Hindistan'ın Manipur'unda neler oluyor?

Dr. Duygu Çağla Bayram Independent Türkçe için yazdı

Fotoğraf: Amit Dave/Reuters

Akrabaları ve polis memurları, bir Alt Tümen Polis Memuru (SDPO) olan Chingtham Anand'ın, Imphal'daki bir hastanenin önünde, sınır kasabası Moreh'de şüpheli militanlar tarafından vurulmasının ardından yaralarına yenik düşen Chingtham Anand'ın cesedini taşırken yas tutuyor. Manipur, Hindistan, 31 Ekim 2023 / Fotoğraf: Reuter

Her ne kadar dünya basınında biraz gölgede kalsa da sözcük anlamıyla "mücevherler ülkesi" olarak bilinen Manipur, bugün modern Hindistan'ın görmediği türden bir iç savaşı andıran çatışmaların sahnesi oluyor.

Manipur bugün 3,5 milyona yakın nüfusu ile Hindistan Birliği'nin sıkıntılı kuzeydoğu bölgesinde en küçük devletlerinden biri; Hindistan nüfusunun yalnızca yüzde 0,2'sine ev sahipliği yapıyor.
 

Manipur (kırmızıyla vurgulanan alan), Hindistan haritası Görsel Wikipedia.jpg
Manipur (kırmızıyla vurgulanan alan), Hindistan haritası / Görsel: Wikipedia

 

Demografik olarak, dağlık ve tepe bölgeleri Manipur'un toplam nüfusunun yaklaşık yüzde 34'ünü oluşturan Hristiyanlaşmış Naga ve Kuki kabilelerinin alanı iken Vadi bölgelerinde büyük ölçüde nüfusun yüzde 53'ünü oluşturan Hindu ağırlıklı Meiteiler yaşıyor.

Ağırlıklı olarak Müslüman Meiteiler (Panganlar) da dâhil olmak üzere diğer kabileler de Manipur'da yaşıyor ancak Naga, Kuki ve (Hindu) Meitei kabileleri arasındaki çatışmalar sosyal manzarayı şekillendiriyor.

Geleneksel çatışma Naga ve Kuki kabileleri arasındaydı, ancak son zamanlardaki şiddet Meiteiler ve Kukiler arasında yaşanıyor.

Manipur nüfusunun yüzde 16'sını oluşturan ve Kukiler ile Meiteiler arasında 3 Mayıs'ta başlayan şiddetli çatışmaların temel nedeni hukuki tanınma.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Manipur Yüksek Mahkemesi'nin Meitei topluluğunun resmi olarak tanınmasının ilk adımı olan Planlanmış Kabile (ST) statüsünde sınıflandırılma talebini desteklemesi, hâlihazırda Planlanmış Kabileler (ST'ler) kategorisinde sınıflandırılan Kukilerin hoşuna gitmedi, Meiteilerin topraklarını alacağını söyleyerek protesto etmeye başladı ve protesto hızla şiddetli çatışmalara evrildi.

Her iki taraftaki sivil nüfus, saldırı tüfekleri, hafif makineli tüfekler ve havan topları gibi gelişmiş modern silahlara sahip.
Etnik şiddetin başlamasından altı ay sonra dahi çatışmaların sona ereceğine dair bir işaret görünmüyor.

Manipur'un Myanmar ile sınırı paylaşan ve Kukilerin nüfusun çoğunlukta olduğu bir tepe bölgesi olan ticaret kasabası Moreh'de 31 Ekim Salı günü Meitei topluluğundan bir polis memurunun yeni inşa edilen bir helikopter pistini denetleme görevi sırasında Kuki militanlarından bir keskin nişancı tarafından öldürülmesi ve kısa bir süre sonra Moreh'e gönderilen bir takviye polis ekibinden üç polis memurunun da Kuki militanları tarafından gerçekleştirilen ayrı bir kumpasta ağır şekilde yaralanması üzerine Manipur'daki şiddet yeniden alevlendi.

Manipur'da altı aydır devam eden şiddet olaylarında devlet polis gücü Kukiler tarafından Meitei çetelerini desteklemekle suçlanıyor.
 

Manipur Polisinin temsili görüntüsü Fotoğraf X manipur_police.jpeg
Manipur polisinin temsili görüntüsü / Fotoğraf: X - @manipur_police

 

Yerel polis büyük oranda Meiteilerden oluşuyor, Hindistan Ordusu tarafından kontrol edilen paramiliter bir oluşum olan Assam Tüfekleri ise Kukileri koruma görevini yerine getiriyor.

Imphal Kabinesi ölen polis memurunun özel bir alandaki özel görevi dikkate alınarak ölümü karşılığında ailesine tazminat ödenmesini ve ailesinden veya yakın akrabalarından bir üyeye uygun bir hükümet istihdamı sağlanmasını onayladı.

Sınır kasabası Moreh, Kuki-Zo topluluğunun hâkimiyetinde ve Myanmar'ın bitişiğinde, Manipur'un başkenti Imphal'a yaklaşık 115 km uzaklıkta yer alıyor.

Meitei topluluğunun Planlanmış Kabile (ST) statüsü talebini protesto etmek için dağlık bölgelerde düzenlenen Kabile Dayanışma Yürüyüşü'nün düzenlendiği 3 Mayıs'ta Manipur'da etnik şiddetin patlak vermesinden bu yana 200'den fazla kişi hayatını kaybetti, 50 binden fazla kişi yerinden oldu, yüzlerce ev yandı, işyerleri kapandı, çalışmalar askıya alındı, ibadethâneler yandı ve halk aylardır internetsiz yaşıyor ve sokağa çıkma yasağı ile karşı karşıya.

Ülke içi çevrelerde, Birlik hükümetinin, Birlik Başbakanı Modi'nin sessiz kalışı ve Birlik Kabinesi'nin kayıtsız kalışından veya gerekli tepkinin gösterilmemesinden dolayı şiddetin 6 aydır dinmediği düşünülüyor.
 


Manipur'daki yönetim de Hindistan'ın iktidardaki Modi hükümetini oluşturan Hindistan Halk Partisi'nin (BJP) elinde.
Modi henüz Manipur'u ziyaret etmedi ve Parlamento'da hükümeti aleyhine sunulan gensoru önergesine kadar cinsel şiddeti kınayan 30 saniyelik bir açıklama dışında Manipur'da barış için herhangi bir kamuya açık çağrıda bulunmadı. Manipur hükümetinin görevden alınması ya da en azından Manipur Başbakanının değiştirilmesi yönündeki tüm taleplere de kayıtsız kaldı.

Ayrıca Hindistan Gönüllü Organizasyonu'nun (RSS), Vadi'deki Meitei kimliğini, dinini ve kültürünü yeniden canlandırmak için genellikle Hinduizm ile uyumlu olan Meiteizm'in yükselişinde ve genellikle Hindutva milliyetçiliğiyle birleşen bir Meitei alt milliyetçiliğinin körüklenmesinde rolü olduğuna inanılıyor.

Bu canlanmanın içinde güçlü bir yerlilik ve birincil aidiyet iddiasının olduğu da görülüyor: Manipur'un Meitei ülkesi olduğu ve Hristiyan inancına sahip Kuki kabilelerinin sayısının giderek arttığı iddiası tarafından tehdit altında oldukları fikri.

Acı gerçek şu ki Manipur dünyanın en az bilinen çatışma bölgelerinden biri hâline geldi.

Meitei ve Kuki halkı arasındaki mevcut çatışma, hangi insanların Manipur'un yerlisi olduğu ve kimlerin yabancı olduğu hakkında yerlilik, ait olma ve ait olmama gibi birbiriyle yarışan iddialara odaklanıyor.

Meitei halkının Manipur vadisine, Nagaların ise tepelere özgü olduğu konusunda hiçbir tartışma yok.

Ancak Kukiler kendilerinin de uzun süredir Manipur tepelerinde ikamet ettikleri ve şimdi iddia edildiği gibi Myanmar'dan gelen yabancılar olmadıkları konusunda ısrar ediyor. 

Manipur'daki üç ana etnik grup tarihsel olarak Manipur coğrafyasının farklı yerlerinde kümelenmiş: Meiteiler vadide,

Kukiler güney tepelerinde ve Nagalar kuzey tepelerinde.

Ancak bugün yaşanmakta olan çatışmalardan önce topluluklar arasında mutlak ve düşmanca bir ayrım söz konusu değildi.

Bir etnik grubun hâkim olduğu yerlerde, diğer topluluğun azınlık yerleşimleri söz konusu.

Ve ara sıra yaşanan şiddet olayları dışında, üç toplum görece barış ve iyi niyet içinde bir arada yaşayabildi.
 

PTI.jpg
Manipur'da şiddet olayları sırasında alevler ve dumanlar yükseliyor / Fotoğraf: PTI

 

Ama bugünkü savaş benzeri çatışmaların yok etme tehdidi oluşturduğu şey, etnik gruplar arası bu görece barış içinde bir arada yaşama.

Hem nüfus payı hem de siyasi ve ekonomik açıdan baskın grup olan ve yüzölçümü bakımından çoğunlukla Manipur coğrafyasının yalnız yüzde 10'unu oluşturan Imphal vadisinde yaşayan Meiteiler, atalarının buradaki köklerini en az 2 bin yıl öncesine dayandırıyor, çünkü tarihsel olarak Meitei hanedanı bağımsız Manipur krallığını yönetiyordu.

Birçok kabilenin oluşturduğu kümelerden oluşan, dolayısıyla iki homojen kabile olmayan ve Hindistan Anayasası'nda 34 Planlanmış Kabile (ST) olarak listelenen Naga ve Kuki-Zomi kabilelerinden Nagaların kuzeydeki tepe sıralarında neredeyse vadideki Meitei halkı kadar uzun süre yaşadığı bilinirken Kukilerin daha yeni bir kökene sahip olduğu kabul ediliyor, ancak işte günümüzün tartışma konusu da ne kadar yeni olduğu.

Bir argümana göre İngilizlerin daha saldırgan Naga kabilelerine karşı bir karşı önlem sağlamak amacıyla Kuki halkının Manipur tepelerine yerleşmesini teşvik ettiği iddia ediliyor ancak burada Kukilerin sömürgeci İngilizlerin düşmanı olduğu antitezi de söz konusu.

Vadi, bu üç büyük etnik grubun yanı sıra 17'nci yüzyılda Sylhet'ten göç ettiğine inanılan ve şu anda Manipur nüfusunun yüzde 8'ini oluşturan Pagal ismi verilen Müslüman Meiteiler ile beraber Gurkhalar ve Hindistan anakarasından göçmenlere de ev sahipliği yapıyor.  

Manipur'un 1819'da Burma tarafından işgal edilmesinin ardından kral, koruma için İngilizlere başvurmuş ve Manipur, 1826 ile 1891 yılları arasında İngilizlerin himâyesi altına girmiş ve 1891'den itibaren de Britanya İmparatorluğu'nun prens devleti olmuştu.

Krallığın sınırları bazen çevredeki tepeleri de kapsıyordu ve Myanmar'daki Irrawady nehrine kadar uzanıyordu ancak İngilizlerin gelişinden önceki 2 bin yıllık tarihinin büyük bir kısmı vadiyle sınırlıydı. 

İngilizlerin gidişi ve modern Hindistan'ın tarih sahnesine çıkması ile 1947'de Hindistan ile ilhak anlaşması imzaladı ve 1949'da Hindistan Birliği ile birleşti.

Manipur resmi olarak Hindistan'a katıldıktan sonra C planlı devlet olarak yönetildi; seçilmiş bir vali tarafından denetlenen A devletlerinin aksine C devletleri Hindistan Cumhurbaşkanı tarafından atanan baş komiserler tarafından yönetiliyordu.

1956'da Birlik Bölgesi ve 1972'de seçilmiş valilerle Hindistan Birliği'nin tam bir devleti hâline geldi.

Manipur'un yakın tarihinde dört kez kolonileştirildiği söylenir: Dini sömürgeleştirme olarak anlatılan ilk dalgada, Imphal vadisinin yöneticileri ve halkının 18'nci yüzyıla kadar yerli animistik Sanamahizm inancını izlediği, ancak kralın 1704'te Hindu inancına geçmesiyle Vaishnavizm (dört büyük Hindu mezhebinden biri) Manipur'a tanıtıldı ve zorla devlet dini hâline getirildi.

7 yıllık yıkım olarak nitelenen ikinci dalga 1819-1826 yılları arasındaki Burma işgaline işaret ederken üçüncü sömürgeleştirme 1891'de İngilizlerin Manipur'u ele geçirmesi ve dördüncüsü ise 1949'da bağımsız Hindistan Birliği'nin bir parçası hâline getirilmesiyle anlatılıyor.

İlhak edilmeden önce kısa süreliğine bağımsızlığını kazanan Manipur, 1947'de Hindistan'ın bağımsızlığının hemen öncesinde Asya'da türünün ilk örneği olan kendi modern anayasasını yayınlamıştı; anayasa, çeşitli toplulukları temsil etme konusunda ilericiydi ve Genel, Tepe ve Müslüman olarak isimlendirdiği üç kategori oluşturmuştu.

Manipur'un Hindistan ile birleşmesi Manipurlularca hâlâ tartışma konusu.

Bugün Manipur'da yerleşik bir şiddet söz konusu: Hindistan Birliği'nin bir parçası olduktan hemen sonra Kuzeydoğu Hindistan'da Naga ve Meitei militan gruplarının ilk isyan hareketlerine tanık oldu; Kuki militan grupları 1990'lardan itibaren ortaya çıktı.

Militan gruplar devletin üç ana etnik kümesinin (Meitei, Kuki ve Naga) etnik çizgileri etrafında örgütleniyor, talepleri Hindistan devletinden bağımsızlıktan Hindistan Birliği içinde çeşitli düzeylerde özyönetime kadar uzanıyor.

Nagalar ve Kukiler 1990'larda 400'den fazla ölümle sonuçlanan bir dizi kanlı etnik savaşa girişirken bugün ise Meiteiler ve Kukiler arasındaki ilk büyük çatışmaya tanıklık ediliyor.

Naga militan grupları son yıllarda Hindistan hükümetiyle uzun süreli barış görüşmelerinde.

Hindistan hükümeti 2008 yılında Kuki militan gruplarıyla ise Operasyonların Askıya Alınması anlaşması imzalanmıştı. Ve Meitei grupları herhangi bir barış anlaşmasının parçası değil.
 

Reuters.png
Akrabaları ve polis memurları, bir Alt Tümen Polis Memuru (SDPO) olan Chingtham Anand'ın, Imphal'daki bir hastanenin önünde, sınır kasabası Moreh'de şüpheli militanlar tarafından vurulmasının ardından yaralarına yenik düşen Chingtham Anand'ın cesedini taşırken yas tutuyor. Manipur, Hindistan, 31 Ekim 2023 / Fotoğraf: Reuters

 

Bugün Meiteiler ile Kukiler arasında yaşanan şiddetli çatışmaları yasal tanınma konusunun ateşlediği görülse de arka planda fitilin ateşlenmesini hazırlayan bazı faktörler de var.

Öncelikle gerek Manipur düzeyinde gerekse Birlik düzeyinde yöneticilerin Kuki karşıtı olduğuna yönelik bir algı oluştu.

Yaygın inanış, Kuki halkının yasadışı göçmen ve yabancı olarak marjinalleştirileceği yönünde.

Bunun dayanak noktası, komşu Myanmar'daki 2021'de yaşanan askeri darbenin Chin azınlıklarının Mizoram gibi Hindistan Birliği'nin komşu devletlerine ve tahminen 4 bin kişinin de Manipur'a kaçmasına neden olması.

Diğer bir konu da Kukilerin, Myanmar merkezli ulusötesi uyuşturucu ticaretiyle uğraşan ve uyuşturucu bağımlılığının yayılmasından sorumlu olan haşhaş yetiştiricileri veya narko-teröristler olduğu yönünde.

Bunun dayanak noktası, tepelerdeki geniş tarlalarda haşhaş yetiştirildiği ve haşhaş çiftçilerinin çoğunluğunun Kuki olduğu gerçeği.

Ancak uyuşturucuların işlenmesi ve ticareti noktasında Kuki halkının işlettiği ve sahibi olduğu işletmeler olduğuna ilişkin inandırıcı bir iddia olmadığı ifade ediliyor.

Kukileri harekete geçiren neden de buna yönelik bir dizi kamusal eylemin bir parçası olarak Manipur hükümeti tarafından tepelerin bazı kısımlarının ayrılmış ve korunmuş ormanlar ve sulak alan rezervleri olarak ilan etmesinin ardından bu alanlardaki tüm arazi mülk tapularının ve köylerin tanınmasının iptal edilmesi ve Aralık 2022'den itibaren tahliye edilmeye başlanması ve daha da önemlisi tahliyelerin ve yıkımların yalnızca Naga olmayan kabile bölgelerinde gerçekleştirilmesi ve bu durumun Kuki topluluğunun bir kez daha kendilerinin ayrı tutulduğuna inanmasına yol açması. 

Bir diğer neden de Mart 2023'te Manipur hükümetinin Kuki militanlarıyla yaptığı üçlü Operasyonların Askıya Alınması anlaşmasından, bir anlamda ateşkesten tek taraflı ve kesin olarak sonlandırması.Ve bir başka neden ise Kuki isyancı gruplarının Birlik ile barış görüşmelerinde olmasına karşın ve Imphal Vadisi'nde aktif olan Meitei isyancılarının barış için herhangi bir müzakere sürecinin dışında olmasına karşın hükümetin, Silahlı Kuvvetler Özel Yetkiler Yasası uygulamasını tepe bölgelerinde değil, yalnızca Imphal Vadisi'nde seçici olarak kaldırmaya devam etmesi.

Tüm bunlar kaçınılmaz olarak bu yılın ilk aylarında devlet yetkilileri ile bu köylerde yaşayan Kuki-Zo topluluğu arasında şiddetli çatışmalara yol açarken önce protesto yürüyüşleri ve mitingleri ile başlayan Kukilerin provokasyonu ve öfkesine Meiteilerden oluşan radikal çetelerin de dâhil olması ile büyük karşı mitinglerin düzenlenmesini cinayetler ve korkunç cinsel şiddet eylemleri takip etti ve çatışmalar hızla silahlı çetelerin Meitei halkının köylerini ve evlerini tahrip ettiği tepelere sıçrarken Churachandpur ve Moreh'deki Meitei yerleşimlerinin neredeyse tamamının Kuki militanları tarafından yakılması ise şiddet döngüsünü daha da tetikledi.

Mevcut bilançoda en az 200 kişinin öldüğü, sayısız yaralının olduğu, yüzlerce cinsel şiddete ilişkin şikayetin olduğu, Meiteilerin çoğunluk bölgelerindeki Kuki evleri ve yerleşim yerlerindeki en az 60 bin kişinin evsiz kaldığı ve Kukilerin çoğunlukta olduğu tepe bölgelerindeki Meitei evleri ve köylerinin yıkılıp yerle bir edildiği belirtiliyor.

Her iki toplum da hem suç işlemiş hem de can ve mal kayıplarına maruz kalmış olsa da hem Hindistan hem de Manipur hükümetlerinin örtülü veya açık devlet desteği nedeniyle kayıpların Kuki halkı arasında çok daha büyük olduğuna inanılıyor.

Tüm bu iddialar doğru olsa da olmasa da bugün neredeyse bir savaş bölgesi hâline gelen Manipur'da ciddi bir insani kriz söz konusu.

Son olarak, 30 militan grubun varlığı tahmin edilen Manipur'da Hindistan'ın Ulusal Suç Araştırma Bürosu verilerine göre 2014-2020 döneminde en fazla vakanın (2 bin 595) kaydedildiği görülüyor. Bunu, Jammu ve Keşmir (bin 202) ile Assam (bin 71) oldukça uzak bir farkla takip ediyor.

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir. 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU