Gezegenin sınırları içinde yaşamaya geri dönelim.
Bilimsel kanıtlara dayanarak insanoğlu kaynaklı küresel ısınmanın, halihazırda sanayi öncesi seviyelerin 1,1 °C'nin üzerine çıktığını ve her on yılda yaklaşık 0,2 °C arttığını göstermektedir.
İklim değişikliği çağımızın en büyük sorunu. Ve yeni bir ekonomik model inşa etmek ve yeni teknolojileri geliştirmek için önemli bir fırsat.
AB Avrupa Yeşil Anlaşması ile dönüşümsel değişimin planı belirlenmiştir.
Enerji sistemini dönüştürmeden yeşil anlaşma hedeflerine ulaşmak mümkün değil. Çünkü Avrupa'nın sera gazı emisyonlarının çoğu fosil yakıt enerji kaynaklıdır.
Avrupa Komisyonu Fit For 55 paketini kabul etti. Fit For 55 paketi ile iklim nötr ekonominin önünü açmayı, geliştirmeyi ve net sıfır enerji sistemine daha da hızlı geçmeyi teşvik ediyor.
Şunları birleştirirler;
- Emisyon ticaretinin yeni sektörlere uygulanması ve mevcut AB Emisyon Ticareti Sisteminin sıkılaştırılması,
- Yenilenebilir enerji kullanımının artması,
- Daha yüksek enerji verimliliği,
- Düşük emisyonlu ulaşım modlarının ve bunları destekleyecek altyapı ve yakıtların daha hızlı kullanıma sunulması,
- Vergilendirme politikalarının Avrupa Yeşil Anlaşması hedefleriyle uyumlu hale getirilmesi,
- Karbon sızıntısını önlemek için önlemler,
- Doğal karbon yutak alanlarını korumak ve büyütmek için araçları
kapsamaktadır.
27 AB Üye Devletinin tamamı, önümüzdeki on yılda emisyonların azaltılması, Avrupa'nın 2050 yılına kadar dünyanın ilk iklim nötr kıtası olması ve Avrupa Yeşil Anlaşması'na ulaşması için bir ön koşuldur.
Hedefe ulaşmak için, emisyonları 2030 yılına kadar 1990 seviyelerine kıyasla en az yüzde 55 azaltma sözü verdiler.
Fit For 55 inovasyon paketi, yatırım ve istihdam için yeni fırsatlar oluşturmasının yanı sıra:
1. Sera gazı emisyonlarını azaltılmasına,
2. İstihdam oluşturulmasına ve büyümeye,
3. Enerji yoksulluğunu ele almaya,
4. Dış enerji bağımlılığını azaltmaya,
5. İnsan sağlığını ve refahını iyileştirmeye,
imkan sağlar.
Aynı zamanda, eşitsizlik ve enerji yoksulluğuyla mücadele ederek, savunmasız vatandaşları destekleyerek ve Avrupa şirketlerinin rekabet gücünü güçlendirerek herkes için fırsatlar olmasını sağlayacaktır.
Taşımacılığı herkes için sürdürülebilir hale getirmek
Daha yeşil mobiliteye geçiş için, en uzak bölgelerde bile temiz, erişilebilir ve uygun fiyatlı ulaşım sunacaktır.
Avrupa Komisyonu, yeni otomobillerin ve kamyonetlerin CO2 emisyonlarını azaltmak için daha iddialı hedefler önermektedir. Bunlar;
- 2030 yılına kadar taşıtlardan kaynaklanan emisyonların yüzde 55 oranında azaltılması,
- 2030 yılına kadar minibüslerden kaynaklanan emisyonların yüzde 50 oranında azaltılması,
- 2035 yılına kadar yeni taşıtlardan kaynaklanan emisyonlar yüzde 0’a indirilmesi
Komisyon, ayrıca sıfır ve düşük emisyonlu araçlar için pazarın büyümesini teşvik edecektir.
Özellikle vatandaşların kısa ve uzun yolculuklar için araçları şarj etmek için ihtiyaç duydukları altyapıya sahip olmaları sağlanmaya çalışılıyor.
Hükümetlerin, AB yollarında her 60 km'de bir elektrikli şarj noktaları ve her 150 kilomertede bir hidrojen yakıt ikmali hedefiyle, fosil yakıtlı olmayan araçlar için şarj ve yakıt ikmali tesislerinin kurulumunu hızlandırması gerekecektir.
2020’nin sonunda çoğu Hollanda, Fransa ve Almanya'da olmak üzere AB'de yalnızca 226.000 kamu tarafından erişilebilir şarj noktası vardı. AB yetkilileri, şarj noktalarının genişletilmesi ve altyapı ihtiyaçlarının oluşturulması için daha çok iş olduğunu kabul etti.
Orta Avrupa ulaşım ağının karayollarında, 2025 yılı sonuna kadar (yani 300 kW kapasiteli) otomobiller için 150 kW'lık en az iki halka açık hızlı şarj noktasının gerekli olacağı maksimum mesafe 60 kilometre olacaktır.
2030'un sonunda, merkezi ağda ve her bir kentsel düğümde her 150 km'de bir hafif ve ağır araçlar için bir hidrojen şarj noktasına ihtiyaç duyulacaktır.
AB ülkelerinde 2020'de 2 binden fazla araçtan oluşan bir filoya hizmet veren yalnızca 125 hidrojen istasyonu var. Önümüzdeki AB ülkelerinden başlayarak dünyada H2 üretimi teknolojisi ve ulaşımda kullanılması hızla artacaktır.
Buna ek olarak, 2026'dan itibaren karayolu taşımacılığı, emisyon ticareti, kirliliğe bir fiyat koyma, daha temiz yakıt kullanımını teşvik etme ve temiz teknolojilere yeniden yatırım yapma kapsamına girecektir.
Teklifte 2035'ten itibaren yeni benzinli veya dizel motorlu araçların satışını etkin bir şekilde ortadan kaldırılacak ve tüm elektrikli otomobillere tamamen geçişi zorunlu kılacak bir önlemi de içerecek şekilde ayarlanmış olacak. 2035 itibarıyla kayıtlı tüm yeni arabalar sıfır emisyonlu olacaktır.
Havacılık sektörü için karbon fiyatlandırması önerilmektedir. Havaalanlarına ve limanlara yakıt sağlayan tedarikçilere “sürdürülebilir” yakıt kullanma zorunluluğu getirilecek.
Ayrıca, uçakların AB havalimanlarından tüm kalkışlar için kullanma zorunluluğuyla birlikte, sürdürülebilir havacılık yakıtlarının teşvik edilmesini önerilmektedir.
Denizcilik sektöründen ekonomiyi karbondan arındırma çabalarına adil bir katkı sağlamak için AB Komisyonu, karbon fiyatlandırmasını bu sektöre yaymayı teklif etmektedir.
Komisyon ayrıca, yerel hava kalitesine de zarar veren kirletici yakıtların kullanımını azaltarak, kara gücüne sahip gemilere hizmet verecek büyük limanlar için hedefler belirleyecek.
AB limanlarına yanaşan 5 bin tondan büyük gemilerin emisyon sistemi kapsamında kirlilik izinlerini satın almaları gerekecektir.
Avrupa Ekonomik Alanı içinde 2012 yılından bu yana emisyon ticaretine tabi olan havayolları, 2027 yılına kadar ücretsiz tahsisatlarını kaybedecektir.
Plana göre, AB limanlarına gelen gemilerin 2050 yılına kadar en az yüzde 80 düşük karbonlu yakıt kullanması gerekecek.
Üçüncü sanayi devrimine öncülük etmek
Avrupa'da, 220 milyondan fazla mevcut bina - veya bina stokunun yüzde 75'i - enerji açısından verimsizdir ve birçoğu ısıtma ve soğutmada fosil yakıtlara bağımlıdır.
Yeşil geçiş, temiz teknolojiler ve ürünler için pazarlar oluşturularak Avrupa endüstrisi için büyük bir fırsat sunmaktadır.
- Yetersiz konutların ekonomik yükü, halk sağlığı maliyetlerinde yılda 194 milyar Euro'nun üzerindedir.
- Avrupa'da binalar, toplam enerjinin yaklaşık yüzde 40'ını ve sera gazı emisyonlarının yüzde 36'sını oluşturmaktadır. Yani şehirlerde tüketilen tüm enerjinin yüzde 40,8'ı binalarda soğutma ve ısıtma için kullanılıyor. Bu nedenle, AB'nin iklim ve enerji hedeflerine ulaşmak için yapı sektöründe binaların yalıtımı (mantolanması) ve enerji verimliliği ile ilgili ciddi çalışmalar yapılmaktadırlar.
- Binalarda enerji verimliliği hedeflerindeki her yüzde 1'lik artış için 7 milyon kişiyi enerji yoksulluğundan kurtulabilir.
Bu yeni teklifler, enerji ve ulaşım, inşaat ve yenileme gibi sektörlerdeki tüm değer zincirlerinde etki yaratacak ve Avrupa genelinde sürdürülebilir, yerel ve iyi ücretli işler yaratılmasına yardımcı olacaktır.
- 2030 yılına kadar AB ülkelerinde 35 milyon enerji yoksunu binalar enerji verimli ve konforlu hale dönüştürülecek.
- 2030 yılına kadar 160 bin inşaat sektöründe ek yeşil iş alanları yaratılabilir.
AB üye ülkelerine, her yıl kamu binalarının yüzde 3'ünü başta yalıtım olmak üzere derin yenilemek amacıyla enerji verimliliğini artırmak, sera gazı salımını azaltmak ve ısıtma/soğutmada enerji giderlerini düşürmek için bağlayıcı hedefler verileceklerdir.
Binaları derin yenileme dalgası, istihdam yaratma, enerji tüketimini ve vergi mükellefi maliyetlerini düşürmesi hedeflenmektedir.
Ekonominin elektrifikasyonu ve yenilenebilir enerjinin daha fazla kullanılmasının bu sektörlerde daha fazla istihdam yaratması beklenmektedir.
Yalıtım dahil derin yenileme ile binaların enerji verimliliğinin arttırılması, yerel işgücünün daha yüksek talep görmesiyle birlikte inşaat sektöründe de istihdam yaratacaktır.
İnşaat sektörünün emisyonları azaltma çabalarının yurt dışından gelen haksız rekabet tarafından baltalanmasından kaçınarak iklim hedeflerini koruması istenmektedir.
Bu nedenle Komisyon, daha az katı iklim kurallarına sahip ülkelerden olsalar bile, AB'ye ithalat yapan şirketlerin de bir karbon bedeli ödemesini sağlamak için bir mekanizma önermektedir.
Enerji sistemimizi temizlemek
2030 yılına kadar sera gazı emisyonlarının en az yüzde 55 oranında azaltılması, daha yüksek yenilenebilir enerji payları ve daha fazla enerji verimliliği gerektirir.
Komisyon, AB'nin enerji karışımındaki yenilenebilir kaynakların bağlayıcı hedefini yüzde 40'a çıkarmayı teklif etmektedir. Teklifler, hidrojen gibi yenilenebilir yakıtların endüstride ve ulaşımda kullanımını ek hedefleri teşvik etmektedir.
AB Yenilenebilir Enerji Direktifi, 2030 yılına kadar yüzde 40 oranında artırılmış bir hedef belirleyecektir. AB ülkeleri, 2030'a kadar toplam enerjinin yüzde 40 payı yenilenebilir enerjiden sağlayacak.
Ayrıca, tüketiciler ve endüstri için hem emisyonları hem de enerji maliyetlerini düşürmek için enerji tüketimini azaltmak esastır.
Komisyon, 2030 yılına kadar toplamda yüzde 36'lık bir azalma sağlamak için AB düzeyinde enerji tasarrufu (binalarda yalıtım dahil) hedeflerini artırmayı ve bunları bağlayıcı hale getirmeyi teklif etmektedir.
- 2030 için yeni yenilenebilir enerji hedefi, yüzde 40
- 2030 için yeni enerji verimliliği hedefi, yüzde 36
olacak.
Enerji ürünlerine yönelik vergi sistemi de doğru teşvikler vererek yeşil geçişi desteklenecektir. Komisyon, sosyal etkiyi azaltırken ve savunmasız vatandaşları desteklerken, ısıtma/soğutma ve ulaşım için asgari vergi oranlarını iklim hedeflerimizle uyumlu hale getirmeyi teklif etmektedir.
Daha yeşil yaşam tarzları için binaları yenilemek
Evleri ve binaları derin yenilenmesi ile, enerji tasarrufu ve aşırı sıcak veya soğuğa karşı koruma sağlayacak ve enerji yoksulluğuyla mücadele edilecektir.
Yeni Sosyal İklim Fonu, en çok etkilenen veya enerji veya hareketlilik yoksulluğu riski taşıyan AB vatandaşlarını destekleyecek. Geçişin adil olmasını ve kimseyi geride bırakmamasını sağlamak için değişikliklere en çok maruz kalanların maliyetlerini azaltmaya yardımcı olacaktır.
2025-2032 dönemi için Üye Devletlere 72,2 milyar € finansman temin edilecektir. Binaların derin yenilenmesi (yalıtım dahil), sıfır ve düşük emisyonlu mobiliteye erişim ve hatta gelir desteği sağlanacaktır.
Eşleşen Üye Devlet fonlarından yararlanma önerisiyle Fon, sosyal olarak adil bir geçiş için 144,4 milyar euroyu harekete geçirecek.
Vatandaşa ait binalara ek olarak, kamu binalarının da yenilenebilir enerjiyi daha fazla kullanmak ve enerjiyi daha verimli kullanmak için yenilenmesi gerekecektir.
Evleri ve binaları derin yenilemek (yalıtım dahil) enerji tasarrufunun anahtarı olacaktır. Komisyon şunları önermektedir:
- Üye Devletlerin tüm kamu binalarının yıllık en az yüzde 3'ünü yenilemesini,
- 2030 yılına kadar binalarda yenilenebilir enerji kaynaklarının yüzde 49'u için bir ölçüt belirlemesini,
- Üye Devletlerin 2030 yılına kadar ısıtma ve soğutmada yenilenebilir enerji kullanımını her yıl +1.1 yüzde puanı artırmasını,
şart koşmaktadır.
Küresel ısınmanın etkisiyle dünya ısınıyor. Binaları ısıtmak kadar konforlu yaşam için soğutmak oldukça önemli olmaktadır.
2016 yılı verilerine göre Avrupa'da soğutmada, yılda yaklaşık 216 TWh elektrik tüketilmektedir. Bu, atık ısı miktarının 2-3 katı ile sonuçlanmaktadır.
Bu ısı nasıl kullanılır? Dairesel enerji akışlarını düşünülmeli.
Şekil 1 incelendiği zaman özellikle Akdeniz ülkelerinde (İtalya, Fransa, İspanya, Yunanistan gibi) bina yüzey alanlarını soğutmak için enerji tüketildiği görülmektedir.
1979’li yıllara kıyasla 2020'de belirli binalarda soğutma enerji ihtiyacı iki kattan fazla artmıştır.
Gezegenimizi ve sağlığımızı korumak için doğayla birlikte çalışmak
Doğa, iklim değişikliğine karşı mücadelede önemli bir müttefiktir.
Doğayı restore etmek ve biyolojik çeşitliliğin yeniden gelişmesini sağlamak, doğal karbon yutak olanları oluşturmak ve depolamak için hızlı ve ucuz bir çözüm sunmaktadır.
Bu nedenle Komisyon, Avrupa'nın ormanlarını, topraklarını, sulak alanlarını ve turbalıklarını restore etmeyi önermektedir.
Bu, CO2 yutak alanlarını artıracak ve çevremizi iklim değişikliğine karşı daha dayanıklı hale getirecektir.
Bu kaynakların döngüsel ve sürdürülebilir bir yönetimi,
- Yaşam koşullarını iyileştirmek
- Sağlıklı bir çevreyi korumak
- Kaliteli işler oluşturmak
- Sürdürülebilir enerji kaynakları sağlamak
Doğal karbon yutak alanlarını artırmak için yeni hedefler:
- 230 Mt eski hedef karbon yutağı
- 268 Mt mevcut karbon yutağı
- 310 Mt yeni hedef karbon yutağı
Biyoenerji, fosil yakıtların aşamalı olarak kaldırılmasına ve AB ekonomisinin karbondan arındırılmasına katkıda bulunur. Ancak sürdürülebilir bir şekilde kullanılmalıdır.
Komisyon, sürdürülemez orman hasadından kaçınmak ve biyolojik çeşitlilik değeri yüksek alanları korumak için katı yeni kriterler önermektedir.
Arazi Kullanımı, Ormancılık ve Tarım Yönetmeliği, 2030 yılına kadar 310 milyon ton CO2 emisyonuna eşdeğer, doğal yutak alanlar yoluyla karbon giderimi için genel bir AB hedef olarak belirlemiştir.
Devletler bu hedefe ulaşmak için karbon yutak alanlarını önemsemeli ve genişletmelidir.
2035 yılına kadar AB, gübre kullanımı ve hayvancılıktan kaynaklanan CO2 dışı tarımsal (metan gazı dahil) emisyonlar da dahil olmak üzere arazi kullanımı, ormancılık ve tarım sektörlerinde iklim nötrlüğüne ulaşmayı hedeflemelidir.
AB Orman Stratejisi AB ormanlarının kalitesini, miktarını ve dayanıklılığını iyileştirmeyi amaçlamaktadır.
Ormancılığı ve ormana dayalı biyo-ekonomiyi desteklerken, hasadı ve biyokütle kullanımını sürdürülebilir, biyoçeşitliliği korur ve 2030 yılına kadar Avrupa'da üç milyar ağaç dikilecektir.
3 milyar ağaç dikilmesi ile Avrupa'nın ormanlarının, topraklarının, sulak alanlarının ve turbalıklarının restore edilmesi önerilmektedir. Bu, CO2 yutak alanlarını artıracak ve çevreyi iklim değişikliğine karşı daha dayanıklı hale getirecektir.
Küresel iklim eylemini hızlandırmak
Küresel iklim değişikliği tehdidi ancak uluslararası boyutta tüm katılımcılarla birlikte çalışarak çözülebilir.
Bisiklete binmenin çevresel ve iklimsel faydaları aşikardır ancak tekrar etmeye değer. ECF'nin kendi analizi, bisikletin halihazırda AB'de yılda 16 milyon tondan fazla CO2 eşdeğeri emisyon tasarrufu sağladığını ve hava kirliliğini azalttığını ortaya koyuyor.
2018'de Avrupa Çevre Ajansı, bisiklet yoluyla hava kirliliğinin azaltılmasının ekonomik değerinin 435 milyon € olduğunu bildirdi. Bir de yakıt tasarrufu var: AB'deki mevcut bisiklet seviyeleri bile yılda 3 milyar litreden fazla fosil yakıt tasarrufuna tekabül etmektedir.
Avrupa Yeşil Anlaşması şimdiden olumlu bir örnek oluşturdu ve büyük uluslararası ortakların iklim tarafsızlığı için kendi hedef tarihlerini belirlemelerine yol açmıştır.
Yenilenebilir enerji teknolojilerine yatırım yaparak, dünyanın geri kalanına da fayda sağlayacak uzmanlık ve ürünler geliştirilmektedir.
Yeşil ulaşıma geçişle birlikte, büyüyen bir küresel pazara hizmet edebilecek dünya lideri şirketler oluşturulacaktır. Uluslararası ortaklarla birlikte çalışarak, dünya çapında deniz taşımacılığı ve havacılıkta emisyonları birlikte azaltılabilir.
Havacılıkta yemeklik yağlardan ve hayvansal ve bitkisel yağlardan elde edilen yakıtlar, ancak henüz yeterli miktarda hazır bulunmamakta veya kullanılmamaktadır.
AB, bu önerilerini ve fikirlerini, Kasım ayında Glasgow'daki BM'nin COP26 İklim Değişikliği Konferansı'nda uluslararası ortaklarıyla paylaşacak.
- AB'nin Komşuluk, Kalkınma ve Uluslararası İşbirliği Aracı'nın yüzde 30 iklim hedeflerini desteklemektedir.
- Dünyanın kamu iklim finansmanının büyük bir kısmı AB ve Üye Devletlerinden (1/3) geliyor.
Fit for 55 paketini oluşturan 13 önlem:
- Yenilenebilir Enerji Direktifinde (RED) Değişiklikler
- Enerji Verimliliği Direktifinde (EED) Değişiklikler
- Emisyon Ticaret Sisteminin (ETS) Gözden Geçirilmesi
- Efor Paylaşımı Yönetmeliğinin (ESR) Gözden Geçirilmesi
- Yeni Sınır Karbon Ayarlama Mekanizması (CBAM)
- Karayolu taşımacılığı için CO2 emisyon standartları yönetmeliğinde değişiklikler
- Arazi Kullanımı, Arazi Kullanım Değişikliği ve Orman Yönetmeliği (LULUCF) Revizyonu
- Alternatif Yakıtlar Altyapı Direktifinin (AFID) Revizyonu
- Enerji Vergisi Direktifi Revizyonu
- Yeni AB ormancılık stratejisi
- İklim eylemi için yeni sosyal fon
- Sürdürülebilir havacılık yakıtlarını düzenleyen ReFuelEU Aviation
- Avrupa deniz sahasına müdahale eden FuelEU Maritime
Komisyon, Kovid-19 pandemisinin neden olduğu değişim için halkın ruh halinden yararlanmak istiyor.
Halihazırda, koronavirüs kısıtlamalarının harap ettiği Avrupa ekonomilerini iklim odaklı hedeflere yeniden canlandırmayı amaçlayan devasa bir kurtarma paketinin üçte birinden fazlasını kanalize ediyor.
Karbon vergisi
Komisyon, Avrupa'daki iddialı iklim eyleminin 'karbon kaçağına' yol açmamasını sağlamak için yeni bir mekanizmanın hedeflenen ürün seçiminin ithalatına karbon fiyatı koyacağını söyledi.
Avrupa Komisyonu, AB'nin tek pazarına ithal edilen karbona bir fiyat etiketi yapıştırmak istiyor. Uygulamada bu, yeni bir sınır vergisinin getirilmesi anlamına gelmektedir.
AB, yerli sanayilerini haksız rekabetten korumak için Komisyon, karbon yoğun malların ithalatına ekstra bir ücret koyacak bir karbon sınır ayarlama mekanizması (CBAM) kurmaya kararlı.
Vergi, bloğun kendi karbon fiyatlandırma kurallarını yansıtacak ve ithalatı, AB mevzuatına göre üretilmiş gibi benzer bir fiyata sahip olmaya zorlayacak.
Karbon sınır ayarlama mekanizması, 2023'ten 2026'ya kadar kademeli olarak uygulamaya konulacak.
Başlangıçta AB ülkelerine yurt dışından çimento, demir ve çelik, alüminyum, gübre ve elektrik gibi enerji yoğun ve yüksek karbon salımı riski olan tesislerden ürün ithalatında karbon vergilendirilmesi uygulanacak.
Komisyon, demir ve çelik, çimento, alüminyum, gübre ve elektrik ithalatını, AB üreticilerinin yerel karbon piyasası kapsamında ödediklerine eşdeğer bir tarife ile birleştirerek vergilendirilecek. Liste daha sonra diğer sektörlere genişletilecektir.
Diğer ülkelerde de üreticiler benzer çevresel önlemler alınarak üretim yapan varsa, bu tür şirketler vergi vermeyecektir.
Fit For 55 kriterlerine göre, AB ithal ettiği her ürün için bir karbon emisyon sınır değeri koyacak. Belirlenen bu sınır değerlerini aşan ürünler için her bir 1 ton karbon emisyonu fazlası için ortalama 55-60 Avro seviyesinde ek gümrük vergisi uygulamayacak.
Çevre dostu üretim yapılmazsa AB ülkelerine ihracat yapılamayacak veya yukarıda verilen vergi ödenecek.
İthal edilen çimentonun tonu başına 60 avroluk bir karbon fiyatı, çimento sektörünü 2030 yılına kadar toplam 12 milyar avroluk bir faturayla karşı karşıya bırakacaktır.
Şimdi yeşil hidrojen zamanı
AB ülkeleri, yerli hidrojen üretimini ve alternatif yakıt olarak kullanımını artırmak istiyorlar.
2020'de Avrupa Komisyonu, AB'yi hidrojen gelişiminde küresel bir lider yapma hedefini ortaya koyan bir Hidrojen Stratejisi ortaya koydu.
Fit For 55’e uygun paketi, AB ülkelerini 2030'da sera gazı emisyonlarını yüzde 55 azaltma yoluna koyuyor ve 2050'ye kadar iklim nötrlüğü sağlama yolunda ülkeleri yönlendiriyor.
Bugün, somut mevzuat yoluyla bu konuda ilerlemek için önemli bir adımı temsil ediyor. AB Ülkeleri, ulusal hidrojen üretim, kullanım ve teşvik stratejileri hazırlıyorlar. Şimdi yeşil hidrojen üretme ve sanayide, ulaşımda ve enerjide kullanma zamanı.
Ve dünyanın ilk hidrojenle çalışan, sıfır karbon emisyonlu yolcu treni çalışmaya başladı.
Enerji sektöründe, çöp depolama alanlarında ve hayvan çiftliklerinde metan emisyonlarının azaltılması esas olmalı.
İlke basit: CO2 emisyonunun bir fiyatı olmalı, tüketicileri, üreticileri ve yenilikçileri temiz teknolojileri seçmeye, temiz ve sürdürülebilir ürünlere yönelmeye teşvik eden bir CO2 fiyatı olmalı.
Son söz: Fit For 55 paketinin hedefi, global ölçekte sıcaklığı 1,5 oC altında tutmaktır.
*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
© The Independentturkish