- Allah, seni temiz olarak yaratmıştır. Dikkat et, toprağa kirli olarak girme.
- Eğer aklın var ise, beynini böcekler yemeden mezara tedarikli git, kötülük yapmaktan uzak dur.
- Kimsenin ölümüne sevinme, sıra sana da gelecek.
Bu ikazlardan sonra deriz ki; siyaset millete hizmet için yapılmalıdır. Asla millete kötülük için yapılmamalıdır.
Milletin manevi değerlerini hiçe sayarak, LGBT+ adıyla bilinen ve milletin tüm değerlerini alt-üst etmeye çalışanlara, siyaseten de olsa, sahip çıkılmamalıdır.
İyi hizmet yapanlar daima hayırla anılır, kötü hizmet edenler de lanetle anılır.
Zira: "Kötülüklerin açığına da, gizlisine de yaklaşmayın" (En'âm/151) buyrulmaktadır.
İyilik yapan, hayırlı iş işleyen kendi lehlerine, kötülük yapanlar da kendi aleyhlerine yapmış olurlar.
Siyasette kötülük, milletin tamamına şamildir. Onun için manevi mesuliyeti ziyade olur. Kötülerin tövbesi de kabul edilmez.
Zira kul hakkı tövbe ile ortadan kalkmaz. Onun için devletin imkânlarını çalanların, sömürenlerin, örf ve adetlere, inançlarımıza zarar verenlerin akıbetleri elbette korkunç olacaktır.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Siyaset adına haklı olana hakkını vermemek, ehliyetlisi varken partidaşlık anlayışı ile ehliyetsizlere imkân tanımak, devletin bekasına yapılabilecek en büyük kötülüktür.
Bu nevi siyasetçiler de, maalesef her daim kötülüğün tuzağına düşer. Bir daha elini, kolunu kötülük yapmaktan geri çekemez.
Kötülük yapanlardan da hayırlı hizmet beklemek akıl dışıdır. Çünkü kötülük yapanlar salim düşünemez. Daima sıkıntılıdır.
Sirke balı nasıl bozarsa, kötü huylarda kişinin maneviyatını bozar. Derler ki; varsın başkaları kötülük yapsın, sen asla yapma.
Ama bunu günümüz siyasilerinin kahır ekseriyetine anlatmak son derece zordur.
Bugüne kadar;
Ne ettik, ne gördük şu fani dünyada
Kötülükten gayrı.(Orhan Veli)
Millet olarak kötülüklerle hemhal olmuş durumdayız. Kötülüğün içine kolay girilir ama çıkması son derece zordur.
Ne var ki insanlar kötülüğe yığın yığın akın etmektedir. Siyasilerin ve meslek erbabının icraatları ile incittikleri insanları, yabana atması, onları mühimsememesi son derece ayıptır.
Çünkü dünya etme bulma dünyasıdır. Kötülük yapan, çok daha kötüsünü bulur, nefes alamaz.
Ömer Hayyam der ki;
ayat doğru yolda olunca, ölüm korkusu yoktur, bizi ölümden yıldıran tek şey, hayatın kötülükler içinde geçmesidir.
Onun için kötülük yapanlar, pişman olsa da, nadim olsa da, vebalin ağırlığından kurtulamaz.
Meydan meydan dolaşıp, konuşmalar yaparak, vebalden kurtulmak asla mümkün değildir.
Çünkü kötülük hak ihlalidir.
Yesârî der ki:
Kim ne ederse gelir başına
Herkes ettiğin çeker demişler
Bizim millet olarak, kötüleri telin, iyileri de takdir etmedikçe, istenilen sosyal ve siyasal düzene ulaşmamız, son derece zordur.
Kötü işler yapan siyasilere ‘iyi gidiyorsun, onun için seni desteklemeye devam edeceğiz' diyen her kişi, zulmü ve kötülüğü alkışlamış olur.
İnsanlarımızın birçoğu kötülük yapanların peşine takılmış, gitmektedir.
Bundan dolayı da iç barışa asla ulaşılamamaktadır. Dericiye sorsanız, dünyada fena koku yoktur der.
Günümüzde, her konu olduğu gibi, siyasetimiz de maalesef kokmuş durumdadır.
Zira iktidar ve muhalefet arasında devamlı yapılan çekişmeler, birbirlerine karşı yaptıkları ithamlar, yenilir yutulur cinsten değildir.
Buna rağmen, hâlâ bazı mankurt kafalıların onlara iltifat etmeleri, anlaşılır iş değildir. Köroğlu der ki:
Yine ben bir öğüt aldım pîrimden
İyilik ettiğinden sakın kendini
Ülke için yapılanların hepsini hayra yormak, aklın alacağı iş değildir.
Çünkü insan nefsinin esiri olduğu zaman, kötülükten kendisini kurtaramaz.
Zulüm yapmayı kendisine hak görür. Haramı hamuduyla yutar. Kötülüğünü de artırmaya devam eder.
Yesârî der ki:
İyi iyilik, kötü kötülük eder,
Köpek kapar, katır teper demişler
Sonuç olarak;
- Kurtuluşumuz iyilerle beraber olmakla mümkündür.
- Kötü idarecilerden, siyasetçilerden hayırlı hizmet beklemek saf dilliktir.
- Kötülüğün her çeşidine karşı millet uyanık olmalı, kötülere asla geçit verilmemelidir.
- Her konuda yalan konuşarak siyaset yapanlardan mutlaka uzak durulmalı ki, selamet ve saadete ulaşılabilsin.
- Kötülükler birer iptila (tutku) gibidir, eskidikçe terki ve ıslahı güçtür. (Ali Fuat Başgil)
Kalın selametle.
*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
© The Independentturkish