Kabil Havalimanı'nın güvenlik durumu Afganistan'ın geleceğine dair fikir verecek

Borzou Daragahi, uluslararası birliklerin çekilmesiyle Türkiye'nin havalimanını korumaya hazırlanmasını yazıyor: Peki bu, ülkenin kendi güvenlik güçleri için ne anlama gelecek?

Kabil halkının bir kesimi uluslararası birliklerin yakında ayrılacak olmasından huzursuz (AFP)

Uluslararası birlikler bu yıl Afganistan'dan ayrılmaya hazırlanıyor. Bu, Aydınlanma'nın uzun süren savaşlarından bu yana en uzun (ve en maliyetli) askeri karmaşalardan biri olarak hatırlanacak dönemi sona erdirecek.

Ama uluslararası güçlerin başını çekmeye devam edebileceği bir güvenlik işlevi var. Diğer birliklerin neredeyse tamamı ülkeden ayrıldıktan sonra bile, NATO'nun Kararlı Destek Misyonu'nda (Resolute Support Mission) görev yapan Türkiye kuvvetlerinin Kabil'deki Uluslararası Hamit Karzai Havalimanı'nı korumaya devam etmesi planlanıyor.

Türkiye'nin bir havalimanını koruyup koruyamayacağından pek kuşku duyulmuyor. Ankara'nın Afganistan'a çekilmesinin yıkıcı sonuçlar doğurmasından da kaçınılabilir: Türkiye son yıllarda Libya ve Azerbaycan'a askeri müdahalede bulunmayı başardı; Somali'de bir üssü ve Suriye'nin kuzeyinde de önemli bir askeri mevcudiyeti var, ki bunlar sebebiyle pek misillemeyle de karşılaşmadı.

Asıl endişe, bu tür devamlı bir dışa bağımlılığın Afgan güvenlik güçlerine verebileceği zarar.

NATO'nun nüfusunun büyük çoğunluğu Müslüman olan tek üyesi Türkiye için havalimanını korumak, Ankara'yla Batı başkentleri arasındaki ilişkilerin dibe vurduğu şu günlerde ülkenin ABD ve diğer müttefikler gözündeki değerini kanıtlayacak.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Türkiye'nin, her ikisi de Türki nüfusa ev sahipliği yapan Kafkaslar ve Orta Asya arasında bir koridor kurma amacıyla Kabil'le bağlarını güçlendirmeye çalıştığını öne sürenler de var.

Türkiye'nin devam eden rolü, ABD için de kazanım olarak görülebilir. Denizle bağlantısı olmayan, tehlikeli dağ yollarına sahip ülkede hem önemli ticari, siyasi ve insani yaşam hattını korumaya hem de havalimanını devretmeye yönelik bu hamle, Taliban'ın güç kazandığı ve IŞİD'in varlığını devam ettirdiği dönemde Afganistan'dan çıkma planı yapan ABD'li yetkililerin içini rahatlatıyor.

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bu ay NATO zirvesine giderken gazetecilere, "ABD yakında Afganistan'dan ayrılmaya hazırlanıyor ve ABD, Afganistan'ı terk ettiği andan itibaren orada süreci devam ettirebilecek güvenilir tek ülke Türkiye" dedi.

Fakat şunu vurgulamak önemli: sıradan Afganlar, uluslararası birliklerin yakında ayrılacak olmasından anlaşılır bir şekilde huzursuz olsa da, çekilmenin seçilmiş hükümetin olası yenilgisiyle ve Taliban'ın muzaffer şekilde geri dönmesiyle sonuçlanmamasının tek yolu, Afgan güvenlik güçlerinin elini taşın altına koyması.
 


Taliban'ın Sovyetlerin 1989'da ülkeden çekilmesinin hemen ardından kontrolü ele geçirmediğini hatırlamak önemli. Muhammed Necibullah hükümeti, Mücahitlerin şiddetli saldırılarına rağmen üç yıl boyunca tutunmuştu. Taliban'ın önünü açan, Necibullah'tan sonra Kabil'i ele geçiren çeşitli gruplar arasında yıllarca süren iç çatışmalardı.

NATO birliklerinin himayesi altında 20 yıl geçirdikten sonra bugünün Afgan silahlı güçleri, 1992'de Kabil'e akın eden ve daha sonra da Taliban'ın ilerleyişini savuşturmayı beceremeyen dağınık milis kuvvetlerinden çok daha iyi donanıma ve eğitime sahip. Afganistan Devlet Başkanı Eşref Gani'nin bugünkü Kabil hükümeti de Necibullah'tan ya da ondan sonra yönetimi devralan milislerden çok daha makbul.

Afgan gazetesi Islah'ta yakın zamanda çıkan bir başyazı, Afgan güçlerinin daha şimdiden hem Taliban'a hem de IŞİD'e karşı en hassas ve tehlikeli güvenlik operasyonlarını yürüttüğünü yazdı.

Makalede, "Afganistan'ın ulusal güvenlik ve savunma güçleri 20'den fazla terör örgütüyle mücadele etme sorumluluğunu üstleniyorsa, bir havalimanının güvenliğini başka bir ülkeye devretmek mantıklı değil" yazıyordu.

Yazıda ayrıca, böyle önemli bir kurumun kontrolünü yabancı güçlerin eline bırakmanın, halkın ülkenin kendi kapasitesine ilişkin algısına zarar verebileceğine dair uyarıda bulunuldu. Yurtdışına kaçan Afganlar, göç sebeplerinin (herhangi bir eksikliktense) hükümetin Taliban'la baş edemeyeceği korkusu olduğunu söylüyor.

Makalede, "Aslına bakılırsa, Kabil Havalimanı güvenliğinin Türk kuvvetlerine devredilmesi, Afgan güvenlik ve savunma güçlerinin kapasitesine dair şüphe ve tereddüt yaratarak bu güçlerin moral ve kendine güveni üzerinde olumsuz etkilere sebep olacak" dendi.

Böyle bir karar, hükümetle Afgan halkı arasında güvensiz bir ortam yaratarak hükümetin imajına ve prestijine zarar verebilir.

Taliban, Afganistan'da Türkiye'den ya da yurtdışından herhangi bir askeri mevcudiyetin devam etmesinin kabul edilemez olduğunda ısrar ediyor. Bu, havalimanında yabancı askeri güçlere görev verilmesinin, sivil havacılık tesisini şiddet mıknatısına dönüştürebileceğini ve havalimanını bir ihtimalle daha az güvenli hale getirebileceğini gösteriyor.



https://www.independent.co.uk/independentpremium/voices

Independent Türkçe için çeviren: Ata Türkoğlu

Bu makale kaynağından aslına sadık kalınarak çevrilmiştir. İfade edilen görüşler Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independent

DAHA FAZLA HABER OKU