"Jeostratejik rekabet"

Gülru Gezer Independent Türkçe için yazdı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şukri’'yi Dolmabahçe Çalışma Ofisi'nde kabul etti, 20 Nisan 2024 / Fotoğraf: X - @tcbestepe (T.C. Cumhurbaşkanlığı)

Geçen hafta Türkiye'de yoğun bir diplomasi trafiği yaşandı.

Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şukri'nün 20 Nisan 2024 tarihli ziyareti önemli olmakla birlikte, Gazze ile bölgedeki baş döndürücü gelişmeler ön planda olduğundan ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın tarihi Irak ziyareti öncesine denk gelmesi nedeniyle ziyaret sırasında Gazze'ye ilişkin verilen mesajlar daha ziyade akis buldu. 

Yunan basını ise, Şukri'nün ziyaretini yakından takip etti. Bazı gazeteler haberi manşetten verirken "Jeostratejik rekabet" başlığıyla duyurdu.

Yunanistan, Türkiye'nin dış politikada attığı neredeyse her hamleyi kendine yönelik bir adımmış gibi algılıyor ve karşı tedbir alma eğilimini gösteriyor. Güncel tarih bunun örnekleriyle dolu. 

Bu çerçevede, Türkiye'nin Mısır'la sorunlu dönemi büyük ölçüde geride bırakarak ikili ve çok taraflı ilişkilerin geliştirmesi Yunanistan tarafından kaygıyla izleniyor.

Zira, Ankara-Kahire hattında diyaloğun olmadığı dönemde Yunanistan özellikle Doğu Akdeniz'de Türkiye'yi ve KKTC'yi dışarıda bırakan enerjiden askeri işbirliğine çeşitli alanlarda diğer bölge ülkeleriyle ortak platformların oluşmasına öncülük etti.  

Yunanistan doğal olarak yakaladığı bu avantajı kaybetmek istemiyor. Halbuki, Türkiye'yle rekabet etmek yerine, Türkiye'nin de yer alacağı işbirliği mekanizmalarının bölgede istikrara ve barışa katkıları aşikar. 

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Mısır: Normalleşmede en son ve en kilit halka

Son yıllarda Türkiye'nin sorunlu ilişkiler içerisinde olduğu ülkelerle ilişkilerini düzeltme politikasının en son ve belki de en önemli halkası Mısır.

Ancak Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan gibi ülkelerle kıyaslandığında Mısır'la ilişkilerin yeniden normale dönme süreci hala tam olarak bitmiş değil. 

Mısır ilişkilerin normalleşmeye başlaması için Türkiye'den bazı taleplerde bulundu.

Bunların başında Mısır'da terör saldırılarıyla bağlantılı olarak aranan 15 Müslüman Kardeş üyesinin iadesi de bulunuyordu. 

2021 yılında başlayan dışişleri bakanları düzeyindeki temaslarda ilerleme kaydetmek pek mümkün olmadı.

Esasında Türkiye ilişkilerin rayına girmesi için bazı adımlar attı.

Bu çerçevede, 2023 yılında Mısır'ın Şarm El-Şeyh kentinde gerçekleşen BM İklim Değişikliği Konferansı (OP27) öncesinde, Türk yetkilileri, konferansı protesto etme çağrısı yapan 34 Müslüman Kardeş üyesini tutukladılar. 

Buna ilaveten, Ankara Kahire'yle ilişkilerine atfettiği öneme binaen Maslahatgüzar olarak kıdemli bir Büyükelçisini Mısır'a atadı. 

İlişkilerde dönüm noktası Katar'da düzenlenen FIFA 2022 Dünya Kupası'nın açılış töreninde Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi'nin gerçekleştirdiği 45 dakikalık görüşme oldu.

Sonrasında dışişleri bakanları düzeyinde temaslar oldu, karşılıklı büyükelçiler atandı.

Mısır Cumhurbaşkanı es-Sisi'nin geçen yaz Türkiye'ye geleceği açıklandı, ancak ziyaret olmadı. 

Liderler düzeyindeki ziyaret Türkiye'den gerçekleşti. Cumhurbaşkanı Erdoğan geçtiğimiz 14 Şubat'ta 10 yıldan fazla bir aradan sonra Kahire'yi ziyaret etti. Böylelikle normalleşme yönünde önemli bir adım atıldı. 

Toplantıda iki ülke arasındaki çeşitli mekanizmaların yeniden canlandırılması konusunda mutabakata varıldı.

Bu doğrultuda, Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi'ne (YDSK) işlerlik kazandırılması amacıyla ortak bildiri imzalandı. 

Taraflar ayrıca, enerji, turizm, ticaret gibi ikili konuların yanı sıra, Libya ve Sudan'a ilişkin istişarelerde bulunulması da dahil bölgesel konularda da işbirliğinin artırılması yönünde irade beyanında bulundular. 


Şükrü'nün ziyareti

Şükrü'nün ziyareti Gazze'deki gelişmeleri içerse de esasında es-Sisi'nin ziyaretine ön hazırlık niteliğindeydi.

Dolayısıyla iki Bakan, ziyaret vesilesiyle düzenlenmesi öngörülen YDSK toplantısına ilişkin hazırlıkları ele aldı. 

İki bakan, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Kahire ziyaretinde konulan 15 milyar dolar ticaret hacmi hedefine ulaşmak amacıyla atılacak adımları da görüştü.

Bu çerçevede, serbest ticaret anlaşmasının kapsamının genişletilmesi ve iki ülke limanları arasında RO-RO seferlerinin yeniden başlatılması ön plana çıkan hususlar oldu. 

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan mevkidaşıyla düzenlediği ortak basın toplantısında savunma sanayi alanındaki ilişkilerin gittikçe güçlendiğine vurgu yaparak, nükleer enerji başta olmak üzere enerji alanında da geniş bir işbirliği imkanı olduğuna işaret etti. 

Görüşmelerde bölgesel konular bağlamında Libya, Sudan, Somali, Etiyopya ve Yemen'deki gelişmeler de ele alındı ve taraflar bölgesel meselelerde daha fazla işbirliği yapma yönünde mutabık kaldı. 

Şükrü'nün görüşmelerin dostane bir ortamda gerçekleştiğini, iki ülke arasındaki işbirliğinin önemli olduğunu ve bölgedeki barış ile istikrara katkı sağlayacağını ifade etmesi de bölgede Türkiye'siz hareket etmenin hiçbir tarafın çıkarına olmayacağının Mısır tarafından vurgulanması açısından kayda değerdi. 
 


Doğu Akdeniz'de barış mümkün mü? 

Mısır'la yeniden diyaloğun tesis edilmesi ve tarafların sadece ikili konularda değil, Libya başta olmak üzere bölgesel konularda işbirliği yapma kararlılıkları önemli.

Ekonomik sıkıntılar yaşayan Mısır için Türkiye'nin yatırımları önemli.

Türkiye aynı zamanda Mısır LNG'sinin daha geniş pazarlara ulaşması için kilit bir güzergâh.

Mısır ise hem Arap dünyasında hem de Afrika kıtasında önemli bir aktör, aynı zamanda Türkiye açısından Afrika'ya açılan bir kapı. 

Fakat taraflar arasında çözüm bekleyen konular ve ilişkilerin gelişmesine çomak sokmak isteyen ülkeler var. 

Doğu Akdeniz'deki doğal kaynakların hakça paylaşımı sıkıntılı konuların başında geliyor.

Ayrıca, Türkiye Mısır ile Yunanistan arasında imzalanan deniz yetki alanları anlaşmasını tanımıyor, Mısır da Türkiye'nin Libya ile imzaladığı anlaşmanın uluslararası hukuku açısından geçersiz olduğunu iddia ediyor. 

2019 yılında Türkiye dışlanarak kurulan ve Mısır, İsrail, Yunanistan, GKRY, İtalya, Ürdün ile Filistin'in yer aldığı Doğu Akdeniz Gaz Forumu'nun geleceği Gazze savaşı nedeniyle belirsiz olsa da söz konusu foruma Türkiye'nin gelecekte katılabilmesi için Kahire Bildirisi'ndeki koşulları yerine getirmesi gerekiyor.

Bu durumda Doğu Akdeniz'deki ülkelerle deniz sınırlarının belirlenmesi, GKRY'nin Türkiye tarafından tanınmaması gibi bazı engeller çıkıyor. 

Mısırlı yetkililer Türkiye'yle gelişen ilişkilerin Yunanistan ve GKRY'yle tesis edilen diyaloğa tesir etmeyeceğini, Mısır'ın bölgede bir denge politikası yürüttüğünü savunuyor.

Fiiliyatta ise Yunanistan'a biraz daha yakın gibi duruyor. 

Buradaki kilit unsur, Yunanistan'ın Türkiye'yle birlikte değil, Türkiye'ye rağmen bölgede hareket etmek istemesi ve Kıbrıs meselesini birçok konuda bir ön koşul olarak dayatmaya çalışmasıdır.

Yoksa Türkiye'nin kendisini hedef almadığı müddetçe Mısır'ın üçüncü ülkelerle işbirliğine itirazı tabiatıyla bulunmuyor. 

Yunan gazetelerinde Şükrü'nün Türkiye temaslarından bahsederken es-Sisi'nin yakın zamanda Atina'yı ziyaret edeceği, söz konusu ziyaretin ilişkilerin daha da geliştirilmesi açısından önemli olacağı kaydediliyor. 

Mısır bölgenin dinamiklerini iyi analiz edebilen, Türkiye'nin Orta Asya'dan Balkanlara nüfuz sahibi olduğunu bilen bir ülke.

Ancak aynı zamanda Mısır geçmişten bu yana Türkiye'yi kendine rakip gören de bir ülke. 

Doğu Akdeniz'de kalıcı barışın tesisi için Mısır'ın Türkiye ile Yunanistan arasında bir tercih yapmasına gerek yok.

Mısır'ın Ankara-Kahire ilişkilerinin gelişmesine engel teşkil edebilecek hamlelere fırsat vermemesi bu noktada yeterli olacaktır. 

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir. 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU