Öldürmeyen darbe güçlendirir mi?

Prof. Dr. Mustafa Çevik Independent Türkçe için yazdı

Görsel: Jan Canty/Unsplash

Nietzsche'nin meşhur aforizması "Seni öldürmeyen şey güçlendirir", genellikle bireylerin karşılaştıkları zorluklardan daha dayanıklı ve güçlenerek çıkacağını savunan bir direnç ilkesi olarak kabul edilir.

Bu söz bir "dayanıklılık mottosu" olarak sosyal medyada sıkça kullanılır.

Ancak bu kural her durumda geçerli midir?

Dikkat etmekte yarar var.

Gerçekten her zorluk bizi daha güçlü hale getirir mi?

Yoksa bu sürecin belirleyicisi olayları anlamlandırma biçimimiz midir?

Daha açık ifadeyle, her darbe insanı daha güçlü yapar mı?

Yoksa güçlendiren şey darbenin kendisi değil, ona yüklenen anlam mıdır?

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Travmaların insan psikolojisi üzerindeki etkileri karmaşıktır.

Kimileri için travmatik bir olay bir dönüşüm fırsatına dönüşebilirken, kimileri için aynı olay yıkıcı bir sürecin tetikleyicisi olabilir.

Buradaki temel ayrım, kişinin yaşadığı olaya yüklediği anlam ve o olayı nasıl yorumladığıdır.

Stoacı filozof Epiktetos, insanın yaşadığı olaylardan değil, o olaylara dair geliştirdiği yargılardan etkilendiğini söyler.

Yani bizi güçlendiren ya da zayıflatan şey, yaşadıklarımız değil, onları yorumlama ve anlamlandırma biçimimizdir.

O halde yaşadıklarımızı ve maruz kaldığımız "darbeleri" doğru yorumlamak ve anlamlandırmak gerekir. 

Ancak burada kritik bir nokta var:

Olayları doğru okumak ve anlamlandırmak doğuştan getirilen bir beceri değildir.

Bu, geliştirilebilir bir doğru düşünme becerisidir.

Eleştirel ve analitik düşünme yetisi, bireyin yaşadığı travmaları anlamlandırma biçimini belirleyen temel unsurlardandır.

Felsefi danışmanlık, bireylerin yaşadıkları olaylara felsefi bir perspektiften bakmalarını sağlayarak, onların eleştirel düşünme, mantıksal analiz ve anlam yaratma becerilerini geliştirir.

Bir başka deyişle, bizi güçlendiren, yalnızca maruz kaldığımız darbeler değil, o darbeleri anlamlandırma yeteneğimizdir ve bu yetenek öğrenilebilir bir şeydir.


Travma sonrası büyüme doğru büşünme becerisiyle mümkündür

Psikoloji literatüründe bu süreç travma sonrası büyümek kavramıyla açıklanır.

Yaşanan travmalar bazı bireyleri büyük bir kırılma noktasına sürüklerken, bazılarının daha bilinçli ve dirençli hale gelmesini sağlar.

Ancak bu büyük çoğunlukla kendiliğinden gerçekleşmez.

Bireyin zorluklar karşısında direnç kazanması ve olayları yeniden çerçevelendirmesi bilinçli bir çaba ve doğru düşünme becerisine dayanır.

Felsefi danışmanlık, bireyin yaşadığı olayları yeniden değerlendirmesine yardımcı olur.


Platon'un Mağara Alegorisi'ni düşünelim:

Mağara içinde yaşayan insanlar, yalnızca gölgelerle yetinirken, felsefi sorgulamayla dış dünyaya çıkan kişi gerçek bilgiye ulaşabilir.

Aynı şekilde, bireyin yaşadığı travmalar da onun dünyayı algılayışını sınırlandıran bir mağara gibidir.

Fakat eleştirel düşünme becerisi geliştirilirse, birey bu mağaradan çıkabilir ve yaşadıklarına farklı bir perspektiften bakabilir.
 


O halde şu soruyu sormak gerekir:

Başımıza gelen olaylara nasıl anlamlar yüklüyoruz?

Nietzsche'nin ve Epiktetos'un düşüncelerini birleştirerek şunu söyleyebiliriz:

Bizi yaşadıklarımız hasta etmez ya da güçlendirmez; onları nasıl yorumladığımız ve anlamlandırdığımız belirleyicidir.

Yaşanan her felaketin otomatik olarak güçlendirdiğini düşünmek yanıltıcıdır.

Bazı olaylar bireyi derinden sarsabilir ve kalıcı travmalara neden olabilir.

Ancak olayları doğru yorumlama becerisi geliştirildiğinde, birey yaşadıklarından ders çıkarabilir, direnç kazanabilir ve gerçekten güçlenebilir.

Felsefi danışmanlığın sunduğu eleştirel ve analitik düşünme becerileri bireyin hayatına yeni bir perspektif kazandırabilir.

Sadece yaşadıklarımıza değil, kendimize ve dünyaya dair düşüncelerimize de eleştirel bir gözle bakmak, gerçek anlamda güçlenmenin anahtarı olabilir.

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir. 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU