Amerikan siyasetinden ziyade Hollywood filmlerine, hatta Bollywood sinemasına daha yakın sahnelerle, ABD Başkanı Donald Trump'ın yemin töreni görüntüleri, göz ardı edilemeyecek bir beden dili ve ses tonu sergiledi.
Hepsi de onun intikam almak, kendisine atfedilecek ve Amerikan başkanlık tarihinin sayfalarına sonsuza dek kazınacak tarihi bir iz bırakmak için geri döndüğünü söylüyordu.
ABD Başkanı, gelecekteki politikalarını ve izleyeceği istikameti açıkça dile getirdiği bir konuşma yaptı.
Daha önce seçim kampanyasında söylemediği bir şey söyleyerek kimseyi şaşırtmadı.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Donald Trump, Beyaz Saray'daki ilk gecesini geçirmeden önce selefi Başkan Joe Biden'ın başarılarını ve siyasi mirasından geriye kalanları fiilen ortadan kaldıran 150'den fazla önemli başkanlık emri yayımladı.
Trump konuşmasında, "ABD'nin dünyadaki doğal liderlik konumuna geri döndürülmesi ilkesine odaklandı ve ABD'nin çıkarlarının dikkate alınacak ilk faktör olacağını" söyledi.
Ana hedef, ABD sınırını korumak, güvenlik sistemini geliştirmek ve yasadışı göçü sınırlamak için ABD ile Meksika arasına büyük bir sura benzer devasa bir duvar inşa etmek olacak.
ABD, kelimenin tam anlamıyla bir sanayi ülkesi olmaya geri dönecek, onu rekabetçi bir sanayi ülkesi haline getirmek ve bu alandaki ihtişamını yeniden kazandırmak için önemli teşvikler ve imtiyazlar sunulacak.
Donald Trump, fiyatları düşürerek enflasyon oranlarını kontrol altına almak için benzeri görülmemiş bir keşif faaliyetinin önünü açarak, milyonlarca varili piyasaya sürerek ABD'yi petrol ve doğalgaz arama ve ihracatında en önemli ve birincil oyuncu haline getirmeyi de amaçlıyor.
Sosyal alanda ise Trump, okullarda tartışmalı cinsel tercihlerin öğretimini iptal etme kararı aldı.
Spor müsabakalarını, silahlı kuvvetlere girişi, eğitim müfredatının yalnızca "erkek ve kadın" ilkesine dayanmasını kabul eden kararları imzaladı ki bu, Amerikan toplumunda çokça tartışmaya yol açan bir konu.
Trump, konuşmasında ve birden fazla kez, Amerikan gerileme döneminin sona erdiğini, yeni bir Amerikan kalkınma ve refah döneminin başladığını, Amerikalıysanız imkansızın mümkün olduğunu belirtti.
İlk Amerikalı astronotun Mars'a inişinin de bunun kanıtı olacağını söyledi.
Trump, Elon Musk, Mark Zuckerberg, Jeff Bezos, Tim Cook ve diğerleri gibi teknoloji devleriyle çevriliyken, büyük bir özgüven ve kesinlik içinde konuştu.
Bu kişilerin varlığı Başkan Trump'ın öneri ve politikalarına destek verdiklerinin açık bir göstergesiydi.
Trump, Amerikan ekonomisi için koruyucu önlemleri hayata geçirme sözü verdi; bunların en dikkat çekeni, ticaret dengesini ABD lehine iyileştirmek için bazı ülkelere yaptırımlar ve yüksek tarifeler uygulanmasıydı.
Konuşmasında, "Meksika Körfezi"nin adını "Amerika Körfezi" olarak değiştireceğini duyurması ve Panama Kanalı'nı ABD'ye iade edeceğini açıklaması gibi tuhaf vaatler de yer alıyordu.
Donald Trump, hayatını ciddi bir şekilde sonlandırıp önemli bir siyasi miras bırakma konusunda yakıcı bir arzu taşıyor.
O hayatını "tartışmalı" ve "tartışma konusu olma" arasında geçirdi, nadiren ciddiye alındı.
Şimdi, anı en iyi şekilde değerlendiren birisi olarak tanındığından, genel siyaset kisvesi altında kişisel bir zafer elde etmek için altın bir fırsata sahip olduğunu düşünüyor.
Amerikan seçmeninin kendisine sunduğu bu dönüm noktası, bu ivme ve güçle Trump, bunu başarmak için elindeki tüm araçları kullanacak ve bu coşkunun bedelini de düşmanlardan önce dostlar ödeyecek.
Donald Trump'ın kişisel hırsı büyük, Amerikan seçmeninin nabzını tutabildiğinin ve adını tarihe geçirme ve hatta yüzü Rushmore Dağı'na kazınan beşinci Amerikan başkanı olma fırsatına sahip olduğunun farkında.
Destekçilerinin talebi de bu yönde; zira bazıları onu "ABD'nin kurtarıcısı" olarak tanımlıyor.
Elon Musk ise kendisini "insanlık tarihinin en önemli seçiminin galibi ve medeniyetin kurtarıcısı" olarak tanımladı.
Trump bütün bunların farkında ve bu nedenle söz verdiği politikaları uygulamakta ısrarlı.
Soru şu: Trump'ın yeni politikalarının maliyeti ne kadar olacak ve bedelini kim ödeyecek?
*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.