Bu yıl 15-23 Nisan tarihleri arasındaki Hamursuz Bayramı'nda tüm dünyadaki Yahudi toplumlarında bundan üç bin yıl önce -günümüzde hala Yahudilerin yaşadığı- Mısır'da, atalarımızın başından geçmiş tarihi bir olay kutlanacak.
Bu aynı zamanda, Ortadoğu'daki zengin Yahudi tarihinin hem geçmişinden bir örnek, hem de bu bölgede halen yaşamakta olan mevcut Yahudi toplumlarının umut dolu geleceğidir.
Uygarlıkların beşiği olarak kabul edilen bu bölge, Yahudi halkının da beşiğiydi. Hem Yahudilerin, hem de Hıristiyanların ve Müslümanların atası olarak kabul edilen Hazreti İbrahim, günümüz Irak toplarında yer alan Ur şehrinde doğmuş ve bugünkü Türkiye'de yer alan Harran'da yetişmiştir.
Halkımız, Firavunun köleliği altında yaşadıkları Mısır'da bir millet halline gelmişlerdir. Geçtiğimiz günlerde kutladığımız Purim, bugün İran topraklarında yer alan tarihi Pers İmparatorluğu'nun Şuşan şehrindeki mucizevi kurtuluşumuzu bize hatırlatır ve Hanuka Bayramı'nda, bugünkü Suriye ve Türkiye topraklarının bir bölümünde hüküm süren Grek Ptolemilerden kurtuluşumuzu kutlarız.
Ve bu tarihi bağlar Ortadoğu'dan dünyanın başka bölgelerine göç etmiş Yahudi toplumlarının derin benliklerinde hala yer alırlar.
Birkaç hafta önce Adıyaman'da, Suryani Metropoliti Ğriğoriyos Melki Ürek'le tanıştım. Onunla, ikimizin de çocukluk yıllarında öğrenip konuştuğu Aramice (veya Suryanice) sohbet ettik.
Bugün anadili Aramice veya Suryanice olan kişilerin sayısı oldukça az olsa da Suryani rahiplerinin ve Yeşiva'da öğrenim görüp bin yıldır Talmud'u yazıldığı dilde okuyup öğrenen eden haham adayı genç Yahudilerinin aşina olduğu bir dildir.
İmparatorluklar ve hükümdarlar, gelmişler ve geçmişlerdir ama bir şey her zaman sabit kalmıştır; Ortadoğu'nun farklı yerlerindeki Yahudi toplumları. Kimi zaman yükselişe, kimi zaman düşüşe geçmiş olsalar da bu toplumlar hep var olagelmişlerdir.
Her geçen yıl büyümekte olan İslam Ülkelerindeki Hahamlar İttifakı (ARIS) bu durumun en iyi tanığıdır. ARIS üyesi bizler, Ortadoğu'da ve genel olarak İslam dünyasında onlarca şehirde yaşamakta olan binlerce Yahudi'yi temsil etmektedir.
Bünyemizdeki bazı toplumların kökleri Tevrat'ın yazıldığı ve Pesah, Purim ve Hanuka'da bahsi geçen krallar ve vezirlerin var olduğu dönemlere kadar uzanmaktadır. Ve o günden bu güne kadar bu bölgelerdeki Yahudi toplumları varlıklarını sürdürmektedirler.
Bu yıl Hamursuz (Pesah) Bayramı, Türkiye, Mısır, İran'da ve Ortadoğu'nun birçok ülkesinde kutlanacaktır. Pesah Agadası kısa bir süre önce Rav Elchanan Poupko tarafından Arapçaya çevrildi.
Yahudi yaşamı Ortadoğu'daki köklerinden oldukça uzaklara kadar yayılmışsa bile bu kadim toplumları hiçbir zaman terk etmemiştir.
Ve bugün, Avrupa'nın II. Dünya Savaşı'ndan beri yaşadığı en hızlı büyüyen mülteci krizinde binlerce Yahudi evlerini ve varlıklarını yitirirlerken, bizim Yahudi toplumlarımız ihtiyaçlıları ağırlayabilecek durumda oldukları için minnettardırlar.
Bugün dünyadaki tüm ülkelerden daha fazla mülteciye kucak açmış olan ülkem Türkiye Cumhuriyeti, 60 bine yakın Ukraynalıyı ağırlamaktadır ve Yahudi toplumumuz da ihtiyaçlı olanların yiyecek ve barınma ihtiyaçlarının karşılanması için seferber olmuştur.
Pesah'ın gerçek ruhuna uygun olarak "İhtiyaçlı olan herkes Seder'e (Hamursuz Bayramı Sofrası) katılsınlar" diyeceğiz -Pesah litürjisi ve usulleri açıkça bunu beyan eder çünkü- ve ülkelerindeki kargaşalardan ve savaşlardan kaçmış olan binlerce mülteci her şeye rağmen Türkiye'de anlam, ilham ve umut dolu bir Pesah bayramının keyfini yaşayacaklardır.
Türkiye topraklarındaki Yahudi toplumunun bin yılı aşkın tarihinde defalarca yaptığı gibi, bizler bir kere daha Yahudi mültecileri ağırlıyor olacağız.
Tabii ki bu sıcak ağırlamaları yalnızca mülteciler ve Yahudilerle sınırlamıyoruz. Hem Türkçede hem de Yahudi takviminde yer alan ve ilkbaharın müjdecisi olan nisan/nissan ayının etimolojik kökü Sümer, Akat, Babil kültürlerinden gelmekte olup Sümer dilinde "ilk mahsul" anlamına gelmektedir.
Bu yıl İbrani takviminin nissan ayı İslami ramazan ayına denk gelmektedir. Bizler Seder'e otururken, paylaşma ve davet geleneği içeren iftar sofralarında komşularımızın birçoğu oruçlarını açacaklardır.
Ve her yıl yaptığımız; ARIS'in temsil ettiği toplumlar ihtiyaçlı Müslüman komşularına gıda paketleri göndermek üzere insani bir yardım gayretini organize etmektedirler.
Nijerya'daki Yahudi toplumu, New York merkezli Etnik Anlayış Vakfı (FFEU) ve başka kurumların işbirliğiyle ülkede yaşayan ihtiyaçlı kişilere yüzbinlerce gıda paketi dağıtmıştır.
Benzer dağıtımlar Fas ve birkaç ülkede daha gerçekleştirilmekte olup Türkiye ve Birleşik Arap Emirlikleri'ndeki Yahudi toplumları ise geleneksel iftar yemekleri düzenlemektedirler.
Bu ve benzeri etkinlikler Yahudi toplumlarının yaşadıkları ülkelerin ayrılmaz parçaları olduklarını ortaya koymaktadır.
Değerli çok az şeyin sabit kaldığı bir dünyada Ortadoğu'daki Yahudi yaşamı binlerce yıldır varlığını sürdürmektedir - Pesah'ın hikâyesinin yazıldığı zamandan günümüze dek…
*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
© The Independentturkish