Anadolu'nun dünyaya örnek olan tarihi kenti

Gürbüz Evren Independent Türkçe için yazdı

Fotoğraf: AA

Rehberlik, Paris'teki üniversite öğrenciliğim sırasında tamamen tesadüf eseri başladığım bir meslek oldu önce. 

Zaman içinde severek yaptığım rehberlik sayesinde çok değerli insanlarla tanıştım. 

Tarihe, arkeolojiye, mimarlığa, müzelere, sanata, kültüre ilgim arttıkça, bilgi dağarcığım her geçen gün gelişti. 

Sadece Paris'i değil, aynı zamanda da başta Efes ve Knidos olmak üzere birçok antik kenti en iyi anlatan rehber özelliğine kavuşmak için çok kafa yordum. 

Bunun için de Alman, İngiliz, Fransız, Avusturya, Mısır arşiv belgelerine fırsat buldukça, param yettikçe ulaşmaya çalıştım.   

Datça Yarımadası'nın ucunda kurulmuş Knidos antik kenti, turizm hareketliliği sayesinde tanınmaya başlandı.

Hak ettiği değeri bir türlü göremeyen Knidos'u birçok kez gündeme getirmeye çalıştım. 

Kimi kaynaklara göre, 100 bine ulaşan nüfusuyla önemli bir ticaret merkezi olan Knidos, eski Mısır, Rodos, Girit, Atina'nın yanı sıra, Anadolu içlerine gönderdiği şarap, zeytinyağı ve ilaçlar sayesinde o dönemde dünyanın en zengin 3 kentinden biridir.
 

Knidos 2
Fotoğraf: AA

 

3 bin yıllık tarihi olan Knidos, depremlerle yıkılıncaya kadar, sadece ticaret değil, aynı zamanda kültür, sanat, sağlık ve turizm merkeziydi. 

Çıplak Afrodit heykelinin dünyada ilk turizm hareketliliğini başlattığı, ilk Hipokrat yemininin edildiği, sadece ilaç değil, psikolojik tedavi yöntemlerinin uygulandığı yerdir Knidos.

Ama Knidos'un bilinmeyen bir özelliği de kentçilik ve belediyeciliktir.
 

Knidos 5
Fotoğraf: AA

 

Knidos, tarihteki ilk belediyecilik ve kent planlamacılığı uygulamalarının olduğu kenttir. 

Uygulamacı ise Tiryes Hippodamos'dur.

Hippodamos, Knidos'u, teras evleri, düzgün cadde, sokak ve merdivenleriyle bir şehircilik harikasına dönüştürünce, yörenin tanınmış zenginlerinden Siruax tarafından 5 ticaret gemisi ve bugünkü Yazı köyü yakınlarındaki üzüm bağları verilerek ödüllendirilmiştir.   

Knidos düzgün cadde ve sokakları, bin yıllar sonra bir Fransız belediye başkanına örnek olacaktır.

Georges Eugène Haussmann (1809-1891), Baron Haussmann adıyla da bilinen politikacı ve şehir plancısı
Baron Haussmann

Paris'in yıkılıp yeniden yapılmasıyla görevlendirilen Paris Valisi ve Belediye Başkanı Baron Haussman (Türkçe Osman diye okunur) 1853-1870 arasında yürüttüğü zorlu görevinde başarılı olmuştur. 

Baron Haussman, İmparator 3. Napolyon'a sunduğu 21 Nisan 1863 tarihli, 5/889 numaralı belgede bulunan raporunda, "Hiç kuşkunuz olmasın ki, yepyeni bir Paris yaratacağım. Öyle ki, antik çağın kentçilik harikası, ilk planlı kent ve belediyecilik örneği Cnide kadar güzel ve zengin bir başkentimiz olacak" ifadelerini kullanmıştır.

Burada adı geçen Cnide, Knidos'un ta kendisidir. 

Ecoles d'architecture, Ministère de la Culture ve Centre de documentation de l'urbanisme adlı kuruluşların arşivlerinde bulunan söz konusu raporun belki de en ilginç yanı Fransızların, Knidos Aslanı adlı heykeli kaçıran İngiliz Albay Sir Charles Newton'un hemen ardından Knidos'a gönderdikleri 3 ayrı gemi ile çok önemli eserleri 1860'lı yılların başlarından itibaren buradan nasıl kaçırdıklarını anlatmasıdır. 
 

 

Ege ile Akdeniz'in birleştiği noktada, Datça Yarımadası'nın tam ucunda olan Knidos, konumu nedeniyle tarihi eser hırsızlığına, kaçakçılığına ve talanına da uygundu. 

Deniz yoluyla ulaşımın çok kolay olduğu Knidos'dan kaçırılan paha biçilemez değerdeki heykeller, tarihi eserler dünya müzelerini süslemektedir. 
 

Knidos Aslanı
Knidos Aslanı

 

Bu talanı ilk başlatan ise İngiliz Albay aynı zamanda da arkeolog olan Sir Charles Newton'dur. 

Charles Newton'un, 1850'li yıllar boyunca delik deşik ettiği Knidos'taki anılarına ilişkin yazdığı ve 1862 yılında yayınladığı "Travels And Dıscoverıes In The Levant" adlı kitapta vermediği bazı bilgiler, daha sonra arşivlerde ortaya çıkacaktır. 

İngiliz arşivlerinde yer alan ve dönemin İngiltere Dışişleri Bakanlığı'na gönderilmiş 4 sayfalık rapor Knidos'un önemini ve İngiliz Albay'ın talancılığını açıkça ortaya koymaktadır. 

Çok iyi Yunanca bilen Sir Charles Newton'un imzasını taşıyan 24 Eylül 1861 tarihli raporunu içeren 427.11 sayılı belge, 1925 yılında, gizlilik özelliği kaldırılan diğer belgeler ile birlikte erişime açılmıştır. 

Ancak söz konusu belgenin 1921'de yayımlanan diğer belgelerle birlikte araştırmacıların kullanımına sunulduğuna ilişkin bilgiler de vardır. 

Yine de bizim için önemli olan, belgenin içeriğidir. 
 

 

Söz konusu belgenin başında, isminin altında "British Museum'u topladığı tarihi eserler ile zenginleştiren görevli" (Bu ifade "British Museum için eser toplayan uzman" olarak da çevrilebilir) denilen Newton, İngiltere Dışişleri'nden Osmanlı (belgede Türkiye deniliyor) Sultanından, Knidos'ta yeni kazılar için sadece İngilizlere izin vermesi konusunda baskı yapılmasını istemektedir. 

Ayrıca kazılarda yine sadece çevre köylerde yaşayanların çalıştırılmasının doğru olacağını söylemektedir. 

Fransızların da Knidos ile ilgilendiğini, kendisinden sonra gelen Mısır'dan bölgeye gelen bazı arkeologların önemli tarihi parçaları kaçırdıklarını belirtmekte, "Başta Knidos Aslanı olmak üzere bazı önemli heykelleri iyi ki onlara bırakmamış" demektedir. 


Knidos'un kaçırılan eserleri anlatmaya devam edeceğiz.

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir. 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU