rajaraja Chola tarafından Thanjavur'da inşa edilen Brihadeshwara Tapınağı, Güney Hindistan'daki yapı sanatının evriminde bir dönüm noktası olarak kabul edilir.

Freskler, yazıtlar, sanat ve heykeller ile göz kamaştıran bu büyük yaşayan Chola tapınağı, yüzyıllardır sanatçılara, mimarlara ve sanatçılara ilham kaynağı olmuştur.
 

Papanatha Tapınağı
Papanatha Tapınağı

 

Vesara tarzı: Milattan sonra 5-8'inci yüzyıllarda Badami'deki Chalukyaların tapınakları

Geç Guptalar Kuzey'de Nagara tapınaklarını inşa etmek ile meşgulken Deccan'da başka bir hanedan yükselmiş ve o da kendi mimari kişiliğini geliştirmeye başlamıştı.

Chalukyalı inşaatçılar kuzey ve güney bölgelerinde yaygın olan özellikleri birleştirdiler ve Vesara geleneğinde benzersiz deneyler ürettiler.

Tapınaklarını Aihole, Badami ve Patadakkal olmak üzere birkaç kümelenmiş bölgede inşa ettiler.

Aihole'deki Durg Tapınağı, yalnızca Budist Chaityalarında veya dua salonlarında kullanılan apsidal bir plana sahiptir.

Badami Chalukyan mimarisinin en rafine versiyonu Pattadakal'da görülebilir.

Oradaki tapınaklar arasında Papanatha Tapınağı dikkat çekici, çünkü Dravid geleneğinde inşa edilmiş olmasına karşın shikarası (tepesi/yükselen kuleyi ifade eder) Nagara tarzındadır.
 

Doddabasappa Tapınağı (solda) ve Kedareshwara Tapınağı (sağda), Kalyani Chalukya mimarisinin çarpıcı örnekleri / Fotoğraf: Wikipedia
Doddabasappa Tapınağı (solda) ve Kedareshwara Tapınağı (sağda), Kalyani Chalukya mimarisinin çarpıcı örnekleri / Kolaj: Independent Türkçe

 

Vesara tarzı: Kalyani'deki Chalukyaların tapınakları, milattan sonra 10 – 12'inci yüzyıl

Seleflerinden farklı olarak Kalyani Chalukyalılar, Tungabhadra nehrinin üst kısımlarına yayılmış tapınaklar inşa ettiler.

Tapınağın tepesindeki ayrıntılı çok yönlü shikara, onları erken Chalukya dönemindekinden ayıran özelliklerden biri.

Gadag'daki Doddabasappa Tapınağı ve Shimoga'daki Kedareshwara Tapınağı, Kalyani Chalukya mimarisinin çarpıcı örnekleri.
 

Chennakeshava Tapınağı ve Hoysaleswara Tapınağı klasik Hoysala anıtlarıdır / Kolaj: Independent Türkçe
Chennakeshava Tapınağı ve Hoysaleswara Tapınağı klasik Hoysala anıtlarıdır / Kolaj: Independent Türkçe

 

Vesara tarzı: Hoysalalar tarafından yapılan tapınaklar, milattan sonra 11înci ve 14'üncü yüzyıl

Kalyani Chalukyalardan sonra gelen Hoysalalar tapınak inşa etme geleneklerini sürdürdüler ve hatta daha da ileri taşıdılar.

Yumuşak sabuntaşından inşa edilen Hoysala tapınakları, muhteşem oyma heykelleri ile tanınır.

Tapınağın yüksekliğini artıran ve pradakshina patha görevi gören bir Jagati üzerine inşa edilmişler.

Belur'daki Chennakeshava Tapınağı ve Halebidu'daki Hoysaleswara Tapınağı klasik Hoysala anıtlarıdır.

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir. 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU