Doğu Perinçek ne yapmak istiyor?

Altan Tan Independent Türkçe için yazdı

Fotoğraf: AA

Doğu Perinçek Türkiye siyasi hayatında en azından 50 yıldır var.

Kendisini tanıyan hemen herkesin kendisi ile ilgili iyi-kötü bir kanaati var!

Onun için uzun uzadıya bir Doğu Perinçek analizi yapmaya gerek yok.

Benim bugün değinmek istediğim Doğu Perinçek'in son birkaç ay içinde Abdullah Öcalan ile ilgili üst üste yaptığı açıklamaları.

Takip ettiğiniz gibi Perinçek epeyi bir zamandır AK Parti iktidarını ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı destekliyor.

Uzun yıllar keskin bir şekilde muhalefet ettiği Erdoğan'ı neden desteklediği sorulduğunda ise "Biz onların yanına değil, onlar bizim yanımıza geldiler. ABD-Avrupa çizgisinden Avrasya siyasetine döndüler, bugün siyaset olarak ülkeye bizim eksenimiz hakim" yönünde açıklamalarda bulunuyor.

AK Parti'nin bu 'eksen değişikliği' ve Doğu Perinçek'in yeni ittifakı başlı başına incelenmesi gereken ayrı bir konu.

Doğu Perinçek, TV kanallarında bu durumu açık bir şekilde savunuyor. İşin gizli saklı bir yanı yok.

İlginç olan özellikle dış politikada; Suriye, Irak, Doğu Akdeniz, Yunanistan ve Libya siyasetlerinde hükümetin yanında duran Perinçek'in her ne hikmetse Kürt meselesi ve Öcalan ile ilgili konularda aykırı bir duruş sergilemesi.

Aslında aykırı demek de tam olarak doğru değil.

Sanki hükümete 'Mevcut politikanı değiştirme ve asla Kürtlerle ilgili bugünkü salt güvenlik esaslı politikalardan farklı bir arayışa yönelme!' diyor.

Bunun en büyük işareti de bir zamanlar can ciğer olduğu Öcalan ile ilgili açıklamaları.

Nereden icap etti ise son dönemde durup durup 'Önümüzdeki günlerde hükümet Öcalan'a PKK'ye silah bırak çağrısı yaptırabilir' diyor.

Öncelikle altını kalın çizgilerle çizerek belirtmek gerekir ki bugün aklı başında ve barıştan yana olan hemen herkesin beklediği barışın ilk şartı ve ilk adımı olarak PKK'nin Türkiye'ye karşı olan savaşını kalıcı ve nihai bir şekilde sonlandırmasıdır.

Bu olmadığı müddetçe demokrasi ve çözüm yolu sürekli olarak tıkalı kalıyor ve xernaxvazlar (iyilik, hayır istemeyenler) bunu gerekçe göstererek ülkenin demokrasi yolunu kapatıyorlar.

PKK üzerinde en etkili kişi ise tabii ki Abdullah Öcalan.

Birçok kişi yeni dönemde Abdullah Öcalan'ın olumlu bir rol üstlenerek bunu yapmasını (silahları susturmasını) ve demokratikleşmenin başlamasını beklerken, Doğu Perinçek neden bunu kötü, olumsuz ve hükümetin bir entrikası (oyunu veya yanlışı) olarak dillendiriyor?

Aslında 'dillendiriyor'dan da öte, ifşa ve ihbar ediyor demek daha doğru.

Bir anlamda Perinçek, siyaseten ön alıyor ve silahların susmasını istemeyenlere işaret fişeği atıyor!

'Aman dikkatli olun, Öcalan'a kötü şeyler yaptıracaklar' demeye getiriyor. Böyle bir adımı (eğer atılacaksa) baştan itibarsızlaştırıyor.

Tüm bir Ortadoğu'nun yeniden şekillendiği/şekillendirildiği, öncelikle de Suriye'nin geleceğinin konuşulduğu bir dönemde Türk-Kürt birlikteliğini istemeyenlerin ekmeğine yağ sürüyor.

Türkiye'yi yönetenlerin de, yönetmeye talip olanların da ve Kürt siyasetçilerin de çok dikkatli olmaları gereken bir dönemden geçiyoruz.

Dış mihraklar ve tahriklerin ötesinde yerli dinamiklerle içeride çözülmesi gereken sorunun enfekte olmaması, edilmemesi için her sözün, her adımın önünün arkasının; altının üstünün incelenmesi gerekiyor.

Doğu Perinçek'e hemen her gece arzı endam ettiği TV kanallarında ne yapmak istediği ve nereye koştuğu ise her nedense açık ve net bir şekilde sorulmuyor.

Sizce Doğu Perinçek, Kürt meselesinde nereye koşuyor ve AK Parti kurmayları neden susuyor? 

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU