Siyasette "metamfetamin salgını" polemiği: Bağımlılıkla mücadele edenler kim haklı görüyor?

Uyuşturucu sorunu Kılıçdaroğlu-Soylu arasındaki polemikle gündemin üst sırasına geldi. Ancak bu sorun yıllardan beri milyonlarca insanı derinden etkiliyor. Sorunla mücadele edenler sokaklardaki son durumu ve yapılması gerekenleri anlattı

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, önceki gün Derin Yoksulluk Ağı Kurucusu Hacer Foggo ile birlikte bir video yayımlayarak uyuşturucu konusunda ciddi iddialarda bulundu.

"Türkiye'de bir metamfetamin salgını var" diye sözlerine başlayan Kılıçdaroğlu, "Sarayın düzeni salgını besliyor. Breaking Bad Süleyman çocukların zehirlenmesine göz yummuştur" dedi.

Kılıçdaroğlu'nun bu iddialarına İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'dan cevap geldi.

 

soylukılıçdaroğlu.jpg
Kılıçdaroğlu - Soylu polemiği uyuşturucu sorununu bir kez daha gündeme getirdi 

 

En tehlikeli narkotik maddeler arasında

Bu polemikle gündeme gelen metamfetamin, Emniyet Genel Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı'nın "2022 Türkiye Uyuşturucu Raporu"na konu oldu.

Raporda, "Metamfetamin; bağımlılık yapma potansiyeli yüksek olan Captagon, amfetamin ve ecstasynin de yer aldığı Amfetamin Tipi Uyarıcılar (ATS: Amphetamine Type Stimulants) sınıfında yer alan sentetik bir uyarıcıdır. Esrar ve opioidlerden sonra ATS'ler dünya genelinde en fazla kullanılan uyuşturuculardır. Yasa dışı uyuşturucu pazarlarında metamfetamin toz, kristal ve tablet formunda bulunmaktadır. Dünyanın birçok ülkesinde metamfetamin en tehlikeli narkotik maddeler arasında gösterilmektedir" yer aldı.

rapordanbölüm.jpg
Raporda metamfetaminin tüm Türkiye'ye yayıldığı kaydedildi / Görsel: 2022 Türkiye Uyuşturucu Raporu

 

Türkiye'de ilk defa 2009'da görüldü, 2019'da 81 ile yayıldı

Rapora göre Türkiye'de ilk defa 2009 yılında İstanbul'da İran kaynaklı bir yakalamada rastlanan metamfetamin, 2019'da gelindiğinde 81 ilin tamamına yayıldı.

"Önümüzdeki dönemin en büyük tehdidinin bu madde olacağı düşünülmektedir" denilen raporda, üretiminde ve sevkiyatında İran uyruklu şahısların öne çıktığına dikkat çekildi ve ayrıca Kuzey Irak'ta da bu maddenin üretildiği gizli laboratuvarların olduğunun tespit edildiği kaydedildi.

Uyuşturucudan ölüm nedenlerinde ilk sırada

Raporda 2021 yılında uyuşturucu maddeden kaynaklı ölümlerde 125'inin metamfetaminden kaynaklandığı belirtilirken, 76 ölümün eroin, 68'inin ise ecstasy kaynaklı olduğu belirtildi.

 

oran.PNG
2021 yılında ele geçirilen metemfetamin miktarı arttı / Görsel: 2022 Türkiye Uyuşturucu Raporu

 

3 yıl içinde yakalanan madde ve kişi sayısında büyük artış görüldü

Rakamlara bakıldığında da yakalanan metamfetamin miktarı ve satıcı sayında da ciddi artışlar gözlemleniyor.

2019'da bin 42 kilogram metamfetamin ele geçirilirken bu oran 2020'de 4 bin 162, 2021'de ise 5 bin 528 kilograma ulaştı.

Yine 2019'da 23 bin 19 metamfetamin olayı yaşanırken, 2020'de 34 bin 6, 2021'de 57 bin 897 olay gerçekleşti.

Bunlara paralel olarak yakalanan kişi sayıları da arttı. 2019'da 34 bin 445, 2020'de 49 bin 610, 2021'de ise 80 bin 112 kişi metamfetamin olaylarında şüpheli olarak yakalandı.

Görüldüğü gibi emniyetin raporu ve istatistikleri de ciddi bir sorun olduğunu doğruluyor.

Peki uyuşturucu sorunuyla yıllardan beri mücadele eden insanlar Kılıçdaroğlu ve Soylu'nun polemiğiyle gündeme gelen bu soruna nasıl bakıyor?

Gerçekten uyuşturucu sorunu kontrol edilebilir olmaktan çıktı mı yoksa önlemler yeterli mi? Nerelerde eksik var?

 

deryaşaşmaz.jpg
Derya Şaşmaz / Fotoğraf: Twitter

 

"Yakalamalara karşın bu kadar kolay bulunamaması gerekiyordu"

Kendisi de eski bir bağımlı olan ancak bu sorundan kurtulduktan sonra kurduğu dernek ile uyuşturucu sorunuyla mücadeleye başlayan AK Hayatlar Uyuşturucu ve Bağımlılıkla Mücadele Derneği Başkanı Derya Şaşmaz, metamfetaminin çok ciddi bir problem haline geldiğini söyledi. 

Şaşmaz'a göre yakalanan uyuşturucu miktarına bakıldığında Türkiye'de özellikle met sayısının azalmış olması gerekiyor. 

Bu zararlı maddenin bu kadar kolay bulunmaması gerektiğine dikkati çeken Şaşmaz, "Burada bir tezatlık var" yorumu yaptı. 

 

 

met.jpg
Uyuşturucuya karşı operasyonlar sürüyor / Fotoğraf: AA

 

"Met aldı başını gidiyor"

Sokaklarda "Met" ya da "Metin Amca" olarak adlandırılan metamfetaminin kullanımının 2017'den beri daha da arttığını kaydeden Şaşmaz, "Gerçekten de 10 yaşlarına kadar indi. Özellikle üstüne bastıra bastıra söylüyorum: Met aldı başını gidiyor. Aileler, çocuklar perişan halde. Arz ve talebin azaltılması noktasında çalışmalar yeterli değil. Rehabilitasyon ve tedavi noktasında yapılan çalışmalar da yeterli değil. AMATEM'ler yetersiz. Sadece iki tane merkez açtılar onlar kime çare olacak" diye konuştu.

 

bilalay.jpg
Bilal Ay / Fotoğraf: Twitter

 

"Hem Kılıçdaroğlu hem Soylu'nun bakış açısını yanlış buluyoruz"

Uyuşturucu bağımlılığının önlenmesi noktasında çalışmalar yapan Temiz Toplum Derneği Genel Başkanı Bilal Ay ise önce sorumuz üzerine Kılıçdaroğlu ve Soylu arasındaki polemiğine dair şunları söyledi:

İktidar tarafından bakarsanız başarılı bir çalışma, muhalefet açısından bakarsanız fiyasko var. Biz iki bakış açısını da yanlış görüyoruz. Sorun yeni değil. Geçmişten beri sürüyor. Bu noktada 'kolluk güçleri üzerine düşeni yapmıyor' diyemeyiz. Onu derseniz Soylu çıkar, 'Bak şu kadar adam ve madde yakaladık' der. Diğer taraftan Süleyman Soylu çıkar derse ki 'Başarılıyız' o zaman da bu kadar uyuşturucu bağımlısı neden var? Aileler neden sıkıntı yaşıyor? Bağcılar'daki olaya neden tanıklık ettik? Dolayısıyla bir sorun var. Problemin azalmadığını görüyoruz.

 

amatem.jpg
Bağımlılık tedavi merkezleri AMATEM'lerin yeterli sayıda olmadığı öne sürülüyor 

 

"Tedavi merkezlerinin niteliği ve niceliği noktasında eksikler var"

Uyuşturucu sorunun azalması için atılan adımlarda eksiklik olduğunu öne süren Ay, "Sadece arzla mücadele edilerek netice elde edilemez. Taleple de mücadele edilmesi lazım. Herkesin mücadeleye katılması gerekir. Bu adım atılmış değil. Bir kere önleyici tedbirler ilgili gerekli tam manasıyla yapılmıyor herkes bu noktada eksik. Tedavi merkezlerinin hem niceliği hem niteliği noktasında eksik var. Bunların hiçbiri konuşulmuyor" diye konuştu.

 

bağcılar.jpg
Bağcılar'da madde bağımlısı bir kişinin annesinin öldürüp kestiği başını aşağı atması infiale neden olmuştu

 

"Bağcılar'daki olay sonra 2 milyon madde bağımlısı ailesinde korku oluşturdu"

Ay şöyle devam etti: 

Bir şekilde Kılıçdaroğlu'nun ifadesiyle mesele bu yönüyle gündeme geldi. Önce devletin hedef gösterilmesi doğru değil gerçekten gönül vermiş insanların hevesi kırılıyor. Ama 3 haftadır sürekli söyledik. Bağcılar'da 3 yıl önce annesine övgü mesajları atan çocuk annesinin kafasını kesip balkondan aşağı attı. Bu durum 2 milyona yakın bağımlı ailesinde korku oluşturdu. 'Yarın bizim çocuğumuz bu noktaya gelir mi, bu annenin yaşadıklarını yaşar mıyız' diye endişe yaşamaya başladı insanlar.

"Tedavi yönteminde değişiklik lazım"

Bunların konuşulması gerekirken sorunun tarafların horoz dövüşüyle gündeme geldiğini vurgulayan Ay, "Biz iki tarafa da katılmıyoruz. Tam tersi problemin çözümüyle ilgili adım atılması gerektiğini düşünüyoruz. Tedavi yönteminde değişiklik lazım. Tedavinin sonradan devam edilmesi lazım. Rehabilitasyon süreci şart" dedi

 

 

bağımlılık.jpg
Uyuşturucu dünya genelinde bir sorun / Fotoğraf: AFP

 

"Satıcılar da rehabilite edilmeli"

Torbacı olarak bilinen uyuşturucu satıcılarıyla ilgili de ıslah çalışmasının gerektiğini söyleyen Ay, "Yakaladınız cezaevinde koydunuz, daha büyük bir satıcı olarak çıkıyor. 3 sene önce önerdiğimiz yöntemi Japonya uygulamaya başladı. Ceza alanlar cezaların bir bölümünü psikologların, sosyologların belirlediği sürede oluşturulacak rehabilite ve tevkif evlerinde yine toplumdan izole ama yine ıslah çalışmasına muhatap olarak devam ettirmeli. Bu da yapılmadı" değerlendirmesinde bulundu. 

"Torbacılık kalkmaya başladı, satışlarda başta internet olmak üzere farklı yöntemler gelişti"

Kolluk kuvvetlerinin gerek okul önlerinde gerekse başka alanlarda çalışmalar yaptığını söyleyen Ay, sözlerini şöyle tamamladı:

Ama uyuşturucu satıcıları farklı iletişim yöntemleri geliştiriyorlar. Torbacı diye kavram kalkmaya başladı. Sokakta torbacı görmüyorsun. Farklı yöntemler kullanıyorlar gençlerimiz uyuşturucuya ulaşmak için. İnternetten, çok bilinen alışveriş sitelerinde farklı kodlarla siparişler veriyorlar. Sizin de mücadele yönteminizi değiştirmeniz lazım. Ama bu noktada yine dostlar alışverişte görsün mantığıyla bir karşılıklı kavga gürültüye şahitlik ediyoruz. Ama canı yanan anneler halen yüreklerinin sızısıyla uykuya dalmak zorundalar. Bunlarla ilgili atılan adımlar yok.

 

leylayağanoğlu.jpg
Leyla Yağanoğlu / Fotoğraf: Milliyet

 

"Uyuşturucu bağımlılığı bir ömür boyu süren rahatsızlık"

Kendisi de bir bağımlı annesi olan Uyuşturucu ile Mücadele Derneği (UMDER) Başkanı Leyla Yağanoğlu da 2008'den beri bu sorunla mücadele ettiğini hatırlattı.

Yağanoğlu, "Uyuşturucuyla mücadele öyle 2-3 günlük konu değil. Oğlum 5 yıl kullanmadı. Devletten gerektiği zaman gerekli yardımları gördük ancak madde bağımlılığı AMATEM'e yatırdık bitti denilecek bir rahatsızlık değil. Uyuşturucu bağımlılığı bir ömür boyu süren rahatsızlık. Buna göre tedavi yöntemleri geliştirilmeli" çağrısını yaptı.

Yağanoğlu, devletin ve İçişleri Bakanı Soylu'nun uyuşturucuya karşı mücadele ettiğini belirterek, sokaklarda metamfetamin kullanımının 10 yaşına kadar indiği iddialarıyla ilgili olarak kendisinin bu yönde bir tanıklığının olmadığını kaydetti.

 

operasyon.jpg
Uyuşturucu sorununun da operasyonlarının da en çok yaşandığı illerin başında İstanbul geliyor / Fotoğraf: AA

 

İstanbul'daki uyuşturucu araştırmasına katılanların yüzde 64,5'i bağımlılığı çevresinde ciddi sorun olarak niteledi

Son olarak İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin (İBB) İstanbul Planlama Ajansı'nın (İPA) 2021 Temmuz'unda duyurdukları "İstanbul'da Madde Bağımlılığı Raporu"nda bahsetmekte fayda var. 

Araştırma 14-25 Haziran 2021 arasında 12-25 arası çocukları olan 411 hane ile görüşülerek yapıldı.

Ankete katılanların yüzde 52,6'sı erkek, yüzde 47,4'ü kadın.

Katılımcıların yüzde 64,5 yaşadığı çevrede uyuşturucu madde bağımlılığının önemli bir sorun olduğunu söylerken yüzde 28,2'si problem olmadığı görüşünü dile getirdi.

Yoksulları daha çok etkileyen bir soruna dönüştü

Uyuşturucu geçmişte zenginlerin sorunu olarak bilinirken günümüzde yoksulları da etkileyen bir sorun.

Ankete göre sosyoekonomik durumu kötü olan katılımcıların yüzde 70'i, yüksek sosyoekonomik seviyede olanların yüzde 48,4'ü çevrelerinde uyuşturucu bağımlılığının ciddi bir sorun olduğunu söyledi.

Katılımcıların yüzde 27,2’si çevresinde uyuşturucu bağımlılığının yaygın görüldüğünü söylerken 24,8'i az görüldüğünü, 15,6'sı bilgisinin olmadığı yüzde 32,4'ü çevrelerinde madde bağımlısı olmadığı görüşünde. 

Sosyoekonomik durumu kötü olanların yüzde 15'i, iyi olanların ise 3,6'sı çevrelerinde madde bağımlısı olduğunu belirtti.

Yüzde 84'ü İstanbul'da uyuşturucuya erişimin kolay olduğu iddiasında

Katılımcıların yüzde 94,6'sı İstanbul'da yüzde 92'si Türkiye'de madde bağımlılığının ciddi bir sorun olduğunu söylerken, yüzde 95,1 madde bağımlılarının toplum güvenliğini tehdit ettiği vurguladı.

Katılımcıların yüzde 84'ü İstanbul'da uyuşturucuya kolayca erişilebildiğini düşünürken, 3,9'u kolay elde edilemediğini, 11,9'u bu konuda bilgisi olmadığı beyan etti.

 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU