Karayip Baharı: Sıra Jamaika'da

Hüsamettin Aslan Independent Türkçe için yazdı

Kolaj: Independent Türkçe

Jamaika Başbakanı Andrew Holness, İngiltere Prensi William ve eşi Kate Middleton'a ülkesinin "bağımsız" olmak istediğini söyledi.

İngiliz prens ve eşi, dört ay önce Barbados'ta cumhuriyetin ilan edilmesi gibi bir durumun Karayipler de emsal teşkil etmemesi için Jamaika, Belize ve Bahamalar da ön alma turuna çıktı.
 

Cambridge Dükü ve Düşesi, Kraliçe II. Elizabeth'in taç giyme töreninin 70. yıldönümüne denk gelen bir Karayip turunda  Toby Melville-Reuters.JPG
Cambridge Dükü ve Düşesi, Kraliçe II. Elizabeth'in taç giyme töreninin 70. yıldönümünde Karayip turunda / Fotoğraf: Reuters

 

Kraliyet çifti, Kraliçe Elizabeth'in tahttaki 70. yılına denk gelen haftada, eski İngiliz sömürgesi olan Jamaika'yı ziyaret etti. Ancak Prens William, İngiliz İmparatorluğu'nun Jamaika'da bıraktığı mirası kamuoyunda sorgulanmasıyla karşı karşıya kaldı.

Karayip ülkelerinde birçok kişi kraliyet yönetimlerine karşı sıcak duygular beslese de, özellikle genç nesil arasında ve 2020'de Black Lives Matter protestoları Jamaika'nın İngiltere yönetimiyle ilişkisi hakkındaki tartışmaları yeniden alevlendirdi.

Cambridge Dükü ve Düşesi'nin tartışmalı Karayip turu sona ererken William, İngiltere'nin Jamaika, Belize ve Bahamaların İngiliz monarşisinden ayrılma kararını "gurur ve saygıyla" destekleyeceğini açıkladı. Ancak William ve Kate, şimdiye kadar tartışma hakkında yorum yapmadı.

Kraliyet çiftinin ziyareti devam ettiği sırada Jamaika'da Cumhuriyet yanlısı gösteri yapan protestocular, sadece tam bağımsız cumhuriyet talebi değil; aynı zamanda Birleşik Krallık'ı kölelik için tazminat ödemeye çağırıyorlar.
 

Jamaika Başbakanı Andrew Holness (solda), Cambridge Dükü'ne İngiltere ile Jamaika arasında çözülmemiş sorunlar olduğunu söyledi Reuters.JPG
Jamaika Başbakanı Andrew Holness (solda), Cambridge Dükü'ne İngiltere ile Jamaika arasında çözülmemiş sorunlar olduğunu söyledi / Fotoğraf: Reuters

 

Barbados'un bağımsızlığı, Karayiplerde domino etkisi yapabilir

Bir başka Karayip ülkesi Barbados'ta, geçen yıl cumhuriyet ilan edildi. Seçilmişler, artık kraliçeye bağlılık sözü vermiyor.

Karayip adası, İngiliz hükümdarını devlet başkanı olarak kaldırdı, ancak Milletler Topluluğu'nun bir üyesi olmaya devam edecek.

Barbados, 30 Kasım 1966'da Birleşik Krallık'tan bağımsızlığını ilan etti. Ancak bu yıla kadar protokol açısından devlet başkanı II. Elizabeth'in statüsünü korudu.

300 bin kişilik ülke, Kraliçeyi görevinden alarak İngiliz sömürgeciliğinin kurumsallaşmış son kalıntılarından birini üzerinden atmış ve resmen dünyanın en yeni cumhuriyeti olmuştur.

Barbados liderleri artık taca bağlılık yemini etmese de, 54 eski İngiliz kolonisinden oluşan Milletler Topluluğu'nun bir parçası olmaya devam ediyor.  

2020 yılındaki Black Lives Matter protestoları Barbados'un sömürge yönetimiyle ilişkisini yeniden gözden geçirmeye neden oldu.

Bazı tarihçiler, Barbados'un aldığı bu tarihi kararının, Kraliçenin kalan 15 krallığını da aynı şeyi yapmaya sevk edeceğini öne sürüyor.

Ancak İngilizlerin "kontrollü bir cumhuriyet" dalgasına müsaade ettiği yönünde güçlü analizlerde yapılıyor.

Kraliçe Elizabeth'in en büyük oğlu, tahtın varisi Prens Charles, Barbados'taki bağımsızlık töreninde, Afrika'dan Karayipler'e insan ticaretinin yapıldığı Britanya'nın sömürge geçmişine atıfta bulunan bir konuşma yapmıştı:

Geçmişimizin en karanlık günlerinden ve tarihimizi sonsuza dek lekeleyen köleliğin korkunç vahşetinden bu adanın insanları yollarını olağanüstü bir metanetle çizdi.


Ayrıca Prens Charles, "Özgürlük, özyönetim ve bağımsızlık sizin yol noktalarınızdı. Özgürlük, adalet ve kendi kaderini tayin etme kılavuzlarınız oldu" dedi.

Barbados Başbakanı Mottley, ülkenin parlamentosu ve yürütme organının kararlarının artık "burada doğmamış, burada yaşamayan ve burada yaşayanların günlük gerçeklerini takdir etmeyen kişiler tarafından onaylanmaması gerektiğini" söyledi.

Barbados için önemli bir değişiklik de artık büyükelçilerin ve diplomatların atanmasında Kraliçenin onayını aramak zorunda kalmayacak olmasıdır. 

Birleşik Krallık'ın köle tüccarlarının, 1630-1807 yılları arasında Afrikalıların alım satım işinden yaklaşık 12 milyon sterlin, günümüze uyarlarsak 16 milyar sterlin kâr elde ettiği tahmin ediliyor.

Yani, Birleşik Krallık'ın Karayip adalarında yılda 3 bin saat çalışan yaklaşık bir milyon kölesi vardı. Afrikalı köleler, İngiltere'nin kendi nüfusunun sadece 5 milyon olduğu bir zamanda, bir kuruş maaş almadan, şeker, kahve ve pamuk üretiyordu.

Barbados, kârlı şeker ticareti yüzünden kısa sürede İngiltere'nin en kalabalık kolonisi ve muhtemelen dünyanın en yoğun nüfuslu yerlerinden biri haline geldi. 
 

Reuters.jpg
Fotoğraf: Reuters

 

Jamaikalı yetkililer, hükümetin cumhuriyet olmak için anayasa reformu sürecini incelemekte olduğunu söylediler. Uzmanlar, sürecin yıllar alabileceğini ve bir referandum gerektireceğini söylüyor.

Barbados, anayasasının yalnızca parlamento tarafından karara bağlanmasını gerektirdiği için nispeten hızlı bir şekilde cumhuriyet olabildi.

Resmi olarak, Avustralya anayasal bir monarşidir, yani Kraliçe devletin başıdır. Kraliyet ailesinin web sitesine göre, Kraliçe Avustralya'yı ziyaret ettiğinde, Birleşik Krallık Kraliçesi olarak değil, Avustralya Kraliçesi olarak konuşur ve hareket eder. Diğer eski İngiliz kolonileri de benzer bir düzene sahiptir (Tıpkı Jamaika gibi). 
 

Kraliçe'nin Jamaika seyahati Fiona Hanson – PA Images.JPG
Kraliçe'nin Jamaika seyahati Fiona Hanson / Fotoğraf: PA 

 

İngilizler, Jamaika'nın bağımsızlık taleplerine ön almak istiyor

Prens William, Belize, Bahamalar ve Jamaika'nın İngiliz monarşisiyle bağlarını kesmeyi düşünmesi nedeniyle bu ülkelerin aldıkları her türlü kararı desteklediğini ve saygı duyduğunu söyledi.

Nisan ayında da, Wessex Kontesi Prens Edward ve Sophie, Karayipler'deki Antigua ve Barbuda, Grenada, St. Lucia ve St. Vincent ve Grenadinler ada ülkelerini ziyaret edecekler.  

Her ne kadar bu ziyaretler Kraliçe'nin 'Platin Jübile yılı' onuruna yapılan planlı bir seyahatin parçası olsa da, aslında İngilizler Karayipler'deki bağımsızlık taleplerinin önüne geçmek veya mümkünse kontrollü bir Cumhuriyet ilanın peşindeler.

Nitekim William ve Kate'in Karayip ziyareti, hem İngiliz medyasında hem de yerel medyada Karayip ülkelerini Barbados'u takip etmemeye yönelik ikna etme girişimi olarak görülüyor.

William ve Kate, Jamaika ve Belize'de protestolarla karşılandı. Bahamalar Ulusal Tazminat Komitesi, Britanya kraliyetlerinin kölelerin "kan, ter ve gözyaşından" yararlandığını söyledi ve tazminat talep etti.

Jamaika Başbakanı Andrew Holness, Barbados'un geçen Kasım ayında yaptığı gibi, ülkesinin cumhuriyetçi bir rejime geçişini "kaçınılmaz" olarak değerlendirdi

Ayrıca Jamaika son on yılda, sömürgeciliğin olumsuz mirası ve Black Lives Matter hareketinden etkisinden ötürü cumhuriyet tartışmaları alevlendi.

İngiliz The Guardian'a demeç veren siyasi anketör Don Anderson, 2011'de Jamaikalıların yalnızca yaklaşık yüzde 40'ının monarşiden ayrılmayı desteklediğini, ancak 2020'de bu oranın yüzde 62'ye çıktığını söyledi ve şunları ekledi:

Jamaika'nın cumhuriyet olmak için Barbados'u takip etmesi için artan çağrılar nedeniyle bu sayı şimdi yüzde 70'e yakın değilse şaşırırım.


İngiliz Guardian'ın haberine göre Anderson, "İngiltere'nin hala kilit yasal ve ekonomik bağları var, bu da Jamaika gibi bir ülkenin gerçekten bağımsız olmasını zorlaştırıyor" dedi.

Ayrıca "Cumhuriyet olmak istiyor muyuz ve bu ne anlama geliyor? Jamaika buna karar verirse, İngilizce konuşan Karayipler'in geri kalanı üzerinde bir domino etkisi olurdu" şeklinde bir analizi abonelerine duyurdu.

Ancak bazı yorumcular, "Kraliyet ailesine saldırmak yerine, Karayipler'de tam bağımsızlık ve yerel ihtiyaçlar tarafından yönlendirilen anlamlı tazminatlar için Birleşik Krallık hükümetiyle birlikte çalışması gerektiğini" söyledi.

İngiliz kraliyetlerinin köle ticaretindeki en önemli rolü, ilk kraliçe Elizabeth'in büyük destekçilerinden biri olan John Hawkins'e destek verdiği 16'ncı yüzyıla kadar uzanıyor.

1600'lerde Kral II. Charles ticaretin genişlemesini teşvik etti ve kardeşi, gelecekteki kral II. James ile birlikte Kraliyet Afrika Şirketi'ne özel fonlar yatırdı.

Şirket, kıtadan yüz binlerce erkek, kadın ve çocuğu Atlantik boyunca taşıdı. Birçoğu şirketin baş harfleriyle damgalandı.

İngiltere, 1807'de transatlantik köle ticaretini ve 1833'te tüm topraklarında yasakladı. Ancak Britanya'nın sömürge geçmişi ve özellikle de tarihi şahsiyetlere anıtlar dikmesi İngilizlerin kendi tarihleriyle yüzleşme zaruriyeti doğurdu.

Nitekim Bristol'deki Black Lives Matter ırkçılık karşıtı protesto sırasında 17'nci yüzyıldan kalma köle tüccarlarının heykelleri yıkıldı.
 

Reuters 2.jpg
Fotoğraf: Reuters 

 

Karayiplerde Çin etkisi

Barbados'un İngiliz monarşisinden çıkışı, Anglo/Amerikan medyanın ülkeyi Çin parası için 'Batı'yı terk etmekle' suçlamasıyla karşılandı.

Başka bir deyişle, hem Pekin'i hem de Pekin'i şeytanlaştıran korku tellallığı ile Barbados'un Cumhuriyet ilan etmesi küçümsendi.

Geçtiğimiz on yılda Çin, Karayipler'e 6 milyar dolar yatırım yaptı. Jamaika da Pekin'in dünya çapında altyapı (ve nüfuz) inşa etmeye yönelik stratejisi olan Çin'in Kuşak ve Yol girişimini destekledi.

Jamaika bu projeler sayesinde boksit madenciliği, şeker üretimi ve altyapısına yaklaşık 3 milyar dolarlık Çin doğrudan yatırımı aldı.

Çin, kuzeyden güneye Jamaika'dan geçen 67 km'lik bir otoyolun inşası için 600 milyon dolar borç verdi. 

Çin, gelişmekte olan dünyada ihtiyaç duyulan altyapı projelerine ciddi miktarda yaptı. İngiliz ve Batı'nın boşluk bıraktığı Jamaika ve Barbados gibi ülkeler Çin'in cömert borç tekliflerini kabul ettiler.

Bu nedenle, Birleşik Krallık'ın dış istihbarat teşkilatı MI6'nın başkanı Richard Moore'un halka açık bir konuşmasında Çin'i dünyaya "borç ve veri tuzakları" kurmakla suçladı.

Zira "Çin 2017'de Sri Lanka'nın Hambantota limanını ele geçirdiğine", "2021'de Pekin'in ödenmemiş borçlar nedeniyle Uganda'nın tek uluslararası havaalanına el koyduğuna" dair pek çok haber yapıldı.

Jamaika'da, 2021'in ikinci çeyreğinde GSYİH yüzde 12,9 arttı. İstihdam oranı Temmuz 2021 itibarıyla yüzde 8,5'tir. Oteller, restoranlar ve ulaşımı içeren hizmetler sektörü yüzde 14,01 ve inşaat, tarım ve imalat yüzde 7,8 büyüdü.

Jamaika Planlama Enstitüsü, 2021/22 mali yılının geri kalanı için büyüme görünümünü, yılın başında önerilen yüzde 4-8'den yüzde 6-10'a revize etti.

Bu gelişmeler Jamaika'da geleceğe dair iyileşme görmeye devam edeceğini göstermektedir.


Sonuç olarak Eski İngiliz kolonisi Jamaika, monarşiden ayrılırsa, kasım ayında Barbados'un ardından Kraliçe II. Elizabeth ile ilişkilerini son dört ay içinde kesen ikinci Karayip adası olacak.

The Times'da köşe yazarı Janice Turner, "Kraliyet A-takımının" Karayipler turuna gönderilmesinin "Jamaika'yı veya diğer 14 eski İngiliz kolonisini cumhuriyet haline getirmeyi durduramayacağını" söyledi ve "Aslında, gürleyen prensler insanlara yalnızca hâlâ uzak bir Kraliçe'nin tebaası olduklarını hatırlatıyor" dedi.

Jamaika'da son on yılda bir "kuşak değişiminin" gerçekleşmesi dikkati çekerken; 10 yıl önce, anketler Jamaikalıların yüzde 60'ının Kraliçe'yi desteklediğini gösterirken; şimdi, yüzde 55'i onunla bağlarını koparmak istiyor.

Kraliçe II. Elizabeth, yalnızca Birleşik Krallık'ın değil, Commonwealth krallıkları olarak bilinen Kanada, Avustralya ve Papua Yeni Gine dahil olmak üzere diğer 14 ülkenin hükümdarıdır.

Bir zamanlar Britanya İmparatorluğu'nun bir parçası olan ve çoğunluğu Kraliçe'yi artık egemen olarak tanımayan 54 ülkeden oluşan Milletler Topluluğu'ndan farklıdır.

Commonwealth krallıklarının ulusları anayasal monarşilerdir -Kraliçe sembolik bir devlet başkanıdır, ancak ülkeler seçilmiş hükümetler tarafından yönetilir.

Kraliçe yönetime dahil değildir, ancak hala bir kraliyet temsilcisi tarafından yürütülen yeni hükümetleri ve yasaları onaylamak gibi bazı anayasal görevleri vardır.


Barbados bir cumhuriyet olabildi çünkü Barbados Anayasası, hükümetin bağımsızlık kararı almasına izin verdi. Jamaika gibi ülkelerde bu ancak üçte iki çoğunluk ile referandum yoluyla gerçekleşebilir. 

George Floyd'un 2020'de öldürülmesi ve müteakip Siyahların Hayatı Önemlidir protestoları, nüfusu yüzde 90'ın üzerinde Siyah olan Jamaika'da ulusal kimlik etrafındaki konuşmaları yeniden alevlendirdi.

Dolayısıyla Jamaika Anayasası'nda yapılacak değişiklikler, hem Temsilciler Meclisi'nde hem de Senato'da üçte iki çoğunlukla onaylanmaktadır. Ancak monarşiyle ilgili olanlar da dahil belirli bölümler yalnızca referandumla değiştirilebilmektedir.

Şu anda Karayipler de bir tazminat hareketi var. İngiliz, Hollanda ve Fransa gibi Avrupalı sömürgeci güçlerin kendi ülkelerini inşa etmeleri ve geliştirmeleri için kullandığı kârın büyük bir kısmı; Karayip ülkelerinin kısa tarihinde köle, zorunlu veya sözleşmeli ve düşük ücretli işçilikten geldi.

Ancak hiçbir Avrupa ülkesi elde ettiği karları Karayip ülkelerinde altyapı, eğitim gibi alanlarda kullanmadı.
 

Pa.jpg
Fotoğraf: PA

 

Karayipler, önemli ekonomik potansiyele ve büyüme fırsatlarına sahip bir bölgedir. Kişi başına Gayri Safi Milli Gelir 800 ABD Doları ile 30 bin ABD Doları arasında değişmektedir ve çoğu ülke temel olarak turizme, bazıları ise emtia ihracatına dayanmaktadır.

Karayipler, dünyanın en önemli turistik yerlerinden biridir. "Mavi ekonomi" olarak bilinen okyanus kaynaklarının sürdürülebilir kullanımı ekonomik çeşitlilik için potansiyel sunarken, bölgenin çevresini korurken, büyüme potansiyeli olan diğer sektörlerin daha da gelişmesini sağlamaktadır.

İngiliz hükümeti, Jamaika'daki kölelere hiçbir şey vermedi. Şimdi, Jamaika fakir bir ülke. İngiltere, Jamaika zenginliğinden yararlanırken bu yoksulluk koşullarını yaratma konusundaki tarihsel sorumluluğunu kabul etmeli. 

Ancak Jamaika'nın kölelik geçmişinden kurtulma arzusu, 2020'deki Black Lives Matter hareketinin dünyada yankılanması yüzünden ikonoklazm dalgası başladı. 

Karayip devletleri bir kez daha 'Üzgünüm yeterli değil!' diyerek, Lloyd's of London gibi kölelikten yararlananlara çağrıda bulundu.

Yani "özür dilemekten daha ileri gitmek ve daha fazla Karayip kalkınmasını finanse etmek" için çağırı yaptılar. 

Sonuç olarak İngiliz Kraliyet ailesinin Jamaika ziyaretine karşı yapılan protestolar, Jamaika'nın cumhuriyet olma hamlesinin Çin yatırımıyla değil, sömürge tarihiyle ilgili olduğunu gösteriyor.

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU