Birleşik Krallık'ta temmuz başında yapılan erken genel seçimlerin ardından yeni Başbakan Keir Starmer'ın İşçi Partisi 14 yıl sonra iktidara geri dönerken görevdeki Başbakan Rishi Sunak'ın Muhafazakar Partisi tahttan indirildi. Hem Hint kökenli hem de Hindu inancına derinden bağlı olan Rishi Sunak'ın Ekim 2022'de Birleşik Krallık Başbakanı olması Hint halkını İngilizlerden çok daha fazla heyecanlandırmıştı. O tarihte bu konuya ilişkin Independent Türkçe'de ayrıntılı bir değerlendirmem mevcut; ilgililer bir göz atabilirler. Aslında İngiliz halkının seçmediği Sunak, Asya kökenli - beyaz olmayan ilk Birleşik Krallık başbakanıydı ancak onun başbakanlığına İngilizlerden çok daha fazla sevinen duygusal Hint halkının gözden kaçırdığı önemli bir nüans ise onun beyazlardan çok daha beyaz olduğuydu. Ki şimdi ironik olarak Sunak'ın yenilgisi Hindistan'da burukluk yaratması gerekirken aslında durum pek de öyle değil. Çünkü açıkçası Sunak Hindistan için bir hayal kırıklığıydı. Öyle ki görevde kaldığı 2 yılın ardından, özellikle Hindistan için önemli olan konulardaki performansı zorluktan başka bir şey getirmedi. Dolayısıyla Sunak'ın seçim yenilgisi Hindistan için aslında iyi bir haberdi.
Peki neden?
Rishi Sunak'ın Birleşik Krallık'a gelen göçmenlere düşman olduğu bir sır değil. Son 10 yılda Birleşik Krallık'ın nüfusu göç nedeni ile 2 milyondan fazla arttı ve Sunak hükümeti buna bir dur demek istiyordu ancak politikaları yalnızca yasa dışı göçmenleri hedef almıyordu. Sunak hükümetinin ana hedeflerinden biri vasıflı, eğitimli işçilerin Birleşik Krallık'a göçünü azaltmaktı ve bunu başarmak için Sunak vize yasalarını önemli ölçüde sıkılaştırdı ancak bu durum özellikle Hint işçileri çok etkiledi.
İşte yalnızca bir örnek: Sunak hükümeti vasıflı işçilerin Birleşik Krallık'a gitmesi için gereken asgari maaşı artırdı; daha önce yıllık 26,200 pound maaşa ihtiyaç vardı ama Sunak bunu bir anda 38.700 pounda çıkardı. Üstelik benzer bir değişiklik, ailelerini Birleşik Krallık'a getirmek isteyen daimi sakinleri de etkiledi.
Eğitime de bir bakalım: Binlerce Hint öğrenci lisans veya yüksek lisans eğitimlerine devam etmek için Birleşik Krallık'a gidiyor; 2021-22'de Hindistan'dan 126.535 öğrenci burada eğitim görüyordu. Ancak Sunak, Hint öğrencilerin de hayatını zorlaştıracak politikalar getirmeye çalıştı. Sunak, önemli Graduate Visa Route mezun vizesini muhtemel iptal etme planlarını duyurdu. Bu program, Birleşik Krallık'ta derecelerini tamamlayan öğrencilerin orada birkaç yıl çalışmasına olanak tanır. Hint öğrenci grupları Sunak hükümetine bunun iptal edilmesinin Birleşik Krallık'ta eğitime olan ilgiyi büyük ölçüde azaltacağını söyledi.
Nihayetinde Sunak bu plandan vazgeçmeye karar verdi ancak bunun asıl nedeni Kabinesinin üst düzey üyelerinin bu iptal planına yönelik herhangi bir girişime karşı isyan etmeleriydi. Yine de bu plan Birleşik Krallık'ta tamamen rafa kaldırılmış değil ki bu, planın hala inceleme altında tutulduğu anlamına geliyor ve bu da Hint öğrencileri hala korkutuyor. Resmi istatistikler, bu yıl Hindistan'dan Birleşik Krallık'taki lisans programlarına eğitim almak için yapılan başvurularda yüzde 4'lük bir düşüş olduğunu gösterdi. Hint yüksek lisans öğrencilerine verilen eğitim vizesi hibelerinin sayısı da yüzde 16 düştü. Yani Hintler Sunak'ın Britanya'sının onları istemediği mesajını çoktan almış gibi görünüyor.
Bir de Sunak'ın politikasını tasarlamak için kimi seçtiğine bir bakın: Yine Hint kökenli bir İngiliz politikacı olan eski İçişleri Bakanı Suella Bravermann'dı. Tartışmalı bir şekilde Hintlerin Birleşik Krallık vizesi süresinde kalan en büyük grup olduğunu iddia etti. Ayrıca Hindistan ve Birleşik Krallık arasında daha fazla yeteneğin hareketliliğine izin verilmesine de karşıydı. Ve dahası da var: 2022'de İngiliz Başbakan Boris Johnson, her iki tarafın da bir serbest ticaret anlaşması imzalayacağı bir "Diwali deadline" (son tarih) sözü verdi. Ancak Sunak'tan iki yıl sonrasındayız ama hala ortada bir anlaşma yok. Ki bunda Sunak'ın göç politikası büyük bir engel oldu: Birleşik Krallık'taki Hint işletmeler - özellikle de hizmet sektöründe - daha kolay ve daha esnek bir geçiş sistemi istiyor ki sonuçta Hindistan ile Birleşik Krallık arasında özgürce hareket edebilmek için yeteneğe ihtiyaçları var. Ancak Sunak hükümetinin Birleşik Krallık'a göçe karşı çıkması her türlü uzlaşmayı zorlaştırdı.
Ancak belki de Hindistan için tüm bu olumsuzluklar geride kalabilir. Birleşik Krallık'ta muhalefetteki İşçi Partisi kısa süre önce yeni hükümeti kurdu. Ve Hindistan ile serbest ticaret anlaşmasını artık sonuçlandırmak istediğini açıkça ortaya koydu. Göç politikası da Sunak'ın partisinden daha esnek olabilir ki Hindistan bunu memnuniyetle karşılayacaktır.
Sunak'ın Başbakan olarak görev yapan ilk Asyalı İngiliz olması kuşkusuz Birleşik Krallık için tarihi bir an oldu. Bu aynı zamanda Hintler için de büyük bir andı; Hint kökenli herhangi biri böyle büyük bir kademeye eriştiğinde olduğu gibi bunu büyük bir gurur ve coşkuyla kutladılar. Ancak açık olan şu ki Sunak'ın Hindistan'daki sicili hayal kırıklığı yarattı.
Peki ya Starmer?
Hindistan, iki ülke ilişkilerinde aslında Muhafazakarların daha fazla olumlu katkısı olduğunu biliyor. Buna karşılık, İşçi Partisi'nin Hindistan için çok yanlış adımları oldu. Dolayısıyla iktidara dönmesi Hindistan'da bir parça kaygı uyandırmış olabilir.
Çok eskiye gitmeyelim. Yakın tarihin izini sürdüğümüzde, Starmer öncesi İşçi Partisi'nin Pakistan ve Keşmir tutumu Hindistan'ın kırmızı çizgisini oldukça aşıyordu. 90'ların sonlarında İşçi Partisi Dışişleri Bakanı Robin Cook'un Hindistan karşıtı gruplara hitap eden kimlik siyaseti yani etik dış politika söylemi, 2015-2020 İşçi Partisi lideri Jeremy Corbyn'in Keşmir tutumuyla birleşince ikili ilişkilerde ciddi sallantılar yaşandı.
Ancak 2020 sonrası İşçi Partisi liderliğini devralan Keir Starmer, partiye bir dönüşüm getirdi ve Hindistan'ın memnun olacağı bir biçimde hem Keşmir'in bir iç iş olduğunu ve çözümün ancak Hindistan ve Pakistan arasında olacağını ifade etti hem de Birleşik Krallık'taki sayıları kabaca 2 milyondan 100-150 bin az Hindistan diasporası ile yakın etkileşimlerin peşine düştü. Açık olan şu ki Hindistan ile yeni bir stratejik ortaklık kuracağını söyleyen Starmer liderliğindeki İşçi Partisi'nin iktidarı Hindistan için, ikili ilişkiler için umut vaad ediyor; özellikle serbest ticaret anlaşmasının sonuçlanması ve göç-hareketlilik konusundaki sıkıntıların giderilmesi bağlamında iki taraflı güçlü bir beklenti var. Yeni İngiliz Dışişleri Bakanı David Lammy'nin temmuz sonlarında Yeni Delhi'ye gerçekleştirdiği ilk resmi ziyareti bu beklentiyi daha da güçlendirdi.
*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
© The Independentturkish