Şara ve İsrail arasında Dürziler

"Şara başladığı işi tamamlamalı ve herkes ile güven inşa etmeli"

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara, Süveyda Bölge Valisi Mustafa El Bakur ve önde gelen Dürzi liderlerle Şam'da bir araya geldi, 11 Mart 2025 / Fotoğraf: SANA

Tarihsel olarak Humeyni'nin İran'ı da, Saddam'ın Irak'ı da İsrail ile askeri iş birliği yaptı.

Lübnan Şiileri İsrail güçlerini memnuniyetle karşılayıp üstlerine pirinç ve çiçek serpti, Lahad'ın Hristiyanları da onlardan yardım istediler.

Bölgesel çatışmalar konusunda uzman olan İsrail, bugün Suriye'deki Dürzilere yardım teklifinde bulunarak onları isyana teşvik ediyor.

Dürziler bunu kabul edecek mi?

Peki, Şara buna sessiz kalacak mı?

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

İsrail, Şam'ı hedef alıyor; halbuki Ahmed eş-Şara hükümeti daha baştan itibaren İsrail ile düşman olmak istemediğini açıklamıştı ve Tahran ile Hizbullah'a düşmanlıkta onunla ortak.

İsrail, yeni Suriye rejiminin kendisine yönelik gerçek niyetlerinden şüphe ediyor olabilir; şüphelerinin temelinde de rejimin aşırı dinci-politik kökenleri yatıyor.

Ancak İsrail'in bir nedeni daha var; Ekim 2023 saldırılarının ardından farklı bir strateji izliyor.

Geçmişte kalıcı askeri üstünlükle yetiniyor, maruz kalabileceği her türlü saldırı ve küçük kayıplarla başa çıkıyordu.

Hamas'ın İsrail'e verdirdiği en büyük kayıp, 2014 yılında 50 gün süren çatışmalarda 73 kişinin öldürülmesiydi.

Hamas, Ekim 2023'te ise tek bir günde büyük bir operasyon gerçekleştirerek binin üzerinde İsrailliyi öldürdü.

Saldırı, İsrail'i sadece askeri üstünlükle caydırma anlayışıyla yetinmeyerek yeni bir savunma stratejisi benimsemeye yöneltti.  

İsrail, coğrafi çevresinde kendisini tehdit eden güçlerin varlığına artık izin vermeyeceğini açıkladı.

Bu nedenle öncelikle Hamas ve Hizbullah'ın liderliğini ve askeri kapasitesini ortadan kaldırdı, Esad rejiminin devrilmesine sebep oldu.

Daha sonra sınırda, Gazze Şeridi'nde, Güney Lübnan'da ve Golan Tepeleri'nde üç geniş tampon bölge inşa etmeye başladı.

Şimdi de Suriye'de, özellikle Dürzilerin çoğunlukta olduğu Süveyda bölgesi ile Alevilerin çoğunlukta olduğu kıyı şeridindeki bölgelerdeki gerginlikleri kullanarak savunma ittifakları kurmaya çalışıyor gibi görünüyor.

Yeni gelişmeleri Dürzileri veya Alevileri suçlayarak basitleştirmeye kalkan herkes yanılıyor.

Bunlar Şam'a sadık radikal seslerden dolayı endişeli bölgeler ve Esad rejiminin kalıntıları, İran ve Hizbullah burada aktifler ve Şam'a yönelik korkuyu körüklüyorlar.

İsrail ile etnik ilişkinin özgüllüğü açısından, İsrail içinde Dürzi Müslümanlar tıpkı Sünni Müslümanlar gibi, İbrani devletinin bir parçasıdır, kimliğini taşımakta ve toplumuna katılmaktadır.

Bir diğer yanlış anlaşılma ise İsrail'in Suriye'deki Dürzi bölgelerini ilhak etmek istediği iddiasıdır; çünkü 700 bin Dürzi'yi ilhak etmek, Yahudi devleti içindeki hassas demografik dengeyi tehdit edecektir.

Daha muhtemel olan İsrail'in, Şam'dan bağımsız özerk bir Dürzi bölgesi fikrini desteklemek için yoğun çaba sarf ettiğidir, bu kendi güvenlik kuşağını güçlendirecektir.

Bu durum, hem baba hem de oğul Esad ile varılan güvenlik anlaşmalarının eksikliğini kısmen telafi edecektir.

Nitekim bu anlaşmalar sayesinde Suriye-İsrail cephesi, Ürdün ve Mısır cephelerinden daha barış içinde yaşadı.

Şara'nın muhalifleri, onun rejimini devirmenin ne kadar zor olduğunun farkında olduklarından, onlar için alternatif, İsraillilerle çatışma ortamı yaratmaktır.

Bu durum Şam'ı, daha önce iki Esad'ın yaptığı gibi, İbrani devletiyle anlaşmaya varmaya veya sorunlu bölgelere daha fazla taviz vererek uzlaşmaya zorlayacaktır.

Üçüncü bir seçenek yok.
 


Fitnelerin ve huzursuzluğun bastırılması için Şara rejiminin ulus-devlet kavramını pratiğe dökmeye ihtiyacı olacak.

Geçiş anayasasının boşluklarla dolu olduğunu düşünüyorum, ancak ona alternatif olabilecek hiçbir şey tüm talep ve beklentileri karşılamayacaktır.

Şara, Şam'da geçici bir ziyaretçi değil, Şam'daki otoritesini ve varlığını sağlamlaştırmak istiyor.

Burada soru şu:

Uzlaşmayı sağlayıp vadettiği milli devleti kurabilecek mi?

Ondan önce iki Esad da bugün Şara'nın yaptığını denediler.

Cumhurbaşkanının Müslüman olduğunu söyleyen ve fıkhı anayasanın kaynağı olarak tanımlayan bir anayasa taslağı hazırladılar.

Haddam, Talas ve Şara gibi Sünni yoldaşlara birçok önemli pozisyon verdiler.

Ancak bu dekor gerçek bir devlet inşa edemedi ve Suriyelilerin sadakatini kazanamadı, Aleviler bile Beşşar'a karşı ayaklandılar.

Şara başladığı işi tamamlamalı ve herkes ile güven inşa etmeli.


Uluslararası talepler de var;

Tüm Suriyelileri kapsayan, yabancı milislerden arındırılmış sivil bir devlet bunlardan biri.

Güvenlik Konseyi'nin beş daimi üyesi de bunun üzerinde anlaştılar ki nadiren anlaşırlar.

Suriye örneğinde arzulanan ulus-devlet ne İdlib'deki küçük emirlik, ne de Heyet Tahrir el-Şam'dan silah arkadaşlarına özel bir hükümettir.

Suriye devriminin aktörlerinin sosyal medya hesapları tarafından yönlendirilen bir hükümet de olmamalıdır.

Bu aktörler, eski rejimle bağlantılı olduklarını veya onunla iş birliği yaptığını düşündükleri kişileri ayrıştırmakta ve dışlamakta ısrar ediyorlar.

Bunlar Suriye'nin geleceğine geçmişten bakıyorlar, Şam ise bazıları henüz patlamamış olan çok daha ciddi sorunlarla karşı karşıya.

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir. 

Şarku'l Avsat

DAHA FAZLA HABER OKU