Metamfetamin, pudra şekeri değildir!

Prof. Dr. Bilal Sambur Independent Türkçe için yazdı

Fotoğraf: AA (Arşiv)

Ülkemizde uyuşturucu maddelerin kullanımı, her geçen gün artıyor.

Uyuşturucu maddelerin kullanımının ve bağımlılığının artması ve yaygınlaşması demek, toplumun sağlığının, aklının, ahlakının, adaletini  ve ruhunun çürümesi ve çökmesi anlamına gelir.

Uzun yıllardan beri narkotik ticaretinde Türkiye, transit ülke olarak konumlandırılıyor. Türkiye, artık transit ülke olmanın ötesinde bizzat hedef ülke konumuna geldi.

Uyuşturucu maddeleri için vazgeçilmez piyasa olarak görülen ülkemizde uyuşturucular, direkt olarak insanlarımıza sunuluyor ve ulaştırılıyor.

Türkiye'nin uyuşturucu maddelerin tüketim bölgesi haline gelmiş olması, ülkemiz açısından çok ciddi bir sorun ve tehdit oluşturuyor.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Uyuşturucu bağımlılığı, Türkiye'nin ve dünyanın yakıcı ve yıkıcı bir sorunu. Uyuşturucu sorunundan kaçarak, karartarak veya inkar ederek, uyuşturucu bağımlılığıyla mücadele edilemez.  

Yakıcı ve yıkıcı bir uyuşturucu bağımlılığı sorunumuz olduğu gerçeği olduğu kabul edilerek, sağlıklı, verimli ve yapıcı mücadele yolları, stratejileri ve politikaları geliştirmeye ihtiyaç var.

Uyuşturucuyla mücadele için toplumun, uyuşturucu bağımlılığı ile ilgili karanlık tarafıyla sahici bir yüzleşmeye ve hesaplaşmaya ihtiyacı var.


CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 31 Ekim 2022 tarihinde yayımladığı videoda ülkemizde uyuşturucu madde kullanımına dikkat çekerek ülkenin içinde bulunduğu durumla ilgili şu eleştirileri yaptı:

Türkiye'de bir metamfetamin salgını var. Sarayın düzeni bu salgını besliyor. Bugün size Sarayın kara para ile bu zehiri nasıl sokaklarımıza davet ettiğini anlatacağım. Her şey bu iktidarın ekonomiyi bitirmesiyle başladı. O kadar müsrifçe harcadılar ki beytülmale el uzatacak hale geldiler. Hazineyi boşalttılar, ekonomiyi çökerttiler, tüm kaynaklar tükenince de iktidarda kalmak için çok kirli bir oyuna girdiler. Bu oyun neydi sevgili halkım? Her türlü kara paranın ülkeye girmesine göz yumdular. 'Getir, nereden getirirsen getir, kaynağını sormayacağım' dediler ve bu kirli parayı yani milyar dolarları, yani uyuşturucu paralarını Türkiye'nin cari açığının finansmanında kullandılar.


Kemal Kılıçdaroğlu'nun uyuşturucu madde kullanımının toplumda salgın boyutuna gelmiş olduğuna dikkat çekmesini, ülkemizin yüzyüze bulunduğu uyuşturucuya bağımlı olma tehlikesini sağlıklı bir şekilde konuşmak için bir fırsat olarak değerlendirebiliriz.

Uyuşturucuya bağımlılık sorunu, hiçbir şekilde günlük kısır siyasi çekişmeler ve tepkiler bağlamında ele alınmamalı ve bastırılmamalı.

BM Uyuşturucu Kontrol Kurulu (INBC) 2020 Raporu ve  Avrupa Uyuşturucu ve Uyuşturucu Bağımlılığını İzleme Merkezi'nin  (EMCDDA) "Avrupa Uyuşturucu Raporu 2020" başlıklı çalışması başta olmak üzere uluslarası belgelerde Türkiye'nin uyuşturucu ticaretinde kilit ve transit olduğu, Güney Amerika'dan gelen uyuşturucu maddelerin Avrupa ve Asya'ya ulaştırılması için Türkiye'nin kilit bir rolde olduğu yeni bir rota oluşturulduğu tespitleri yapıldı.

Uyuşturucuyla ilgili uluslararası belgelerde Türkiye, uyuşturucu ticaretiyle meşhur Afganistan, İran, Kolombiya ve İran gibi ülkelerle birlikte zikredildi.

Türkiye'de on kişiden birinin mutlaka uyuşturucu maddelerden birini denediği tahmin ediliyor.

BM Uyuşturucu ve Suç İle Mücadele Dairesi (UNODC) verilerine göre, sentetik uyuşturucu kullanımı sonucunda yaşanan ölümlerde Türkiye, Avrupa ülkeleri arasında birinci sırada yer alıyor.

Avrupa Birliği'ne (AB) bağlı Avrupa Uyuşturucu ve Uyuşturucu Bağımlılığı İzleme Merkezi'nin (EMCDDA) yayımladığı 2021 raporuna göre, Türkiye'de 2019 yılında ele geçirilen MDMA ve eroin miktarı diğer tüm birlik üyesi ülkeleri geçti.

Ülkemizde uyuşturucu bağımlılığı yüzünden sağlık kurumlarına başvuran insan sayısı, sürekli olarak artıyor. 

200'den fazla ülkede insan kaçakçılığı, uyuşturucu kaçakçılığı, terör saldırıları ve kitle imha silahlarının finansmanı dahil bir dizi ciddi suçla mücadele için politikalar üreten ve standartlar belirleyen Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) bünyesindeki Mali Eylem Görev Gücü (FATF), Türkiye'yi gri listeye aldı. 


Uyuşturucu madde bağımlılığı, 2000'li yıllardan itibaren artan sahici bir sosyal sorundur.

Uyuşturucu bağımlılığını, yaygın bir hastalık ve toplumsal sorun olarak kodlamak gerekir.

Şimdiye kadar uyuşturucu maddeleri, toplumun zengin kesimlerinin kullandığına dair bir algı söz konusuydu.

Uyuşturucu kullanımı artık, toplumun küçük mutlu azınlığının sorunu olmaktan ziyade, bütün toplumu ilgilendiren bir sosyal sorun.  

Uyuşturucunun salonlardan sokaklara inmesi, bugün karşılaştığımız bir problem. Uyuşturucu bağımlılığıyla, artık her zaman ve her yerde karşılaşıyoruz.

Çocuklar, gençler, öğrenciler, kadınlar, çalışanlar, köylüler, şehirliler, kısacası bütün toplumsal kesimler arasında uyuşturucu kullanımı yaygınlaşıyor.

Gençler arasında yaygınlaşan uyuşturucu kullanımını manevi değerlerden yoksun gençlerin boşluğa düşmesinin sonucu olarak değerlendiren muhafazakar klişelerin ötesinde yapılacak yeni değerlendirmelere ve okumalara ihtiyaç var.

Uyuşturucu maddelerin hepsi, bireyleri ve toplumları kendilerine bağımlı, yani köle haline getiriyor.

Uyuşturucu bağımlılığı, insanın artık nefes almaması, canlılığını yitirmesi, sahte, sağlıksız ve sığ bir hayata mahkum olması demektir.

Uyuşturucu madde kullanımı, hayattaki hiçbir sorunun çözümü anlamına gelmiyor. İnsanların yalnızlaşma korkusunun çaresi uyuşturucu madde kullanımı olmadığı gibi, hayatı heyecanla dolu bir şekilde yaşamaya da uyuşturucu madde kullanımının hiçbir katkısı bulunmuyor.

Uyuşturucu madde kullanımı, yalnızlaştırır, yıkar ve yakar.

Her türlü uyuşturucu maddeyi kullanan bir toplum haline geldik. Uyuşturucu toplumu olma tehlikesiyle karşı karşıya olmak, sosyal, siyasal, biyolojik, ruhsal, eğitsel, ekonomik, kültürel ve entelektüel başta olmak üzere, bütün her şeyi çürütüyor ve çökertiyor.

Çünkü uyuşturucu, pudra şekeri değildir.

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir. 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU