Washington'daki yönetim değişikliğiyle birlikte pek çok gözlemci, ABD'nin Ortadoğu, özellikle de Irak politikasında bir sertleşme ve belirsizlik ortamının yaşanmasını bekliyordu.
ABD Başkanı Donald Trump'ın önceliklerinin göç, ekonomik reform ve istihdam yaratma gibi iç meselelere odaklandığı biliniyor.
Ancak, dış politikada güçlü liderleri kilit pozisyonlara ataması, ABD'nin genel olarak yurtdışındaki ve özel olarak da Ortadoğu'daki nüfuzuna ve korunmasına odaklanılmaya devam edileceğine işaret ediyor.
Trump ve ekibi gerginliği azaltma konusundaki kararlılıklarını zaten ortaya koydular.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Başkan resmen göreve başlamadan önce bile Gazze'de ateşkes sağlanmasına yardımcı olmadaki rolleri kesin ve önemliydi.
Trump uzun zamandır IŞİD ile mücadeleye önem veriyor ve seçim kampanyasındaki temel vaatlerinden biri de bu terör örgütünü tamamen bitirmekti.
Mart 2024'te verdiği bir röportajda, IŞİD'i yenmede oynadığı lider rolden gururla bahsetmiş ve "ondan kurtulduğuna" işaret etmişti.
Örgüt, artık Irak'ın kuzey, orta ve batı kesimlerinde geniş alanları kontrol etmediği için büyük ölçüde tasfiye edilmiş olsa da, hâlâ uzak bölgelerde tehdit oluşturuyor.
Özellikle Esad rejiminin çökmesinin ardından Suriye için de bir tehdit oluşturuyor.
Açıkçası, IŞİD'in tamamen ve kalıcı bir şekilde yenilgiye uğratılması ve yeniden canlanmasının önlenmesi, Irak ve ABD arasında güçlü bir iş birliğini gerektirecektir.
Aslında bu iş birliği temel olacaktır. Irak ve ABD, karşılıklı yarar sağlayacak şekilde birçok güvenlik, siyasi ve ekonomik konuda iş birliği yapabilir.
Bölgesel olarak Irak, istikrar noktası ve önemli bir diplomatik aktör olarak öne çıkıyor.
Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani liderliğinde ve onun "Önce Irak" politikasıyla ülke, ortak çıkarları ön planda tutan ılımlı ve kapsayıcı bir yaklaşım benimsedi.
Bu yaklaşım Irak'ın bölgedeki nüfuzunu artırıyor ve istikrarın sağlanmasında ABD'nin ortağı olarak önemini teyit ediyor.
Ancak ABD ile Irak arasındaki ilişki askeri ve güvenlik iş birliğinin ötesine geçerek, enerji, tarım, eğitim, ekonomik kalkınma gibi farklı sektörleri de kapsıyor.
Sayın Sudani şu anda Irak'ta iddialı bir yeniden imar çabasına liderlik ediyor ve bu çabaya son 20 yılda tahsis edilenden daha fazla kaynak tahsis edildi.
Irak bugün enerji sektöründe ABD şirketleri için önemli fırsatlar sunuyor.
ExxonMobil ve Chevron gibi büyük şirketlerin yanı sıra, General Electric, Baker Hughes, KBR ve Halliburton gibi şirketleri de kapsayan girişimler kapsamında görüşmeler devam ediyor.
Önümüzdeki birkaç yıl içinde Amerikan şirketlerine tahsis edilen projelerin değerinin onlarca milyar dolar olacağı tahmin ediliyor.
EXIM Bank ve Uluslararası Para Fonu (IMF) dahil olmak üzere finans kuruluşları da bu çabaları destekleme konusunda ilgili.
Başbakan'ın, Irak'ın iş dünyasını dönüştürebilecek ve ABD ile ilişkilerini daha da güçlendirebilecek benzeri görülmemiş bir mali girişimi duyurması da bekleniyor.
Irak, Irak-Amerikan İş Konseyi'nin artan faaliyetlerinden de anlaşılacağı üzere, Amerikan şirketlerinin de giderek artan bir şekilde ilgisini çekiyor.
Özellikle Amerikan Ticaret Odası'nın Irak'taki faaliyetleri, her zamankinden daha fazla sayıda Amerikan şirketinin ilgisini çekmeye başladı.
Trading Economics Şirketi'ne göre, ABD'nin Irak'a ihracatı 2023'te 2,26 milyar dolara ulaştı; bu, 2022'ye göre yüzde 230, 2021'e göre ise yaklaşık yüzde 280'lik bir artışı temsil ediyor.
Sadece tarımsal ihracat 357 milyon dolar olarak gerçekleşti. Bu rakam, 2022 rakamlarının iki katından fazla, 2021 rakamlarının ise 3 katı.
Bu rakamların 2024 ve 2025 yıllarında önemli ölçüde artması bekleniyor.
Bu gelişen ticaret ilişkisinden bilhassa Amerikalı çiftçiler faydalanıyor.
Ayrıca Irak hükümeti, 5 bin öğrencinin yüksek lisans ve doktora eğitimi için yurt dışına gönderilmesini ve bunlardan yaklaşık 3 bininin ABD'de eğitim görmesini öngören bir programı onayladı.
Bağdat, Duhok, Süleymaniye'deki Amerikan üniversiteleriyle yapılacak iş birliklerinin yanı sıra bu girişimden, ABD'deki üniversiteler de büyük fayda görecektir.
Irak Başbakanı ise ABD ile ilişkileri "stratejik" ve "kurumsal" olarak niteledi ve son dönemde medyada yer alan haberlerde bu ortaklığın derinliğine dikkat çekti.
Daha da önemlisi, Başbakan, Başkan Trump'ın 20 Ocak'ta göreve başlamasından 2 gün önce Londra merkezli Elaph gazetesine verdiği röportajda, Irak'ın "yeni yönetimle iş birliğine hazır" olduğunu söylemişti.
Bu ilişkinin, ortak "Stratejik Çerçeve Anlaşması" ve IŞİD ile mücadele için kurulan uluslararası koalisyondaki ortaklığa dayandığını vurgulamıştı.
ABD ile Irak arasında güçlü ve gelişen bir ilişki, bölgede istikrar ve refahı teşvik edecek, her iki ülkenin ve halklarının çıkarlarına hizmet edecektir.
Güvenlik, ekonomi ve diplomasi alanlarında stratejik iş birliğini içeren bu ortaklığın, daha istikrarlı ve müreffeh bir Ortadoğu'yu şekillendirme potansiyeli bulunuyor.
*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.