Somali-Etiyopya görüşmeleri: Türk arabuluculuğu ve bölgesel denge arayışları

Cihad İslam Yılmaz, Independent Türkçe için yazdı

Fotoğraf: AA (Etiyopya ve Somali bayrakları)

Somali ve Etiyopya, tarih boyunca birbirleriyle hem dost hem de düşman olabilen komşu ülkeler olmuştur. Bu iki ülke arasında zaman zaman yaşanan sınır anlaşmazlıkları, etnik ve dini farklılıklar gibi sorunlar, ilişkileri gerginleştirmiştir. Ancak, son yıllarda özellikle ekonomik işbirliği ve bölgesel güvenlik konularında ortak çıkarlar, iki ülkeyi bir araya getirme çabalarını artırmıştır.

Ogaden bölgesi üzerindeki hak iddiaları, iki ülke arasındaki gerginliklerin temel nedenlerinden biri olmuştur. 1977-78 Ogaden Savaşı, Somali'nin bu bölgeyi Etiyopya'dan almak için başlattığı bir girişimdi ve bu savaş iki ülke arasındaki düşmanlığı derinleştirmiştir. Bu tarihsel arka plan, günümüzdeki ilişkilerin şekillenmesinde hala etkili olmaktadır.

Somali ise iç savaşlar, terörizm ve bölgesel ayrılıkçı hareketlerle mücadele ederken, ekonomik kalkınma ve ulusal birliği sağlama çabalarını sürdürmektedir. Bu çabaların başarılı olabilmesi için Somali'nin bölgesel işbirliklerine ihtiyacı vardır ve bu bağlamda Etiyopya ile ilişkilerin düzeltilmesi stratejik bir önem taşımaktadır.

Görüşmelerin merkezinde, Somali'nin Berbera Limanı'nın geliştirilmesi ve Etiyopya'nın bu limana erişimi yer alıyor. Etiyopya, denize kıyısı olmayan bir ülke olarak dış ticaretinde Somali'nin limanlarına büyük ölçüde bağımlıdır. Ancak, liman erişimi üzerindeki anlaşmazlıklar, Somali ve Etiyopya arasındaki ilişkileri zaman zaman gerginleştirmiştir. Türkiye'nin arabuluculuğunda yürütülen bu görüşmeler, bu gerginliği azaltmayı ve her iki ülkenin de ekonomik çıkarlarını koruyacak bir çözüm bulmayı amaçlıyor.

Türkiye'nin arabuluculuk rolü ve bölgedeki etkisi

Türkiye, Afrika Boynuzu'ndaki stratejik konumunun farkında olarak, bu bölgede artan bir nüfuz politikası izlemiştir. Özellikle Somali'de kurduğu askeri üs ve Mogadişu'da gerçekleştirdiği kalkınma projeleri, Türkiye'nin bölgedeki etkisini pekiştirmiştir. Türkiye, Somali ile olan ilişkilerini hem insani yardım hem de stratejik işbirlikleri üzerinden geliştirmiştir. Bu bağlamda, Somali'nin altyapı projelerinde ve limanlarının geliştirilmesinde Türkiye'nin doğrudan ve dolaylı yatırımları mevcuttur.

Etiyopya ile olan ilişkiler ise daha karmaşıktır. Etiyopya, Afrika Birliği'nin merkezi olarak bölgesel bir güçtür ve Türkiye'nin burada etkili olabilmesi, Afrika kıtasındaki diğer ülkelerle de ilişkilerini güçlendirmesi açısından önemlidir. Türkiye'nin Etiyopya ile stratejik ortaklık geliştirmesi, Afrika'nın geneline yayılan etkisinin bir parçasıdır.

Bu bağlamda, Türkiye'nin Somali-Etiyopya görüşmelerine arabuluculuk yapması, yalnızca bölgesel istikrarı sağlama amacına hizmet etmekle kalmayıp, Türkiye'nin Afrika'daki geniş çaplı stratejik hedeflerinin bir parçası olarak da değerlendirilebilir. Türkiye, bu süreçte başarılı olursa, hem Somali hem de Etiyopya nezdinde güvenilir bir partner olarak kabul görerek, bölgedeki diğer ülkelerle de benzer işbirlikleri geliştirme potansiyeline sahip olacaktır. Türkiye'nin tarafsız bir arabulucu olarak kabul edilmesin diğer Afrika ülkeleri arasındaki benzer anlaşmazlıklarda da arabuluculuk rolünü üstlenmesini beraberinde getirecektir.

Geleceğe yönelik senaryolar ve olası sonuçlar

Somali, limanları üzerindeki egemenlik haklarını korumak isterken, Etiyopya bu limanları kendi dış ticaretine entegre etme hedefindedir. Bu durum, görüşmelerin gidişatını etkileyebilecek önemli bir gerilim noktasıdır. Türkiye'nin arabuluculuk yaparken bu dengeyi koruyabilmesi, görüşmelerin başarılı olmasının anahtarı olacaktır.

Görüşmelerin odak noktası olan Berbera Limanı, yalnızca ticari bir merkez olmanın ötesinde, bölgesel güç dengeleri açısından da kritik bir öneme sahiptir. Liman üzerindeki anlaşmazlıkların çözülmesi, Etiyopya'nın deniz erişimini güvence altına alırken, Somali'nin de ekonomik kalkınmasına katkı sağlayacaktır. Bu süreçte Türkiye'nin altyapı projelerine dahil olması, Türk şirketlerinin bölgedeki varlığını artırabilir ve Türkiye'nin Afrika'daki ekonomik etkisini pekiştirebilir.

Ancak, görüşmelerin başarısız olması durumunda bölgedeki diğer aktörler, bu boşluğu doldurmak için harekete geçebilir. Çin, Birleşik Arap Emirlikleri gibi ülkeler, Somali ve Etiyopya arasındaki bu anlaşmazlıklardan yararlanarak, kendi çıkarlarına uygun yeni işbirlikleri kurabilirler. Bu durumda, Türkiye'nin Afrika Boynuzu'ndaki nüfuzunu koruyabilmesi için yeni stratejiler geliştirmesi gerekecektir.

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU