Ölümünün 100. yılında; yaptıklarıyla geçmişe, fikirleriyle hem geçmişe hem de geleceğe yön vermiş bir devrimcinin kısa portresi: Vlademir İlyiç Ulyanov "Lenin"

Prof. Dr. Zehra Aslan Independent Türkçe için yazdı

Görsel: Soviet Artefacts/Unsplash

Fikirleriyle, yaptıklarıyla dünyayı etkileyen isimler vardır. Onlar, hayata veda etseler de bıraktıkları etki, devam eder. 

Özellikle de mücadelelerinin yanında fikir üretmişlerse, kitleleri peşlerinden sürüklemeyi sürdürürler. 

Bunların başında dünyada taşları yerinden oynatacak 1917 Bolşevik Devrimi'nin yaratıcısı ve ardından da Sovyetler Birliği'nin kurucusu Lenin gelir. 

Onun etkisinin bu kadar büyük olmasının nedeni şüphesiz verdiği siyasi mücadeleden çok Karl Marks etkisiyle başlayıp, işçi-köylü sistemi üzerine temellendirdiği fikirleridir. 

Komünizm ideolojisini "Leninizm" olarak Rusya'ya uyarlayan ve Vladimir Ilitch Ulianoff' (Ulyanov), Nicolai gibi birçok farklı isimle anılan Lenin, uğradığı saldırının ardından geçirdiği dördüncü felce dayanamayarak 21 Ocak 1924'te hayata veda etse de mücadelesi, fikirleri ve kendi adıyla yayılan ideolojisiyle sonraki süreçte de dünyayı yönlendirmeyi başarmış bir liderdir.
 

1.jpg
World War I: Biographies

 

Ölümünün 100. yılında bir kesime göre dünyadaki yakın dönemde yaşanan kötülüklerin "baş sorumlularından" birisi, bir kesime göre ise "büyük öncü-devrimci" olan Lenin'e dair bir portre çizelim istedik.


Sisteme karşı sınırları zorlayan bir ailenin üyesi

Lenin, eğitimci bir baba ile dışardan girdiği sınavlarla öğretmen olmayı başarmış köyde büyüyen bir doktor kızı annenin, 6 çocuğundan üçüncüsüdür.

Volga'da eski bir Rus şehri olan Simbirsk'te 22 Nisan 1870'te doğmuştur. 

Rus Ortodoks Kilisesi'nde vaftiz edilen Lenin'in kardeşleri Anna, Alexander, Olga, Dmitry ve Maria olup, hepsi de büyüdüklerinde devrimci fikirleri benimsemişlerdir. 

Kendisi de okuldaki başarısı ve karakteriyle dikkat çekmiş, yüksek onur öğrencisi olarak liseyi bitirmiş ve Rusya'da üst sınıfın çocukların aldığı seviyede eğitim almıştır.

Babası 1886'da vefat ettikten bir yıl sonra Rus Çar'ına karşı suikast düzenleyen bir örgütün üyesi olan ailenin ikinci çocuğu Alexander'ın idam edilmesi, onun hayatını şekillendiren gelişmelerdendir. 

Her şeyden önce devrimi gerçekleştirene kadar o, sistemin gözünde terörist olarak suçlanıp idam edilmiş birinin kardeşi olarak mücadelesini sürdürmek zorunda kalmıştır.  


Lenin'in ilk tepkisi-eylemi

Ağabeyinin idamının ardından ailesi Kazan'a taşınınca Lenin de burada hukuk eğitimi almaya başlamıştır. 

Kazan Üniversitesi'nde hukuk bölümünde eğitim görmeye başlar başlamaz polis rejimine karşı faaliyette bulunan illegal bir öğrenci grubuna üye olması, onun inandıkları uğruna ilk eylemi olarak dikkat çekmiştir. 

Protesto eylemi, aynı zamanda onun hayatı boyunca sürecek mücadelesinde ödeyeceği ilk ağır bedelle de yüzleşmesine neden olmuştur.

Üniversiteden ihraç edilmekle kalmamış, tutuklanıp cezalandırılmıştır.

Bu süreçte Lenin'in ablası Anna da devrimci eylemlere iştiraki yüzünden sürgüne gönderilmiştir. 


Sürgünde belirginleşen fikirleri

Tutukluluk döneminde kendisini geliştirici faaliyetler yapan Lenin, Rusya'da yapmak istediği devrimle ilgili fikri alt yapısını oluşturacak şekilde bilhassa devrimci Rus yazarların eserlerini okumaya başlamıştır.

Bir yıllık sürgünün ardından Kazan'a ailesinin yanına dönmüşse de eğitimine devam etmesine izin verilmemiştir. 

Hayatına yön vermekte kararlı olan Lenin, Marks'ın Kapital'ini inceleyip devrimci gruplarla iletişime geçmiştir. Fakat eğitimini tamamlamakta da kararlıdır. 

1889'da ailesiyle Samara'ya taşındıktan sonra nihayet 1891'de hukuk diplomasını almayı başarmıştır. Fakat aynı yıl o ve ailesi, dördüncü çocuk olan Olga'nın tifodan ölümüyle bir başka büyük acı daha yaşamışlardır. 

Kazan ve Samara'da yaşadıkları onun devrimci fikirlerini belirginleştirmiştir.

Sırada belirginleşen fikirlerin başkalarına da ulaşması için yeni ve eylem dışında daha farklı adımlar atmak vardır. 

"Köylü Yaşamında Yeni Ekonomik Hareketler" adlı makalesi, onun yeni stratejisinde verdiği ilk üründür.

Lenin, artık sadece devrin illegal olarak nitelendirdiği örgütlerde üyeliğinin ötesinde fikirleri olgunlaşmış ve bunları topluma yaymayı misyon edinmiş bir devrimcidir.


Lenin'in hayatında dönüm noktası olan şehir: Petersburg

Rus İmparatorluğu'nun az gelişmiş, gelir seviyesi düşük insanların yaşadığı Samara'dan merkeze yani (1924-1991 arasında Leningrad) Petrograd olarak da bilinen St. Petersburg'a gitmesi, Lenin'in hayatının dönüm noktalarından birisidir. 

Aslında buraya gitme nedeni, gün geçtikçe etkisinde kaldığı Marksizm'i benimsemiş başka insanları bulup onlarla iletişime geçmektir. 

Her şeyi göze alarak faaliyetlerini yoğunlaştıran Lenin, Marksizm'de eksik bulduğu yönleri de burada keşfetmiştir. 

Marksizm'in kendini dayandırdığı işçi sınıfı henüz Rusya'da yoktur. Ona göre Halkçılar da bilinen kalıplaşmış söylemlerden ileri gidememişlerdir.
 

2.jpg
World War I: Biographies

 

Petersburg'da kaldığı iki yıl içinde bir taraftan Marksizm'in propagandasını yaparken diğer taraftan da işçilere rehberlik edip onları bilinçlendirecek çalışmalara imza atmıştır. 

Çalışmaları sonucunda Amele Merkez Kulübü'nü kurar, ilk işçi gruplarını oluşturur ve Marksist düşünürleri çevresinde toplamaya başlar. Bunlar, başlangıç için oldukça ileri adımlardır.

Benzer fikirleri paylaşıp aynı amaç için mücadele ettikleriyle de yol ayrımları o günlerde başlamıştır. 

İlk olarak Halkçılarla girdiği mücadelede kendi düşüncelerini etkili kılabilmek adına ekonomik toplum temelli makaleler kaleme alan Lenin, ününü ve etkisini gittikçe artırır.  

Halkçılara karşı birlikte hareket ettiği Legal Marksistler adlı oluşumla da sonradan kendi düşündüğü toplumsal devrime zarar verebileceği endişesiyle mücadeleye girişir.

Bu dönemde Rusya'daki devrim düşüncesi gittikçe olgunlaşmış ve Marksizm de tek çözüm olarak sunulmaya başlanmıştır. Sosyal Devrim, başta Lenin'in etkisiyle Rusya'yı etkisine almıştır.

Lenin, sisteme karşı mücadelesini sürdürürken terörist faaliyetleri ise onaylamamıştır. Onun düşüncesi, Marksizm'i terörizmle değil bir devrimle gerçekleştirmektir.

1895'te yeni proletarya tipi partilerin öncüsü İşçi Sınıfının Kurtuluşu adında cemiyet kuran Lenin, ilk grevlerin idaresini ele almış ve Petrograd işçilerinin taleplerini formüle eden Cezalar adlı gizli risalesini yayımlamıştır. 

Yani Lenin işçilerin teşkilatlanmasını sağlamak için onları önce etkilemeye çalışmış sonra da kışkırtarak hak arayışına girmelerine neden olmuştur.

İşçilerle kurduğu yakınlık, düşüncelerini hayata geçirmede oldukça etkili bir yöntemdir. 

Verdiği uzun ve meşakkatli mücadelesinde geldiği nokta; gecesini gündüzünü işçilerin yanında geçiren, onları yönlendirip etkileyerek elde ettiği "yoldaş-lider" konumudur.


Sibirya'da yeniden sürgün ve hapishane hayatı

Çalışmaları ürün vermeye başlayan Lenin, Rusya'nın Gizli Polis Servisi "Okhrana"nın merceği altındadır.

Bir süre takip edildikten sonra 8 Aralık 1895'te tutuklanmış ve 1897'de de Doğu Sibirya'ya sürülmüştür. 

14 aylık askeri hapishanedeki tutukluluk dönemi, onu hedeflerinden alıkoyamamıştır.

Aksine hem Cemiyet programını geliştirmiş hem de Rusya'da Kapitalizmin Gelişmesi'ni yazmaya başlamıştır. 

Çalışma şartlarının oldukça zor olduğu Şuşenskoye giden Lenin, burada da faaliyetlerini sürdürmüştür.

30'un üzerinde teori yazmış ve "Rusya'da Kapitalizmin Gelişmesi" adlı eserini tamamlamıştır. 

Sibirya, Lenin'in hayatında sadece sürgün anıları olarak kalmamıştır.

Hayat arkadaşı Nadejda Konstantinovna Krupskaya ile burada Temmuz 1898'de evlenmiştir. 
 

3.jpg
Lenin ve Eşi, 1920

 

Yavaş yavaş sürgün cezasının sonuna geldiğinde bir Marksist parti kurmaya karar vermiştir. Bunun için de bir yayın organı gerekmektedir.


İlk ulusal devrim hareketine doğru

Lenin, sürgün cezasının ardından daha planlı hareket edeceği Petrograd'a yakın Pskov şehrine taşınır. İhtiyaç duyduğu her şey burada olsa da hala şüpheli takip edilen birisi olması onda suikast endişesini yaratır. 

Ardından da Cenova'ya giderek Devrimci Georgy Plekhanov'la görüşür.

Aralarına Martov'u da alarak Iskra (Kıvılcım) adında Rus halkını devrime hazırlayan Marksist çizgideki gazeteyi çıkarırlar. Bu gerçekleştirmek istedikleri devrim için çok önemli bir adımdır.

Gizlice Rusya'ya sokulan bu gazete, Lenin'in devrim stratejisinin tanınması, fikirlerinin Rusya'da yayılması, Marksist Parti'nin gelişmesi ve devrimci oluşumların aralarında bağlantı kurarak anlaşmalarında aracı görevi görmüştür.

Iskra gazetesiyle birlikte propaganda faaliyetlerine hız verilir. 1901'de Ne yapmalı adında kitapçık yayımlayan Lenin'in çalışmalarıyla bir yıl sonra Sosyal Demokrat gruplarının katıldığı iki ayrı hazırlık komitesi oluşturulur. 

1903'te de Rusya Sosyal Demokrat İşçi Partisi'nin (RSDİP) üyeleri arasında yer aldıktan sonra partinin 30 Temmuz-23 Ağustos 1903 tarihleri arasında da Brüksel'de başlayıp Londra'da tamamlanan ikinci kongresinde, Lenin'in talebiyle Proleterya Diktatörlüğü kavramı parti programına eklenir.

Kongrenin bir diğer önemli sonucu ise partinin öteki üyeleriyle Lenin'in fikirsel olarak anlaşmazlığa düşmesidir. Lenin, gücün sadece hükümete verileceği katı bir sistem gerektiği fikrini ileri atınca Mortov, buna karşı çıkarak sıradan insanlara da güç verilmesi gerektiğini savunmuştur.

Bu fikir ayrılığı, devrimci grupların sonradan da anılacak farklı isimler altında bölünmesine yol açmıştır. Bir tarafta azınlık olan Menşevikler, diğer tarafta çoğunluk olan Bolşevikler.

Bolşeviklerin lideri Lenin olurken, Menşeviklerin başına ise Julius (Juliy) Martov getirilmiştir.

Lenin, Bir Adım İleri ve İki Adım Geri (Partimizdeki Krizler) eserinde, Menşevikleri eleştirirken devrimci gruplar arasındaki yol ayrımı daha da keskinleşmiştir.

9 Ocak 1905'te Rusya'da ilk ulusal devrim hareketinin başlatılmasında Lenin'in çalışmaların şüphesiz etkisi vardır.

Bu kapsamda Çar II. Nikola'nın silahsız insanlara ateş edilmesi talimatını vermesi, Rusya'da eski rejimin uzun süre daha ayakta kalamayacağının habercisi olmuştur.

Tarihe Kanlı Pazar olarak geçen olayın ardından birçok Rus şehrinde isyan çıkar.
RSDİP'in üçüncü kongresi bu olayın ardından Nisan 1905'te Lenin'in liderliğinde Londra'da toplanır ve daha somut adımlar atılması gerektiği üzerinde durulur. Devrim için yöntem belirlenir. 

Lenin, Demokratik Devrimde Sosyal Demokrasinin İki Taktiği (İki taktik) eserini de bu toplantıdan sonra kaleme almıştır.


Bolşeviklerin lideri-devrimin tek adamı

Lenin, 1907'de tekrar gittiği Avrupa'da sosyalist toplantılara katılır.

1912'deki Prag Kongresinin ardından Bolşevik Partisinin lideri olunca da adeta devrimi gerçekleştirecek süreci yönetecek tek adam haline gelir.

Birinci Dünya Savaşı'nın başlangıcında Bolşevikler ve sol grupların katıldıkları İkinci Enternasyonal toplanır. Burada savaş karşıtı olduğunu açıkça ilan eden Lenin, savaş süresince de Londra, Paris ve Cenova'da faaliyetlerde bulunur.

Lenin'e ve o güne kadar çizdiği imajına en büyük zararı, 1917'de Almanya'nın onu desteklediği hatta bu ülkeden para aldığına dair söylentiler vermiştir. 

Haberler üzerine tekrar tutuklanabileceğinden endişe ederek, Rusya'dan ayrılarak Finlandiya'ya gider.


Lenin ve Şubat-Ekim Devrimleri

Lenin, yurtdışında faaliyetlerini sürdürürken Çar II.Nikola da Şubat Devrimi (12 Mart) ile oğlu ve ailesi adına tahttan vazgeçer ve yerine de geçici bir hükümet kurulur. 

Savaşın sonuna doğru Osmanlı'nın da içinde olduğu İttifak Grubunun beklentisi, Rusya'nın savaştan çekilmesi yönündedir.

Bu grubun başındaki adeta tüm gücü tükenen Almanya, bir hamle yaparak İsviçre'deki Lenin'in Nisan 1917'de gizlice Rusya'ya dönmesine destek vermiştir.

Rusya'ya dönünce planladığı devrime ulaşmakta son adım için şartların olgunlaştığından emin olarak harekete geçen Lenin'i durdurmak artık imkansızdır. 

Her şeyden önce onun böyle düşünmesinin temel nedeni, halkın durumudur. Savaştan memnun olmayan halk, perişan bir haldedir.

Lenin için ise işte bu perişanlık, devrim için aradığı fırsattır.

Aslında bu sonradan değişen veya verilen bir karar değildir. Başından beri Lenin ve Bolşevikler, savaş karşıtıdır. 

Bir türlü otoriteyi sağlayamayan Geçici Hükümetin zor durumda kalarak savaşa devamdan yana olduğunu açıklamasıyla Bolşeviklerin daha güçlü bir şekilde seslerini çıkartarak savaş karşıtlığı propagandası yapmaya başlamaları, aralarında bir iktidar mücadelesine dönüşmüştür.

Rus Harbiye Bakanı Kerensky'nin temmuz ayında Alman cephesine başarısız bir taarruz yapması ile Rusya'da ayaklanmalar çıkmıştır.

Lenin ülkeden kaçarken, Troçki tutuklanmış, Geçici Hükümet de düşmüştür.

Yeni yönetimde Kerensky başbakan olurken 14 Eylül 1917'de cumhuriyet ilan edilmiştir. Fakat bu gelişmelerle de Rusya'da sular durulmamıştır.

Köylülerin ayaklanması Lenin'e beklediği fırsatı vermiştir. Lev Troçki'yle birlikte harekete geçen Lenin, Ekim 1917'de Petrograd ve diğer sosyalist oluşumları Kerensky Hükümetine karşı açıkça devrim yapmaya çağırmıştır.

Ardından da Askeri İhtilal Komitesi kurarak 7 Kasım 1917'de hükümet darbesini gerçekleştirmişlerdir. 

Bu darbe başarılı olmuş Ekim Devrimi gerçekleşmiş ve Rusya'da komünistler kontrolü ele geçirmiştir.

 
Lenin'in savaşı sonlandırma çağrısı

Uzun yıllar boyunca sürdürdüğü çalışmalar, ödediği bedellerin ardından Lenin nihayet hedefine varmış gözüküyordu. 

Baştan beri inandığı ve dillendirdiği savaş karşıtlığı anlayışını, hayata geçirmek için artık önünde pek bir engel de kalmamıştır. Savaşı sonlandırmak için vakit kaybetmeden harekete geçer. 

26 Ekim (8 Kasım) 1917'de toplanan Sovyetlerin II. Kongresi'nde bizzat Lenin'in hazırladığı Barış Bildirgesi kabul edilir.

Bildirgede savaşan tüm tarafların ilhaksız-tazminatsız bir şekilde demokratik barış yapmaları için çağrıda bulunulmuştur.

Kongrenin bir diğer önemli yönü devrim sonrası yeni hükümetin kurulmasıdır.

Kısa veya uzun süre dünya siyasetini etkileyecek üç isimden Lenin başbakan, Troçki dışişleri bakanı, Stalin de halklar bakanı olarak belirlenmişlerdir. 
 

4.jpg
The Ottowa Free, February 21, 1920

 

Lenin'in Barış Bildirgesi'ne İttifak Devletleri, bilhassa da topraklarının önemli bir bölümü Rus işgalinde olan Osmanlı Devleti umutla bakarak olumlu yaklaşmışlardır. 

Bolşevikler 13/26 Kasım 1917 tarihinde Alman Başkomutanlığına tüm cephelerde mütareke yapılmasını teklif ederler.

Tüm İttifak Grubu, aynı gün bu teklifi kabul ettiklerini Bolşeviklere bildirirler.

15 Aralık 1917 tarihinde imzalanan mütareke ile taraflar arasındaki çatışmalar durur.

22 Aralık 1917'de Brest Litovsk şehrinde Almanya, Avusturya-Macaristan, Osmanlı Devleti, Bulgaristan ve Bolşevikler arasında nihai barış için görüşmeler başlar ve bazı sıkıntılar yaşanmakla birlikte 3 Mart 1918'de antlaşma imzalanır.

Lenin, kritik bir hamle yaparak savaşı, ülkesi adına sonlandırmayı başarmıştır.

Fakat bu onun için yeterli değildir. Şimdi sırada verdiği mücadele ve elde ettiği başarıyla kurdukları rejimi, güçlendirmek, Avrupa'da Sosyalist Devrimi gerçekleştirmek yoluyla da yaymak vardır.

Fakat önce 14 Ocak 1918'de ardından da 30 Ağustos 1918'de uğradığı suikastlar, onu yolundan döndüremese de planlarını gerçekleştirme yolunda ihtiyaç duyduğu zamanı elinden alacaktır.


Rusya'yı sarsan suikast(lar)

Lenin ilk defa 14 Ocak 1918'de yarı çarlık rejiminden kalan muhalifleri tarafından planlanan bir saldırıya uğrar.

Buradan yara almadan kurtulsa da kısa süre sonra bu sefer hayatını etkileyecek bir başka suikast girişimine maruz kalır.
 

5.jpg
Lenin'e yapılan suikastın resmedilişi / Görsel: Lenta.ru Erişim: 21.01.2024

 

Tarihler 30 Ağustos 1918'i gösterdiğinde ise Vladimir Lenin'e Moskova'daki Mikhelson Fabrikasında Sosyalist Devrimci Parti üyesi Fanya Kaplan tarafından bu sefer ciddi yaralanmasına neden olan bir başka suikast düzenlenir.
 

6.jpg
Fanya Kaplan / Fotoğraf: BBC News Erişim: 21.01.2024

 

BBC Rusça Servisi'nde 30 Ağustos 1918 tarihli bir ropörtajda Tarihçi Artem Krechetnikov ile Beyaz Muhafızlar ve Devlet ve Devrimler kitaplarının yazarı Valery Shambarov'un, Lenin'e yapılan suikasta dair ilginç görüşlerine yer verilmiştir.

Buradaki bilgilere göre, gece 23.00 sularında gerçekleşen suikast girişiminden hemen sonra Kaplan, birkaç dakika içinde yakalanır. Lubyanka'ya götürülerek burada Dzerzhinsky'nin yardımcısı Yakov Peters tarafından ilk ve son kez sorgulanır.

Sorgulamaya Rusya Merkez Yürütme Komitesi Başkanı Yakov Sverdlov, onun en yakın yardımcısı Tüm Rusya Merkez Yürütme Komitesi Sekreteri Varlaam Avanesov ve Halk Adalet Komiseri Dmitry Kursky de katılırlar.

Bir gün sonra Kremlin Komutanı Pavel Malkov, soruşturma yetkisi olmayan Sverdlov'un talimatıyla onu Sovyet Gizli Polis Biriminden alarak Kremlin Sarayı'nın bodrumuna koyar. 

3 Eylül'de ise Malkov, yine Sverdlov'un Avanesov aracılığıyla verdiği sözlü emir üzerine Kaplan'ı avluya çıkarır ve vurarak öldürür. 

Suikastın ardından Yerel Sovyet Gizli Polis Biriminin Başkanı Moses Uritsky de Petrograd'da öldürülür. Onu vuran Leonid Kannegiser tam 14 ay boyunca sorguya çekilir. 

2 gün sonra ise Sovyet yetkililer Kızıl Terör ilan ederler. İddiaya göre 1918'in sonuna kadar 50 bin kişi sadece "yanlış" sosyal mensubiyet nedeniyle vurulur.

Shambarov, Lenin'e yönelik suikast girişiminin arkasında en yakın çalışma arkadaşı, Bolşevik Rusya'nın iki numaralı adamı Yakov Sverdlov'un olduğunu ileri sürmektedir.

Ona göre suikastın ardından Sverdlov, Lenin'in Kremlin'deki ofisini devralarak tüm kontrolü eline almış ve soruşturmanın normal seyrinde ilerlemesini engellemiştir.

Yine Shambarov'un iddiasına göre; suikastta parmağı olan Sverdlov, Lenin'nin Gorki'de dinlenmesi için ısrar ederek Kremlin'e dönüşünü geciktirmiştir.
 

7.jpg
Lenin'e suikast yapılan silah

 

Lenin, yaralanmasına rağmen suikast endişesiyle hastaneye gitmemiştir. Hızla iyileşmeye başlayarak 16 Eylül'de Sovnarkom toplantısı düzenler. 

2 Mart 1919'da Komünist Enternasyonali kurarak Rusya'yı dünya ihtilalinin merkezi ilan eder.

Sürekli olması için Avrupa'da bir "Sosyalist Devrim" gerçekleşmesi gerektiğini söyler.

Komünist Enternasyonalin hedefini de her ülkede komünist idare kurup, bu ülkeleri Sovyet Cumhuriyetleri Birliği'ne bağlamak olarak belirtir. 
 

8.jpg
The Sunday Star, January 25, 1920

 

Lenin ve Türkiye

Mustafa Kemal Paşa'nın önderliğinde sürdürülen Millî Mücadele döneminde Bolşeviklerle temas kurulmuştur.

Lenin, İslam dünyasıyla ilişki kurmak ve emperyalizme karşı birlikte savaşa ikna etmek gibi amaçlarla İstanbul'a üç temsilci göndermiştir.

Sivas Kongresi sonrasında Karakol Cemiyeti ile görüşmek için de İstanbul'a bir temsilci daha gönderdiği bilinmektedir. 

23 Nisan 1920 tarihinde Büyük Millet Meclisinin açılışının ardından Türkiye ile Sovyet Rusya arasında resmi ilişkiler başlamıştır.

Mustafa Kemal Paşa'nın, Lenin'e Halil Paşa vasıtasıyla gönderdiği ve emperyalistlere karşı birlikte hareketin teklif edildiği 26 Nisan 1920 tarihli mektup ile Çiçerin'in 2 Haziran 1920 tarihinde verdiği cevap, Sovyet Hükümeti ile TBMM Hükümeti arasındaki resmi diplomatik ilişkilerin başlangıcı olarak kabul edilmektedir. 

Emperyalizme karşı ortak mücadele veren Mustafa Kemal Paşa ve Lenin arasında Dağıstan'ın bağımsızlığı nedeniyle de telgraflaşma olmuştur. 

Komünist Bir yönetimin Doğu'ya uygulanmasının zorluğunun farkında olan Lenin, Asya'da bir devrim gerçekleştirmeyi umut etmeyi ise sürdürmüştür.  

Eylül 1920'de Bakü'de onun öncülüğünde toplanan Doğu Halkları Kurultayında Türkiye, İran ve Ermenistan işçilerine de katılmaları yönünde çağrı yapılmıştır.

TBMM Hükümeti, toplantıya kayıtsız kalmayarak Memduh Şevket Bey'in liderliğinde bir heyeti temsilci olarak göndermiştir. 

16 Mart 1921'de imzalanan Moskova Antlaşması ile Bolşeviklerle TBMM arasında barış tesis edilmiş ve TBMM'nin talep ettiği yardımlar Türkiye'ye gönderilmeye başlanmıştır. 
 

9.jpg
The Ottowa Free, Nowember 8, 1922

 

Lenin, aslında başlangıçta şüpheyle yaklaştığı Anadolu hareketine destek vermemiştir.

Moskova Antlaşması imzalandıktan sonra ise Stalin ve Orjenitedze gibi Gürcü ve Kafkas liderlerin karşı çıkmasına rağmen Troçki ile birlikte Türkiye'ye yardımların devamından yana tutum takınmıştır. 

TBMM Hükümeti'ne ihtiyaç duyduğu maddi ve manevi desteği sağlamaya çalışarak, Türkiye'nin milli temayüllerinin tatmin edilmesi gerektiğini uluslararası arenada dillendirmiştir.

Bu süreçte Türk-Sovyet ilişkileri olumlu bir seyirde ilerlemekle birlikte Millî Mücadele önderleri de Lenin'e, Enver Paşa'dan yararlanmak, Anadolu'yu Halk İştirakiyun Fırkası aracılığı ile Bolşevikleştirmek, Ermeniler lehinde toprak talep etmek gibi kaygılar nedeniyle şüpheyle yaklaşmışlardır. 

Fakat dönemin Türk basınına bakıldığında Lenin'in imajının daha ziyade olumlu olduğu söylenebilir. 

Sovyet Rusya, Türkiye'yi ilk tanıyan ülkelerden birisi olmuş, Batı emperyalizmine karşı aynı cephede yer alan iki ülkenin, önce Moskova ardından da 13 Ekim 1921'de imzalanan Kars Antlaşması ile dostluk ilişkileri pekiştirilmiştir.

Mustafa Kemal Paşa, Lenin'e 1922'de gönderdiği bir diğer mektupta Türk-Rus dostluğu ile emperyalizme karşı birlikte verilen mücadeleye vurgu yapmıştır. 

Lozan Konferansı sırasında da Lenin, Türkiye'nin milli sınırlarına, haklarına saygı gösterilmesinden yana olduğunu açıkça ilan etmiştir. 


Ölümü

Lenin'in sağlık durumu, 1921 yılından itibaren kötüleşir. 

Vücudunda kurşunlarla yaşamaya çalışan Lenin, ilk olarak 1922 Mayıs'ında felç geçirmiştir.

Sağ tarafı kısmen felçli kalan Lenin'in hükümetteki rolü, giderek azalırken aynı yılın aralık ayında geçirdiği ikinci felçten sonra aktif politikadan çekilmiştir. 

1923 yılında geçirdiği felçten sonra artık konuşamaz ve hareket edemez hale gelmiştir.

Dördüncü defa felç geçirdiğinde ise 21 Ocak 1924'te hayata veda etmiştir. 

Gorki'den Moskova'ya getirilen Lenin'in na'şı, eskiden Rus asilzadelerinin kulübü olan, devrim sonrası iki numaralı Amele Teşkilatları Evi'ne dönüştürülen binada Sütunlu Salon denen mekâna konularak halkın ziyaretine açılmıştır. 

Kamuoyunda olumlu bir imajı bulunan Lenin'in ölüm haberi, Türkiye'de de üzüntüyle karşılanmıştır.  

22 Ocak günü Ankara'ya ulaşan haberin onayı, 24 Ocak günü yapılmıştır.

24 Ocak 1924 tarihli Hâkimiyet-i Milliye gazetesinde "Türkiye'nin hüzünle karşıladığı bir haber. Türkiye'nin dostu ve komşusu Rus Cumhuriyetler İttihadı Reisi Lenin vefat etmiştir" başlığıyla Türk kamuoyuna duyurulmuştur. 

Türk basınında Lenin'in hayatı, cenaze merasimi ve yaptıklarıyla ilgili makaleler yayımlanmıştır.

TBMM'de Lenin'in ölümünden duyulan üzüntüyü dile getiren konuşmalar yapılmış ve Meclis adına Sovyetler Birliği'ne taziye telgrafı çekilmiştir. 

Mustafa Kemal Paşa ve İsmet İnönü, Sovyet Hükümetine Lenin'in ölümünden dolayı başsağlığı dilemişlerdir. 


Fikirleriyle yaşamak

Yaklaşık 54 yıllık hayatına çok şey sığdıran Lenin'i özel ve önemli kılan birçok yönü vardır.  

Örnek alınan, nefret edilen, karşı durulsa da anlaşılmaya çalışılan siyasetin ötesinde fikirleriyle varlığını kabul ettirmiş idealist bir liderdir o.

Sadece büyük bir devrimci ve siyasetçi değildir, çok sayıda makale, eser kaleme almış, 4 dil bilen, derlemeler yapmış edebi yönü güçlü bir fikir adamıdır. 

Lenin-Toplu Eserler başlığı altında her biri yaklaşık 650 sayfa olan 54 ciltlik eserin, 45'i İngilizceye çevrilmiştir.

Yazıları, konuşmaları ve mektuplarından derlenen Nisan Tezleri ve Ekim Devrimi (1917) de onunla ilgili önemli eserler arasındadır.   

O bir filozof olmasa da ortaya koyduğu bir felsefe olduğu gerçeği vardır.

Bu, kendi bilincinde sınıfsal kökeninde olan ve karşı çıktığı felsefenin de sınıfsal köklerini çok iyi bilen, tarihsel konumunun farkında devrimci pratiğe bağlı bir felsefedir. 

Proleterlerin neden olduğu yıkımları düzeltmeye çalışırken, köylülere Rus topraklarının gerçek sahipleri olduklarını söylemiş, hak arayışında onları cesaretlendirmiştir. 

Lenin sadece Rus köylüsü, işçisi gençliği için değil başta Türkiye'de bir döneme iz bırakan olaylarda gençliğin önemli bir bölümü olmak üzere, başka milletleri de etkilemeyi başarmıştır.

Kurucusu olduğu Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği 1991'in sonunda dağılarak yok olsa da Lenin, ölümünün üzerinden 100 yıl geçmesine rağmen bugün hala aynı zamanda karşıtlarını da yarattığı fikirleri, yarattığı ideolojisi ve verdiği mücadelesiyle varlığını sürdürmektedir. 

 

 

 

* Makalede ağırlıklı olarak Atatürk Ansiklopedisi için "Vılademir İlyıç Lenin (Ulyanov)" maddesinin tarafımca hazırlanmış kısmından yararlanılmıştır. Bkz. Zehra Aslan; Mehmet Temel, "Lenin (Vladimir İlyiç Ulyanov) (1870-1924)", https://ataturkansiklopedisi.gov.tr/bilgi/leninvladimir-ilyic-ulyanov-1870-1924/

*Rusça kaynakların Türkçeye çevirisi Fatih Arslan tarafından yapılmıştır.

Diğer kaynaklar:

"Vladimir Ilich Lenin", Encyclopedia of World Biography, December 12, 1998, https://www.unit5.org/cms/lib03/IL01905100/Centricity/Domain/2842/Download.pdf, Erişim: 20.01.2024.
"Vladimir Ilyich Lenin Philosophy Assignment-Visions of Leadership", file:///C:/Users/zehra/Downloads/Vladimir_Lenin_Leninism_Philosophy_and_B%20(1).pdf.
"Vladimir Lenin", https://www.britannica.com/biography/Vladimir-Lenin.
Aslan, Zehra, "Brest Litovsk Müzakerelerinin Türk Kamuoyuna Yansımaları (Aralık 1917-Nisan 1918)", I. Dünya Savaşı'nda Karadeniz ve Kafkasya Askerî, Siyasî ve Sosyal Gelişmeler, Editörler: Mehmet Okur; Bahadır Güneş; Ülkü Köksal, Karadeniz Teknik Üniversitesi Yayınları, Trabzon 2017, s.283-307.
Çolak, Özlem (2010), Lenin Döneminde Türk-Rus İlişkileri (1917-1923), Basılmamış Yüksek Lisans Tezi, Süleyman Demirel Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Isparta.
G.Besse; J.Milhau; M.Simon, Lenin Felsefe ve Kültür, Çev: Remime Köymen, bilim ve sosyalizm yayınları,1.baskı, Ankara.
https://library.ryerson.ca/asc/files/2012/08/bio_translation.pdf.
https://onedio.com/haber/dunyanin-basarilari-yerine-lenin-in-esi-oldugu-icin-hatirlamayi-tercih-ettigi-kadin-nadejda-krupskaya-870329, Erişim: 21.01.2024
https://www.wikiwand.com/tr/Vladimir_Lenin_bibliyografyas%C4%B1.
Kıvılcımlı, Hikmet, Leninizm Nedir? Lenin ve Türkiye, Derleniş Yayınları.
Lenin ve Leninizm (Hayatı Şahsiyeti Hakkında Mütalaalar),  (Aydınlık Külliyatı 10, Cihan Biraderler Matbaası, 1924) Salkımsöğüt Yayınları:8, Düşünce Eserleri Dizisi:1, Ankara 2005.
Lenin, V. İ, Devlet ve Devrim, 6. Baskı, Bilim ve Sosyalizm Yayınları, 1978.
Lenin, V. İ, Ne Yapmalı?, Çev: Arif Berberoğlu, 2. Baskı, Evrensel Basım Yayın, İstanbul.
Lenin, V. İ, Nisan Tezleri ve Ekim Devrimi (1917), Derleme, Eriş Yayınları, 3.baskı, 2007. 
Marazov, K. 2023, https://lenta.ru/articles/2023/08/30/lenin/, (Rusçadan Türkçeye çeviren: Fatih Arslan) Erişim: 20.01.2024.
Midland Journal Rising Sun MD.
Pettinger, Tejvan. "Biography of Lenin ", Oxford, www.biographyonline.net, 23rd August, 2009, http://dl.ueb.vnu.edu.vn/bitstream/1247/12868/3/Lenin%20Biography.pdf,  "Lenin Biography".
The Butte Daily Bulletin, January 10,1920.
The Evening Star, January 28, 1924.
The Ottowa Free Trader, November 8, 1922.
The Sunday Star, June 8, 1919.
Toprak, Zafer, "Vladimir Ilyiç Ulyanof [Lenin] ve Türkiye Ekim Devrimi Ve Osmanlı Türk Basınında Lenin", Toplumsal Tarih, s.287, Kasım 2017, s.72-78.
Покушение на Ленина: следы ведут в Кремль? - BBC News Русская служба, Erişim: 21.01.2024

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir. 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU